Cezayir Doğan yazdı: Bakambu gol kralı olarak geldi, şans hak ediyor

ANKARAGÜCÜ 1 BEŞİKTAŞ 1

İki takımın hocasının televizyonda yorumcu olduğunu düşünelim bir an için… Hem Emre Belezoğlu hem de Rıza Çalımbay oyun anlayışı ya da eksik oyunculardan daha çok, zamanında yapılmayan değişiklikler üzerinde duran cümleler kurarlardı bence.  İlk yarıda istediği oyunu sergileyen ve skoru da alan Başkent ekibinin en az 3-4 oyuncusu ikinci yarı ile birlikte ayakta durmakta dahi zorlanmaya başladılar ama Emre Hoca yenilen gole kadar kulübeye hiç bakmadı bile. Oysa Garry, Hanousek ve Tasos 10-15 dakika önce oyuna girse ileride çoğalarak gol bulabilir, en azından dirençli oyun ile skor korunabilirdi. Ya Emre hoca yedeklere güvenmiyor ya da şehir takımları ile tecrübesinin olmayışının sancılarını yaşıyor. Geçen hafta Gaziantep bu hafta da Beşiktaş maçında topu daha çok rakibe veren daha az pas yapan ve uzun toplarla çıkmaya çalışan bir anlayış gördük takımda. Bu yeni format mı ya da arayış mı sorusunun yanıtını Çaykur Rizespor maçında göreceğiz sanırım. Atakan ve Alper iyi görünse de Rize maçında bu iki isimle başlamak, ilk yarıdan maçı kaybetmek anlamına gelebilir, zira Karadeniz ekibinin kanat oyuncuları çok hızlı. 

Beşiktaş’ta Rıza Hoca eksiklerden yakınsa da aslında çok sayıda kaliteli oyuncusu var elinde. Uzun paslarla sadece Aboubakar’dan sihir beklemek yerine Chamberlian, Rebiç ve Cenk gibi isimlerin kısa paslarla ve yakın oynamalarını sağlayacak bir anlayışa geçmeyi düşünmeli bence.

Avrupa maçında alınan farklı mağlubiyetin izlerini silme maçı olarak görülen mücadele 4-1 gibi bir skorla bitse de oyun olarak coşkulu değildi Fenerbahçe. Tabii bunda Sivasspor’un birçok şehir takımına göre daha cesur oynamasının da payı var elbette. İrfan Can’ın halı saha rahatlığında attığı estetik golü, Fred farkını ve Tadic ile Szymanski’nin güçlü futbolunu izledik sahada. Sivasspor’da ise Samu Saiz özellikle ilk yarı sahanın en iyisiydi, onu izlemek keyif verici. 32 yaşındaki İspanyol, Fenerbahçe ve Galatasaray dışındaki tüm takımların hepsinde çok rahat forma giyer ve katkı verir.

Son 5 maçta düşüşe geçen Adana Demirspor ile çıkışa geçen Samsunspor’un mücadelesinde Karadeniz ekibinin galibiyeti “büyük sürpriz” sayılmamalı. Adana ekibine iç sahada ilk mağlubiyeti tattıran Samsunspor’da Taylan-Emre iş birliği geçen yıl Ankaragücü’nde olduğu gibi burada da fark yaratmaya başladı. Okan Koçuk’un kurtarışlarını da unutmamak lazım elbette. Bu performans sevindirici gibi görünse de defans hattı için bir uyarı olarak da değerlendirilmeli. Markus Gisdol ki daha önceki yazılarımda da dikkat çekmiştim, takıma birlikte hareket etme anlayışını yerleştirmeyi başarmış görünüyor. Karadeniz temsilcisi haftaya evinde Kasımpaşa maçını da alır ise, çıkış gerçekten başlamış demektir. 

Samsunspor Kulübünün tribünde pankart kesme girişimi ve saldırı iddiaları sonrası Murat Sancak’ın Samsunspor camiasından özür dileyerek taraftarlarına sakinlik çağrısında bulunması sosyal medyada çoğunlukla alkış alırken, taraftarlar Samet Aybaba döneminde olduğu gibi kötü gidişata müdahale beklediklerini belirtiyordu başkan bu çağrılara hemen yanıt verdi ve Kluivert ile yollar ayrıldı. 30 yaş üstü çok sayıda oyuncusu olan takımın asıl sorununun kulübede olduğunu düşünenlerdenim. Devre arasında yapılacak atletik ve genç transferler ile 2 yıldır olduğu gibi Demirspor, taraflı tarafsız futbolseverleri yeniden ekrana çekebilir. 

Icardi bir ikon kabul ama sahada mücadele eden çok sayıda yıldız var. Onların son dönemdeki düşük performansa tepki verme olasılığı Galatasaray’ın ve Okan Buruk hocanın masasında duran en önemli handikap olsa gerek. Bakambu geçen yılın Yunanistan ligi gol kralı olarak geldi. Daha fazla şansı hak ediyor diye düşünüyorum. Kerem Aktürkoğlu’nun Torerira ile göbekte oynamasının hem takım hem de kendisi için daha doğru olacağını söylemeye devam edeceğim. Çaldığı her topu en yakınındakine vermesi kaydı ile. Şampiyonlar Ligi yorgunluğu çok net sahaya yansıdı ama istenen puanlar da alındı.

Pendikspor ve diğer tüm Anadolu takımlarının öncü ekiplerle karşılaşırken tamamen defansa çekilmelerini çok anlamsız buluyorum. Cesur oyna yine kaybet ama özgüven denen ve bir futbol takımı için çok değerli olan anlayışa kavuşursun belki. Büyük takıma kafa tutan bir ekip olmak bence çok değerli.  Zaten bunu yapabilenler fark yaratıyor ve ilerleyebiliyor. Pendikspor’un kadrosu da daha fazlasını yapabilir. 

İlhan Palut’un liderliğinde çok koşan ve asla pes etmeyen bir ekibe dönüşen Rizespor’da defans hattı hala istenilen seviyede değil. Ceza sahası içine atılan yüksek topların çoğunluğunda rakip takımın üstünlüğünü görüyoruz. Aynı durum dönen toplarda da yaşanıyor. Gökhan Akkan’ın iki haftadır takımı ayakta tuttuğu gerçeği de aslında bu durumu çok net ortaya koyuyor. Takım içinden buna bir çare bulunamaz ise devre arası transferlerinde hocanın ilk bakacağı yer burası olacaktır. Başakşehir karşısında zor da olsa alınan 3 puan elbette çok değerli.

Başakşehir mağlup olmasına rağmen aslında son dönemlerin en iyi oyununu ortaya koydu. Daha önce de belirttiğim gibi, kalede değişim şart. Kaybedilen tüm maçlarda orta sahanın çabuk pes ettiğini görüyorum. Bu bölgenin daha dirençli isimlerden oluşturulması gerekiyor.

Bol gollü geçmesini beklediğim bir maçtı ve öyle de bitti. Alanyaspor daha istekli olsa da son paslardaki yanlış tercihler maçın da kaderini belirledi. Fatih Tekke oyundan memnun olduğunu söyledi ama alt sıralardan kurtulmak için iki kez öne geçtiğiniz maçı almanız gerekir. Aşağıda kazan kaynıyor ve Alanyaspor’da yakıcılığı fazlasıyla hissediyor.

İstanbulspor’u anlatmak için ikinci gole bakmak yeterli. Ceza sahası içinde 6 defans oyuncusunun arasında 2 Karagümrüklü futbolcu kısa paslarla çok rahat pozisyona giriyor ve zorlanmadan topu ağlarla buluşturuyor. Hakan Yakın’ın İstanbul ekibi ile olan serüveni çok uzun olmayacak gibi. Diğer tarafta ise öncelikle Can Keleş, sonra Güven Yalçın, Mendez, Eysseric  ve Nazım Sangare ile Karagümrük takımı güçlü kalmaya ve kazanmaya devam ediyor. Alparslan Erdem ise sessiz sakin ama emin adımlarla kariyerini oluşturmayı sürdürüyor.