"Bir takımımız UEFA Kupası alıyor, sonra sürekli sıfır çekiyor."

Beşiktaş İkinci Başkanı Adnan Dalgakıran, siyah beyazlıların sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı canlı yayının konuğu oldu. Birçok konuda görüşlerini dile getiren Dalgakıran, Galatasaray'a göndermede bulundu.

Beşiktaş'ın resmi Instagram hesabının konuğu olan Adnan Dalgakıran, isim vermeden Galatasaray'a göndermede bulunarak, "Bir takımımız UEFA Kupası alıyor, sonra sürekli sıfır çekiyor. Başarılar sistem üzerine kurulu değil çünkü. Tamamen denk gelmeyle alakalı başarılar." ifadesini kullandı.

"Bilim kurgu filmlerindeki gibi kimsenin aklına gelmeyecek bir felaket ile karşı karşıyayız. İnsan her türlü planı yapıyor ama bunu hayal edemiyorsunuz. Bütün dünyadaki insanların bununla karşı karşıya kalması gerçekten enteresan bir durum. Bu olaylar geçtikten sonra psikiyatri başvuruları çok fazla olacaktır. Hem Beşiktaş özelinde hem iş dünyası özelinde gerçekten sıkıntılı günler bizleri bekliyor. Zaten bir takım sıkıntılar ile boğuşuyoruk. Kulübümüzün ağır şartlarla boğuştu, bir yerde daha da fazla zorlaşan şartlara girdik. Dünyada 500 milyon fakirlik ile yüzyüze gelecek insandan bahsediliyor. Bu korkunç bir rakam. Dünya fakirlikle mücadele ederken buna 500 milyon ilave edilmesi ile karşı karşıyayız. Yeni bakış açıları oluşturmak zorundayız. Beşiktaş da bunun içinde olacak. Gerçekten bildiğimiz çok şeyi unutup, yepyeni bir bakış açısını kazanmak zorundayız"

"Yeni dünyada yeni gelir kaynakları oluşturmalıyız. Bazen bu yıkımlar fırsatlar oluşturur. Beşiktaş yeni gelir kaynakları için uğraşıyor. Digital dünya bizim için son derece stratejik bir alan olacak. Taraftar da oyunun içerisine girecek. Daha da bütünleşeceğiz. Farklı alanları hareketlendirmemiz gerekecek. Korona öncesinde de bunların üzerinde çalışıyorduk. Nisan ayında bazı şeyleri başlatmayı düşünüyorduk. Şimdi biraz zaman kaybedeceğiz. Futbolcu maliyetlerinin tamamen değişeceği bir dönemi yaşayacağız. Kaynakların azaldığı, giderlerin de buna ayak uydurmak zorunda olduğu bir dönemde olacağız. Biz böyle bir döneme zayıf bir şekilde girdik. Beşiktaş büyük bir camia ve biz bunun içerisinden çıkacağız."

"Şu anda içinde bulunduğumuz durum tam bir kaostur. Belirsizlikler var. Olası ortaya çıkacak durumlar ile ilgili senaryolara hazırlıklar yapabilirsiniz. Bir toplumun yüzde 60-70'i virüsü kapmadıkça bu hikaye bitmez deniyor. Trump diyor ki, bu iş en az 1.5 yıl sürecek. Bilim kurulundaki hocalarımızdan biri dedi ki; 'Evlerinizde daha fazla uzun süre oturmaya hazırlanın.' Beşiktaş gibi bir kurumu yönetiyorsanız bütün bu verileri alt alta koymanız gerekiyor. Bu konuşmalar 'bu sene lig oynanamaz' demektir. Belirli bir kontrol altına alınırsa önlemlerin de devam etmesi gerekiyor. Bu analizleri yaptığımızda 1-2 ay içerisinde düzelecek ve sahaya çıkılacak bir durum gözükmüyor. Bu yıl bu ligin seyircili oynanma ihtimali yok. Seyircisiz oynanma riski alınır mı bilemiyoruz. Bizler bu ligin oynanmamış sayılması gerektiğini düşünüyoruz. Beşiktaş Kulübü hem UEFA'ya hem de aynı şekide TFF'nin kurallarına bağlı olarak hareket etmek zorunda. Biz ancak bu kurumlara kendi düşüncelerimizi söyleyebiliriz. Neticede pek çok kulüp var ve birçok fikir buraya gidiyor. Ligde ön sırada olan kulüp daha başka fikir verebilir. 2020-21 sezonu da bana göre risk altında. Az evvel saydığım sebeplerden dolayı bu ihtimal de var. Çok sabırlı olmak gerekiyor. Taraftarımızın her şey normalmiş gibi baskı oluşturur ve biz baskıya yenik düşersek, yanlış işler yapabiliriz. Bizler Beşiktaş menfaatini didik didik araştırıp masaya yatırıyoruz. Bu felaket sürecinde hep beraber olmamız gerekir ki, kişisel saçma sapan gündemler oluşturmamalıyız. El birliği ile kulübümüzü bu fırtınalı havadan çıkarmamız gerekiyor"

"Kulüpte herhangi bir aksama yok. Hızlı bir şekilde adaptasyonu sağladık. Ofis çalışmalarını arkadaşlarımız evden yürütüyor. Yönetim Kurulu olarak da teknolojinin olanaklarını kullanıyoruz. Hep bir aradayız. Aslında bu daha fazla düzen ve sistem getirdi. Gelişme hep iki şekilde oluyor. Ya ciddi, ahlaklı insanların olacak ya da büyük yıkımlar da çok ciddi değişimler getiriyor. Avrupa da rönesans ve reform oluşumları veba salgını ile başladı. Bu da bize değişik yöntemler öğretiyor. Şartlar zora girdiğinde insan beyni yeni fikirler oluşturmaya çalışıyor. Konfor alanından çıkıyorsunuz ve yeniden zorlu şeyleri düşünüyorsunuz. Bu değişiklikler Beşiktaş'a da katkı sağlayacaktır"

"Taraftar bizden isim transferler bekliyor. Biz doğruları taraftarlarımızla paylaşacağız. Popülist yaklaşımlar olmayacak. Kaynakları ile hareket eden gelirlerini arttırmaya çalışan Beşiktaş yaratmaya çalışıyoruz. Bu da zaman alacak. Sabır gerekiyor. Bütçenin düşmesi demek, daha zayıf takım anlamına gelmiyor. Geçmişteki futbolcu harcamalarına bakarsak, hiç bu anlama gelmediğini görebiliriz. Beşiktaş'ta ciddi bir şekilde Scouting sistemi oluşturmaya çalışıyoruz. Beşiktaş niye Afrika'daki ya da Güney Amerikalı futbolcuların Avrupa'ya geçişlerindeki yolu haline gelmesin? Altyapı çok önemli. Kimse buralara yatırım yapmamış. Taraftarla o iletişimi kurmanız gerekiyor. Beşiktaş'ın gerçekleri, Beşiktaş'ın neler yapmaya çalıştığını göstermeye çalışıyoruz. Gerekirse birlikte tartışacağımız zeminler oluşturulacak. Bir suni çimde 3-4 takım aynı anda antrenman yapmaya çalışıyor. Altyapı için hiç para harcanmamış. Soyunma odaları, tuvaletler inanılmaz durumdaydı. Onları düzelttik. Amatör şubeleri stadın içine almaya çalışıyoruz. Altyapı dediğiniz zaman en az 4-5 tane doğal çimli sahalar olmalıdır. Bunlar için para lazım. Bunları mutlaka gerçekleştireceğiz. Dünyadaki bütün altyapı mekanizmaları takip eden sistem kuruyoruz. Gönüllü Scouting sistemini de harekete geçireceğiz. Sabredeceğiz"

Yeniden yapılanma kelimesini de Beşiktaş'ın genel durumunu gördükten sonra kullanmak doğru değil. Yeniden yapılanma olması için ortada bir yapılanma olmalı. Menajerler size futbolcu gösteriyor ve 'alalım' diyorsunuz. Sonra dönüyorsunuz, muhasebeye 'para bulabilir misiniz?' diyorsunuz. O da temliklerle bulabileceğini söylüyor. Futbol takımımızın yapılanması son derece stratejik olacak. Bütün alanlarda profesyonelliğe ve sisteme inanıyoruz. Yönetim Kurulu üyelerimiz gerçekten profesyonellerin yapması gereken işleri yapıyor. Yönetim Kurulu bizzat işlerin içinde olmaz. Yönetim Kurulu hedefi belirler ve strateji onaylar. Daha sonra denetlemesini yapar. Biz buraya gitmeye çalışıyoruz. Futbolu da bu şekilde yapılandırmaya arzu ediyoruz. Bugün iki arkadaşımız bu işlerle uğraşıyor. Yarın bu arkadaşlar direk bu işler yerine doğru bir sportif direktörlük, doğru bir scoutingi kurmayı hayal ediyor. Avrupa kupalarında Türk takımlarının istikrarsız olduğunu görebiliyorsunuz.

"Bir takımımız UEFA Kupası alıyor, sonra sürekli sıfır çekiyor. Çünkü sistem bunun üzerine kurulu değil. Tesadüfen olan başarılar oluyor. Beşiktaş sürekli olarak en üst seviyede oynayan, Avrupa'da düzenli olarak üst sıraları zorlayan bir takım haline gelecektir. Bunun için çok sağlam bir bütçe gerekiyor. Şuanda bunları konuşamıyoruz."

"Futbol bambaşka bir yer. Israrla Talisca yazıyorlar. Beşiktaş'ın bu yıl ki bütçesi 56 milyon Euro'ydu. TFF yeni kurallara göre dedi ki, 'siz bunu 35 milyon Euro'ya düşüreceksiniz. Yoksa küme düşme, puan silme ile karşı karşıya kalabilirsiniz' dedi. Demek ki biz 20 milyon Euro daha bütçeyi düşürmek zorundayız. Bir yandan da 3 milyarı geçen bir borcumuz var. Bütün gelirler bankalara gidiyor. Oradan tek kuruş gelir alamıyoruz. Beşiktaş'ın da 6-7 milyon Temmuz'a kadar ödenmesi gereken borcu var. Durumu daha açık nasıl anlatabiliriz? Beşiktaş hepimizin takımı. Bizler buradan beraber çıkacağız. Böylesine zor dönemde futbolcu isimlerini unutacağız. Sadece Beşiktaş isimi ile hareket edeceğiz. Beşiktaş'ın şartları doğrultusunda en doğru olanı yapacağız. Beşiktaş belki süprizler yapabilir. Geçmişte olduğu gibi yıldızları bizler yaratalım ve övünelim. Yönetimin de görevi budur. Daha evvelden yıldızlaşmış şeylere kaynak ayıracak paramız yok. Bu çok net.