Galatasaray Başkanı Burak Elmas ile camia arasındaki seçim gerilimi artıyor. Seçim sonrasında birlik ve beraberliğin sağlanması içinse mucize gerek.
Burhan Can TERZİ - AJANSSPOR
Galatasaray'da kaos ortamı her yeni hamlede daha da körükleniyor. Sarı-kırmızılı kulübün iç siyasetini iyi takip edenler sürece ve konulara hakim olabilir ama dışarıdan bakanlar "Ne oluyor, ne bu tantana bir aydır?" diye sorabilir.
Galatasaraylılılar geleneklerine çok bağlıdır, en basit örnekle genel kurulu için, kongre denilmesinden bile irite olurlar. Tüzük anayasa olarak kabul edilir ve o tüzükte de idari ibrasızlık diye bir madde vardır. Adnan Polat ve merhum Mustafa Cengiz'in ardından Burak Elmas da genel kurulda idari ibrasızlık yaşayan bir başkan oldu. Galatasaray tüzüğüne göre ibra edilmeyen yönetimler 87'ye 22'nci maddeye göre 1 ay içinde kulübü seçime götürür.
Burak Elmas da tüzüğün 87'ye 22 maddesinin gerekliliğini uygulayacaklarını, kulübü mahkemeye değil seçime götüreceklerini söyledi. İbrasızlıktan bir gün sonra da olabilecek en erken tarihe seçim açıklandı; 30 Nisan...
Seçim açıklaması resmi sitede tüzüğün 87'ye 22'nci maddesinden değil 28'e 1'den yazıldı. Yani ibrasızlıktan değil bağımsız yönetimin olağanüstü seçim kararı alabilme yetkisinden... Sonrasında neden böyle olduğu sorularına 'Genel kurul evrakları yetişmedi o yüzden seçim kararını 28'e 1'den açıkladık' denilecekti.
Seçim açıklandıktan sonra iki aday çıktı Metin Öztürk ve Eşref Hamamcıoğlu. Bu süreçte genel kurulla ilgili eski adıyla dernekler masasının inceleme başlattığı ve seçimin iptal olabileceği iddiaları vardı. Başkan Burak Elmas ve çevresi bu iddiaların gerçeğe dönüşmeyeceğini söyledi. Nihayetinde inceleme sonucunda Galatasaray Genel Kurulu'na dava açıldı, seçimin durdurulması istendi. Seçimle ilgili istek reddedildi.
Ama camiada 'Neler oluyor?' denilmeye başlanmıştı. Yönetimde "Merak etmeyin bu seçimi takvimi devam edecek, biz yokuz aday değiliz, iki adaya seçime girecek" tavrı vardı. Devamında Fırat Develioğlu isimli Galatasaray Divan Kurulu üyesi genel kurula dava açtı ve seçime tedbir istemi de kabul edildi. Galatasaray Kulübü ve divan heyetinin itirazları sonrası yapılan duruşmada tedbir kalktı: 30 Nisan aynen devamdı.
Ve seçim durduruldu...
Yönetim yine aynı tavırdaydı. Zaten 30 Nisan iptal olsaydı bile yönetim yeni bir seçim gündemi açıklar en geç mayıs ayında bu seçim olurdu. 30 Nisan'a saatler kala Fırat Develioğlu üst mahkemeye konuyu taşıdı ve seçim durduruldu.
Beklenti başkan Burak Elmas'ın hemen yeni seçim gündemi açıklayıp '28 Mayıs'ta seçim yapacağız' demesiydi. Demedi. Net konuşmadı. Dolayısıyla 'Bu işlerde acaba Başkan Elmas'ın dahli var mıydı?' sorusu sorulmaya başlandı.
Başkan Burak Elmas asla kabul etmiyor ama Divan Kurulu toplantısına da katılmaması tüm okları üzerine çevirdi. Divan'da çok sert eleştirilince tekrar basın karşısına geçti 'Seçim yapacağız' dedi ama tarih konusunda sıkıntı vardı. 28 Mayıs yerine 11 Haziran tarihini verdi. Şimdi bu tarihi ve söylemi inandırıcı bulmayanlar da var 'Neden 28 Mayıs değil' diye ekleyenler de...
Neden başkan? Neden kendi geleceğin için de böyle tarihi fırsatı kaçırıyorsun? Evet belki çok yıpratıldın, belki haksız eleştiriler de aldın ama neden camianın sesine kulak vermiyorsun başkan...
Şimdi 11 Haziran'a kadar 1 yılda aldığınız eleştirilerin fazlasını alacaksınız. Üstelik Galatasaray topluluğundaki ayrışmaların, tartışmaların daha da artacağına şüphe yok. Haziran ve ağustos aylarında toplamda 600 milyon TL'yi bulacak ödeme olduğu artık herkesin dilinde. Yeni gelecek başkana daha çok hareket alanı tanınması daha doğru olmaz mıydı başkan...
Galatasaray'ın 39'uncu başkanı olmayı hak eden sadece iki isim var: Eşref Hamamcıoğlu ve Metin Öztürk. Çünkü bu süreçte sorumluluk almayan birinin 39'uncu başkanlığı hak ettiğini söylemek mümkün değil. Bu kişilerin 40'ıncı başkanlığı hedeflemesi gerekiyor.
Kim başkan seçilirse seçilsin, Metin Öztürk veya Eşref Hamamcıoğlu'nun da işi hiç kolay olmayacak. Ödemeler bir yandan camiadaki huzuru, birliği sağlamak, kavgayı bitirmek mucize olarak görülüyor. Benim önerim artık mucize olarak görülen kavgayı bitirmek adına devrimi onlar gerçekleştirsin ve geçen sene yapamadıkları birleşmeyi yapsınlar. Sonra omuz omuza 3 yıl bu kulübü yönetsinler. 'Hayal görme Burhan diyenleri duyar' gibiyim. Bu kavganın bitmesi de hayal zaten.
