Dursun Özbek için flaş sözler: 'Öyle bir sevabı var ki bütün günahlarını götürür'

Milliyet gazetesi yazarı Şansal Büyüka bugünkü köşesinde Süper Lig'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Dursun Özbek'le ilgili flaş ifadeler kullanan duayen gazetesi, Beşiktaş'ın Fenerbahçe maçına çıkmama kararını da yorumladı. 

Galatasaray’ın şampiyonluk yolunda çok büyük mesafe aldığı açık şekilde ortada... Ancak bakıyorum, bu büyük avantajla işi “bitti” gibi görüp, Galatasaray’ı şampiyon ilan etmekte sakınca bulmuyoruz. Oysa oynadığımız ligin sağı solu belli olmuyor. Galatasaray gene rüzgarı böyle arkasına almışken ve hiç hesapta yokken gidip Gençlerbirliği deplasmanında kaybetmedi mi? Elbette “Bir musibet, bin nasihattan iyidir” misali, bu hafta Akhisar deplasmanında daha dikkatli olacaktır Galatasaray... Üstelik Galatasaray ile Fatih Terim genlerinin ciddi biçimde uyuştuğunu, hırsı, hızı, heyecanı yakaladığını, şartlar ne olursa olsun asla iddiadan uzaklaşmadığını, umudun asla bitmediğini çok iyi biliyoruz.

Galatasaray’ın rüzgârı bu kadar arkasına almışken, umudunu bu kadar güçlü kılmışken, kendi sahasındaki son iki maçında iki şampiyon adayı Başakşehir ve Beşiktaş’ın umutlarını çok rahat yıkmışken, gidip Akhisar’da ayağının takılacağına ihtimal vermiyorum. Akhisar’ın ciddi anlamda puana ihtiyacı olmasına ve Galatasaray’ı kupadan elemiş olmasına rağmen...

Galatasaray’da eski başkan Dursun Özbek çok eleştiriliyor. Dursun Başkan’ın elli türlü günahı olabilir ama giderayak Fatih Terim’i getirmek gibi bir sevabı var ki, bütün günahlarını götürür.

Galatasaraylı Maicon önemli hatalar yapıyor ve çoğu zaman tepki çekiyor. Ancak şu unutulmasın; Maicon, Brezilya Ligi biter bitmez dinlenmeden, sezon tatilini yapmadan Galatasaray’a geldi. Bu sezon 62. maçını oynadı. Dinlenmeden, nefes almadan... Bu hatalarda, bu yanlışlarda aşırı yorgunluğu göz ardı edemeyiz. Maicon’a bir de bu gözle bakmak lazım...

Galatasaray’ın Inter’den kiraladığı Nagatomo’yu şimdilerde yere-göğe koyamıyoruz. Merak ettim, Nagatomo’nun ilk maçından sonra neler yazılıp, neler söylenmiş diye... Arşivleri şöyle bir karıştırdım... Ooo, neler var neler...

Nagatomo ilk kez Sivas maçında sarı-kırmızılı formayı giymiş. İşte o maçtan sonra yazılanlardan çok kısa bir bölüm...

Allah’ı var, “Daha iki antrenmanla maça çıktı, bekleyelim görelim, acele etmeyelim” diyenler de var. Ama genellikle kendisini daha ilk maçta infaz edenlere önemli bir gol attı Nagatomo...

Şimdilerde Fatih Terim, Şenol Güneş, Aykut Kocaman üstünden liderlik çok konuşulmaya başlandı. Liderlik üstüne çeşitli yorumlar yapılıyor. Ben de liderlik üstüne “özdeyişler”den bir derleme yaptım. Adresimde kimse yok, kimseye zarf atmıyorum, sadece gündeme uyuyorum.

- Bir liderin başlıca fonksiyonu, umutları canlı tutmaktır.
- Sakin denizde herkes kaptan kesilir.
- Kaptanın karşılaştığı fırtınalara değil, gemiyi limana getirip getirmediğine bakılır.
- Liderlik pozisyon değil, aksiyondur.
- Liderler motivasyonu kendileri yaratmazlar, sadece kilidi açarlar.
- Bin asker toplamak kolaydır da, onlara bir general bulmak zordur.

Beşiktaş Yönetimi’nin ve Divan’ının maça çıkmama kararına saygı duyuyorum, doğru buluyorum. Bu kadar olaydan sonra izin verin de bu kadar tepki olsun.

Beşiktaş, çarşamba akşamı Kadıköy’deydi. Çarşambadan pazara kadar, yani dört günde Kadıköy’den Aslantepe’ye gidemedi. Şenol Hoca, görüntüsüyle, tavırlarıyla saha kenarında bir lider gibi duramadı. Futbolcular sahada Fenerbahçe maçının etkisinden ve TFF’nin verdiği kararın şokundan kurtulamadı. Sonuçta sezonun en etkisiz, en çaresiz Beşiktaş’ını izledik.

Öyle ki, dört gün içinde önce kupa gitti, sonra da büyük ihtimalle lig bitti.

Beşiktaş Yönetimi ve Divan’ı “Maça çıkmıyoruz” kararını Galatasaray maçından önce değil de, Galatasaray maçından sonra alsa, acaba Şenol Hoca’nın ve takımın görüntüsünde bir değişiklik olur muydu, açıkçası bunu merak ediyorum.

Ancak kişisel görüşüm şu: Beşiktaş Yönetimi’nin ve Divan’ının maça çıkmama kararına saygı duyuyorum, doğru buluyorum. Bu kadar olaydan sonra izin verin de bu kadar tepki olsun.

Yarıda kalan Fenerbahçe-Beşiktaş maçı için halen “Kızılca kıyamet” kopuyor. Hukuk, yönetmelikler, talimatlar, raporlar hepsi bir yana, herkes gönül verdiği tarafın çıkarı neyi gerektiriyorsa ona göre konuşuyor. Bu kadar toz duman arasında asla kabul etmediğim, acı duyduğum ve unutmaya çalıştığım bir görüntü var: O da Şenol Güneş’in yerlerdeki görüntüsü... Bunu Şenol Güneş değil, sıradan bir insan bile hak etmiyor.

Fenerbahçe’nin Kasımpaşa’yı farklı yendiği maçta, kısa süre de olsa Soldado, Janssen ve Valbuena sahada birlikteydi. O dakikalarda şimdiye kadar görmediğimiz bir hücum zenginliği gördük. Ancak deplasmanda bu kadar başarılı bir kazanma istikrarı yakalamış takımın hocasına “Bunlara birlikte daha fazla niye şans vermiyorsun?” diye sormayı, eleştirmeyi çok doğru bulmuyorum. Kazanan haklıdır misali...

Fenerbahçe’ye dair iki merakım var:
1. Başkan Aziz Yıldırım ile ilgili Yargıtay kararı niye çıkmıyor?
2. Rize dönüşü kurşunlanan Fenerbahçe otobüsünün failleri niye bulunmuyor ya da bulunamıyor?

Trabzonspor’un büyük golcüsü Burak Yılmaz, sezon sonu için ayrılık sinyalleri verdi. Burak önemli bir golcü ve ilerleyen yaşına rağmen çok ciddi teklifler almaya devam ediyor. Burak için özellikle Başakşehir yakıştırması yapılıyor. Arda orada, ağabey olarak Emre orada, bir bakarsınız Selçuk İnan da bu ekibe katılır, “Kare as” tamamlanır.

Ligin bitimine daha üç hafta var ve gerçek anlamda çok şey değişebilir. Ancak iki Ankaralı Gençlerbirliği ile Osmanlıspor sanki meşhur, “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak” türküsünü hatırlatır gibiler...

İbrahim Üzülmez, Gençlerbirliği’nde büyük başarılar kazanmıştı. Rahmetli İlhan Ağabey ile anlaşamadı, ayrıldı. Uzun bir sessizlik döneminin ardından, lig başladıktan sonra Rizespor’a gitti ve şampiyon olarak Süper Lig’e yeniden döndü. İbrahim Üzülmez, “Genç kuşak hocalar” arasında kendine önemli bir yer ediniyor, bu kesin...

İki Ankaralı sıkıntı içinde son  kozlarını oynarken, Ankara’nın gücü Ankaragücü lige yeniden dönüş yaptı. Ankaragücü, ruhu olan bir takım... O müthiş seyircisi ile lige renk katacağı kesin... Yeter ki Süper Lig’de tutunacak, geldiği gibi gitmeyecek yeterli bir kadro yapsınlar. Üstelik seneye Ankara’nın tek temsilcisi olmak gibi bir ihtimalleri de var.

Yılmaz Vural geçen yıl Göztepe’nin başında Play-off finalinde Eskişehirspor’u yenip lige çıkmasına izin vermedi. Yılmaz Vural, bu sezon ise son beş maçta Eskşehirspor’un başına geçti ve bu kez ligden düşmesine izin vermedi. Çıkarmayan da Yılmaz Vural, düşürmeyen de Yılmaz Vural...

Fatih Tekke unutulmaz bir golcüydü ama hocalığında aynı başarıyı yakaladığı söylenemez. Ancak bu sezon “Gitti, küme düştü” denilen Denizli’nin başına son dönemlerde geldi ve adeta ölüyü diriltti. Denizli mucizesinde önemli bir Fatih Tekke imzası var.