Emre Belözoğlu’ndan MHK'ya Göçek ve Ķüçük sorusu!

18.02.2021 - 18:15 | Son Güncellenme: 18.02.2021 - 23:23

Son dakika haberleri… Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, Galatasaray’la oynadıkları derbiden VAR sistemine, tek tek hakem isimleri paylaşarak pekçok konuda sert mesajlar verdi. İşte ayrıntılar…

Emre Belözoğlu’ndan MHK'ya Göçek ve Ķüçük sorusu!

AJANSSPOR-HABER

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu gündeme dair ses getirecek açıklamalar yaptı. Konuşmasında Galatasaray ile yaşanan polemiklere ve ağırlıklı olarak hakem atamalarına değinen Belözoğlu’nun açıklamaları şöyle: 

"Birilerinin kazandığı halde konuşma isteğinin devam etmesi, kazandığı maça rağmen hala hakemin konuşulması bir strateji ve herkes bunu uygulamak istiyor. Gözümüze parmağı atmasınlar artık biz görebiliyoruz bazı şeyleri ve hakkımızı da yedirmeyiz.

Hakemlerin tek tek defterini tutuyoruz

Biz kulüp olarak hangi hakem ne yapmıştı, sadece bizim maçlarımızda genel anlamda neler yapmışlardı bunu tek tek tutuyoruz, her şeyi biliyoruz. Ama ben bunu kullanma derdinde değilim. Ancak buna rağmen şunu da söylemeyi istemiyorum: ‘Neden maçımıza Hüseyin Göçek atandı?’ demek istemiyorum. Çünkü ben Hüseyin Göçek’e güvenmek istiyorum. Hüseyin Göçek dahil bütün hakemlere güvenmek istiyorum.

Hüseyin Göçek'in derbide yaptıkları ortada

Milyonları ilgilendiren hakem atamaları konusunda çok daha üzerine düşünülmüş adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Hüseyin Göçek eğer bizim maçımıza geliyorsa; ki ben onun 4. hakemliğinden memnun değildim derbide. Saha kenarında çizginin tam üzerinde maç boyunca ortaya konan tavır ve hareketlere karşı hiçbir şey yapmadı. Herkes maçı ayakta izledi. Zorbay Küçük Trabzon’da kırmızı kartı vermedi. Bir hafta sonra çok önemli bir maça atanıyor. Bunları sorgulamak, konuşmak bizim görevimiz mi olmalı?”

 

'Hata' ile 'kasıt' arasında fark var

Ben sezon başında da dile getirdiğim noktadayım; ‘hata’ ile ‘kasıt’ arasındaki farkı görebiliyoruz. Şu an kasıtlı olarak yapılan şeyleri net bir şekilde görebiliyoruz artık. Bu işin kolay bir iş olmadığını, bu mesleğin ve sorumluluğun kolay olmadığını düşünüyorum.

Her derbiden önce konuşuyorlar

Lütfen kimsenin hakkı yenmesin, emek dışında sonuca hiçbir şey etki etmesin. Burada Fenerbahçe’nin hakkını korumak bizim en büyük görevimiz ve bunun için en büyük mücadeleyi vereceğiz. Ama hakemlerin Beşiktaş derbisi öncesinde olduğu gibi gerçek olmayan iddialarla gündeme getirilmesi, Galatasaray maçı öncesinde gündeme getirilmesi, baskı altına alınmaya çalışılması, yanlı yönetime mecbur kılınması doğru değil diyorum. O zaman da aynı şeyi savunuyordum şu anda da aynı şeyi savunuyorum.

Konuşan karşılığını alıyor!

Doğru olmayan bu hamlelerin karşılığı alındı mı derseniz; evet onlar tarafından alındı. Ancak önemli olan şu, biz bunu yapmayan bir camia olarak bizim de bunu yapmamız mı isteniyor? Hakemi etki altına al, kazansan da konuş kaybetsen de konuş, maçtan önce konuş, baskı kur durumuna prim veriliyorsa, bu sistem çalışıyor ve bunu yapanlar sonuç alıyorsa ki, aldıklarını gördük ve buna bir önlem alınmadığını da gördük. O zaman demek ki herkes bunu yapabilir.

Fenerbahçe penaltı kaçırınca kural değişti!

Sen hakemlerle birlikte tüm sistemi düzgün bir seviyeye çekmek adına gerekenleri yaparsan, adaleti sağlarsan elbirliği ile gereken seviyeye gelirsin. Ancak sen gereken adımları atmazsan zaten problemli olan sistemi daha da soru işaretleriyle dolu sorgulanır hale getirirsen, yaptığın hatalar sürekli hale gelirse ya da örnek vereyim; Fenerbahçe gol atıyor o kural bir hafta sonra başka şekilde uygulanıyorsa, Fenerbahçe penaltıdan gol kaçırıyor bir hafta sonra başka kurallar uygulanmaya başlıyorsa işte bu sorgulanır.

Fenerbahçe'nin hakkını yedirmeyiz

Başarıya giden her yolu kendimize mübah göreceksek o zaman bu yola çıkmamak lazım. Hakemler üzerinden algıyı bırakacak herkes. Camiadan sürekli tepkiler de alıyoruz ama biz bunu göğsümüzde yumuşatacağız. Fenerbahçe taraftarı bizim niyetimizi biliyor, Fenerbahçe’nin hakkını yedirmeyiz. O yüzden diyorum hata ve kasıt arasındaki farkları görüyoruz.

Bizdeki VAR diğer liglerin çok gerisinde

(Nihat Özdemir’in en iyi VAR sistemi bizde açıklamasına dair soru üzerine) Türkiye Futbol Federasyonu’nun başındaki kişi Nihat başkan, benim de yöneticiliğimi yaptı. O görevin başında olduğu için tabii ki korumak adına, değerli göstermek adına açıklamalar yapacaktır. Ama VAR’ın işleyişi benim gözümde yeterli değil. Çizgi sistemi Türkiye’de diğer büyük liglere göre çok geride, gerçekçi olmamız lazım. Gol, taç, ofsayt çizgisi sistemimiz ne yazık ki çok geride. Bunu görüp, farkında olup gereken adımları atarsak işte sistemi o zaman daha doğru korumuş oluruz.

"Fenerbahçe şampiyon" demeleri tuzaktı

Şu an ligimizde üç takım puan anlamında birbiriyle aynı noktada. Sanıyorum en son 28 yıl önce böyle bir durum olmuş. Bizim diğer takımlara göre daha iyi, derinliği olan bir kadromuz var bence. Ancak daha sezon başlamadan Fenerbahçe odaklı algılar devreye sokuldu. Önce Fenerbahçe kesin şampiyon dendi, daha lig başlamadan şampiyon ilan edildi takımımız.

 

Algılardan, hakemlerden ofsayt çizgilerinden en çok biz mağduruz!

Biz buna dair gerçekleri vurgulayıp bu algıyı bertaraf ettikten sonra bu kez bir diğer algıyı devreye soktular; hakemler Fenerbahçe merkezli dizayn edilecek algısı yaptılar. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki; bunların tümü birer tuzak ve bu algılara rağmen hakemlerden, kararlardan, ofsayt çizgilerinden, VAR adımlarından en fazla mağdur olan takım Fenerbahçe!

Kupayı kaldıracak takım biz olacağız

Biz her şeye rağmen takımımıza inanıyor ve güveniyoruz; ilk gün ne söylüyorsak onu söylüyoruz. 
Ben herkesin eşit şansı olduğunu düşünüyorum, Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu ile şampiyonluğu sonuna kadar kovalayacağını ve sonunda Allah’ın izni ile kupayı kaldırabilecek takım olduğunu düşünüyorum. Bunun için de mücadele edeceğiz.

Bütçeyi her sene biraz daha daraltıp, genç ve potansiyeli olan oyuncuları takıma kazandırarak Avrupa’ya satabileceğimiz bir sistem kurma odağındayız. Bu sene Şampiyonlar Ligi’ne katılma sürecinde bu sefer UEFA’nın da kendi içinde bir sorgulaması olacak. Ne kadar oyuncu sattın, hangi oyuncuları aldın gibi sorgulara muhatap olunacağı için Fenerbahçe’nin kendi içindeki genç oyuncuları değerlendirecek projelerle stratejik davranması gerekiyor. Vedat Muriqi gibi Jailson’da olduğu gibi Eljif’de olduğu gibi. Her takım artık daha kısıtlamaya girmek zorunda."

Senin için hazırladığımız haberler