Galatasaray yönetiminin tarihi görevi

Galatasaray, UEFA’daki 5 kişilik komiteyle ayın 23’ünde mali fair play konusunda bir toplantı yapacak. Bu buluşma kulübün gelecek sezonlar adına yazgısını belirleyici nitelikte olacak.

İnandırıcı olmak, somut veriler sunmak ve elbette ki sunumu iyi yapabilmek kritik evrede kulübü cezasız çıkartmanın anahtarı.

Komitede yer alanlara dair bazı bilgilere ulaştım. 5 üye var. Bunların dördü alanında ünlü ve başarılı hukukçulardan oluşuyor. Aralarında eski Polonya Spor Bakanı da bulunuyor.

Başkan: Jose Rordiguez (Portekizli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Hakimi)

İkinci Başkan: Cristian Tirmermans (UEFA Avrupa Komitesi Üyesi – hukukçu)

Luli Paeya (İsviçreli üye)

Charles Flint (İngiliz avukat)

Adam Girsz (Eski Polonya Spor Bakanı)

Komitenin karar alma mekanizması oldukça sade. Mutlak kararlar en az 3 üyenin katılımı ve oy çokluğuyla alınıyor.

Edindiğim bilgeler Galatasaray’ın, başkan Rodriguez yönetimindeki komiteye, Mayıs’a kadar futboldan kaynaklanan zararı 10 milyon Euro’ya çekmeyi sağlayacak planı anlatacağı yönünde. Finansal fair play kurallarına göre futbol takımının 3 sezonluk zararı 30 milyon Euro’dan fazla olmamalı. Bu hesaba göre mevcut yönetim kendini 80 milyon Euro’ya ulaşan bir zarardan kurtararak 10 milyon civarına geliyor ki; bu yüzde yüze yakın bir mali sağaltım başarısı anlamına geliyor.

Peki, Özbek başkanlığındaki yönetim ne anlatacak(?). Kısaca şöyle toparlayabiliriz:

*         UEFA Mali Fair Play Kuralları, kulüpleri bahis ve şike olaylarına karışmış yöneticilerden kurtarmayı ve kara para batağından uzak tutmayı amaçlamaktadır. Galatasaray, bunların hiç birine katılmamıştır. Türkiye’de şike olayları ülkeyi etkilemiştir; ancak Galatasaray bunların hep dışında kalmıştır.

*         Futbolda 3 yıllık zarar miktarının 30 milyon Euro’nun altında tutulamaması, finansal yönden yapılan hatayı, kötü yönetimi göstermektedir. Sportif AŞ kötü yönetilmiştir. Bu mali fair play açısından düzeltilemeyecek bir durum değildir.

*         Galatasaray’ın oyuncularına borcu yoktur. Bankalara kredi borcu vardır; ancak bu temerrüt değildir. Yani ödenebilir durumdadır.

HEDEF MAYIS’A KADAR BORCU 10 MİLYON EURO’YA DÜŞÜRMEK

*         Galatasaray gayri menkul açısından Türkiye’nin en zengin kulübü, ayrıca ülkenin en güçlü kurumlarındandır. Florya, Riva, Galatasaray Adası ve Mecidiyeköy’deki Otel arazisinin toplam ederi, hemen satıldığında 500 milyon dolardır. Bu taban fiyat olarak ortaya çıkmıştır. Zamana bağlı hızlı bir değer artışına sahiptir.

*         Gayri menkulleri elden çıkarmadan, yapılacak anlaşmalarla tüm gayri menkullerin sıcak para akışını, kısa vadede, sağlayacak araçlara dönüştürülmesi için anlaşmalar yapılmaktadır. Ancak gayri menkuller satılmayacaktır.

*         Galatasaray marka değeri açısından, 177 milyon Euro değerle dünyanın en değerli 30 kulübü içerisinde 19. sıradadır.

*         Delote araştırmasına göre dünya sıralamasında 21. sıradadır.

Tüm bu olgular Galatasaray’ın potansiyelini ortaya koyuyor. Kulüp temel olarak uyuyan bir gelir kaynağıdır. Sadece uyanması gerekmektedir.

Kısa vadede 90 milyon Eurolara ulaşan 3 yıllık zarar oranının 10 milyon Euro’ya düşürülmesi elbette bu genellemelerle realize edilemez. Ayrıca bu tek başına ekonomik tasarrufla da olmaz.

Başkan Özbek, Mayıs’a kadar bu sezonki futbol branşı borcunu 10 milyon euroya düşürme vaadinde bulunduğuna göre, yönetimini bu hedefi tutturacak beceri noktasına taşımış demektir. Tarihi bir görev kendisi ve arkadaşlarını bekliyor. Bakalım, Galatasaray’ın büyük potansiyelini ekonomik yeniden yapılandırmaya dönüştüren sahici bir plana gerçekten sahipler mi (?). Göreceğiz.