"Hedefe Doğru Büyük Adım"

Gerçek Fenerbahçe gurmeleri çok iyi bilir ki, Galatasaray’ın puan kaybettiği, Fenerbahçe’nin de geriden takip ettiği haftalarda, güle oynaya maç kazanılma olasılığı sıfıra yakındır. Kırk yıllık Fenerbahçe izleyiciliğinin verdiği bu bireysel farkındalıkla, elim böğrümde yerimi aldım ve mücadelenin seyrine daldım.

En-Nesyri’nin asist yapıp, Oğuz Aydın’ın gol atacağı başlangıç senaryosu her Fenerbahçeli için rüya gibi olurdu herhalde. Öyle de oldu. Kısa süre sonra futbol dâhisi Dusan Tadic’in bu oyunun hiçlik alemine karışarak, asiste dönüşemeyen yüzlerce mükemmel pasından biriyle bu sefer Nesiyri golle burun buruna geliyor, lakin Faslı forvet uygun pozisyonda eskilerin tabiriyle “gol kaydına muvaffak olamıyordu”. Nesyri’nin bu elverişli pozisyonda golü kaçırmasıyla, girizgahta bahsettiğim tedirginlik denizinin karanlık sularına doğru dümeni kırdı Kadıköy’ün sarı lacivertlileri. Derken, sadece Fenerbahçe’nin yiyebileceği gollerden birisi geldi. İki stoperin tam arasına atılan mükemmel bir pas, kaleciden mükemmel bir kurtarış, ama heyhat! Yeniden Gaziantep oyuncusunun önüne düşen top ve gelen beraberlik sayısı.

İlk yarı etkisiz kalan İrfan Can’ın yerine oyuna giren Maxim’in başarılı dribblingleri, Fenerbahçe’nin ikinci yarıda oyunu bütünüyle Gaziantep yarı sahasına yıkmasında büyük rol oynadı. Yine ilk yarı keyifsiz oynayan Fred’in oyunun ofansif yönüne katılımının artması, ikinci yarı oyuna giren Amrabat’ın stoperlerin arasına girerek, defans ve orta saha bloklarını birbirine bağlaması Fenerbahçe adına olumlu gelişmelerdi. Oyunu bütünüyle kendi yarı sahasında kabul eden ve belirgin bir ofansif hücum planı yok gibi görünen Gaziantep takımında, çok su içen bir kaleci de olmayınca, Tadic’in kullandığı korner vuruşuna yükselen Becao, Saraçoğlu’na derin bir “Oh” çektirdi. Sanıyorum, Fenerbahçe’nin uzunca bir süredir kornerden bulduğu ilk gol olabilir. Maçın final bölümünde, Fred’in yirmi beş metrelik mükemmel pasında, vücudunu ayarlaması, pozisyon alması ve tek vuruşta olayı bitirmesiyle yıldızlaşan yaşı kemale ermiş kurt Boşnak, kendisinin Edin Dzeko olduğunu hatırlatıyor ve fişi çekiyordu.

Mourinho, gün geçtikçe Türkiye normallerini anlıyor ve doğru hamleleriyle fark yaratıyor. Tadic ne kadar ofansif bir futbol aklıysa, Amrabat da aynı ölçüde defansif bir futbol aklı. İkinci yarının bana göre en önemli hamlesi Amrabat’ın oyuna dahil olmasıdır. Fenerbahçe hücumcuları, arkalarını toplayacak ve stoperleri organize edecek bir faktörün olduğunu bilerek yüklendiler Gaziantep kalesine.

Fenerbahçe hedefe doğru büyük bir adım attı.

Ligin seyri geçen seneye benzer biçimde şekilleniyor.