Ajannspor yazarı Ferhan Yıldız, Fenerbahçe'nin Göztepe'yi mağlup ettiği maçı kaleme aldı

Çetin bir mücadeleye sahne olacağı apaçık belli olan bir maçın ilk yarısında sahada Fenerbahçe yoktu. Sahaya fırlatılmış, on bir yabancı maddeden farkı olmayan Fenerbahçe takımı, hiçbir hücum etkinliği üretemeden kırk beş dakikayı yedi bitirdi. Ay, Kadıköy ve Fenerbahçe arasına girmiş gibiydi. Fenerbahçe’nin ışığı söndü. Elbette, her güneş tutulması gibi, Kadıköy’ün üstüne çöken karanlığın da bir ömrü vardı.

İlk yarı Fenerbahçe’nin oyun planı başarısız oldu. Başarısız oldu da demeyelim, tek kelimeyle çöktü. Tadiç kalçasını rakibe dayar ve kanadında koşabilen kim varsa kaçırmayı dener. Bütün kurgu bundan ibaret. Göztepe’nin sol kanadını savunan Djalma, Tadic ve Oğuz’un, hemen her ikili oyun denemesinde pas arası yaparak, Fenerbahçe’nin skor üretme stratejisini yok etti. İlk yarıdaki garip kör dövüşü, ikinci yarı için de hiçbir şey vaat etmiyordu. Tribünleri heyecanlandıran tek girişim, ilk yarının son anında göklerin hâkimi Nesyri’den geliyordu. Dolayısıyla Kadıköy’de anket yapıp yüz taraftara sorsanız, ezici çoğunluk bu maçın geri dönebileceğine inanmaz aksine farkın daha da açılacağını söylerdi. İkinci yarının ilk yirmi dakikası, Fenerbahçe takımının oyun yapısında Dusan Tadic’in yerini anlamamız için ders niteliğinde. Tadic’in olmadığı orta sahada, mücadele gücü ve rakibe karşı koyma eğilimi artıyor. Dusan Tadic’in çok büyük bir futbol değeri olduğunu kimse inkâr edemez. Ancak erken çözülemeyen maçlarda, Tadic yaşı gereği oyundan düşüyor ve orta sahada takımı bir eksik bırakıyor. Mourinho’nun Tadic’i, başının derde girdiği maçlarda hamle oyuncusu olarak kullanması daha iyi sonuç verecektir.

Göklerin hâkimi dedik. Yusuf En Nesyri’ye büyük bir parantez açmak şart. Doğru zamanlamayla bu kadar yukarı çıkabilen ve topu istediği yere gönderebilen bir pivot santrfor bulmak altın değerinde. Top sürmesi, adam eksiltme denemeleri ve bitiriciliği zaman zaman saç baş yoldursa da bütün Fenerbahçe taraftarları şunu anlamalı. Yusuf En Nesyri özel ve elit bir santrfordur. Maxim bu akşamki performansıyla kafa karıştırdı. İstatistiksel olarak, ilk golün asistini yapabilmiş olmasa da, maçı çözen beraberlik golünün sebeb-i vücudu Saint Maximin’dir.

Fenerbahçe’nin teknik ekibi, ligde şampiyonluk mücadelesi verdiği rakibinden daha fazla kart görüyor. Burada Fenerbahçe teknik ekibine sükûnet telkin edecek durumda değilim. Bu durum tek kelimeyle anormaldir. Hakemlerimiz mesleki anlamda çok kötüler, profil olarak çok düşükler, kişilik olarak da olmaları gerektiği kadar güçlü değiller.

Fenerbahçe çok zorlu bir mücadeleden, alnının akıyla çıkmayı başardı. Mourinho, Tadic’in rolünü kafasında netleştirmeli. Doğru hamlede kullanılan Tadic maç alır, oyundan düşmüş Tadiç, orta sahayı da beraberinde düşürür.