Mehmet Atalay'dan Radyospor'da flaş sözler: "Yöneticiler, şov yapmalarını engelleyecek yasanın çıkmasını istemez"

11.10.2019 - 13:06 | Son Güncellenme: 11.10.2019 - 10:14

Mehmet Atalay'dan Radyospor'da flaş sözler: "Yöneticiler, şov yapmalarını engelleyecek yasanın çıkmasını istemez"

Gençlik ve Spor Eski Genel Müdürü Mehmet Atalay, spor gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Radyospor’da Spor Kazanı programında Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Atalay, Kulüpler Yasası ile ilgili flaş sözler söyledi. Mehmet Atalay’ın açıklamaları şu şekilde:

Mehmet Atalay: “Şenol Güneş, itibarı sıfırlanmış bir takımın başına geçti”

Arnavutluk maçı, Avrupa Şampiyonası adına çok önemli. Aklımız fikrimiz hep 2002’de. Yeni başarı yaşamak istiyoruz. Şenol Güneş büyük umutlarla geldi. İtibarı neredeyse sıfırlanmış bir takımın başına geçti. İyi bir jenerasyon diyorlar ama o jenerasyonlar hep Şenol Güneş’e rastlıyor. Keramette Şenol Hoca’nın payı büyük. Tabi ki kabiliyetli gençlerimizin de payı büyük. Arnavutluk’u ilk maçta yenmiştik. Ters gelen rakiplerden birini 2-0 yenerek başlamak önemliydi sonrası da geldi. Arnavutluk’un ters taraflarını da biliyoruz. Son maçta İzlanda karşısında 4 golle kazandılar. Tedbirli olacağımızı düşünüyorum. Kazanırsak çok ciddi bir avantaj elde edeceğiz. İnşallah kazanırız.

Mehmet Atalay: “Kulüp takımları başarısızken milli takımın başarılı olması önemli”

A Milli Takım adına dünya futbolunda belirgin yerimiz olmadı. Yeri geldi tavan yaptık, yeri geldi dibi gördük. İlk 5 içinde olduğumuz dönemler de oldu. Şimdi öyle bir durum yok. 2008’de Fatih Terim döneminde yarı finale oynayarak yükselişe geçmiştik. Sürekli düşüş yaşadık. Dünyadaki sıradan ülkelerle aynı kategoriye inmiştik. Yeniden yükselişe geçtik. Kulüp takımlarımızın başarısız olduğu bir dönemde milli takımla yüzümüzün gülmesi önemli.

Mehmet Atalay: “Başarıyı kalıcı hale getirebilmemiz gerekiyor”

Dünyada en güzel statlara sahibiz. Futbola çok ciddi yatırım yapıldı. Taraftarın desteği, devlet imkanı, sponsorluk yasaları, stopajın yüzde 15 olması… Bütün bu imkanların içinde Türk futbolunun kalıcı bir şekilde ilk 5 içinde olmalı. Fransa’yı yendik. Çok önemli bir galibiyetti. Şampiyon olduktan hemen sonra yendiğimiz kaç takım var? Bu başarılı elde edebiliyorsak kalıcı hale de getirebiliriz. Dünya’nın hiçbir yerinde olmayan müthiş bir gençliğimiz var. O gençliğe şans vermek lazım.

“Türkiye’den kaçıp giden gençler başarılı oldu, milli takıma katkı verdi”

Gençlerimiz fırsat bulamadı ve kaçıp gitti. Avrupa’da oynayıp milli takıma katkı veriyor. Trabzonspor’da gençler oynadı. Ama zor durumda oynadı. Yusuf ve Abdülkadir gibi isimler oynadı. Diğer kulüplerden de bunu örnek alan oldu. Fakat; gereksiz transferleri yapmamak lazım. Belli bir kalitenin altındaki yabancı oyuncuları transfer etmemek gerekiyor. Bizim A kalite takımlar içinde yer almamız lazım. Küme düşmek milletimize hakaretti, nankörlüktü. Çok büyük bir başarısızlıktı.

“Kulüpler Yasası konusunda yanlışlar yapıldı”

Büyük kulüplerin yaptıkları yanlışlar sürekli onaylandı. Elbette kulüplerimizi dışlayamayız. Yöneticilerin kulüpleri zarara uğratmasına müsaade edemeyiz. Devletimizin asla müdahale etmemesi gereken hatalar, yanlışlar oldu. 2 milyon dolar etmeyen adama 8 milyon dolar verildi. Kulüpler battı, devlet buna göz yumdu. Bu bana göre çok büyük bir hataydı. UEFA henüz kulüplerle ilgili düzenleme yapmamıştı. Biz 2008 sonunda bu çalışmayı yapmış ve UEFA’nın çalışmasını bitirmeyi bekliyorduk. Normalde 2009’da kanunlaşması ve Kulüpler Yasası’nın yürürlüğe girmesi gerekiyordu.

“Yöneticiler, şov yapmalarını engelleyecek yasanın çıkmasını istemez”

Ne yazık ki o günlerde bu, kulüplere sorulmaya başlandı. Kulüpler Birliği hazırlasın dendi. Kulüpler Birliği kendilerini kısıtlayacak hiçbir düzenlemeyi kabul etmez. Beyefendiler şov yapacaklar, sürekli ekranda olacaklar, konuşacaklar, şiddeti körükleyecekler, 1 transfer yapıyor diye aylarca gündemi meşgul edecekler… Bu böyle değil. Böyle olmamalı. Batı’da kulüp başkanları tanınmıyor. Bizde tabi tanınsın sakıncası yok. Fakat; öyle zararlar veriyorlar ki bedelini devlet ödüyor.

“Birileri futboldan zenginleşiyor”

Yapılandırmayı 1 Ocak 2005’te yapmıştık. Kendinize çeki-düzen verin denilmişti. Bir hata yapmayın denilmişti. Belli haklar tanınmıştı. Birileri zengin oluyor belli. Ya başkan ya da yönetici… Transferlere ses çıkarmayan hocalar da vardı. Hocalar da sisteme uymaya başladı. Hocalar sisteme uymayınca kafa dengi hocalar alınmaya başladı. Altyapıdan oyuncuları almadılar. Altyapıdaki oyunculardan para kazanamayacakları için yabancı transferlerden para kazanmayı düşünenler oldu. Devlet bu konuda yanlış yapıyor.

“Güzelim Beşiktaş’ı dağıttılar, daha çok borçlandırdılar”

Beşiktaş Kulübü gündemde. Şampiyonlar Ligi’nde başarılı bir performans sergilediler. O güzelim Beşiktaş’ı dağıttılar, daha çok borçlandırdılar. Şahane Beşiktaş gitti, alt sıralarda sürünen bir Beşiktaş geldi. Hocasıyla da kavga ettiler. Bilerek ya da bilmeyerek. Devletin bu tarz fırsatları tanımaması gerekiyor diye düşünüyorum.

“TFF, kulüplere teslim oldu”

Türkiye’de TFF hep kulüplere teslim oldu. TFF oy uğruna her şeyi yaptı. Korktular, çekindiler. Kulüpler Yasası’nı çıkarsanız dahi, uygulamaya koyamadıktan sonra, adaleti eşit uygulayamadıktan sonra bir işe yaramıyor. 6222 herkese uygulanınca şahaneydi. Sonrasında ihlaller başladı. Cezalar caydırıcı olmalıdır. Suç işlemesini engellemelidir. Kulüplerle ilgili yasa çıkmalı ve iyi düzenlemeler yapılmalı. O düzenle birlikte gelecek yönetimler tavizsiz bir şekilde uygulamalı. O zaman nelerin düzeleceğini göreceğiz.

Senin için hazırladığımız haberler