Mehmet Demirkol: "Ali Koç ve yönetimi Cocu'ya güveniyorsa bu yılı..."

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında sporun gündemini değerlendirdi. Mehmet Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Fenerbahçe’nin starı şu anda Ali Koç’tur. Obradovic de öyle. Ali Koç’a camiada yaklaşabilen bir karizma yok. Ali Koç’un kredisi yüksek. Aziz Yıldırım yönetimine de artık yeter diyenler vardı. Yıldırım’a saygısızlık çok olmadı. Aziz Yıldırım ilerleyen dönemlerde sevgiyle anılacaktır. Taraftar açısından olaya bakıyorum. Ali Koç’un kredisi yüksek. Taraftarların Koç’a sırtını dönmesi çok zor. İşlerin çok kötü gitmesi lazım. Ama Ali Koç kendine sırtını dönebilir. Ali Koç, başkanlıktan ziyade ağır taraftar. Ali Koç taraftar olarak ara sıra kendisini de Cocu’yu da kovuyordur. Ama başkan olarak ise “dur” diyordur.

Galatasaray’da Yiğit Şardan’ın bir açıklaması vardı. “Bazen ben de yönetim istifa diye bağırmak istiyorum” demişti. Ali Koç’un aklından “Ersun Yanal’ı mı çağırsak, Aykut Kocaman olur mu?” diye belki git gel yaşıyordur. Bu da olabilir. Taraftarlar da bu tarz düşüncelere sahip olabilir. Tepki nasıl gösteriliyor? Deniz bittiği zaman, ya hoca ya da yönetim istifa eder. Ersun Yanal sesleri yükseliyor ama… Ersun Yanal İstanbul’a geldi diye son dakika haberleri yapılıyor. Bu adam Seoul’de mi yaşıyor? Bu haberin kaynağı ne? Bu, havaalanı muhabiri haberi değil. Ersun Yanal haberleri çok komiğime gitti. Mourinho geldi sanki. “Ersun Yanal geldi, kendisini bekleyen araç Samandıra’ya götürdü” olsa haber olurdu. Adam zaten geliyor İstanbul'a. 

Ali Koç, 5 ya da 6.haftada yollarlarsa kendileriyle çelişmiş olurlar. Cocu’ya gerçekten inanıyorsan devam etmen gerek. Yönetici, futbolun başındaki ekip olarak, ”Biz bu işi Cocu ile yaparız” diyorsan devam etmen gerek. Gerekirse bu seneyi Cocu ile yakman gerekiyor. Hollandalılar, Türkiye’de olmuyor. Adamın kültürü değişik. Hollanda ve İspanyollar Türkiye’de olmuyor. Cocu gelsin, Fenerbahçe’yi hemen düzeltsin diye bekleyemezsin. Daha uzun vadeli düşünmek gerekiyor.  

Eğer inanıyorsan Cocu’ya devam edeceksin. Takımı 3 günde hoca toparlamaz, oyuncular toparlar. Güven oylaması da ortada bir güvensizlik varsa yapılır. Oyuncular, “Yahu biz ne yapıyoruz. 4 tane yedik, millet delirdi. Beşiktaş maçı var, hadi ağabey” der ve yaparlar. Cocu’nun eli takıma değmedi mi? 1-2 dokunuşunu görüyoruz. Ama takımın total performansını etkileyen beğendiğimiz dakikalar var, beğenmediğimiz dakikalar var. 3 günde ancak bu olur. Beşiktaş’ın derbi performansını Şenol Güneş üzerinden okurum. Takım üstünden okumam. Takımın genel performansıyla alakalı oyunculara bakarım. Fenerbahçe’de ise oyunculara bakarım, çünkü hoca yeni.

Cocu ile yollar ayrıldı ya da Cocu gitmek istedi diyelim. Fenerbahçe bir şahıs mı getirdi takımın başına, yoksa bir ekol mü getirdi? Cocu gider ve Ersun Yanal gelirse bahsedilen o plandan vazgeçmiş olacaksın. Bu söylediklerim spekülasyon. Çünkü; basında çıkan haberleri değerlendiriyoruz ve onlar da spekülasyon. Anlatmaya çalıştığım şey ortada. Fenerbahçe’nin puan sıralamasındaki durumu önemli değil. “Biz Fenerbahçe’yi baştan aşağıya değiştireceğiz” diyorlra. Bu önemli. Bir ekol yerleştirme çabası var. İnşallah olur diyorum. Bu sadece Fenerbahçe’yi değil, ülke futbolunu değiştirir.

Gittin bir araba aldın. Suyunu koymuyorsun, bakımlarını yaptırmıyorsun. Bu arabaya çirkin dersin. Ama kötü diyemezsin. İşlevini yerine getiriyor. Bir futbol takımının önceliği katıldığı turnuvayı ya da ligi kazanmak. Daha sonra güzel futbol oynamak. Öncelik bu. Mourinho mesela; Porto ile Şampiyonlar Ligi’ni kazandı adam. Kötü diyebilir misin? Kötü diyemezsin ama çirkin futbol oynatıyor diyebilirsin. Ama kupa kazanıyor adam. İyi ve kötü sübjektif olmaz. Güzel ya da çirkin sübjektif olabilir.

Hasan Ali, 2018 yılına damga vurdu diye haberler var. 5 büyük ligi baz alarak yapılmış ama biz 5 büyük ligde değiliz. İşin tuhaf tarafı bu. Bir de Rusya’ya falan bak. Şaka bir yana güzel haber. İngiltere’de falan sol bekin asist yapması kolay değil. Hasan Ali, kendi karikatürüne dönüştü. Yılmaz Hoca örneğin bunu bilerek yaptı. İmaj, ya da kendin oluşturduğun imajdır ya da taraftarın çizdiği bir imaj vardır. Hasan Ali böyle oynarsa, belki 5 büyük ligde görebiliriz (gülerek) onu. Mehmet Topal da bu kadar eleştiri ve karikatürize edilmeyi hak etmiyor. Hasan Ali, derbide hakikaten iyi oynadı. Maç sonundaki, ”Çok yoruluyoruz” açıklaması ise gereksizdi. 30 yaşına geldin, futbol oynuyorsun. Para da alıyorsun. 48 saat acilde doktor olarak nöbet mi tuttun? Ya da zor mahallelerde devriye mi geziyorsun? Eleştiriyi hak etmiyorum diyorsan oyna o zaman. Şu oynadığının yarısını her zaman oynasa, kim sana ne diyecek? Kaşlar düşmüş, Küçük Emrah modundasın. Burada şikayet edecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Neden yükleniyorlar sana? Çünkü Fenerbahçe'de oynuyorsun.

Stadyumlarda inanılmaz yüksek sesle müzik çalıyor. Bu bildiğin, gizli servislerin işkence yöntemi. Mahkemeye falan gitsen, yapana ceza aldırırsın. Tribün bilen bir hakim ya da savcıya denk gelirsen ceza verdirirsin. Türkiye’de böyle. Celtic-Glasgow maçında olsa birbirlerine eziyet ediyorlar dersin. Çarşı Grubu, Kadıköy’de bunun olmamasından ötürü teşekkür ediyor. Bu ne demek? “Misafir olduğum yerde bana işkence etmediğin için teşekkür ederim” diyorsun. Ne kadar acayip bir durum. Tabi bunu yapmayana, eziyet etmeyene teşekkür etmek gerek.

Galatasaray’da herkes parasını alıyor mu? Feghouli dahil yabancılar paralarını alıyor, yerliler alamıyor diye haberler var. Bu haberler yerli oyuncuların rahatsızlığını anlatıyor. Türk oyuncular olaydan rahatsız. Parası ödenmeyen herkes rahatsız olur tabi ki. Yabancılar parasını almayınca adres belli. Türk oyuncular daha insaflı demek ki. Onlar Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na başvuruyor… Bu konularda Süper Lig’de en iyi olanlardan biri Akhisarspor. Eldeki 1 kuş, daldaki 2 kuştan daha iyidir. Çıkan haberlerin esas mesajı şudur; yerli oyuncular rahatsız.

Biz 2016 için adaydık ve çok yakındık. Hatta almıştık gibi duruyordu. “Kiminle konuşsak, sizde o” diyordu. Son anda birileri fikir değiştirdi. O dönem bazı şeyler oluyordu. Hükumetine de soruyorsun, ”Ben oyu kime vereyim” diye… O dönemlerde çok kuvvetliydik. Şu anda o kadar kuvvetli miyiz? İnşallah alırız. Almanya da kuvvetli bir rakiptir. Yapabileceğimize olan inancım çok yüksek. Fakat; kuvvetli bir rakiple karşı karşıya olduğumuzu unutmamamız lazım. 2006’da Dünya Kupası’na ev sahipliği yaptılar. Bize de sıra gelmesi lazım, ama kolay değil. Umuyorum alırız.