Miryokefalon Savaşı nedir? Miryokefalon Muharebesi tarihi ve önemi nedir?

28.09.2020 - 00:45 | Son Güncellenme: 28.09.2020 - 00:51

TRT'de başlayan Uyanış Büyük Selçuklu dizisi ile birlikte olayları araştıran vatandaşlar Miryokefalon Savaşı hakkında detaylı bilgiler aramaya başladılar. Peki Miryokefalon Savaşı nedir ve kim kazandı? Bazı izleyiciler Miryokefalon Savaşı nerede oldu, kimler arasında oldu, neden oldu gibi araştırmalar yaparken diğer tarafta ise Miryokefalon Savaşı kazanı kim, kaç kişi öldü gibi araştırmalar yapıyorlar... Miryokefalon Savaşı komutanları kim ve hangi sultan? İşte tüm detaylar...

Miryokefalon Savaşı nedir? Miryokefalon Muharebesi tarihi ve önemi nedir?

TRT'de başlayan Uyanış Büyük Selçuklu dizisi ile birlikte olayları araştıran vatandaşlar Miryokefalon Savaşı hakkında detaylı bilgiler aramaya başladılar. Peki Miryokefalon Savaşı nedir ve kim kazandı? Bazı izleyiciler Miryokefalon Savaşı nerede oldu, kimler arasında oldu, neden oldu gibi araştırmalar yaparken diğer tarafta ise Miryokefalon Savaşı kazanı kim, kaç kişi öldü gibi araştırmalar yapıyorlar... Miryokefalon Savaşı komutanları kim ve hangi sultan? İşte tüm detaylar...

Miryokefalon (Myriokephalon) Muharebesi (yurttutan savaşı) (Türkçe adlandırması: Düzbel Savaşı) Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru I. Manuil arasında, Miryokefalon'da (Myriokephalon) yapılan savaş. Anadolu'da Türk hakimiyetinin kabul edildiği savaştır. Anadolunun tapusunun alındığı savaş olarak da bilinir.

Miryokefalon Muharebesi nasıl başladı?

Zengi Hanedanının Suriye ve Musul hükümdarı Atabeg Nureddin Mahmud Zengi'nin ölümü üzerine (1174), büyük bir rakipten kurtulan II. Kılıç Arslan, ertesi yıl, Sivas ve Tokat bölgelerine hâkim olan Danişmendli Beyliğine son verdi.

Manuil, Papaya bir mektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve "Anadolu'dan geçen yolun artık güven altına alınacağını" bildirdi.

Bizans İmparatoru I. Manuil Kilikya kıyı bölgelerini tekrar eline geçirmiş ve Haçlılar tarafından kurulan Antakya Prensliği üzerinde Bizans hakimiyetinin kabul edilmesini sağlamıştı. Diğer taraftan Bizans sınırlarında özellikle Eskişehir yörelerinde yoğun bir şekilde çoğalan Türkmenlerin, Denizli, Kırkağaç, Bergama ve Edremit'e değin Bizans yörelerine akınlarda bulunmaktaydılar ve bu akınları önlemek istemekteydi. 1174'te Halep emiri Nureddin Zengi ölmüş ve yerine geçen Selahaddin eli altında bulunan arazilerin kuzeyindeki gelişmelerden gözünü çekmiş hedefini Mısır üzerine odaklandırmıştı. Bu gelişmelerden haberdar olan I. Manuil Anadolu Selçuklularının bir güçlü taraftarın desteğinden mahrum kaldığını düşünmekteydi.

Böylece toprak elde etmek ve kendi topraklarına gelen hücumları önlemek amacıyla Selçuklular diğer destek alamayacakları bir sırada Bizans İmparatoru I. Manuil Anadolu'ya yeni kuvvetler göndermekle birlikte düzenleyeceği bir sefer için de askeri hazırlıklara başladı.

Onun bu hazırlıklarını haber alan II. Kılıç Arslan, bir elçi heyeti göndererek daha önce yapılan barış antlaşmasının yenilenmesini önerdi. Fakat İmparator I. Manuil, Bizansa yöneltilen Türkmen akınlarının durdurulması, Bizans'a sığınan Danişmendliler emiri Zünnun ile şehzade Şahinşah'ın, daha önce yönetiminde bulunan ülkelerinin Bizans'a bırakılması şartıyla buna razı olacağını sultana bildirdi. Bu şartları kabule yanaşmayan sultan, atlı kuvvetler sevk edip Denizli yörelerine kadar olan Bizans topraklarını ağır bir şekilde tahrip etti. İmparator, Bizans kuvvetleri eşliğinde, önce şehzade Şahinşah'ı daha sonra da Zünnun'u Anadolu'ya gönderme girişiminde bulundu ise de II. Kılıç Arslan'ın aldığı önlemler karşısında başarılı olamadı; Şahinşah ve Zünnun yeniden Bizans'a kaçmak zorunda bırakıldılar.

Kılıç Arslan, imparatora elçiler göndererek barış isteğinde bulundu. Sultanın ikinci barış önerisini de reddeden Manuil 1176 yazında, amcasının oğlu Andronikos Vatatzes'i bir orduyla Paflagonya'ya Amasya'ya doğru yola çıkardı. İmparator'un kendisi de, içinde Frank, Peçenek, Macar ve Sırp kuvvetleri bulunduğu orduyla, Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya üstüne yöneldi.

Paflagonya'ya gönderilen Andronikos Vatatzes'in ordusu Eylül ayı başlarında, Niksar surları önünde yapılan meydan savaşında, Selçuklu ordusu tarafından yenildi. Vatatzes'in kesilen başı, bir zafer nişanesi olarak II. Kılıç Arslan'a gönderildi.

Senin için hazırladığımız haberler