Muslera: "En güzel kararlarımdan biri Türkiye'ye gelmem"

12.12.2018 - 20:11 | Son Güncellenme: 12.12.2018 - 20:11

Galatasaray'ın Uruguaylı kalecisi Fernando Muslera, büyük maçlarda sakin olduğunu söyledi.

Hilton Bomonti otelinde gerçekleştirilen Marka 2018 konferansına katılan Fernando Muslera, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Büyük maçlarda baskıyla nasıl başa çıktığı yönündeki soruya sarı-kırmızılı file bekçisi, "Büyük maçlarda sakin olmalısınız. Kendinize ve amacınıza inanmalısınız. Hatalı bir gol yediğimde 50 kişi eleştirse bile, aklıma ilk gelen ailem ve takım arkadaşlarım oluyor. Onlar bana güç veriyor." yanıtını verdi.

Futbolu her zaman çok sevdiğini dile getiren tecrübeli kaleci, forvet olarak başladığını söyleyerek, "Futbola santrfor olarak başladım ama bir gün kalecimiz antrenman yaparken sakatlandı ve en uzun boylu ben olduğum için zorunlu olarak kaleye geçtim. Kaleciliği sevmedim ve başlarda ağlıyordum. Sonra kalecilik hayatım oldu." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında kalecilikle ilgili bilgiler veren Muslera, şunları kaydetti:

"Kalecilerin topa elle müdahale etmesi kural gereği olduğu için sahadaki diğer oyunculardan farklıyız. Maçlar sırasında bazı pozisyonlarda yalnız olduğumuz doğru. Ancak bu her zaman için geçerli değil. Diğer futbolculardan ayrı antrenman yaparız. Bazı hareketleri çok sık tekrar ederiz. Topla ilgili her pozisyon bizim için farklıdır. Kaleci antrenörü bizim için çok önemlidir. 20 yaşımdayken çok iyi bir antrenörüm vardı. İyi kurtarışlar yaptıktan sonra bile beni eleştirir ve bağırırdı. Bu nedenle bazen ağlardım. Ama çok iyi bir antrenördü ve 2-3 yıl içinde gelişimimde büyük etkisi oldu."

Ülkesi Uruguay ve Türkiye'yi kıyaslayan Muslera. "Türkiye, yüz ölçümü olarak büyük bir ülke, Uruguay'da 3 milyon insan yaşıyor." açıklamasında bulundu.

Galatasaray'ın kalecisi Fernando Muslera, MARKA Konferansı'nın moderatörü BJ Cunningham'ın sorularını yanıtladı. Uruguay hakkında konuşan yıldız oyuncu, "Bütün Uruguay, İstanbul'da Bakırköy kadar" diyerek, “2-3 yaşından itibaren top peşinde koşmaya başladım, yeterince çocuk vardı oynayacak. Ben inandım ve başardım” diyerek futbolcu olma serüvenin aktardı. Ancak kaleci olmayı pek istememiş. Bu konuda, “Kaleci idmana gelmedi, en uzun olduğumdan beni kaleye koyup dene dediler. Hoşuma da gitmemişti aslında. Beni tutmak için bir devre kaleci bir devre futbolcu teklifimi kabul ettiler. Öyle başladı” diyen Uruguaylı efsane kaledeki yalnızlık hakkında şunları söyledi: “Kaleci olarak biz farklıyız, sahada topa elle dokunan tek kişiyim, bazı aksiyonlarda yalnızız ama hep değil. Kutlama sırası gelince hep beraber yapıyoruz" dedi.

Galatasaray kaptanlarından biri olmak ve İstanbul'da olmaktan onur duyduğunu aktardı. İyi bir kariyeri olduğunu söyleyen Muslera, 3 dünya kupasında oynamanın inanılmaz bir şey olduğunu söyledi. Aynı zamanda Uruguaylı kaleci, gençlere de iletişim, çözüm sunmak konusunda yardımcı olduğunu söyledi.

"YERDEN KALKAMAZSAN TEKRAR HATA YAPARSIN"

Muslera, yapılan hatalar ile ilgili ise, Dünya Kupası'nda çeyrek final maçında Fransa karşısında Antoine Griezmann'ın şutu ve yediği şanssız golü örnek göstererek, "Eve gidiyorum çocuğum bana sarılıyor ve geri dönme gücü veriyor. Takım arkadaşlarım var beni destekleyen. Tribündeki 50 bin, ülkedeki milyonlarca Galatasaraylı ya da 3 milyon Uruguaylıyı temsil ediyorum. Hemen tekrar hazır olmalıyım. Bu hazırlık süreci 1 saniyeden uzun sürmemeli. Eğer yerden kalkamazsan, tekrar tekrar hata yaparsın” diye konuştu.

"VAZGEÇMEMEYE ODAKLANIYORUM"

Yıldız oyuncu, "Her şey değişiyor dünyada, adapte olmak, kendinizi güncellemek zorundasınız" diyerek, "Her şeyin çözümü vardır: Çalışmak, pratik yapmak. Vazgeçmemeye odaklanıyorum. Kaleci olarak son kişiyiz oyunda. Herkes birçok hata yapabiliyor ve böyle bir durumda zamanımız yok düşünmek için. Olduysa oldu. Hızlı iyileşmeye odaklandım ben. Hataları düşünme, kafandan çıkar. Oyuna dön" ifadelerini kullandı.

"EN GÜZEL KARARLARIMDAN BİRİ TÜRKİYE'YE GELMEM"

Türkiye hakkında da konuşan Muslera, "İtalya'ya gittiğimde de aynı şey geçerliydi. Evimden uzaktaydım ama benzer bir kültürdü. Türkiye biraz daha farklı bir kültür. Tatlı farklı insanlar var burada. Evimde hissedeyim diye yardımcı oluyorlar bana. En güzel kararlardan biriydi Türkiye'ye gelmem" diye konuştu.

 

Senin için hazırladığımız haberler