Japonya'da Yusuf Dikeç hayranlığı bambaşka bir boyuta ulaştı! Kahvenin üstüne bile resmini çizdiler...

Paris 2024 Olimpiyatları kırılan rekorlar, üstün başarılar ve tarihe geçen açılış töreniyle olduğu kadar Yusuf Dikeç’in pozuyla da hatırlanacak. Atıcılıkta gümüş madalya elde eden milli sporcu, ekipman kullanmadan gerçekleştirdiği performansı, atış sırasındaki duruşu ile fenomen haline geldi ve oyunların simge ismine dönüştü.

Olimpiyat oyunlarına beş kez katılan 51 yaşındaki sporcunun tabancasını ateşlerkenki görüntüsü, farklı müsabakalarda bir çok sporcu tarafından taklit edildi. Dünyanın hemen her bölgesinde meşhur hale gelen Yusuf Dikeç’e olan ilgi Japonya’da ise bambaşka bir boyuta ulaştı, büyük bir hayranlık ve sevgiye dönüştü. Uzakdoğu ülkesindeki popüler kültürün bir simgesi haline gelmesinin yanı sıra, Japon halkı tarafından örnek alınan bir figür oldu.

Milliyet'ten Onur Dinçer'in haberine göre; tecrübeli sporcuya ülkede gösterilen büyük ilginin kökeninde, meşhur pozu kadar hal-hareket ve tavırlarının da bulunduğu tespit edildi. Japon basınının da büyük ilgi gösterdiği sporcunun ülkede bir çok röportajı yayınlanırken, bu söyleşiler sırasında daha yakından tanıma fırsatı buldukları isimden oldukça etkilendikleri ifade edildi.

Yusuf Dikeç’i kendilerine yakın gören Japonların, aynı zamanda sporcunun olmak istedikleri ideal figüre çok yakın bir profil çizmesinden çok etkilendikleri, bu yüzden hayranlığın katlanarak arttığı öğrenildi. Röportajlarında sarf ettiği sözlerin de beğeni topladığı, sessiz sakin, disiplinli bir şekilde işini tamamlayan özelliğinden dolayı kendisine bir samuray gözüyle bakıldığı ve samuray ruhuna sahip olduğuna inanıldığı belirlendi. Kyodo’da yayınlanan röportaj videosunun altına yorum yapan Japonlar, fenomen isimle ilgili duygularını burada açık bir şekilde dile getirdi.

Yusuf Dikeç’in Kyodo haber ajansına verdiği röportajda sarf ettiği ifadeler dikkat çekti ve bu ifadeler okuyucular tarafından da takdir topladı. Emekli jandarma astsubayı olan Dikeç söyleşinin bir bölümünde ‘Benim ülkemde çok fazla tanınmıyor bu spor. Ancak ben evrensel bir mesaj vermek istersem; insanlar atışı sadece spor olarak yapmalı. Voleybolcu için voleybol topu ne anlama geliyorsa, atış sporu yapan atışçı için de tabanca o anlama gelmeli. Japonlar, eski bir askerin konuya bu şekilde yaklaşmasının önemli olduğu değerlendirmesini yaptı.

Çizim sanatına düşkünlüğüyle bilinen Japonlar’ın Yusuf Dikeç sevgisinin, bu alanda da ciddi yansımaları oldu. Karikatürlere ve anime posterlerine konu olan görsellerin yanı sıra, müşterilere servis edilen kahvelerin üzerine bile yıldız sporcunun resimleri çizildi. Çizim meraklısı bir çok Japon, Yusuf Dikeç’i resmettiği görsellerini sosyal medyadan dolaşıma sokarken, bu eserler diğer kullanıcılar tarafından ilgiyle değerlendirildi ve büyük etkileşim topladı.

• Kendisi tam bir Samuray. Tabii ki biz Japonlar olarak severiz böyle adamı.
• Akıl, beceri, beden ve nezaket sahibi kendisi. Japonların ruhuyla ortak yönleri olan bir kişi.
• Alçakgönüllü, sakin ve yakışıklı. Harika bir felsefesi olan mükemmel birisi.
• Japonların tam sevdiği yakışıklılığı var. İşte kendi ekseninde yaşayan bir insan budur.
• Kendine ait güçlü bir inancı olsa da, karşısındakini zorlamaz, alçakgönüllüdür.
• Alçakgönüllü olması, övgü karşısında sade bir minnettarlık duyması sevdiğimiz özellikleri.
• Eski Jandarma askeri olarak ‘Atıcılık sadece spor olarak yapılmalı’ demesi şu anki dünya için önemli bir mesaj.
• Yusuf Dikeç’i 2028’de Los Angeles Olimpiyatları’nda izlemeyi dört gözle bekliyorum.

Japonya’nın önde gelen haber ajanslarından Kyodo’ya bir röportaj veren Yusuf Dikeç, ünlü olduğunu Paris’te sokağa çıktığında kendisine gösterilen ilgiyi görünce anladığını söyledi. Olimpiyat fenomeni “Paris’te Eyfel Kulesi’nin oraya gezmeye gittik. Herkes tanıyordu, insanlar resim çekilmek istiyordu. Güzel insanlar güzel şeyleri paylaşıyor, bu da mutlu ediyor bizi. Japon halkının gönlünde olmaktan mutluyum. 2024 Paris Olimpiyatları’nı rahatlık ve sadelik kazandı. İnsan fiziğinin ve yeteneğinin sergilendiği bir yarışma olduğu için özünde olimpiyatın doğasında bu var. Bence dünyadaki insanlar da bunu gördü. Rahatlık ve sadelik; ondan dolayı bu kadar ses getirdi diye düşünüyorum. Kullanılan teçhizatlar yarışmacının artı puan almasında tabii ki etkili ama o zaman olimpiyatın doğasına da biraz ters düşüyor” dedi.