'Obradovic bu kez şapkadan tavşanını çıkaramadı!'

İşte Ajansspor konuk yazarı İsmet Badem'in Fenerbahçe - Real Madrid basketbol maçının ardından sizlerle paylaştığı yazı!

Biliyorsunuz, ben maçların bitiş düdüğü ile maç yazısını bitirir ve postaya veririm! Eh ne de olsa posta güvercinleri uykuya dalmadan yazı işimi bitirmiş olurum. Böylesine önemli bir maçın sonuna kadar bekledim. Tek bir tuşa dokunmadan sadece son düdüğü değil, Obradovic’in basın toplantısını dinlemeden ortalığı toplamayı düşünmedim. Mikrofona ilk önce kendi düşüncelerini anlattı. Kendi takımına teşekkür ederken, oyuncularından övgü ile bahsetti. Real Madrid’in yaşadığı sakatlıklardan sonra çok tehlikeli bir takım olduğunu, kaliteli oyunculardan kurulu olduğunu, çok kötü oynamalarına rağmen, son dakikalarda maç skorunda (3) sayı fark olduğunu her an maçı çevirebilirdik! Ancak olmadı! Hakemler hakkında ise konuşmak istemediğini söyledi.

Evet ilk önce hakemlerden bahsetmek istiyorum. Salona geldiğinizde,  eğer maçın hakemi “LAMONİKA” ise, hemen beyninizde sorular uçuşmaya başlar. Acaba bu gün kime çalışacak! Asla rahat maç yöneten, olay yaratmadan ya da maçı her hangi bir takımın eline sunmadan yaşaması zordur!

Evet hakem ortakları ile maçı çok iyi yönetmediler ancak! Bu maç kaybedilmiş ise Obradovic’inde dediği gibi “hakemleri sorgulamadan önce, kendi oyuncularımızı objektif altına almalıyız!” Tavares, Thompkins, Randolph, Ayon gibi uzunlarla asla mücadele edemedik! Hatta37 yaşında hala genç bir oyuncu gibi mücadele eden Reyes’in boyalı alanımızı talan etmesini engelleyemedik! Tüm sezonun yıldızı Doncic finalde oynadığı basketbol ile, çok sıradan bir gece geçirdi! Lull hiç bir varlık gösteremeden 5 faul ile oyun dışında kaldı. Campazzo 0 sayı ile oynarken, Randolph 3, Taylor 3, Rudy 5 sayı ile oynarken, Causeur 17, Doncic 15 sayı atarken, Thompksins 10 sayı attılar.

Real Madrid çok çok iyi oynamadı, sadece Pablo Laso Coach olarak, ustası karşısında strateji olarak mükemmele yakın organizasyon yaptı. Onca “yıldız oyun kurucusunu” bir kenara bırakarak,  Campazzo  ile oyunu başladı. Pata küte giriştiği bizimkiler, içinde Ahmet ve Melli hariç herkes tel tel döküldü. Guduric 0, Geldiği günden beri yıldızımız olan Vesely ancak 4,sayı atabildi, ne smaç ne de iyi savunma yapabildi! Sloukas 7, Nunnaly 0, Datome 6, Kalinic 7 sayı atabildiler. Ahmet 8 sayı atarken takımımızın en iyi oyuncularından biriydi. Wanamaker da 14 sayı atarak görevini yapmaya çalıştı.

Düşünün o kadar her şey kötü gitmesine rağmen, maçın bitimine 12.8 saniye kalana kadar 83-80 lik bir skor ortadaydı. Bence maçı o kadar kötü götürdük ki! Hakemlerin yanlış düdüğüne pek ihtiyaç duyulmadı! Sadece son saniyelerde Wanamaker’a yapılan faul sportmenliğe aykırı çalınabilinirdi! İlk çeyrek 17/21 ikinci çeyrek 38/40 geçildi. Üçüncü çeyrek ise 63/55 oldukça farklı yenilgimiz ile geçildi. Son çeyrekte ise: 85/80 maçın sonucu. Real Madrid’de ise Doncic ve Randolph ikilisi Slovenya ile Avrupa Şampiyonu olurken şimdi de, Euroleague Şampiyonluğuna ulaştılar.Eslında Causeur’un hakkı olmasına rağmen MVP ödülü Doncic’e verildi. Benim köprünün altından onca sular geçmesine rağmen şimdi Fenerbahçe’de “Bogdonovic ve Udoh” olsaydı gözleri kapalı yine şampiyon olurlardı, diyemem! Artık çok geç. Ama sezon başında “Guduric ve Thompson ikilisi asla bu takımı Avrupa Şampiyonu yapamaz! Katkısı çok olamaz” Demiştim.  Sağlık olsun. Obradovic bu kez tavşan çıkaramasa da, ülkemize heyecan ve gurur kattı. Eline sağlık “KOCA USTA” Sadece son yorumum: Bu maçı hakemler değil, biz kendi ellerimizle verdik! Hakemler istese 20 sayı fark olurdu!