'Şoktayız, bu adam erkek takımı da çalıştırmamalı'

İsa Kethüda
07.05.2021 - 12:20 | Son Güncellenme: 08.05.2021 - 01:09

Kendilerine şiddet uyguladıkları iddiasıyla Efe Mehmet Aydın'a 'Yılın Teknik Direktörü' ödülü verilmesi nedeniyle şoke olduklarını söyleyen kadın futbolcular Damla Karavuş ve Berru Doğu, "Değil kadın, erkek takımı bile çalıştırmamalı" dedi. İşte çarpıcı röportajımız...

'Şoktayız, bu adam erkek takımı da çalıştırmamalı'

Kenan BAŞARAN-ÖZEL


Turkcell Kadınlar Ligi'nde şampiyon Beşiktaş Vodafone oldu. Siyah beyazlılar, finalde Fatih Vatanspor'u 10 kişi kalsa da 2-0 yenerek mutlu sona ulaştı. Ahmet Nur Çebi'ye böylece Beşiktaş başkanlığında ilk kupayı kadınlar kazandırdı.

Kara Kartallar kupalarını kaldırırıp haklı bir gurur yaşadı. Ödül töreninde başka ödüller de verildi. Bunlardan biri de 'Yılın Teknik Direktörü' ödülüydü. Beklenti şampiyon takımın teknik direktörü Hatica Bahar Özgüvenç'i ödülü almasıydı ama ödül finalde kaybeden Vatanspor'un hocası Efe Mehmet Aydın'e layık bulundu! Ülkede ikinciliğin de bir değerinin olması babında takdire şayan bir seçim olarak göründü.

Sosyal medyada ifşa oldu


Ancak, ertesi gün sosyal medya meslektaşım Burcu Eken'in bir paylaşımını gördüm. Aydın, futbolcularına şiddet uygulama suçlamasıyla davalık olmuş ve hukuki süreç devam ediyor. Ama Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kurulları, futbolcularına şiddet uyguladığı gerekçesiyle Aydın'a 60 gün hak mahrumiyeti cezası vermiş. Yani spor hukuk nezdinden çoktan mahkum olmuş!

8 Mart'taki sözler çabuk unutuldu


Peki kadınlara şiddetten sportif ceza almış, diğer yandan ceza yargılaması devam eden bir teknik adama nasıl olur da 'Yılın Teknik Direktörü Ödülü' verilebiliyor? Şaşırmamak elde değil. Ligin isim sponsoru Turkcell, 8 Mart'ta Kadın Milli Takımı'nın da sponsoru oldu. O gün ben de oradaydım. TFF Başkanı Nihat Özdemir başta olmak üzere herkes kadınlar ve kadın hakları konusunda güzel laflar etti. O toplantıda konuşalanları hatırlayınca, Aydın'a verilen bu ödülü anlamakta iki kat zorluk çekiyorum.

Bir mağdur ailesinden korktu


2019'da Kütahya'da oynan Türkiye Genç Kızlar Şampiyonası ikinci tur maçında Fatih Vatanspor'lu üç oyuncu teknik direktör Efe Mehmet Aydın tarafından dövüldüklerini idda ederek, mahkemeye başvurdu. Dava sürüyor. Üç mağdurdan birisi dava açmadı. Çünkü kendisine şiddet uygulandığının ortaya çıkmasıyla birlikte ailesinin Aydın'a çok sert tepki vermesinden ve daha kötü olaylar yaşanmasından korktu. Ancak Damla Karavuş ve Berru Doğu, soluğu mahkemede aldı. Pandemi süreci nedeniyle hukuksal süreç ağır işliyor ama iki kadın futbolcu da sonuna kadar gitmekte kararlı. Karavuş ve Doğu, 18 Nisan 2019'da yaşadıkları olayı ve Efe Mehmet Aydın'a yılın hocası ödülü verilmesine karşı duygularını Ajansspor'a anlattı.

Aydın sahaya girip vurdu


Damla Karavuş, maçı 1-0 kaybedip elendiklerini hatırlatarak sözlerine başlıyor: "Maçtan önce Efe Mehmet Aydın, 'Sahada ne olursa olsun, her zaman arkadaşlarınızın yanında olun' dedi. Penaltı oldu, maçı 1-0 kaybettik. Maç bitişi rakiple tartışma oldu. Biz de arkadaşlarımızın destek için yanlarında olduk. Aydın, sahaya girdi, orada birkaç kere vurdu. Sonra soyunma odasına giderken koridorda birkaç kere vurdu. Ama vurma da öyle normal bir vurma değildi. Ense kökümüze vurdu. Üç kişiye vurdu. O tartışmada herhalde bizi gözüne kestirdi. Neden vurdu bilmiyoruz."

Yarı çıplakken odaya daldı ve...


Karavuş, Aydın'ın saldırıya soyunma odasında da devam ettiğini belirtiyor: "En son soyunma odasına girdik, soyunuyoruz. Birden soyunma odasına girdi. Biz yarı çıplak şekildeydik. Teknik direktör biz bu haldeyken içeriye asla giremez. Girebilmesi için önceden birine söylemesi lazım. Biz de hazırlanırız, ondan sonra girer. Hoca içeri daldı, sonra bize tekme tokat attı. Bana tekme attıktan sonra çıkmış odadan. Bana tekme attıktan sonrasını ben hatırlamıyorum. Bayılmışım. Ambulans falan gelmiş, ondan sonrasını hep arkadaşlarım anlattı. Mecburiyetten aynı otobüste yolculuk yaptık. Mecburiyetten. Yoksa biz para falan bulup hızlı trenle dönmeyi planlıyorduk."

Yöneticiler vazgeçirmeye çalıştı


Efe Mehmet Aydın'ın saldırıdan sonra mesajlar atarak, mevzuyu kapatmaya çalıştığını söyleyen Kavuş, daha sonra şöyle devam ediyor: "Olaydan sonra özür mesajları attı. Gözünün döndüğünü söylüyor. Sinirlenmiş falan... Biz görüntülerini aldık ve mahkemeye kadar da verdik. Takımı bıraktık. Yönetim para falan teklif etti, mahkemeyi bırakalım diye. Hiçbir şekilde kabul etmedik, geri çekmedik. İki kişi açtık. Diğer arkadaş, ailesinin kötü şeyler yapmasından endişe ettiği için dava açmadı."

Bu ödülü ona nasıl verdiler?


Halihazırda 2. Lig'de Bağcılar Evrenspor'da forma giyen Damla Karavuş, Efe Mehmet Aydın'a ödül verilmesini ise hâlâ anlayamadığını söylüyor: "Final maçını izledim, biraz zor oldu ama izledim. Çok şaşırdım Ödülü Hatice Bahar Özgüvenç alır alır diye düşünüyordum. En kötü başka bir kadın hoca da alabilirdi. Gerçi ayrım yapmıyayım bir erkek hoca da alabilirdi. Ama şiddet uygulayan bir adama da verileceğini hiç düşünmüyordum. Çok üzüldüm. Hiç doğru bulmuyorum, çok yanlış. TFF de ceza vermişti. Ceza verildiği halde ödülü nasıl verdiler, bilmiyorum."

Çanta ve saat de fırlattı


Fatih Vatanspor'un başkanı ile Efe Mehmet Aydın arasında bir baba-oğul gibi bir ilişki olduğunu belirten Karavuş, teknik adamın öfke sorunu olduğunu söylüyor: "Aşırı hakaret ediyor, ağzı çok küfürlü. Şiddete meyilli bir hoca diyelim. Fatih Vatanspor'la 1. Lig'de oynarken çanta fırlattı, saat fırlattı. En ileri gittiği olay da Kütahya olayı zaten."

Oyuncuyu kendisi gaza getiriyordu


Olayın diğer mağduru Berru Doğu da Damla Karavuş ile aynı duygu ve düşünceler içinde. O da şaşkın ve üzgün. "Aklım almıyor" diyor. Olayın yaşandığı maçın gergin olduğunu anlatan Doğu, "Efe Mehmet Aydın da bunu biliyordu zaten. Maç öncesi yaptığı konuşmada 'Takım arkadaşını savunmayanı ben döverim' falan diyerek, gaza getirmeye çalıştı. "

'Şerefsizsiniz' diyerek bağırdı


Ancak maç sonunda bizzat Aydın, arkadaşını savunana kendisi saldırıyor! Doğu, o anları şöyle anlatıyor: "Maç sonunda kavga çıktı, arbede oldu. Çok da büyük bir şey değildi. Soyunma odasına girerken arkadaşıma bir iki defa vurdu zaten. Sonra soyunma odasına girdik, dışarıda bağrış çağrış var. Birden soyunma odasına daldı ve bağırmaya başladı. 'Siz kendinizi ne zannediyorsunuz, sizin onları dövemeye hakkınız mı var? Onların sizi dövmeye hakkı var. Siz hiçbir şeyi hak etmiyorsunuz, şerefsizsiniz'... Böyle bir sürü hakaretler, küfürler etti. Sonra bir şeyler falan fırlattı."

'Vurma' diyoruz ama hâlâ vuruyordu


Doğu, tüm çırpınışlarına rağmen Aydın'ın saldırmayı bırakmadığını söylüyor: "Vurmaya başladı. 'Dur yapma' diyoruz, hâlâ vuruyor. Bir dakika falan sürdü. En son odadan çıkarken arkadaşımın bacağına çok sağlam bir tekme vurdu. Bacağı fırladı bildiğin. Kız yerinden kalktı düştü. Herkes şokta. Herkes bir yerini kapatmaya çalışıyor. Zaten onu orada o ada durduracak biri de yoktu."

Arkadışımız orada ölebilirdi


Doğu, büyük bir şok yaşadıklarını vurguluyor: "Şok geçirdik ağlayamadık bile. Arkadaşımın dile boğazına kaçtı ve nefes alamamaya başladı. Şanslıyız ki ilk yardım bilen arkadaşlarımız vardı. Sağlık çalışanı gelene kadar ilk müdahaleyi yapabildik orada. Ölebilirdi, biz ona müdahale edemeyebilirdik. Efe Mehmet Aydın, geldi başına hiçbir şey yokmuş gibi baktı. Sonra Damla biraz kendine geldi. Hiçbir şey demeden çıktılar. Sanki her şey normalmiş gibi."

Yöneticiler hedef gösterdi


Doğu'ya göre onları yöneticiler hedef gösteriyor: "Ben o zaman böyle bir olay bekliyordum ama kendime beklemiyordum açıkçası. Kavga çıktığı zaman ben Damla'nın saçının ucundan tutup, 'Çabuk önüne dön' deyip gittim. Diğer yandan da arbede herkes bir şekilde kendini savunmaya çalışıyor. Tribündeki yöneticiler de "Şu şu şu" diyerek, hocaya söylüyor. Biz o maçı kazansaydık, bize vurmazdı. Adım kadar eminim. Hazmedemedi."

Kadın yöneticiler sustu


Soyunma odasında yaşananlardan sonra otele gittiklerini anlatan Doğu, takımdan ayrı İstanbul'a dönmeyi plandığını ama arkadaşlarının bundan vazgeçirdiğini söylüyor. Sonrasındaki yaşananları da şöyle dillendiriyor: "Otele gittik. Eşyalarımı topladım, gidecektim ama arkadaşım durdurdu. Otobüse bindik. İstanbul yolculuğu boyunca 'O arkadaki dörtlü ayrılsın, siz çok konuşuyorsunuz, konuşmayın' gibi şeyler söyledi, bunlarla uğraştık. Kadın yöneticilerimiz vardı ama herkes görmezden geldi. 'Ben orada yoktum' falan filan yaptılar. Ailelerimiz sonrasında arayıp siz nasıl sessiz kaldınız diye sorunca 'Ya kızlar ben farkında değildim, orada değildim, uyuyordum' falan bahaneler uydurmaya başladılar. Molada Aydın, otobüste böyle yüzümüze bakıp gülüyordu. 'Sabır' deyip, sesimizi çıkarmadık."

Davadan vazgeçmeyince Aydın'ı geri aldılar


Berru Doğu, İstanbul'a döner dönmez de dava süreci başlattıklarını belirtiyor. Ama kulüp yönetimi iki oyuncuyu da vazgeçirmek için girişimlerde bulunuyor: "İstanbul'a gelince darp raporlarını alıp dava açtık. Kulüp Başkanı bize özel yemek düzenledi 'Biz onu göndereceğiz' dediler. Bu arada takım içinde 'Hocadır, döver falan' diye savunanlar da var. Böyle saçma sapan bir ortamın içinde kaldık. Sonra yöneticiler bize verdikleri yemekte dava dosyalarını elimizden almaya çalıştı. 'Dava açmayın, şikâyetçi olmayın' falan diye. Biz tabii bunu kabul etmedik. Biz davayı açınca bunlar açığa aldıklarını söyledikleri Efe Mehmet Aydın'ı hemen tekrar kulübe aldılar, hiçbir şey olmamış gibi."

Psikolojik tedavi gördüm


Kulüp, ailesinin başının da belaya girmesiden endişe ettiği için dava açmayan oyuncuya A takımda oynatma ve maç başı 50 lira verme taahhüdünde bulunuyor. Evet, 50 lira!


Berru Doğu, başlangıçta kendilerinin de çekindiğini itiraf ediyor: "Bir hafta boyunca ailemize haber veremedik. Arkadaşımızın evinde kaldık. Boyun bölgemizde şişlikler falan vardı. Damla'nın bacağı o kadar şişti ki yürüyemiyordu. Ailelere haber versek, daha kötü yerlere gidebilirdi bu olay. Çünkü çocuğunu emanet etmişsin, il dışında ama hoca tarafından darp ediliyor! Anlatırken epey bir zorluk yaşadık."


Berru Doğu, olayın travmasını atlatabilmiş değil: "Olaydan sonra ben psikolojik tedavi gördüm. Davadan bir gün önce bile panik atak geçirip duruyordum. Hâlâ da tam toparlayamadık. Üstüne bir de bu ödül vermeler, kameralara oynaması beni iyice çileden çıkartıyor."

Hiçbir takımı çalıştımamalı


TFF yönetimine seslenen Doğu, Efe Mehmet Aydın'a teknik direktörlük izni verilmemesi gerektiğini savunuyor: "Kimse bir şey diyemiyor ama o adamın psikolojisi hiç normal değil. Bir an önce antrenörlükten alınması lazım. Kadın takımını bırakın, bir erkek takımının başında da olmaması lazım. Öfke kontrol sorunu var. Biz A takımdayken de aşırı tepki veriyordu. Milletin başına saatleri fırlatan bir insandı. O zamandan belliydi. Keşke o zaman bıraksaydım da böyle bir olay yaşamasaydım. İnşallah sebebi biz oluruz da bırakır."

TFF'dekiler de biliyorlar


Aydın'a ödül verilmesini anlayamadığını kaydeden Doğu, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Şunu da düşündük: Bu ödülü alırken araya birilerini sokmuştur. Çünkü böyle bir turnuvada kadın bir antrenörün bu ödülü alması gerekirken Efe Mehmet Aydın gibi birisinin alması çok saçma. Yersiz, mantığı yok. Birkaç olayı daha var. Öfke kontrolü sorunu var. TFF'nin disiplin kurulundakiler bunu biliyor. Aşırı sinirli. Hakemlere karşı küfürlerinin ne olduğunu herkes biliyor. Adı çıkmış zaten. Buna rağmen ödülün verilmesi çok saçma."


Evet, Damla Karavuş ve Berru Doğu’nun anlatıklaı böyle. Efe Mehmet Aydın da cevap vermek isterse, sayfalarımız ona da açık..

Senin için hazırladığımız haberler