Nihat Özdemir'den flaş itiraf: "Ne işim var derken..."

AJANSSPOR-HABER 

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulundu. Yayıncı kuruluşta yayınlanan be United programında konuşan Nihat Özdemir, harcama limitleri, Türk futbolunun sorunları, hakem atamaları ve seyircili maçların başlama tarihi hakkında konuştu. Nihat Özdemir'in açıklamaları ve detaylar haberde... 

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, göreve geldikleri süre içindeki faaliyetlerini anlatarak konuşmasına başladı. 

Özdemir, "Yayıncı kuruluşa bu yeni program için teşekkür ediyorum. Türk sporuna çok faydalar getirecek bir program olmasını umuyorum. TFF Başkanı olarak görev yapıyorum. 2 yılımı dolduracağım. Hem pandemi oldu, hem kurlarda hareketlilik oldu, kulüplerin sıkıntıları... Biz TFF olarak takım harcama limitleri diye yeni bir konuya da girdik. Türk futbol kulüpleri açısından yeni bir pencere açıldı. Profesyonel takımların tamamını denetim altına almak üzere yola çıktık. 1 Haziran 2019'da göreve geldiğimizde bunun yönetmeliklerini açıkladık. Daha sonra Sicil Kurulu diye yeni bir kurul inşaa ettik. 7 kişiden oluşan bir grupla çalışmaya başladık. Evvela kulüplerin mali yapılarını düzeltmek ana hedefti. UEFA ile olan ilişkilerden kulüplerin büyük zararlar gördüğünü, hakları olan Avrupa kupalarına gitmek gibi yarışmalardan uzak kalmaları gibi durumlar yaşadık. Örneğin; Trabzonspor son saniyede şampiyonluğu kaçırdı ve 2. oldu. Ama onun yerine Beşiktaş gitti. Böyle durumların yaşanmaması için uğraş veriyoruz. Bu işin mali tarafının düzelmesi için atılan adımlar çok önemli" dedi.

TFF Başkanı, kulüpler arasında herhangi bir ayrım yapmadıklarının altını çizdi. Özdemir, "Bir takımımız 18 transfer yaptı, sonra 22'ye çıkardı. Galatasaray ve Beşiktaş'ın da transferleri oldu. Bunların hepsini yaparken, bize beyan ettikleri finansal yapıları değerlendirdik ve oyuncuların lisanslarını verdik. Harcama limitlerinde taviz olmaz. Bu konuda netiz" dedi.

Pandemi sürecinde kulüplerin mali açıdan darboğaza düştüğünü söyleyen Özdemir, 4 büyüklerin dahi ciddi buhran yaşadığına şu sözlerle dikkati çekti:

"Düşmeyi kaldırdık. Elde edilen gelirler 18 yerine 21'e bölünmeye başladı. En önemli olay taraftarların maçlara gelmesidir. 4 büyük kulübümüzün dışında büyük taraftar kitlelerinin desteklediği takımlar büyük mahrumiyet yaşadı. Sponsorlar da bütçe kısıtlamasına gitti. Saha içi, forma reklamlarında bütçe düştü. Sadece Süper Lig değil, 1. Lig kulüpleri de büyük gelir kayıpları yaşadı. Kulüpler pandemiden önceki döneme bakıldığında gelirlerinde neredeyse yüzde 30-35 civarında kayıp yaşadı. Bunlar kulüplerin politikalarını dahi etkiledi. Kulüpler büyük sıkıntıya düştü. Taraftarlar tribüne gelseydi, kulüpler satış mağazalarından da bir şeyler alacaktı. İstanbul dışından gelen taraftarlar da takım ürünlerini almak istiyordu. Her alanda ciddi kayıplar oldu. "

Nihat Özdemir, maçların seyircili oynanmasını arzu ettiklerini fakat; tek başlarına karar almaları gibi bir durumun olmadığını anlattı. Özdemir, 1 Nisan'da yapılacak toplantının seyircili maç konusunda belirleyici olacağını açıkladı.

Özdemir, "Biz bu yolda yürürken sadece TFF olarak karar almıyoruz. Pandemi dönemindeyiz. TFF Sağlık Kurulu ve pandemi bölümü var. Bizim aldığımız her karar insan sağlığını etkileyeceği için yetkili mercilerle temas halindeyiz. Spor Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapıyoruz. Kırmızıların olduğu bir Karadeniz bölgesi var. Trabzon ve Rize, TFF 1.Lig'de Samsun... Yine İstanbul neredeyse kırmızıya yakın. Biz bu aşamada, seyircili oynamayı kolay görmüyoruz. 1 Nisan'a kadar seyircisiz oynama kararı devam ediyor. 1 Nisan'da toplantılar yapılacak. O tarihe kadar vaka sayıları ve aşılanma durumuna bakılacak. Ona göre karar verilecek. Seyircili olup olmayacağı, locaların seyircili olup olmayacağı kararını tek başımıza alamayız. Gerekli konuşmalar yapılacak, talimatnameler belirlenecek. Ama bir şeyi çok istiyorum. O da Şampiyonlar Ligi'nin finalinin seyircili oynanması" dedi.

TFF Başkanı, Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili oynanması konusunda gerekli çalışmaların başladığını açıkladı.

Özdemir, "Olimpiyat Stadı çok güzel. Aydınlatma, ses düzeni... Her şey dört dörtlük. 1 Nisan'da alacağımız kararlardan birisi de Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili oynanması! 76 bin kapasiteli stadyumda maçın seyircili olmasını arzu ediyoruz. Bu konuda netiz. HES Kodu gibi bir takım zorunluluklar getirebiliriz, test zorunluluğu getirebiliriz. Bu organizasyon hem turizm açısından da önemli. Pandemi döneminde Türkiye'nin hangi noktaya geldiğini tüm dünyaya göstermek gerek. Ne yapıp edip, seyirci almamız lazım. PCR testi veya HES kodu gibi zorunluluklar getirerek maçın seyircili oynanmasını arzu ediyoruz. Dışarıdan taraftarlar da geleceği için bu bizi aşan bir konu. Gereken görüşmeler sonrası karar alınabilir. Maç seyircili olsun istiyoruz" açıklamasını yaptı.

Öte yandan Nihat Özdemir, Türkiye'de çokça tartışılan VAR sisteminden memnun olduklarını ve hataları asgari seviyeye indirmeye çalıştıklarını ifade etti. Özdemir, VAR tartışmaları için şunları söyledi:

"VAR'da 3. sene. Memnun muyuz? Evet memnunuz. VAR'ı icat eden de insan, VAR'da çalışan da insan. Hata yapabilirler mi? Yapabilirler. Hatayı en aza indirgemek istiyoruz. Her yıl VAR konusunda daha ileriye gittiğimize inanıyorum. 3 sene önce bu karar verildi. En iyi sistemi kurduk. Operatör sistemi konusunda da en iyisini seçtiğimize inanıyoruz. Yanlış adres olarak nitelendirdiğimi anlatırım. 2018-19'da VAR'ı kurarken, operatörün kimin olacağını araştırdık. Hawk-Eye da bunlardan biriydi. Bunu seçerken nelere dikkat ettik? Dünya Şampiyonası, UEFA'nın organizasyonlarını onlar düzenliyor. Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi ülkelerin de hizmetini veriyor. Sokaktan toplanan insanlar değil! Önemli insanları seçtik. Kimlik numaralarıyla her türlü araştırmasını yaparak aldık. Eğitime gidildi, UEFA'dan da yeterlilik lisansı alındı. Çok iyi operatör çocuklarımız var ki... Şampiyonlar Ligi maçlarını idare ederken VAR odasına giden arkadaşlar var. Hawk Eye'a da yürekten teşekkür ediyorum."

Nihat Özdemir, isim vermese de bazı kulüplere yanıtlar verdi. Fenerbahçe'ye cevap veren Özdemir, VAR'daki operatörün ofsayt çizgisi çizilmesi konusunda dahli olmadığını ifade etti. 

TFF Başkanı, "Bir kulübümüz, 'ofsayt çizgisi' ile ilgili açıklamalar yaptı. 2 maçlarında aleyhlerine olaylar yaşandığını ifade ettiler. Biz de PFDK'ya sevk ettik. 6222 sayılı yasayı düşündük ve araştırma yapılsın istedik. Bilgi ve belge varsa, TFF'ye vermelerini bekliyoruz. VAR odasında kimler var? 4-5 kişi civarında VAR odasında kişi bulunuyor. Operatör arkadaşımızın ofsayt çizgisini çizme konusundaki dahli yüzde 0'dır. Kararı veren VAR'daki hakemdir. O karar da sahadaki hakeme yardımcı olmak içidir. Biz TFF olarak resmi açıklamayı yaptık. Konuyu da yargıya taşıdık. Arkadaşlarımız ellerindeki belgeleri sadece yargıya vermeyecek. TFF'ye de verecek. Bence çok büyük yanlış yaptılar, bir şeyler aradılar. Maçın sonucunu buna bağlamamaları gerekiyor. Onların yaşları kadar futbol yöneticiliğinde bulundum. Saygı duyuyorum. Hukuksal işlem başlattık. Bakalım sonuçları ne olacak!" dedi.

Nihat Özdemir, Türk hakemlerine güvendiğinin de altını çizdi. Özdemir, 'yabancı hakemler Türkiye'de maç yönetsin' fikri ve önerisine şu şekilde yanıt verdi:

"UEFA ve Şampiyonlar Ligi'nde 3 Türk hakemi görevlendirildi. Bir ülkenin hakemlerinin bu şekilde görev yapması onur vericidir. Milli maç arasında Antalya'da kamp süreci olacak. Orada eğitimler yapılacak. Sayın Uilenberg de olacak. Yabancı hakem gelsin diyorlar. Biz zaten yurt dışına hakem yolluyoruz! Daha çok danışman almaya hemfikirim. Daha önce Roberto Rosetti de hakemlerimize katkı verdi. Rosetti'den sonra kimle anlaştık? Uilenberg ile anlaştık. 1, 2 ve 3. Lig'deki olayları dahi Uilenberg'e gönderiyor ve hakemlerin gelişimini takip ediyoruz. Bu hafta da eğitimler oldu. Milli maç arasında eğitim sürecek.

Hakemlerin saniyenin 10'da birinde karar verdikleri bir olay oluyor. Yanlış olur, olmaz... VAR'ı sanki bütün kamuoyu hakemmiş gibi düşünüyor. Hakeme yardım eden bir yer. Öyle bakmak gerek. Hangi konularda müdahale edeceği, 55 tane UEFA ülkesinin uyacağı bir genelgeyle açıktır. Niye burada VAR'a gitmedi? Yetkisi yok ki gitsin. Bunların hepsi VAR'ın nasıl uygulanacağı talimatında var. VAR'daki hakem hata da yapabilir. Bir kasıt var mı, yok mu? O önemli. "

Nihat Özdemir, eski hakem ve yorumcu Ahmet Çakar ile ilgili tartışmalara da değindi. Özdemir, hakem müessesesine ayıp edildiğini düşündüğünü şu sözlerle anlattı:

"Eski bir hakem (Ahmet Çakar) aktif bir hakemle konuştuğunu ve o hakemin, 'Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayacaklar' dediğini programlarında söyledi. Şimdi savcılığa anlatacak durumu. Gerekli girişim yapıldı. Ortalığı karıştırmak için hakem müessesesine ayıp ediyorlar! Neyi aramak lazım? Kasıt var mı, yok mu? Son zamanlarda bu işin bu noktaya çıkmasında sosyal medyanın da etkisi var. Futbolcular iyi niyetliyse hakem maçı iyi bir şekilde idare eder. Futbolcular iyi niyetli değilse olmaz. Dünyanın 2 numaralı hakemi Cüneyt Çakır ve ekibidir. Ona bile futbolcular iyi niyetli olmayıp yardım etmese bu iş olmaz. Futbolcuların iyi niyeti çok önemli."

Futbolcuların ve teknik heyetlerin hakemlere yardımcı olması gerektiğini söyleyen Özdemir, "Beşiktaş-Başakşehir kupa yarı finalinde, oyuncular ve teknik ekip tamamen Fırat Aydınus'a yardımcı oldular ve Fırat Aydınus iyi bir maç yönetti. Maç sonunda, kimse hakeme bir şey demedi. Fırat Aydınus dört dörtlük bir maç yönetti. Fırat Aydınus'un Beşiktaş maçında başarılı olması kadar, futbolcuların ve teknik adamların iyi niyeti önemli" dedi.

'Türk futbolundaki bu kaos ortamı nasıl biter?' sorusuna da Nihat Özdemir yanıt verdi. Özdemir, "Takımlar, yöneticiler, maçlar bittikten sonra rakiplerine saygıyı ve sevgi duyamlı ve bunu uygulamalı. Kim olursa olsun. Her bir takım 40 maç oynayacak. Biri şampiyon olacak, 4 takım ligden düşecek. Hepsi arkadaşlar. Ne olursun, birbirlerinin kuyusunu kazmadan, centilmence oynasınlar. Bu ligi tamamlayalım. Hakkı ile şampiyon olan takıma saygı duyalım, küme düşen takımlara da destek olalım" açıklamasını yaptı. 

Nihat Özdemir, pandemi ilk başladığında liglere ara verilmesi kararının ne kadar doğru olduğunu herkesin gördüğünü ve o dönem eleştiri yapanların şimdi ise teşekkür bile etmediğini belirterek serzenişte bulundu.

TFF Başkanı, "Ömer Taşer ve ekibine teşekkür ediyorum. Pandemi döneminde yazılı ve görsel  medyadan, 'Bu maçları oynatamazsınız. Futbolcuları öldürecek misiniz?' dediler. Ama biz ligi tamamladık. Ama ligi tamamladıktan sonra, 'Yahu bu federasyona helal olsun. Her şeye rağmen ligi tamamladılar. Buna rağmen yayıncı kuruluş parayı ödedi' diye teşekkür etmediler. Gerçi teşekkürlerini de beklemedik. Bizim görevimiz. Sezon başında ise "Ligi şu vakitte başlatın" gibi şeyler de söylendi. Biz bu ligi oynatacağımıza inandık. Gerekli talimatnameleri de yayınladık. Ligi tamamlayacağız. İnşallah sonraki sezona da başlayacağız."

Türk futbolunda son dönemlerde tartışılan bozuk zeminler konusunda mesajlar veren Özdemir, "Zeminler konusunda sadece bir yaptırımımız var. Arkadaşlarımız maçtan önce sahaya bakıyor. Elverişli değilse başka bir sahada oynanmasına karar veriyor. Bu konuda yetkimizin artırılması, genelgeler yayınlamamız ve konuya daha fazla dahil olmamız gerekiyor. Sahaya çim ekmekle futbol sahası olmaz. Önce altyapıyı yapacaksınız. Direnaj çok önemli. Bu sahalarımızın birçoğunda yok. Ama Olimpiyat Stadı çok farklı. Olimpiyat Stadı'na UEFA tam not verdi. Bizim bir ekibimiz var. Bizden yardım isteyenler de oldu. Ama statların zeminini biz yapalım demiyoruz. Bizim ancak denetleme ve maçın nerede oynanacağı konusunda karar verme şansımız var" diye konuştu.

Program sunucusu Güntekin Onay'ın, 'TFF olarak beIN Sports ile nasıl bir ilişkiniz var?' sorusu üzerine Nihat Özdemir şu sözlerle cevap verdi:

"Yayıncı kuruluş ile sözleşmemiz devam ediyor. 2022-23 sezonundan sonra bu ihaleyi kim yapacak? Haziran'dan itibaren yeni bir süreç için hazırlığa başlanacak. Biz beIN Sports ile ilişkilerimizi daima üst seviyede ve iyi tutmaya çalıştık. İlişkilerimizi saygı çerveçesinde yürütmeye çalıştık. Yayıncı kuruluş ödemeleri yaptı, biz de kulüplere aktardık. 8-9 maçı dahi aynı anda yayıncı kuruluş canlı verdi. Son haftalarda bütün maçları aynı anda başlatma durumumuz olabiliyor. Kaliteye gelince, her zaman her işte olduğu gibi sosyal medya ve kulüplerin önyargılı hareketleri var. İşte 'beIN Sports da bu işin bir parçası' diyorlar. Herkes işin içinde. Hep beraber bir tezgah kuruyoruz, aman bazı şeyleri saklıyoruz! Bazı insanlar düşünce fakiri, düşüncelerinde eksikler var. Ben beIN Sports'un yayınlarını beğeniyorum. TFF olarak da teşekkür ediyorum. Hata olmaz mı? Elbette olabilir. Bazı zamanlarda yapılan hatalar olduğunda beIN Sports gerekeni yaptı, özür de diledi. Ben yayıncı kuruluştan memnunum. Bugüne kadar da aramızda çözülmeyen hiçbir konu olmadı."

TFF Başkanı, Türkiye'de korsan yayın konusunda sıkıntıların devam ettiğini ve devlet mekanizmanlarının bu konuya destek vermesi gerektiğini de söyledi.

Özdemir, "Korsan yayın Türkiye'de biraz fazla. Bu işte, devlete de düşen görevler var. Yayıncı kuruluşun bu yayınlarının yok fiyatına, kaçak olarak yayınlanması çok kötü. Vergi kaybı da oluyor. Yayıncı daha çok para kazansa, daha çok vergi verecek, kulüplere de para aktaracak. Spor Bakanlığımız da bu konuda etkili olmalı. Gerekli bir yasa varsa bu yasanın çıkması gerek. Parti liderleriyle de bu konuyu konuşmak, korsan yayın ile mücadele ederek bu işi çözmek gerekiyor. Kaçak yayınların önüne geçmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu ile aralarındaki sohbeti anlatan Özdemir, Akademi Ligleri'nin oynatılmasını çok önemsediklerini ve amatör sporlara da her zaman önem verdiklerini ifade etti.

Nihat Özdemir, "U-19 başta olmak üzere amatör liglerin de önemli olduğuna inanıyorum. Nisan ayının ortasında başlatıyoruz. Kadınlar Ligi de başlayacak. Bütün Kadınlar Ligi'nin takımlarını Antalya'ya götüreceğiz. Maçları oynatacağız. Spor Bakanımız bu işe çok önem veriyor. "Ne yap ne et, bu amatör ligleri oynatalım" demişti. Yolumuza maçları oynatarak devam etmek istiyoruz. Gözümüz tabii ki Sağlık Bakanlığı'nda. Yeni liglerimiz Ağustos ortasında başlayacak. Amatör futbol olmadan bütünlük sağlanamaz." dedi.

Hatırlanacağı üzere Fenerbahçe, 1959 öncesi şampiyonluklar konusunda hem açıklama yapmış hem de TFF'ye başvurmuştu. Özdemir, Fenerbahçe'nin başvurusu üzerine inceleme başlattıklarını ve yakın zamanda bir karar verileceğini anlattı.

TFF Başkanı, "Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısı konusunda bir başvurusu oldu. Kurullarımız inceliyor. Yakın zamanda cevap verilecek. İstanbulspor Başkanı, "Biz de şampiyon olmuşuz" diyor. Bizim, yayın gelirlerimizden dağıttığımız bir şampiyonluk geliri var. Bunu şampiyonluk sayısına bölüyoruz. Bursaspor, 1. Lig'de olmasına karşın mesela para alıyor. Başakşehir de aynı şekilde geldi. Şampiyonluk sayılarını kurullarımız inceliyor. Bize gelip bir sunum yapacaklar. Yöneticiler olarak karar vereceğiz. Daha çok taze. A'dan Z'ye kadar bu işi araştırıyoruz. Bundan önce de başvuruları olmuş. Bizden önceki bir federasyon zamanında ret var. İkinci kez gündeme getirdiler. Tabii ki haklarıdır. İnceleyeceğiz ve karar vereceğiz. Her detayı inceliyoruz" açıklamasında bulundu.

Nihat Özdemir, Avrupa Şampiyonası'nda da Dünya Kupası yolunda da ay-yıldızlı takıma güvendiklerinin altını çizdi. Özdemir, "A Milli Futbol Takımı'na güveniyoruz. 16 Mayıs'ta liglerin tamamı bitecek. Şenol Güneş de böyle istiyordu. Antalya'da maçlar olacak. Sonrasında Almanya'ya geçeceğiz. Ardından da 11 Haziran'da maç var. Dev organizasyonlara hazır olacağız. Bu arada geçen hafta 2024'ten sonraki formatı da tartıştık. Avrupa Şampiyonası'nda maçları yüzde 50 seyircili oynamak üzere hazırlıklar yapıldı. İtalya maçı var, sonra Bakü'ye geçeceğiz" dedi. 

Trabzonspor, geride bıraktığımız günlerde TFF'yi FIFA'ya şikayet etmişti. Bu konuda Özdemir, Trabzonspor'a serzenişte bulundu ve şunları söyledi:

"Tahkim Kurulu'nun tarafsız olmadığı, AİHM'e bir kişinin müracaatı gibi konular var. Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı ile süreci götürdük. Üst kuruldan karar çıktı. Biz bunu değiştirmek için 1 Eylül'de 'tüzük değişikliği yapalım' dedik. AİHM'in istediği şekle getirelim istedik. 170 kişi toplandık. Tüzük değişikliği yapmak için 3'te 2 çoğunluk lazım. Bazı kulüplerimiz kurula gelmeme kararı aldı. Gelselerdi zaten bu yönde karar çıkacaktı. Ama gelmediler, çoğunluk sağlanamadı. Şimdi bir kulübümüz FIFA'da arayışta. Peki ne bulacak? Ne bulacaklarını göreceğiz. Bir spor yasası var. FIFA'dan karar çıkıncaya kadar inşallah bu maddeyi spor yasasına koyduracağız. Yasalaşacak ve iş bitmiş olacak. Bir kulübümüz kendisini başka bir yerde göstermeye çalışıyor. Gerekli çoğunluğu sağlasaydık zaten böyle olmayacaktı. Bunlar kaosun peşindeler! Bir de buradan yoklayalım diyorlar. Kimi gidip FIFA ile uğraşsın, kimi beIN Sports ile uğraşsın. Biz burada olduğumuz sürece kaosa müsaade etmeyeceğiz."

Kulüpler Birliği ve başkanları ile iyi bir diyalog süreci içinde olduklarını hatırlatan Özdemir, kaosa yer vermeyeceklerini vurguladı. Özdemir, "Türk futbolunda kaosa yer vermeyeceğiz. Bu ligi oynayarak sonlandıracağız. Ben ve yönetici arkadaşlarımızın çoğunluğu birçok konuyu tartışıyoruz. Biz MHK'yı bunlara (Kulüpler Birliği) bırakalım, en büyük kavgayı yaparlar. Biz ne yapıyoruz? Kulüpler Birliği Başkanları ile sık sık konuşuyoruz. Sorunlarını da çözmeye çalışıyoruz" dedi.

TFF 1. Lig'de birçok teknik adam, VAR sisteminin olması gerektiğini maç sonu röportajlarda dile getirmişti. Özdemir, bu konuda yeşil ışık yakarken gerekli altyapının hazır olması gerekliliğini hatırlattı.

TFF Başkanı Özdemir, "Çok yakın zamanda karar vereceğiz. Eğer teknik olarak ve VAR kadrosu olarak çözebileceksek 1. Lig'de de VAR'ın olmasını arzu ediyorum. Devamında da alt liglere VAR'ı getirmek arzusundayız. 65 maç, 1, 2 ve 3. Lig maçları var. Çok ciddi bir hakem sayısına ihtiyaç var. Yeni hakemler yetiştirmek lazım. VAR hakemliği diye bir sistem getirmek gerek. Sadece VAR hakemliği yapan bir grubun olması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Nihat Özdemir, TFF Başkanı olduktan sonra pişmanlık yaşayıp yaşamadığı hakkında ise samimi bir cevap verdi.

Kendisinde her zaman enerji gördüğünü anlatan Özdemir, "Ben istişare etmekten vazgeçmiyorum. Kendi aile hayatımda da buna dikkat ediyorum. Tenisi bıraktım, golfe başladım. İyi bir golfçü olmaya çalışıyorum. Spor benim hayatımda önemli bir yere sahip. İş hayatımın zorlukları var. İnanın bu TFF'deki zorluklar, iş hayatımdaki kadar değil, daha fazla. 'Ne işim var TFF'de?" derken başkan olduk. Büyük de konuşmamak gerekiyor. Ben kurullarımızla istişare halindeyim. Yönetim toplantılarında düşüncemin tam zıt yönünde kararlar da alınmış olabilir. Bu iş hayatında da TFF'de de oldu. Önemli olan çoğunluğun düşüncesidir. Böyle bakıyorum. Çok zor ve süreli bir görevimiz var. 2023 Haziran ayına kadar görevimiz sürüyor. Allah sağlık versin. Görevi yapmaya çalışıyoruz. Bu görevde kalacağım, seçim yatırımı yapayım diye bakmam" diyerek sözlerini tamamladı.