TFF Başkanlığı İçin Son Gün. Mehmet Akif Üstündağ Aday Olacak Mı?

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 16 Haziran'da Ankara'da olağanüstü seçimle 1 yıl için yeni bir başkan seçecek. Adaylık için başvuru süresi bugün saat 17.00'de sona erecek. Şimdiye kadar sadece eski Gaziantep FK Başkanı Mehmet Büyükekşi, resmi olarak adaylık başvurusunu yaptı. Başta Süper Lig kulüpleri olmak üzere tüm kulüpler son dakika bir aday daha çıkıp çıkmayacağını bekliyor.

En başta aday olması beklenen Servet Yardımcı "Ha bugün ha yarın aday olacak" derken, bir türlü ortaya çıkmadı. Yıllardır TFF Başkanlığını hayal eden Yardımcı, Ziraat Türkiye Kupası finalinin oynandığı gün Ankara'da temaslarda bulunmuştu. Bu temaslardan istediği havayı yakalayamadığı için kupa gecesi adaylığını açıklayamadı. Yardımcı, o gün bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan bir işaret bekliyor.

Kimse kimseyi kandırmasın. En son Nihat Özdemir de dahil olmak üzere özellikle son 10 yılda TFF Başkanları siyasetin onay vermesiyle koltuğa oturdu. Bugün de manzara pek farklı değil. Kulislere göre Mehmet Büyükekşi de bu yönde bir sondaj yaptıktan sonra ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı'nın "Hayırlısı olsun" dediği futbol kulislerinde konuşuluyor. Fakat "Hayırlı olsun" değil, "Hayırlısı olsun" demiş. Bu ifadeler arasında dağlar kadar fark varmış! Birincisi tam destek ikincisi "Sizin kararınız" manasına geliyormuş!

Özellikle Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, TFF Başkan adayını kulüplerin kendi iradeleriyle çıkarması gerektiği konusunda çok açıklama yaptı. Ama bu konuda yalnız kaldı. Nihayetinde o da Mehmet Büyükekşi'nin aday olmaması gerektiğini -birinci derece akrabalarının Fetö'dan yargılanması nedeniyle- belirtirken, Cumhurbaşkanı'na çağrıda bulundu.

Özerk yapısı kâğıt üzerinde kalmış futbol, kendi patronlarını seçme kabiliyetini yitirdikleri ve bu noktada siyasetin tayin ediciliğini kabullendikleri aşikar. O halde bu ön kabulle devam edelim. Son dakika bir aday çıkar mı? Siyaset de onay verse bugün kulüplerin "Hayır" demeyecekleri bir aday var aslında. Onu da ilk yazan yine Nisan ayı başlarında Ajansspor'du.

Bu isim Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ. Voleybolda elde ettiği başarılar herkes tarafından kabul ediliyor. Adı ilk ortaya atıldığında Üstündağ, 1 yıllık bir süreliğine görev yapmanın sorunları çözmeye yeterli olmayacağını belirtiyor. Bunun üzerine Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası, TBMM'de görüşülürken bir ara formül gündeme geliyor: "1+4". Yani kanuna eklenecek geçici bir maddeyle olağanüstü seçimde gelecek başkanın 5 yıl koltukta oturması düzenlemesi... Fakat bu çözüm konuşulsa da kuvveden fiile geçmedi.

Gelinen noktada tek aday olsa da Büyükekşi'yi özellikle Süper Lig kulüpleri içinde yüzde 100 bir destek yok. Mehmet Akif Üstündağ, Attila Gökçe'ye yaptığı açıklamada voleybolu bırakmaya niyeti olmadığını ama ısrarlar sürerse de TFF Başkanlığı'nı düşünebileceğini söyledi. Buradaki anahtar ifade "Israrlar"... Ama kimden ve nasıl?

Ben de sayın Üstündağ'ı aradım ve sohbet ettim. Bana da voleybola hizmet etmeye devam etmek istediğini, yepyeni projeleri olduğunu söyledi. Fakat kendisinin adının yoğun şekilde kulüpler tarafından zikredildiğinin de farkında olduğunu söyledi. Evet, Kulüpler Birliği Vakfı'nın son toplantısında Üstündağ en önemli seçenek olarak masadaydı.

Üstündağ, ancak ve ancak Cumhurbaşkanı'nın aday olmasını istemesi halinde voleybolu bırakıp futbolun dümenine geçecek. Böyle bir durumda voleybol dünyasının üzüleceği de belli. Üstündağ'dan aday olması talep edilirse, bugün saat 17.00'ye kadar dilekçesini verecek. Kongrede yarışması için gereken 60 imza içinse vakti henüz var. Bugün süre adaylık başvurusu için doluyor, imzalar için değil.

Üstündağ, futbola da yabancı bir isim değil. Geçmişte TFF yönetiminde yer aldı. Bugün de futbolun düşen gelirleri, altyapı sorunları, yerli-yabancı oyuncu dengesi gibi sorunları yakından takip ediyor. Aslında hepsine dair kafasında hazır çözüm önerileri de var. Nereden? Basit: Voleyboldan. Voleybolda izlediği yol ve yöntemleri futbola uyarlayacak. Ama burası futbol ve burada çok acımasız bir rekabet ortamı var. Öyle ki Nihat Özdemir gibi Cumhurbaşkanı desteğiyle de gelseniz, bırak gitmek zorunda kalabiliyorsunuz. Üstündağ nasıl başaracak?

Üstündağ, bu noktada endişe etmiyor. Yani TFF statükosuna ve ilişkiler düzenine yenik düşmeyeceğini düşünüyor. Bu koltuğa 'idare' eden olarak değil de 'reformist' şartıyla gelmeyi kabul edebileceğini belirtiyor. İşe de önce futbolun idaresine karşı yitirilmiş güveni yeniden tesis ederek başlanması gerektiği düşüncesinde. Kurulların karar ve uygulamalarında çifte standardı sıfırlayacak, tüm paydaşlarla pratikte de eşgüdümlü bir çalışma, yazılı kuralların tavizsiz uygulandığı bir yapı.

Güven sağlanırsa, kavga iklimi sonlandırılırsa, futbolun düşen gelirlerinin de yeniden yükselişe geçeceği kanaatinde Üstündağ. Özelde TFF'nin genelde futbolun çok büyük bir potansiyeli var. Ama gerek milli takımın gerekse kulüplerimizin dünya futbolundaki pozisyonu istenilen seviyede değil. Çünkü doğru bir organizasyon yok. Üstündağ, en basitinden TFF Riva Tesisleri'nin bile doğru düzgün kullanılmadığına dikkat çekiyor. Bu tesisler bile TFF tarafından bir altyapı okulu gibi kullanılabileceği görüşünde.

Üstündağ, voleybolun başkanı olarak Türkiye sporunun lokomotifleri olan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe ile zaten ilişkide. Futbol dışında basketbolda bile kulüplerle federasyon yönetimi karşı karşıya geliyor; çifte standart ve hakem yönetimlerinden şikâyet ediliyor. Ama voleybolda daha Avrupai bir iklim var. Üstündağ'ın da en büyük avantajı bu. Üstündağ, adaylığı konusunda gelen talepleri görüyor ama bu yetmeyecek. O ancak Cumhurbaşkanı'nın cevaz vermesi halinde son dakika bir aday olacak. Futboldaki siyasi etkiyi gözardı ederek, "Öyle değilmiş" gibi davranmıyor. Anladığım kadarıyla o, aday olursa, siyasetin desteğini köklü bir değişim için güç olarak kullanacak. Yıllardır siyasete bile şapkasını ters giydiren 'TFF oligarşisi' buna izin verir mi? Emin değilim. Evet, çanlar futbol için çalıyor. Saat 17.00'yi gösterdiğinde yakın dönem yazgısının ne olacağını göreceğiz.