Trabzonspor'a attığım gol çok özeldi

11.04.2020 - 12:16 | Son Güncellenme: 11.04.2020 - 12:42

Trabzonspor'a attığım gol çok özeldi

Fenerbahçe'de 2009/2014 yılları arasında Forma giyen Cristian Baroni 200 maçta 29 gol atıp 3 asist yaptı. Fenerbahçe'nin sevilen eski oyuncularından Cristian Baroni Ajansspor'a konuştu.

Ajansspor muhabiri Barış Şehirlioğlu sordu sarı lacivertli kulübün eski tercümani Deniz Sarıtaç Türkçe'ye çevirdi. Cristian Baroni Fenerbahçe'de yaşadıklarından, Alex'in ayrılma dönemine ve sarı lacivertli takımın son durumuna kadar samimi açıklamalarda bulundu.

Ağlama şeklindeki gol sevinci rakipleri kızdırmak için miydi?

Barış Şehirlioğlu - Ajansspor Özel

"Futbolda bir çok farklı çeşitte kutlama tarzı var. Herkes golünü farklı şekilde kutlayabilir. Futbolun içerisinde o duygularla birlikte ortaya çıkan şeyler bunlar. Ben de birçok kutlama şekli yaptığım oluyordu. Sakalımı tutarak yaptığım vardı, Omzumla yaptığım vardı, maske taktığım şeklinde bir kutlamam vardı. Birçok şekilde. Güzel bir an çünkü gol attığınız an. Ben de bir şeyler üretmeye çalışıyordum o anlarda. Başka tarafa çekiyordu bazı insanlar tabii. Futbolda bunlarda oluyor.Ama Galatasaray sonrasında şampiyon oldu. Galatasaray'da buna karşılık ağlama işaretleriyle kutladı şampiyonluklarını. Böyle şeyler futbolun doğasında var. Futbolun güzelliklerini yitirmemek lazım. Bu şakalaşmalar olmalı bence. Yeter ki kavgaya, şiddete dönmesin. Yoksa böyle kutlamalar güzeldi her zaman."

Eskişehirspor maçında neden ağladın?

"Yanılmıyorsam Benfica maçından sonraydı Eskişehirspor maçı. Benfica maçının üzüntüsü hala üzerimdeydi.O beklentileri karşılayamamanın üzüntüsü vardı. Kendi içimde bir patlama arıyordum artık. Bu duyguları dışarı atmaya çalışıyordum. Öyle bir şeye ihtiyacım vardı. Çok dolmuştum gerçekten. Bir yandan da baskı hissediyordum üzerimde. O baskıyı o hisleri dışarıya vurmam gerekiyordu. 1-0'lık galibiyetle ayrıldığımız maçtı. Çok iyi oynamadığımız zor bir maçtı. Bizi 1-0 öne geçiren golü attım. Duyguları dışarı vurmaya ihtiyacım vardı. Onu o an gözyaşlarıyla dışarıya attım."

Trabzonspor'a attığım gollerin ben yeri ayrı

Başka var mı senin için başka özel goller?

"Aslında maçlardan önce öyle ben gol atayım gibi düşünce hiçbir zaman olmaz benim kafamda. Galibiyet en önemlisidir burada. Ben maçlara her zaman Fenerbahçe kazansın hedefiyle bu düşünceyle giderdim. Rakip seçeyim bu rakibe gol atayım gibi bir düşünce hakikaten hiçbir zaman olmazdı kafamda. Biz kazanalım diye düşünürdüm. Takım iyiyse zaten benim gol atmam daha kolaylaşıyordu. Ama Türkiye'deki yıllarımı düşündüğümde Trabzonspor'a attığım gollerin ben de ayrı bir yere sahip olduğunu söyleyebilirim. O maçların akışında o golleri benim atmamla sonuçlandı. Yanılmıyorsam 2011/2012 sezonunda play-off oynadığımız dönemdi. Çok güzel bir gol attım Trabzonspor deplasmanında. Bir aşırtma gol attım. Çok baskı vardı o maçtan önce üzerimizde. Emre'nin Trabzonspor'dan bir oyuncuyla (Zokora) durumu vardı. Trabzon'a giderken otobüsümüzün her tarafı kırılmış bir hale gelmişti. O ateşi o atmosferi net bir şekilde hissedebiliyordunuz. Kazanmaya çok ihtiyacımız vardı. Çünkü eğer kazanamasaydık ve Galatasaray kazansaydı maçını, artık şampiyonluğu kaybettik gibi bir durumla gidecektik derbiye. Zaten play-off'ta çok az maç var. O nedenle Trabzonspor'a attığım gollerin ben de ayrı bir yeri vardır. Özellikle o golün apayrı bir yeri vardır."

Daum ve Kocaman benim için özel

Çalıştığın teknik adamlar içinde senin için yeri ayrı olan kimdir?

"İki isim vereceğim. bir tanesi Christoph Daum beni o Türkiye'ye getirdi. Çok iyi bir ilişkimiz vardı. İletişime çok açık bir insandı. İkinci isim de hiçbir şüphe yok benim için bu konuda Aykut Kocaman. Ben futbolumu en fazla onunla geliştirdim. Futbolumun üzerine en fazla onunla beraber kattım. Ben her gün Aykut Kocaman ile birlikte yaşadım. Futboldan dolayı biz hayatımızın her anını onunla yaşadık. Onu eleştiren insanlar ona bu yorumu yapan insanlar onunla günlük hayatını yaşamamış, Onunla günlük hayatını paylaşmış insanlar değil. Kalbi gerçekten tertemiz bir insandır. Olağanüstü mükemmel bir insandır. Aykut Kocaman'a dışarıdan bakan insanlar; dış görünüşe, onun yapısını dışarıdan gördükleri kadarıyla oluşturdukları önyargılarla birlikte bu yorumları yapıyorlar. Çünkü dışarıya kapalı soğuk bir insan gibi gözüküyor. Bu görüntüye bakarak insanlar bir şeyler üretiyorlar. Bu ürettikleri kesinlikle gerçek dışı. Tam anlamıyla 10 numara bir insandır diye tanımlayabilirim. Çok temiz pırıl pırıl bir kalbi vardır. Hatta çok temiz birr kalbi vardır ama dışarıdan bakan insanlar bunu göremiyorlar. Onun o kapalı mesafe koyan duruşunu görüyorlar. Ama bu gerçekten uzak onların gördükleri. Biz her günümüzü onunla yaşayan insanlardık. Onunla konuşur, sohbet eder ve şakalaşırdık. Ben o insanların onda gördüklerini ben görmüyorum. O insanlar başka bir şey görüyorlar. Hatta birbirimizi uzun süre görmedik sonra Kuyt'ın vedasına gittik. Orada sanki uzun süre birbirimizi görmemiş gibi yine aynı insandı karşımdaki. Yine aynı Aykut Kocaman'dı. Hiçbir kötülük görmüyorum onda yani. Ama insanların yaptığı bence bazen kötü niyetli olmaya varıyor. Onun tarzından dolayı bunu yapıyorlar, O bu yorumları hak etmiyor." 

Aykut Kocaman'ı tanımadan önyargılı davranıyorlar!

Aykut Kocaman Türkiye'de neden çok eleştiriliyor?

"Ben her gün Aykut Kocaman ile birlikte yaşadım. Futboldan dolayı biz hayatımızın her anını onunla yaşadık. Onu eleştiren insanlar ona bu yorumu yapan insanlar onunla günlük hayatını yaşamamış, Onunla günlük hayatını paylaşmış insanlar değil. Kalbi gerçekten tertemiz bir insandır. Olağanüstü mükemmel bir insandır. Aykut Kocaman'a Dışarıdan bakan insanlar; dış görünüşe, onun yapısını dışarıdan gördükleri kadarıyla oluşturdukları önyargılarla birlikte bu yorumları yapıyorlar. Çünkü dışarıya kapalı soğuk bir insan gibi gözüküyor. Bu görüntüye bakarak insanlar bir şeyler üretiyorlar. Bu ürettikleri kesinlikle gerçek dışı. Tam anlamıyla 10 numara bir insandır diye  tanımlayabilirim. Çok temiz pırıl pırıl bir kalbi vardır. Hatta çok temiz bir kalbi vardır ama dışarıdan bakan insanlar bunu göremiyorlar. Onun o kapalı mesafe koyan duruşunu görüyorlar. Ama bu gerçekten uzak onların gördükleri. Biz her günümüzü onunla yaşayan insanlardık. Onunla konuşur, sohbet eder ve şakalaşırdık. Ben o insanların onda gördüklerini ben görmüyorum. O insanlar başka bir şey görüyorlar. Hatta birbirimizi uzun süre görmedik sonra Kuyt'ın vedasına gittik. Orada sanki uzun süre birbirimizi görmemiş gibi yine aynı insandı karşımdaki. Yine aynı Aykut Kocaman'dı. Hiçbir kötülük görmüyorum onda yani. Ama insanların yaptığı bence bazen kötü niyetli olmaya varıyor. Onun tarzından dolayı bunu yapıyorlar, O bu yorumları hak etmiyor."

Bir veda maçıyla ayrılmak isterdim

Fenerbahçe'den ayrıldığın için üzüldün mü?

"Tek bir eksik var aslında. Bana göre tek eksik var, Bir veda maçıyla ayrılabilirdim. Çünkü veda biraz tuhaftı aslında. Her şey o ara benim için tuhaf gelişti. Türkiye'de yabancı kuralı değişti. 8 yabancıdan 6 yabancıya düşürüldü. Bizim takımımızda çok fazla yabancı vardı. Hoca başka yabancılardan yana kullandı tercihini. Başkan ile konuşmamız sonrasında benim ayrılmama karar verildi. Bu benim için çok zor oldu o dönemki veda. Ne kadar doğru bilmiyorum ama biraz daha farklı olabilirdi o veda."

Fenerbahçe'nin bugünkü durumuyla ilgili ne düşünüyorsun?

"Son derece üzücü tabi Fenerbahçe gibi büyük bir takımın böyle dönemden geçmesi. Şu anda gerçekten çok kötü bir dönemden geçiyor Fenerbahçe. Hatta benim de uzun zamandır tanıklık etmediğim kadar kötü bir dönemden geçiyor. Fenerbahçe'yi böyle görmek beni de üzüyor.Umuyorum en kısa sürede çözülür. Fenerbahçe'nin büyüklüğüne layık bir hoca ile yollarına devam edip istedikleri başarılara o Fenerbahçe'nin hak ettiği başarılara ulaşırlar."

Fenerbahçe nasıl bir hoca takımın başına getirmeli?

"Fenerbahçe'nin büyüklüğüne Fenerbahçe'nin taraftarının büyüklüğüne karşılık verecek bir hoca olmalı kesinlikle. Birçok sayıda şampiyonluğu olan biri olmalı bence önem teşkil ediyor. Geldiğinde o etkiyi insanlara hemen verebilmesi lazım. O farkı yaratabilmesi lazım ama tabi bunu daha iyi bilenler oradaki yetkililer sonuçta. Benim tek dileğim bir an önce bu meseleyi çözeler ve kendilerine layık bir hoca ile yollarına devam ederler."

Cristian'ın ilginç isteği!

Fenerbahçe taraftarına ne söylemek istersin?

"Gerçekten onlara sonsuz şükran duyuyorum. Onların vermiş olduğu sevgi, onların bana göstermiş olduğu destek her zaman inanılmaz oldu. Onlara çok teşekkür ediyorum. Onların sevgisini hiçbir zaman kalbimden çıkarmıyorum. Bir isteğim; var bir gün tekrar Türkiye'ye gelip onlarla birlikte tribünden maç seyretmeyi gerçekten çok istiyorum. O hissiyatı görmek istiyorum. O duygular orada nasıl yaşanıyor gerçekten onu görmek istiyorum. Sahadayken evet görüyoruz, harika bir atmosfer yaratıyorlar, gerçekten bir şölen havasında geçiyor. Daha önce oynadığım hiçbir takımda görmediğim bir atmosfer var orada. Bir gün gelip bir de o atmosfer tribünden nasıl yaşanıyor gerçekten gelip görmek istiyorum."

Semih Şentürk bana çok yardımcı oldu!

Türkiye'de neler yaşadın?

"Başarı konsantrasyonla birlikte gelir.Orada gerçekten güzel yıllar yaşadık. Çalışmamızın ve konsantrasyonumuzun karşılığıydı bu. Açıkcası Türkiye'ye gelmeden önce bu kadar sevgi ve saygı beklemiyordum. Ama havaalanına adımımı attığımda ve oranın ne kadar tıklım tıklım olduğunu gördüğümde gerçekten şaşırdığımı belirtmeliyim. Brezilya'da çok alışık olduğumuz durum değil bu. Sonrası stada adım attığımızda oranın nasıl coşkulu olduğunu gördüğümde de bir şaşkınlık yaşadım açıkcası. Aynı zamanda imza töreninde içinde bulunduğumuz salon tamamen doluydu. İmza törenimizde benim için özeldi. Çok sevgi gördüm. Adaptasyon sürecimde iyi ve hızlı oldu. Burada bana yardımcı olan çok kıymetli oyuncular vardı. O dönem kadroda çok Brezilyalı oyuncu bulunuyordu. Onların yanında bana Semih Şentürk'ün bana çok yardımı oldu. Sadece bizimle değil, Herkesle iletişim kurmaya çalışırdı. Herkese yardımcı olmaya çalışırdı, Bir de üzerine bizim dilimizi çat pat konuşmaya çalışıyordu, Bize yardım edebilmek için. Biraz kendi Türkçesini de katarak bir şekilde bize yardımcı oluyordu. Onu çokta seviyorum ve komikte bir insandır. O yardımlarını da hiçbir zaman unutmuyorum. Bir sorunumuz olduğunda gelip bizimle konuşmaya çalışırdı. Kulübün tabii genel anlamda bize nasıl kucak açtığını biliyorum. Oradaki insanlar, oradaki çalışanlar bize her zaman yardımcı oldular. Eşimin de birçok anısı var Türkiye'de. Onunla hala o günleri konuşuyoruz."

Cristian'dan Josef ve Jailson yorumu!

Josef ve Jailson neden senin etkini yaratamadı?

"Türkiye ligi çok zor bir lig gerçekten. Aslında bu konuyla ilgili yorum yapmak bir tarafıyla zor. Çünkü çok rekabetçi bir ligin içerisindeydik biz o dönem ve şu anda da aynı durum devam ediyor. O ligin içine girdiğinizde hemen bazı şeyleri çok hızlı bir şekilde değiştirmeniz ve o ligin kendi şartlarına adapte olmanız gerekiyor. Ben bu adaptasyonu çok iyi sağladığımı düşünüyorum arkadaşlarımında yardımıyla. Bizim gerçekten çok iyi bir ortamımız vardı. Çok fazla sayıda Brezilyalı oyuncu vardı kadroda o dönemde. Çok iyi ve hızlı bir şekilde adapte olduğumu söyleyebilirim. Fenerbahçe'nin bu son dönemde içinden geçtiği türbülansları biz çok fazla yaşamadık. Jailson ve Josef De Souza da bizim dönemimizden farklı zamanlarda forma giydiler. Jailson hala orada. Biz hep sakin dönem yaşadık. Kupalar kazandığımız ve iyi oyandığımız dönemler yaşadık. O nedenle aslında bu da adaptasyonu kolaylaştıran bir durum. Her gün onlarla birlikte değilim. Onların neler yaşadığıyla ilgili çokta bir yorum yapamam Jailson hala orada. Umarım bu salgın bir an önce biter ve geri döndüğünde onun için işler güzel olur."

Alex'in gidişine çok üzüldüm

Cristian Alex De Souza ayrıldığında neler hissetti?

"Alex'in gidişine o dönem çok üzüldüm. Özellikle benim için çok üzüntü verici bir durumdu. Aslında herkese göre Alex'in yeri ayrıdır bana göre. Çünkü herkesin idol gördüğü ve idol gibi davrandığı bir oyuncuydu takım içinde. Olaylar çok hızlı gelişti. Ben de çok büyük üzüntü yaşadığımı söyleyebilirim. Ama bir yandan da uzun süre buna takılıp buna üzülme durumuda olmaması gerekiyor. Çünkü devam etmemiz gerekiyordu. Hemen o sayfayı çevirip yolumuza bakmamız gerekiyordu. Çok zor bir Avrupa maçı bizi bekliyordu. Borussia Mönchengladbach deplasmanına gidecektik. O deplasmana kaptansız gittik, Yani bizim referans olarak gördüğümüz oyuncu olmadan gittik. Ama iyi bir reaksiyon verip bizim o sayfayı çevirmemiz önemliydi. 4-2'lik bir galibiyetle döndük bu Avrupa Ligi deplasmanından. Bu da bizim için önemli bir galibiyetti. Benim için onun gidişinden sonra 10 numara pozisyonunda oynadığım maçlar oldu. Ama çok fazla bir şey değişmedi. Çünkü Alex varken o pozisyona yakın oynadığım oluyordu. Bazen o daha da önde oynuyordu. Ben onun pozisyonuna daha yakın oynuyordum. O yüzden çok büyük bir zorluk yaşadığımı söyleyemem bu anlamda. Daha zor tarafı Alex'in artık takımda olmamasıydı. Öyle bir oyuncunun artık takımınızda olmaması sizi başka bir tarafa doğru yönlendiriyor. Ben bu zorluğunda çok iyi bir şekilde üstesinden geldiğimizi düşünüyorum o sene.

Her insan gibi hata yaptım

Benfica maçında kaçırdığı penaltı için ne dedi?

"Duygusal bir andı benim için. Alex'in ayrılmasından sonra bir çok penaltı atmıştım. Hep atıyordum o penaltıları. Her insan gibi Benfica maçında kaçırdım. Her insan gibi hata yaptım. Ama maç devam etti ondan sonra. O an çok büyük üzüntü yaşadım. O maçı 2-0 kazanabilirdik belki. 2-0 kazansaydık her şey çok farklı olurdu. Portekiz'e bambaşka durumda giderdik. O maçtan 1-0'lık galibiyetle ayrıldık. Penaltı kaçtıktan sonra yine iyi oyunumuzu sürdürdük. İyi bir maç çıkardığımıza inanıyorum ama maç sonunda ben çok büyük üzüntü yaşıyordum açıkcası. Ama o penaltıyı kaçırmanız için oraya gitmeniz gerekiyor. Oraya giden kaçırabilir sadece. O noktaya gitmeyen kaçıramaz sonuçta penaltıyı. Bir sonraki maçtı yanılmıyorsam, Kayserispor karşılaşmasında penaltı oldu ve o topu ağlara göndermeyi başardım. O gün hata yaptım ve penaltıyı kaçırdım. o maç devam etti ve en azından maçı kazandık. Bir kez daha söylemekte fayda var. Onu kaçırmak için o noktaya gitmek gerekir."

Brezilya'da çok konuşulan bir Türk filmi

Cristian hangi Türk filmini izledi?

"Günlük antrenmanlarımı evde yapıyorum. Onun dışında film seyrediyorum. Geçen gün 7. koğuştaki Mucize filmini izledim. Gerçekten o filmin oyuncularını o filmde emeği geçen herkesi çok tebrik etmek istiyorum. Bununla ilgili Instagramda bir paylaşımım oldu. Brezilya'da şu anda çok konuşulan bir Türk filmi. İnsanlar bu filmden dolayı çok duygulanıyorlar gerçekten.Herkes bunu söylüyor. Karantinada yeni film arayışındayken o filmi buldum bir anda ve çok mutlu oldum. Film hüzünlü ama Türkiye'yi görmek, Türkiye'yi anlamak, Türkler nasıl konuşurdu onu bir kez daha duymak biraz özlemimi de giderdi. Orada baba kelimesi kullanılıyor. Benim Türkiye'de çok sıklıkla duyduğum bir kelime. İnsanların o konuşma tarzları Türkiye'yi hatırlattı. Eşim ve çocuklarımla birlikte izledik. Biraz Türkiye hasretimizi giderdik, bu açıdan memnun olduk."

Çok duygulandım

Film Cristian'a ne hissettirdi?

"Beni şaşırtan ve beklentimin üzerinde çıkan bir film oldu. Kız kardeşime bir arkadaşı önermiş. o da bana bahsetti bu filmden. O nedenle bu film ilgimi çekti ve izledim O da bizden duyup izledi. Ama gerçekten son derece duygusal bir film ben de çok duygulandım bu filmi izlerken. Güzel bir aile hikyesi. Bir tarafıyla çok mutlu oldum ve uzun dönem Türkiye'de yaşadım. Çünkü Türkiye'yi görmek, Böyle bir senaryo ile birlikte Türkiye'yi izlemek benim için mutluluk vericiydi. Türklerin çocuklarını nasıl sevdiğini ve ailesine nasıl kıymet verdiğini gösteren de bir filmdi. Benim açımdan duygusaldı."

Cristian'ın Fenerbahçe ve Türkiye özlemi!

Koronavirüs salgınından sonra Cristian'ın planı ne?

"Ben teşekkür ederim davetiniz için. sizlerle konuşuyor olmak benim için mutluluk. Şu an şartlardan dolayı uzağız ama ben isterdim ki birlikte olalım canlı bir şekilde yüzyüze yapalım. Umarım bu salgın bittikten sonra ben bir Türkiye'ye geleceğim, Fenerbahçe'yi tekrar göreceğim. Böyle bir isteğim var. Bu salgının tamamen bitmesini bekliyorumi Sizleri çok özledim. Türk halkını ve Fenerbahçe taraftarını çok özledim. Bir an önce bu dönemin bitmesini ve oraya gelebilmeyi diliyorum. Böyle bir hasretim var. Normal hayatımıza dönelim ki sonrasında bende bir planlama yapacağım."

İnsanlar karantinada

Brezilya'da koronavirüs salgını ne durumda?

"Brezilya'da insanlar evde karantinada. Açık hiçbir yer kalmadı diyebilirim. Sadece bir iki tane temel ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz yerler açık. Onlar da Eczaneler Süpermarketler ve Restoranların bazıları eve servisi hizmetini sürdürüyor. Onun dışında gidebileceğiniz hiçbir yer yok. Dışarıda yapabileceğiniz hiçbir şey yok, evde kalmak durumundasınız. Süpermarketler dediğim gibi açık ve oraya gittiğinizde bir an evvel alışverişinizi yapıp çıkmanız gerekiyor."

Senin için hazırladığımız haberler