Transferlerin sadece 1’i 11’de! Beşiktaş’ta yönetim ve transfer yanlışları…

Geçtiğimiz sezonun bitiminde taraflı tarafsız herkesçe beğenilen bir futbol oynayan, birkaç doğru takviye ile ligin en büyük şampiyonluk adayı olacağı söylenen Beşiktaş’ın transfer politikası ve dönem boyunca yaşanan iletişim hataları taraftar ile yönetimin arasında onarılması güç bir yara açtı. Elbette yönetimin transfer politikasını, iletişim hatalarını sayfalarca konuşabiliriz. Ancak artık alınan alınmış, satılan satılmışken geleceğe bakıp durumu değerlendirmek en doğrusu.

Beşiktaş transfer dönemine geçen yılki kadrosunun en önemli isimlerinden birinin ayrılığı ile başladı: Nathan Redmond… Takımda eksik olan bölgeler konuşulurken Redmond gibi bir silahtan yoksun kalmak Beşiktaş’ın iskeletinin büyük yara almasına neden oldu.

Bunun üzerine yönetilemeyen bir Talisca süreci, anlaşıldığı söylendikten sonra Galatasaray’a imza atan Halil Dervişoğlu ile Beşiktaş için uçağa bindiği söylenen Dusan Tadic’in Fenerbahçe ile anlaşması yönetimin tüm dengesini bozdu. Bunun üzerine de alelacele yapılan Onana transferinde herkes aynı şeyi sorgulamaya başladı. Bu adama neden bu kadar para verdik?

Rakipleri ardı ardına yıldız transferler açıklarken uzunca bir süre Onana ve Emrecan Bulut dışında transfer yapmayarak sessizliğini sürdüren Beşiktaş, UEFA Konferans Ligi elemelerinin büyük bir kısmı ile ligin ilk iki maçına sahada yeni transferi olmadan çıktı. Üstelik bu maçların çoğunda Beşiktaş’ın ne sağında ne de solunda gerçek bir kanat oyuncusu vardı!

Bu hatırlatmaları özellikle yaptım çünkü oyuncular ve takımın son durumunu değerlendirmeden önce ilk bakılması gereken nokta da burasıydı. Zira sonrasında Beşiktaş, Rashica, Bakhtiyor Zaynutdinov, Amartey, Chamberlain, Rebic, Bailiy ve son olarak bir abi ve ileride sportif direktör misyonu ile Gökhan İnler’i kadrosuna katsa da Onana ve Emrecan dahil yeni transferlerinin hiçbiri takımla bir kamp geçirmedi.

Ligin ilk 4 haftası geride kaldığında ise yeni transferlerden ilk 11’de kendisine yer bulabilen tek oyuncu vardı. O da Milot Rashicha. Ve geçen sezon Beşiktaş’ın en büyük eksiklerinden biri olarak gösterilen yaratıcı bir orta saha oyuncusu Beşiktaş’a alınmadı. Görünen o ki yabancı sayısı da göz önüne alındığında böyle bir oyucu bu saatten sonra da alınmayacak.

Elbette Beşiktaş’ın transferlerini değerlendirirken ilk olarak Rashica’ya bakmak lazım. Çünkü hazır olarak takıma katılan, geldiği takımda geçen sezon ilk 11’de sahaya çıkıp büyük katkı sağlamış iki oyuncudan biri Rashica… Nitekim bugüne kadar çıktığı maçlarda da Beşiktaş’a değer katacağını gösterdi.

Hazır olarak transfer edilen bir diğer isim ise Bakhtiyor Zaynutdinov. Bakhtiyor da hem hemen her mevkide oynayabilen tam bir joker olması hem de takıma hazır olarak gelmesi bakımından Beşiktaş için isabetli transferlerden biriydi.

Ve Beşiktaş’ın aradığı şef stoper tanımına uymamasına rağmen biraz da zorunluluktan gelir gelmez ilk 11’de kendine yer bulan Amartey’i de yararlı transferler listesine koyabiliriz. Fakat yararlı transfer desek dahi şunu söylemek lazım; Amartey, Bakhtiyor ile hele ki Rashicha ile asla kıyaslanacak seviyede bir isim değil.

Beşiktaş’ın bu isimler dışındaki transferleri tam bir soru işareti. 4.5 milyon Euro gibi büyük bir rakama transfer edilen ve çıktığı ilk maçtan bu yana istenilen performansın yanından bile geçemeyen Onana’nın durumu Beşiktaş için tam bir muamma.

Onana dışında, geldikleri takımlarda uzun süre futboldan uzak kalmış, sakatlık sorunları olan Chamberlain, Rebic ve Bailly’nin Beşiktaş’a ne katacakları ise henüz bilinmiyor. Elbette ismi geçen tüm oyuncuların tartışmasız kariyerleri var ve her biri üst düzey takımlarda olağanüstü performanslar sergilemiş oyuncular. Ancak bu oyuncuların hem sakatlık geçmişleri hem de uzun süre futboldan uzak kalmaları akıllara Delle Ali, Alex Teixeira, Miralem Pjanic isimlerini getiriyor. Zira geçtiğimiz iki sezonda bu oyuncularla risk almış olan Beşiktaş, oyuncuların hiçbirinden istediği verimi alamamıştı. Umarım Chamberlain, Rebic ve Bailiy’de aynı sorun yaşanmaz!

Tabii Beşiktaş’ın transfer planlamasındaki hata sadece bu 3 oyuncuda alınan risk ve Onana’nın performansı ile sınırlı değil. Her ne kadar Lucescu’nun ilk Dinamo Kiev maçından sonra yaptığı, “Beşiktaş ile değil Afrika Milli Takımı ile oynadık” minvalindeki açıklaması tepki çekmiş olsa da Lucescu, Beşiktaş’ın bu sezonki transfer planlamasındaki en büyük açıklardan birine de dikkat çekti.

13 Ocak – 11 Şubat 2024 tarihleri arasında oynanacak ve ligin 6 maçına denk gelecek olan Afrika Uluslar Kupası’na bu yıl Beşiktaş’ın 14 yabancı oyuncusundan tam 8 tanesinin katılması bekleniyor. Üstelik bu oyuncuların hemen hepsi Beşiktaş’ın iskeletinde yer alan, takıma direkt katkı yapan oyuncular.

Kısaca Aboubakar, Onana, Masuaku, Muleka, Colley, Amartey, Bailiy ve Ghezzal’ın ligin 6 haftalık bölümünü kapsayan dönemde takımda olmama ihtimalleri var. Bu oyuncuların 4 tanesinin defans hattını oluşturan oyuncular olması da işin başka bir boyutu. 

Sonuca bakacak olursak; rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray ardı ardına yıldız transferler açıklarken Beşiktaş kendi yağında kavrulmayı ve planladığı bütçenin üstünde (Aboubakar’ın aldığı maaş) kimseye maaş vermeden transferler yapmaya çalıştı. Elbette isimler bazında değerlendirildiğinde iyi isimler de aldı ancak bu isimlerin büyük çoğunluğunun neler yapacağı ya da yapabilecekleri bilinmezliğini koruyor. Ve Beşiktaş’ın transferlerini değerlendiren herkes aynı şeyi söylüyor: “Bu takım Afrika Kupası’na denk gelen ligin 6 haftalık bölümünde ne yapacak?”