Türk kulüpleri böyle battı! İbretlik CAS dava dosyaları

OZAN ERMİŞ-AJANSSPOR

Yıllardır kötü yönetilen Türk kulüpleri birikmiş borçlarına bir de pandeminin olumsuz etkileri eklenince iyice çıkmaza girdi. Dört büyükler banka borçlarını yeniden yapılandırıp biraz nefes alırken, çoğu takım onlar kadar şanslı olamadı.      

Dava dosyaları sosyal medyada paylaşıldı

Özellikle Süper Lig’den düştükten sonra hızla irtifa kaybeden Bursaspor, Eskişehirspor, Osmanlıspor (yeni adıyla Ankaraspor), Akhisarspor ve Karabükspor gibi kulüplerin hali ortada. Türk takımlarının neden bu durumda olduğunun ibretlik birer kanıtı niteliğindeki bazı dava dosyaları sosyal medyaya düştü.   

Türk takımlarının Josue aşkı

İlk örneğimiz bir dönem Süper Lig’in iddialı kulüplerinden biri olan Osmanlıspor’dan. Türk futboluyla ilk olarak Bursaspor’un tanıştırdığı Josue’yi, 2016-17 sezonunda Galatasaray Porto’dan kiraladı. Sarı-kırmızılılar Portekizli futbolcu için kira bedeli ödemezken, kendisiyle yıllık 700 bin Euro’ya anlaştı.

Galatasaray'dan sonra Osmanlıspor

Ancak Galatasaray’daki 25 lig maçında 2 gol, 3 asistle oynayan Josue bekleneni veremedi. Bu futbolcuyu ertesi sezon Osmanlıspor, 350 bin Euro’ya Porto’dan transfer etti. Başkent ekibi ayrıca 80 bin Euro da Portekizli’nin menajerine ödedi. 

Tek gol atamadan gitti, tazminat ödetti

Üstelik dava dosyasına göre Josue, Osmanlıspor ile Galatasaray’daki maaşından da yüksek bir tutar olan 805 bin Euro’ya anlaştı. Başkent temsilcisinde sadece 10 maç forma giyen ve ne gol ne de asist katkısı veren Josue ile önce FIFA sonra da CAS’lık olundu. CAS’ın 2019’da aldığı karara göre, Osmanlıspor’un vergiler hariç 820 bin Euro ödemesine karar verildi. 

140 bin Euro'dan kaçan Kayseri'ye 1.6 milyon Euro'luk şok

İkinci örnek dosya 2 yıldır Süper Lig’e veda etmekten son anda kurtulan Kayserispor hakkında. İlk olarak Akhisar’da göze çarpan ve güçlü fiziğiyle göz dolduran savunmacı Douglao, 2016-17 sezonunda Kayserispor’a geçti. Brezilyalı futbolcu, 139 bin 765 Euro’luk alacağı için sözleşmesini fesh edip FIFA’ya gitti. Sonunda CAS’a kadar uzanan dava sonucu Kayserispor bu paranın tam 11.5 katı olan 1.6 milyon Euro tazminat ödemeye mahkum edildi. 

Douglao'nun katkısı da koca bir sıfır!

Bu kadarla da bitmedi! Taraflar 1 milyon 310 bin Euro tazminat tutarı üzerinde uzlaştı. Ancak Douglao bu defa da Kayserispor’u 242 Euro eksik ödeme yaptığı gerekçesiyle tekrar dava etti. Dava dosyasından, tazminat yanına devede kulak kalan bu paranın asıl ödemenin banka masrafı olduğu ve sarı-kırmızılıların 242 Euro’yu vermemekte ısrar ettiği anlaşılıyor.  Peki uğruna bu kadar masraf edilip mahkeme mahkeme uğraşılan Douglao, Kayserispor’da ne yaptı derseniz… 5’i Süper Lig, 3’ü Ziraat Türkiye Kupası olmak üzere yalnızca 8 maç, 0 gol, 0 asist!

Bursaspor Dzsudzsak'ı sattım diye sevinirken

Son örneğimiz Süper Lig’de şampiyonluk yaşadığı halde geçen sezon TFF 1. Lig’de maddi olanaksızlıklar nedeniyle altyapı oyuncuları ile mücadele etmek zorunda kalan Bursaspor’dan. Timsahlar, 2015-16’da transfer ettikleri Macar futbolcu Balasz Dzsudzsak'ı bir sezon sonra Al-Wahda'ya 3 milyon Euro’ya satıyor. Yeşil-beyazlılar, bonservis bedeli zamanında ödenmezse diye anlaşmaya 300 bin Euro tazminat maddesi koyuyor. 

Akla hayale gelmeyecek sahtekarlık

Bursaspor’un korktuğu başına geliyor ve Birleşik Arap Emirlikleri temsilcisi borcunu vaktinde ödemiyor. Bu kez FIFA’da açılan davayı haklı olarak Türk kulübü kazanıyor. Ancak tarafların yazışmaları sırasında araya bir dolandırıcı giriyor. Avukatın uzun mail adresinden tek harf farklı bir adresle hesap bilgilerini gönderip parayı istiyor. Araplar da 300 bin Euro’yu bu hesaba yolluyor. 

Timsahların 150 bin Euro'sunu dolandırıcı çarptı

Parasını alamayan Bursaspor yine dava açıyor ve CAS, Arapların da mağduriyetini göz önüne alarak temsilcimize sadece 150 bin Euro ödemesine karar veriyor. Yani Bursaspor’un hakkı olan 150 bin Euro uçup gidiyor. Belki bu kadar transfer hovardalığının yanında 150 bin Euro nedir ki diyebilirsiniz ama bugün kulüplerimiz bu paralara bile muhtaç. Üstelik bunlar yalnızca ortaya çıkanlar bir de buz dağının altında kalan transfer yanlışlarını düşünürsek, takımlarımızın nasıl hala ayakta durabildiğine şaşırmaktan başka yol kalmıyor.