"UEFA'ya, cezaya yönlendirecek bir bilgi mi gitti?"

CAS Hakemi Av. Emin Özkurt, Trabzonspor'un UEFA'dan aldığı 1 yıllık men cezasını değerlendirdi. Özkurt, kararın kesin ve net olmadığını vurgularken, 'UEFA'ya cezaya yönlendirecek bir bilgi mi gitti? sorusu akıllara geliyor" dedi.

AJANSSPOR - HABER

Ajansspor Haber Müdürü Kenan Başaran ve Ajansspor Yazarı Hüseyin Özkök'ün sorularını yanıtlayan Emin Özkurt, "Kulüpler, Bankalar Birliği ile bir anlaşma imzalamıştı. Fenerbahçe hariç bütün takımlarımız bu anlaşmaya imza attı. Ancak bu anlaşmaya rağmen, böyle bir kararın içerisinde olmak ve böyle bir ekonomik durumun olması bizi düşündürüyor. İşte bu anlamda bazı soru işaretleri ortaya çıkıyor. 'UEFA'ya cezaya yönlendirecek bir bilgi mi gitti?' sorusu akıllara geliyor. Bu tür cezalarda, her zaman ama her zaman belirli bir yazışma süreci olurdu. Ancak bu cezada böyle bir süreç olmadı. Ceza, Trabzon için de sürpriz bir olay oldu. Kararın gerekçesi ortaya çıktığında bunu anlamak mümkün olabilir. Eğer UEFA'ya bir şikayet varsa, bu açık bir şekilde ifade edilmez. Ancak kararın neden alındığına dair açıklamalar geldiğinde siz, kendi kafanızda dolaylı bir bağlantı kurabilirsiniz" dedi.

Alınan kararın, Trabzonspor için de bir sürpriz olduğunu belirten Emin Özkurt, "Bir kulübe başkan seçildiğinizde -özellikle Avrupa hedefiniz varsa- ilk olarak UEFA ile olan anlaşmazsızlıklara bakarsınız. Trabzonspor cephesinin bunu görmemiş olma ihtimali yok. Bildiğim kadarıyla Ahmet Ağaoğlu bu konuları bilen ve bunların içerisinden gelen birisi. Yani bunu atlamaları ve görmemeleri mümkün değil. Bence Trabzonspor, kendince belgelerin UEFA'nın beklentilerini karşıladığını düşünüyordu. Kararın şok etkisi yaratmasının sebebi bu" ifadesini kullandı.

Alınan karardan sonra izlenecek yol haritasını anlatan CAS Hakemi Özkurt, "Bu olayın 2 önemli ayağı var: İlki hukuk ayağı, ikincisi ise kulüp içerisindeki finansçıların hazırlayacağı raporlar. Trabzonspor, CAS'tan hızlı bir yargılama isteyecek. Burada Trabzonspor, önce ilk başvuruyu yapacak, daha sonra detaylı raporlarını sunulacak. Bunun sonucunda CAS, seri bir yargılama yapacak. CAS'ın kararını Avrupa mücadeleleri netleşmeden önce açıklayacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Bir Türk vatandaşı olarak davada yer alabileceğini ifade eden Ökurt, "Biz CAS hakemleri, süreçlerle ilgili bilgi verebiliriz. Ancak kararlarla ilgili bir açıklama yapmayız. Potansiyel olarak 350 kişiden oluşan CAS hakem listesinde yer alıyorsanız, davalık olan taraflardan birisini temsil edebilirsiniz. Kendi açımdan örnek vermem gerekirse; bir defasında CAS, bir Türk takımı hakkındaki davaya beni atamıştı. Bizler CAS hakemleri olarak; eğer bir kulübe özel hizmet vermiyorsak, karar verici noktada olabiliriz. Ancak CAS hakemlerinin dosya kabul etmeme hakkı var. Tabii gerekçelerimizi sunmak koşuluyla. Ancak kendi yapım gereği; adalete yönelik yapım ve gerçeğe uygun karar vermek gibi alışkanlığım olduğu için CAS'dan davaya bakmam istenirse, bu dosyaya bakabilirim. Her ne kadar takım tutuyor olsam da duygularımı, işimden ayrı tutabilirim ancak davanın bana gelmesi biraz sürpriz olur" açıklamasını yaptı.

UEFA'nın aldığı kararın bozulabileceğini söyleyen ünlü spor hukuku uzmanı, "UEFA'nın aldığı karar kesin ve net bir karar değil. Bu karar bozulabilir. Trabzonspor için henüz bitmiş ya da kesinleşmiş bir şey yok. Çünkü spor hukukunun en üst yapısı UEFA değildir. CAS, asıl kararı veren yerdir. Şu anda gördüğüm kadarıyla olumsuz bir hava hakim ama şimdiden karalar bağlamanın anlamı yok" diye konuştu.

Avrupa'nın önemli futbol kuruluşlarında çoğu Türk yöneticinin görev aldığını hatırlatan Emin Özkurt, "FIFA, UEFA, IFAB gibi kurumların içerisinde yer almak, buralardaki Türk sayısını arttırmanın avantajlarını saymakla bitiremeyiz. Bizim ve Kuzey Kıbrıs'ın bu kurumlar içerisindeki çalışan sayısını söylesek, inanılmaz bir fark görürsünüz. Biz FIFA, UEFA, IFAB gibi kurumlarda üst yapılara çıkmış isimlere sahibiz. Şahsi düşüncem; bizler Türk vatandaşları olarak içerisine girdiğimiz yerlerde kendimizi gösterme yapısına sahibiz. Çünkü biz, hem doğuyu, hem batıyı kendi bünyemizde sentezleyebiliyoruz. Doğuya ait duygusallığımız, batıya ait bir profesyonel tarafımız var. Şahsen bunları iyi harmanlayabildiğimizi düşünüyorum. Ancak bizim kolektif bir bilincimiz yok. Yani buralarda birbirimizi destekleyemiyoruz. Çünkü böyle bir mantığımız ya da hedefimiz yok. Bu kurumlarda daha önce üst seviyelere gelmiş insanlar, kendilerinden sonrası yokmuş gibi yaşamışlar. Durum böyle olunca da bizler, UEFA'nın aldığı kararı sonradan öğreniyoruz" dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) konunun neresinde olduğunu da anlatan Emin Özkurt, "Davalar taraflar arasında olur. TFF'nin görevi; Türk kulüpleri ve UEFA arasındaki uyuşmazlıklar daha çıkmadan ya da negatif sonuçlar olmadan bir şeyler yapmaktır. Bu kararlar açıklanmadan önce bir şeyler yapmanız gerekir çünkü bunun altın kuralı budur. İşler olduktan sonra bir şeyler yapmak, anlamsız. Bugün TFF, Trabzonspor'un yanında olacağını söylüyor ama Fransa maçından sonra UEFA'dan asker selamı nedeniyle aldığımız ağır cezayı engelleyemedi" diye konuştu.

UEFA'nın yurt dışındaki takımlara daha toleranslı davrandığını vurgulayan Özkurt, "Birisi kuralları çiğnediyse, biz dünyanın neresinde olursak olalım vicdanen ve hukuk olarak bunun karşılığını çekmesini savunuruz. Kim olursa olsun. Ancak bu cezalarda, bu durumlar özellikle bir Türk takımının başına geliyorsa, o zaman karşısında oluruz. Çünkü UEFA'nın yurt dışındaki takımlara daha toleranslı olduğunu biliyoruz. Bence UEFA, özellikle bir Türk takımına böyle davranıyorsa, hep birlikte bu kararın karşısında olmalıyız. Bu bir vatandaşlık görevi ancak ortada herhangi bir yanlış varsa da ceza alınması gerekir" diye görüş bildirdi.

Yasal uyarı: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.