Yılın bombasını açıkladı! Caner Erkin...

1999’dan bu yana, tam 20 yıl... 2000’li yılların hemen başında doğan ve bugün “Aslan” gibi delikanlı olan Galatasaraylı taraftarlar henüz Kadıköy’de bir galibiyet göremediler. Peki bu pazar görebilirler mi? “O sene, bu sene” olabilir mi?

Öyle sanıyorum ki 20 yıllık bu süreç Galatasaray’ın psikolojisini bozduğu kadar, Fenerbahçe’yi de “Bir gün bu süreç bozulur mu?” diye huzursuz etmeye başladı.

-Galatasaray kadro olarak, kalite ve form olarak Fenerbahçe’nin çok önünde... Ama unutmayalım, Fenerbahçe en kötü yıllarından, en sıkıntılı durumlarından hep Galatasaray’ı yenerek çıktı.

-Galatasaray’da çok önemli iki stoper Luyindama ve Marcao’nun olmayışı çok büyük talihsizlik... Fatih Terim’e ilk onbiri yaparken, “Önce kimi yazarsın?” deseler, herhalde Luyindama ve Marcao derdi.

-Galatasaray’ın oynamayacak iki stoperini sadece savunma anlamında düşünmeyin. Hücumda kornerlerde, duran toplarda Luyindama ve Marcao’nun yokluğu ile Galatasaray yüksek top etkinliğini büyük ölçüde kaybetti.

-Galatasaray’da Muslera ile kale sağlam ellerde... Fenerbahçe’de Harun mu oynar, yoksa yedek olmasına rağmen derbilerin yenilmez kalecisi Volkan mı görev yapar, açıkcası meraktayım.

-Galatasaray’ın golcüleri, Fenerbahçe ile oranlanmayacak kadar iyi... Ne kadar etkisiz olursa olsun Diagne gole çok yakın... Feghouli atıyor, Onyekuru atıyor, Belhanda deniyor. Fenerbahçe etkisiz Soldado’ya mahkum...

-Galatasaray’da iki bek Mariano ile Linnes iyi oynuyor. Fenerbahçe’de Hasan Ali çok iyi, Isla son maçlarda çok kötü... Ancak iki takımın beklerinin de bu maçta “önce savunma” diyeceklerini düşünüyorum.

- Galatasaray’da stoper yokluğundan Donk ya da Fernando stopere çekilirse bu, orta alanda bir zaaf yaratabilir. Fenerbahçe’de Mehmet Ekici’nin yokluğu çok da önemli değil... Zaten kim oynasa bir fark yaratamıyor.

-Bu maçta yedek güçler önemli... Fenerbahçe’de Valbuena ilk onbir mi oynar, sonradan mı oyuna girer bilemem. Ama maça ve skora imzasını atabilir. Galatasaray’da Sinan Gümüş gol adına önemli bir alternatif...

-Fenerbahçe’nin ilk maçta, daha kötü durumda ve deplasmanda olmasına rağmen maçı 2-0’dan 2-2’ye getirdiği, hatta son dakikada galibiyeti kaçırdığı, Beşiktaş karşısında da 3-0 yenilgiden 3-3’ü yakalaması unutulmasın. Derbilerde bir başka Fenerbahçe var.

-İki takımdan hangisinin daha fazla puana ihtiyacı var derseniz, “Galatasaray” derim. Çünkü Fenerbahçe, tehlike bölgesindeki rakibinin 5 puan önünde... Kredisi var. Beşiktaş-Başakşehir maçı ne olur bilemem ama Galatasaray liderin 6 puan gerisinde... Yani kredisi yok.

-İki takımdan biri ya da ikisi, iki takımın da bütün oyuncuları ilk maçtaki olayların etkisi altında kalırsa, maçtaki hırslarını abartıp öfkeye kapılırlarsa bunun faturasını öderler. Hırslı oynayan ama sakin kalabilen avantaj sağlar.

-Hiç dilemem, hiç istemem ama iki takımdan biri erken bir saatte eksik kalırsa, yukarıda yazdığım maddelerin tamamı geçerliliğini yitirir. Haydi hayırlı derbiler...

Galatasaray’da dört gün içinde oynanan biri kupa, biri lig iki Malatya maçında iki stoperi Luyindama ile Marcao cezalı duruma düştü. Luyindama’nın kırmızısında, Marcao’yu cezalı duruma düşüren sarı kartta hakemler haklı... Hep hakemler haksız olacak değil ya, bu defa iki futbolcu haksız...

Fenerbahçeliler, Ankaragücü maçının hakemi Mete Kalkavan’a, “Penaltımızı vermedi” diye kızıyorlar. Bana göre haklılar. Ama;

-Dirar sarı kartı görse cezalı duruma düşecekti.
-Soldado sarı kartı görse cezalı duruma düşecekti.
-Kırmızı kartlı Mehmet Ekici ile birlikte Dirar ile Soldado da cezalı duruma düşse, Fenerbahçe bu hafta Galatasaray karşısında zor duruma düşecekti.
Fenerbahçeliler, kızdıkları Mete Kalkavan’a bir de bu pencereden baksınlar.

Fenerbahçeli Eljif’in hafta içi röportajını okudum. Eljif, “Dünyanın en iyisi olmak istiyorum” diyor. Ne güzel... Ama dünyanın en iyisi olmak için önce Fenerbahçe’nin en iyisi olmak gerekiyor.

Fenerbahçe’nin hocası Ersun Yanal, “Çok pozisyona girdik, gene gol atamadık. Her maçta olduğu gibi” dedi. Atamazsın hocam... Fenerbahçeli golcülerin yeterliliği bu kadar... Fenerbahçe’ye golcü diye alınanların şimdiye kadar toplamda attığı 3 golü, 4 golü, rakip takımların santrforları bir maçta atıyorlar. Fenerbahçe’de golcü yok, atamazsın hocam...

Başarılı bir sezonun ardından Göztepe ile hocası Tamer Tuna yolları ayırınca bu sayfalarda “Umarım birbirlerini aramazlar” diye yazmıştım. Maalesef Göztepe adına endişe ettiklerimiz bugün gündemde...

Tamer Tuna, Sivasspor ‘a gitti, mutlu ve başarılı olamadı, ayrıldı. Göztepe belki de daha ekonomik bir hoca almak uğruna Tamer Tuna gibi parlak bir sezon geçiren hocası ile yolları ayırdı.

Sonuçta ne Tamer Tuna, ne Göztepe mutlu olabildi. Yeniden buluştular, yeniden başladılar. Ama çok zaman kaybettiler. Dilerim Göztepe için çok geç olmamıştır.

Elbette hocalar futbolcusunun durumunu bizden iyi bilir. Bizimki hariçten gazel okumak... Buna rağmen, Alanya’da bu sezonun en iyilerinden birisi olan Lukac Villafanez kenarda otururken, sahada dolaşan Sural’ın ilk onbirde olmasını anlamıyorum. Nitekim Sural çıktı, Lukac girdi, Alanya kendine geldi. Ekrandan görünen bu... Hocaların gözünden görünen demek ki farklı...

İngiltere’de yeni sezonda VAR görüntülerini ve kararını tribündeki seyirciler dev ekrandan izleyebilecek. Böyle bir karar alındı. İyi bir fikir... Tartışmaları, dedikodular bitirir. Bu uygulamayı yeni sezonda biz de yapmalıyız.

Ankaragücü kalecisi Altay, Fenerbahçe maçındaki kurtarışları ile hayranlık uyandırdı. Ancak Altay’ın maç sonu yaptığı açıklamalar, karşımızda farklı vizyona sahip bir kaleci olduğunu gösterdi. Belli ki hem yetenek var, hem de donanım... Yolun açık olsun Altay...

-Meraktayım... Başakşehir, Rize’den 7 gol atarak dönen Beşiktaş’ı Vodafone Park’ta nasıl durduracak?
-Meraktayım... Başakşehir, Rize maçında 3 asist, 2 golle oynayan Ljajic’i durdurmak için nasıl bir çare bulacak?
-Meraktayım... Başakşehir, Beşiktaş’ın hızını kesmek için nasıl bir taktik uygulayacak?
Başakşehir bu Beşiktaş karşısından yara almadan çıkarsa, şampiyonluk anasının ak sütü gibi helal olsun.

Trabzonspor takımı, İstiklal Marşımızı yüzünü şeref tribününe değil, şanlı Türk bayrağına dönerek dinliyor. Süper hareket, süper anlamlı. Bu konuda bütün takımları Trabzonspor'un peşinden gitmeye davet ediyorum.

Bir hakemin ofsaytı, penaltıyı görmeyişine alışmıştık da, bir hakemin golü görmeyişine ilk kez tanık olduk. Beşiktaş’ın Rize’de attığı 7. golü hakem Arda Kardeşler nasıl göremedi hayret ettim. VAR çıktı, maalesef hakemler daha da bozuldu.

-Hani Şenol Güneş milli takıma giderse Beşiktaş dağılırdı...
-Hani Şenol Güneş milli takıma giderse Beşiktaş’ta motivasyon bozulurdu,
-Hani Şenol Güneş iki görevi birden yapamazdı.
Sonuç: Hepsi “fos”, hepsi “boş” çıktı.

-Beşiktaş’ın Rize’deki 7 gollü galibiyeti...
-Adem Ljajic’in mükemmel iki golü...
-Ankaragücü kalecisi Altay’ın kurtarışları...
-Antalyasporlu Doukara’nın Trabzon’a attığı müthiş gol...
-9 maçta sadece 5 gol yiyen Rizespor’un 90 dakikada 7 gol yemesi...
-VAR sisteminin Kasımpaşa-Erzurum maçında ofsayt çizgisini yanlış pozisyona çekmesi...
-Galatasaray’ın Malatya karşısında özellikle ilk yarıdaki müthiş baskısı...
-Kayseri’nin deplasmanda olmasına rağmen Sivas’ı ilk yarıda bitirişi...

Futbol dünyasında son günlerde dolaşan haberleri değil, “Dedikodu” ları veriyorum.
-Okan Buruk, Başakşehir takımına gelecek.
-Abdullah Avcı, İspanya’nın Sevilla takımına gidecek.
-Şenol Güneş, Emre Belözoğlu’na milli takımda idari görev verecek.
-Caner Erkin, yeni sezonda Fenerbahçe’ye dönecek...
“Dedikodu”ları dinlediniz.