Yüksel Yıldırım ve Samsunspor: Türk Futbolunun Vicdanı

Süper Lig tüm hızıyla devam ediyor. Galatasaray’ın fire vermeden yoluna devam etmesi, Fenerbahçe’nin motivasyonunu yüksek tutarak takibi bırakmaması, Türk futbolunu ve taraftarını heyecanlandırmaya yetiyor. Ancak ligin kaderini belirleyecek maçların gölgesinde, flaş takım Samsunspor’un yaşadığı haksızlıklar gündemin en sıcak başlığı oldu.

Rams Park Ali Sami Yen’de oynanan Galatasaray-Samsunspor maçının son dakikalarında yaşanan penaltı pozisyonu, hakem Mehmet Türkmen ve VAR’daki Onur Özütoprak’ın müdahalesiz kalmasıyla Türk futbolunun kara gecelerinden birine dönüştü. Samsunspor’un umutları bir düdükle altüst edildi. Bu karar sadece Samsunspor’u değil, zirve yarışını da doğrudan etkiledi.

Fenerbahçe’nin tepkisi gecikmedi. Sarı-lacivertli kulüp yaptığı açıklamada, “Bugün oynanan Galatasaray–Samsunspor karşılaşmasının son dakikalarında yaşanan ve tüm kamuoyunun açık biçimde gördüğü penaltı pozisyonunun hem sahadaki hakem hem de VAR tarafından değerlendirilmemiş olması, Türk futbolu adına ciddi bir soru işaretidir” ifadelerini kullandı. Başkan Sadettin Saran ise TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na “acil toplantı” çağrısı yaptı.

Beşiktaş cephesi de sessiz kalmadı. Siyah-beyazlı kulüp, Türk futbolunun adalet ve eşitlik ilkesine vurgu yaparak, Samsunspor’un yaşadığı mağduriyetin sadece bir kulüp meselesi değil, tüm lig için alarm niteliğinde olduğunu belirtti. Hakem kararlarının güvenilirliği sorgulanırken, Beşiktaş yönetimi “Türk futbolunun marka değerini zedeleyen bu tür kararların önüne geçilmelidir” açıklamasıyla kamuoyuna seslendi.

Bu noktada Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın duruşu bir kez daha öne çıkıyor. Vizyoner, iddialı ve geri vitesi olmayan bir lider olarak takımına güvenini her fırsatta dile getiriyor. Galatasaray maçı öncesinde yaptığı “Biz günah keçisi olmayalım” uyarısı, yaşananların habercisi gibiydi. Bugün ise yalnız bırakılmaması gereken bir mücadele veriyor.

Samsunspor’un ve Samsun şehrinin kanaat önderlerine büyük görev düşüyor. Yüksel Yıldırım tek başına savaşıyor; hem ekonomik olarak hem de Samsun’un evladı olarak. O kimseden para istemiyor, sadece destek bekliyor. Eğer destek verilmeyecekse, en azından köstek olunmasın. Çünkü bu mesele sadece Samsunspor’un değil, Türk futbolunun meselesidir.

Boise’nin dediği gibi: “Umudu kaybetmiş olanın, başka kaybedecek şeyi kalmamıştır.” Samsunspor umudunu kaybetmemeli. Belki bu yolda kayıplar yaşanıyor ama tüm ülke futbolseverleri gördü ki kazanan, kırmızı-beyazlı Atatürklü arma oldu.

Son söz: Samsunspor’un yalnız bırakılmadığı gün, Türk futbolunun da yeniden ayağa kalktığı gün olsun.

Bugün Samsunspor’un yaşadığı mağduriyet karşısında sadece Samsun değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş da ses yükseltti. Bu dayanışma, Türk futbolunun vicdanının hâlâ diri olduğunu gösteriyor. Samsunspor yalnız değildir; çünkü hak, adalet ve eşitlik arayışı yalnız bir kulübün değil, tüm futbol ailesinin ortak meselesidir.

Samsunspor’un yalnız bırakılmadığı gün, Türk futbolunun da yeniden ayağa kalktığı gün olacaktır. Ve o gün geldiğinde, kırmızı-beyazlı Atatürklü arma sadece bir şehrin değil, tüm ülkenin gururu olacaktır.