Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Mali Genel Kurul'da konuştu

Akatlar Kültür ve Spor Kompleksi'nde gerçekleştirilen genel kurulda konuşan başkan Çebi'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Eleştirelim, bitti. Dönüp sarılalım"

"Burada bulunan herkes Beşiktaş'a hizmet için iki gününü harcamış vaziyette buradalar. Kim olursa olsun eleştiren de eleştirmeyen de hepsi bizim dostumuz. Vardır bir sebebi, dinlememiz lazım, notlarını aldık. Cevap hakkını da kullanacağız tabii. Benim için de eleştirilen kıymeti var. Olan tatsız hadiseyi unutalım, geçelim burası Beşiktaş, bu saatten sonra artık çok zor günler bizi bekliyor herkesin birbirine sarılması gerekiyor arkadaşlar. Eleştirelim bitti, dönüp sarılalım."

"Biraz sonra bizim dönemimizin ibrasını yapacağız. İbra etmek istemeyenler olacak. Onların durumuna saygı göstereceğiz. Eleştirilerin çok tatlı ve doğru olanları kale aldım. Ama her şeyi atlayabilirim, bazı şeylere cevap veremeyebilirim yorgunluğuma verin. Hepinizden özür diliyorum ama elimden geldiği kadar toparlamaya çalışacağım."

"Elinizi vura vura kongreyi etkilemeye çalışmayı bırakın"

"Eleştirilerle ilgili 2 tane odaklandığım nokta var. Yani 2-3 kişinin konuştuğu. Tamer Mert ve Avukat Aker Bey çok heyecanlı konuşuyor. Çok kolaydır burada gelip konuşmanıza teşekkür ediyorum ama milleti gaza getirmek için öyle bağırarak, çağırarak elinizi masaya burada vurarak o işleri bırakalım lütfen. Rica ediyorum. Gençsiniz, saygı duyuyorum. Arkanızda koskoca Beşiktaş'ın divanının başkanı oturuyor, sağ tarafınızda başkan oturuyor, sol tarafınızda divan başkanı oturuyor, denetleme kurulu oturuyor. Elinizi vura vura kongreyi etkilemeye çalışmayı bırakın. Derdiniz neyse biz anlıyoruz masaya vurmasanız da. Tamer Bey benim arkadaşımdır. Buraya geleyim diye neler yaptı, inanamazsınız. Yazdı, çizdi, şimdi gelmiş beni eleştiriyor. Eleştirdiği yerlere cevap vereceğim."

"Beşiktaş için hayatımı risk edeceğim. Beyefendi evinden yaz Allah yaz..."

Çebi, birisi kendisine karşı olmak üzere iki kez başkan adayı olan Hürser Tekinoktay'ı eleştirdi. Tekinoktay'ın sosyal medyadan yazıp durduğunu ama genel kurula gelmediğini belirterek şunları söyledi: "Bu iki  arkadaşımızın beraber hareket ettiği Hürsek Hoca var. Ben Hürser Hoca'yı çok fazla görmedim. Ben seçim kazandım, karşımda 5 kişi bir araya gelmişlerdi. Herkes geldi seçimden sonra tebrik etti, nasıl yardımcı olabileceğinizi söyledi. Maalesef hoca efendi yanımıza gelmedi. Ne yaptık ona da bilmiyorum. Sonra tipimizi beğenmediğini söyledi. Aklına geleni saydı saydı gitti. Yetmedi Twitter'ı aldı eline yazıyor, çiziyor. E, dün burada yoksun. Bugün de burada yoksun. Hadi dün Fikret Orman'ı korumak için gelmedin. Bugün bana sallayacaksan 2 tane arkadaşın yanına sen de gel. Sabah akşam Twitter, yaz babam yaz. Ne kolay değil mi. Ben pandemide 2 kere pandemi geçireceğim, kolum kırılacak, Beşiktaş için hayatımı risk edeceğim. Beyefendi evinden yaz Allah yaz... Ama burada yok. Bu arkadaşlar doğru bir tarz değil. Lütfen bundan sonra buralara gelmesini sayın hocamızın istiyorum, buraya gelecek. Lütfen."

"İbra olurum olmam ama sizler bu arkadaşlara, bu yolun yanlış olduğunu öğreteceksiniz" 

"Rapor açıklanmış ibra etmeyeceğiz. Bir tarz bu, bir tavır. Raporu açıkladık başka bir şey buluyor. Adamın niyeti belli. Yaptığınız her şeyin gelin bir sebebini bize sorun. Yapamadığımız şeyler için gelin bize sebebini sorun. Ben sayın Aker Çıtak'ı 3 defa kulübe davet ettim, Fulya davasını gel anlatayım diye gelmedi. Çünkü burada malzeme yapacak. Sizler buna müsaade etmeyeceksiniz. Ben burada olurum olmam, ibra olurum olmam ama sizler Beşiktaşlı bu tür arkadaşlara bu yolun yanlış olduğunu öğreteceksiniz. "

"İspat için pandemiyi mi ortadan kaldıracaksınız"

"Ne güzel değil mi, raporu açıklamıyorlar ibra etmeyeceğiz. Açıklandı. Allah Allah. Hiçbir şey yapamazlar. Nereden biliyorsun yapamayacağımızı? Futbol A.Ş'nin mali ve idari genel kurulu ibra etmedik. 19-20 gün sonra süresi doluyor niye bugüne kadar dava açmamışız, hiç inandırıcı değilmişiz. Ya KPGM raporunu bekledik, onun içerisinden çıkacak belgeleri istedik, tamam bu da bir cevap. Şimdi KPGM raporu niye geç çıkmış. Ya dün genel sekreterim açıkladı. İspat için pandemiyi mi ortadan kaldıracaksınız. Adam söyledi. 200 saat çalışılmış, 200 gün çalışılmış. O da olmuyor çünkü niyet başka. Bu çıkan KPGM raporu arkadaşlar Beşiktaş için bir mali, idari bir dönüm noktasıdır. Hayırlı uğurlu olsun. Yanlış bir şey yapmadık. Biz bu raporu söz verdik yapacağız, çıkaracağız diye. Dolayısıyla bu işin geriye dönüşü yok. Şunu iyi bilmeliler ki kendisi avukat eğer biz gereğini yapmazsak bu raporda suçumuzun çok ağır olduğunu bilecek kadar da aklımız çalışıyor. Etrafımızda hukukçular var, sizin kadar bilmeseler bile."

"Ben geldiğimden itibaren 2 veya 3 imza ile icraat yapıyoruz"

"Bir arkadaş var niye şart koymamışım. Tekrar arzu ediyorum genel kurula. Ben Futbol A.Ş'de eski yönetim zamanında yönetim kurulu üyesi değildim, görevim yoktu. Ben geldiğim gün yangın yeri olan mali işlerle görevlendirildim, daha sonra futbolun başına geçmem istendi, daha sonra da inşaat bitti, çatı bitti, her şeyi bitti dön baba geri gel kurtar bizi Ahmet abi, icra kurulu başkanı ol. E ne yapalım Beşiktaş başkanı emir vermiş. Beşiktaş başkanı emir verdi mi yapacaksınız. Biz böyle saygı aldık, böyle bir terbiye aldık. Şimdi ben bir ordu komutanıyım, bana doğuda bir görev veriyorsun, ben orayı yaparken bana batıdakinin hesabını soramazsın. Ben, arkadaşlar bazı şeyleri görme imkanım yoktu. Ben geldiğimden itibaren 2 veya 3 imza ile icraat yapıyoruz. Eski başkanımızın zamanında tek imza vardı. Ben bunların hiçbirini görmedim. Ben 3 futbolcunun satışında yardım ettim, destek verdim ve üzerime aldım. Birinde sayın başkan Güney Afrika'daydı Cenk Tosun, ikincisi Atınç Nukan, üçüncüsü ise Ersan Adem Gülüm. Bunun dışında başkan futbolu idare etti, aldı verdi şunu yaptı bunu yaptı. Ben Şenol hocayla beraber takımı ayakta tutmaya çalıştım, primlerini halletmeye çalıştım, motivasyonunu halletmeye çalıştım. Ben zaten çıkan rapordan kaçmıyorum ki. Dolayısıyla ben buradayım, o raporda benle ilgili ne varsa çekeceğimi söylüyorum. Yok abi, kulaklarını kapatıyorlar. Niye kapatıyorsunuz kulaklarınızı? Peki madem öyle söylüyorsun, evet doğrudur bu raporun içinde o var, şu var, bu var sen de nasibini alırsın. Alırız kardeşim."

Fikret Orman'ın dünkü basın toplantısı hakkında ise Çebi, şu ifadeleri kullandı:

"Senelerce Fikret Orman paralar nerede diyecekler"

Artık geçmişi dönemi kapatmaları gerektiğini belirten Çebi, Fikret Orman'a da çarpıcı ifadelerle seslendi: "Şimdi gelelim dünkü basın toplantısına. Çok da girmek istemiyorum ama ucundan, kenarından bir şey söylemek istiyorum. Senin bana teşekkür etmen lazım. Millet 'paralar nerede Fikret Orman' derken seni aklayacak bir rapor çıkarmaya önüne koymaya çalıştım. Al bu raporu git savun kendini. Nedir bundan korkun, niye böyle üstümüze üstümüze geliyorsunuz. Söyledim, bu bir şanstır sizin için. Biz bunu yapıyoruz, biz bunu yapmasak kardeşim senelerce Fikret Orman paralar nerede diyecekler. Kötü mü yaptık yani. Eğer haklıysan burası sana bir şans tanıyor. Buyur hallet, burası senin. Raporda senin, sahip çık raporuna. "

'Başkanlıktan sonra helalleşiriz'

Fikret Orman'ın kendisine hakkını helal etmeyeceğini açıkladığnı da hatırlatan Çebi, asıl kendisinin helallik alacağı olduğunu söyledi: "Fikret Bey'e buradan mesajım var: Diyorum ki kardeş! Seninle benim aramda helallik hiçbir konu yok. Helallik alacaksam ben senden alacağım, hesabını göreceğim. Ama Beşiktaş Başkanlığı bittikten sonra. Bana neler yaptığını burada anlatmayacağım çünkü 'Sanki bunları o sebepten yapmış' algısı oluşur diye korkuyorum. Anlatsam hepiniz üzülürsünüz ya! Anlatmam. O benim özelim. Beşiktaş Başkanlığı bitecek o zaman halledeceğim."

"Ben kumpasçı değilim, kimsenin altını oymadım"

"Bir de arkadaş diyor ki, yabancı taraftar stada girerken daha önce neredeydiniz diyor. Ya kardeşim herkesin bir görevi var. Ben taraftardan sorumlu yönetici hiçbir zaman olmadım. Ben stada kimin girdiğini de bilmiyorum. Çok şükür Allah'ıma dünkü mali genel kurulda sevgili kardeşlerim paralar nerede diye biz sorduk, sizle alakası yok. Ben kumpasçı değilim, kimsenin altını oymadım."

Dün yapılan açıklamada Beşiktaş'ın eski yöneticilerinden Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 2 milyon TL’lik fatura hakkındaki iddialarla ilgili olarak, “Yeşilköy’de bankanın önünde benden parayı alan, bu arkadaşın (Emre Kocadağ) şoförüdür. Madem abdestinizden şüpheniz yok, Ahmet Nur Çebi gibi dava açsaydın” ifadelerini kullanmıştı.

"Gelelim Şafak Mahmutyazıcıoğlu Bey'e"

Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun açıklamalarına da cevap veren Çebi "Gelelim Şafak Mahmutyazıcıoğlu Bey'e. Şimdi 3-4 tane konu var. Zaten muhataplar kendileri cevap veriyor. Emre Kocadağ söyledi. Eğer bu parayla ilgili herhangi bir şey varsa çık kardeşim kime verdiysen ona git sor hesabını, o seni savunsun. Onu mu söylemek istedin Emre? İyi demişsin, tamam daha ne söyleyeceksin. Şimdi bir ifade var beyler. Diyor ki; bu 2 milyon TL ben bunları hukuk büromda benle ortak olan ama Beşiktaşlı olmayan arkadaşlarım hakları için alındı diyor bu. Hop değiş tonton, dön öbür tarafa. Ya bu nasıl bir cümle. Dağılmış, dağılmış. Dağıttılar ama biz dağıtmadık, toparlasın kendini. Bu memleketin evladıdır, bugün hata yapmıştır belki de iyi bir Beşiktaşlı olacaktır. Biz kimseyi itmeyeceğiz, kalkmayacağız." dedi.

"La ben sana git de tapusunu almadığın yere milyonlarca TL öde mi dedim"

"İkincisi...İcra Kurulu. Ya beyler ben son geldiğimde icra kuruluna getirilen konuları görseniz yerlere yatarsınız ya. Bu personeli çıkar bu personeli al. Buraya şu lazım, buraya bu lazım. Ne statla ilgili bize bir şey soran var ne transferlerle ilgili soran var. Ne yapacağım yani. Başkan bunları bana sormak zorunda mısın diyeceğim. Başkandır, nasıl idare ediyorsa ediyor, hesabını çıkar kendi verir dedim. Dolayısıyla icra kurulunda DKY'den alınan dairelerle ilgili Bartır çekleri vardır. O bu Bartır çekleri haybeye alınmış. O günün CEO'su ki belirteyim bugünkü CEO, o günkü CEO'ydu. Bunların hepsini CEO yaptı. O gün bu CEO değildi. Onu belirteyim sevgili Derviş kardeşime. Ama söylenen her şeyi de değerlendireceğimi de bilmenizi ayrıca da istiyorum. Ben sana git DKY'ye al diyoruz Bartır çekleri batak üzerine de bir şeyler taksitlendirelim daha daireler falan... Bakın sorun fiyatları arkadaşlar, ikinci başkan olarak uygundur ya, Beşiktaş'a bir yatırım yapmış oluruz. La ben sana git de tapusunu almadığın yere milyonlarca TL öde mi dedim. Onu da ben takip edeceğim, ben bu kulübün avukatı değilim ki. Aklım döndüğünce fikir veririm. Yanlış bir şey de yapmadık. İyi de kardeşim parayı niye ödedin tapuyu almadın. Sorulan bu. Bunla ilgili dava açıldı, takip ediyoruz. Beşiktaş'ın zararlarını takip ediyoruz. Ama her şeyi bilmek istiyorsanız lütfen bazı şeyleri zamanı geldiğinde arz edilir, bize biraz sabır gösterin."

"Beni bu görevden kimse alamayacak"

"Bugün biraz da rahatladım. Şafak Bey'in benim kendisini iftira attığım için mahkemeye verdiğim bir konu vardı. 600 bin çatı faturası. Dün de söyledim, çatı faturası ile ilgili denetleme kurulu diyor ki sözleşmeniz Fikret Orman imzalı, ödeme Fikret Orman imzalı, fatura Gökhan Sarı imzalı. Benle bir alakası yok, zaten rapor onu yazıyor. Ama hiç de gerek kalmamış. Baksana abim söyledi. Şafak Bey söyledi. 'Ben bunların olmadığını çok iyi biliyorum ama dedi can yansın da benim çektiğimi anlasın diye söylüyorum' dedi. Ya sevgili dostlar burası Beşiktaş genel kurulu ya. Mahalle arasında afedersiniz kahvede oturmuyoruz. Benim canımı acıtacaksın da bana, burada itiraf ettin itiraf... Mahkeme diyor ki, 'Ya sen başkansın, aleyhinde söylenir diyor. Dolayısıyla bu adam da duymuş diyor.' O davayı bile Twitter'da dava kazanmış gibi arz ediyor. Yapmayın. Bak kardeşim, benim seninle bir sorunum yok. Benim Beşiktaş'ın menfaatlerini kovalamak gibi bir yükümlülüğüm var, bu benim sorunum. Onun için beni bu görevden kimse alamayacak."

“Bir Fulya sardılar gidiyorlar"

Fulya konusunda sözlerini sürdürmek için yeniden kürsüye gelen Ahmet Nur Çebi, “Bir Fulya sardılar gidiyorlar. Bu kulübü bugüne kadar tek imzayla temsil eden başkanlar vardı. Başkanın aile avukatı, kulübün avukatıyla beraber, Oğuz Çarmıklı ve Fikret Orman’ın telefonda konuşulmasıyla tahkim kurulu oluşturulmuştur. Fulya neden raporda yok? İnşaat sözleşmesi 2008’de yapılmıştır. Biz 10 yıllık dedik. Dava kaybedildi ama dava kazanıldı da. Bir kısmında Beşiktaş haklı görüldü, bir kısmında karşı taraf haklı görüldü. Tahkim kısa sürede bu işi yapacağı için böyle bir karar alındı. Tahkim diyor ki, Aşçıoğlu’yla yapılan sözleşme ticaridir ve açtığınız davada karşı tarafın hataları bu kadardır, sizin hatalarınız da bu kadardır. Yüzde 67’ye 33 yapılan anlaşmadan kaynaklandığı için 95 milyon Dolar kaybedildiğini söyledim. Beşiktaş’a bunun arsa payı olarak verildiğini ama bunun binalara yansımadığını söyledim. Birileri o dönemde bu numarayı yapmış. Ben elimden geleni yapıyorum. 95 milyon Dolar, sözleşmenin karşılığı olarak gözükmese dahi, sözleşmenin arka sayfalarında ‘Bu durum aslında 48’e 52’dir’ diyor. Hakim de diyor ki, sen arsa payında bunu almışsın ama bina dağılımında durum budur. Mahkemede yapılan destekler var. Samimi söylüyorum çok teşekkür ediyorum yaptıklarınız için. Bununla ilgili inanın yılbaşından sonra ilk divan kurulunda açıklayacağım. Yıldırım Demirören’in verdiği zararların karşılanacağından da emin olun. Ben buradayım, kağıt bende” diyerek sözlerini tamamladı. Çebi’nin konuşmalarının tamamlanmasının ardından 2020 yılı yönetimi, genel kurul tarafından oy çokluğuyla ibra edildi. İbra oylamasının ardından Çebi, “Bu saate kadar beklediniz hakkınızı helal edin. İbra etmeyen arkadaşlarımın da söylediklerini dikkate alacaklarımı bilin. Mayıs ayındaki seçimde görüşeceğiz. Hayırlı uğurlu olsun” açıklamasını yaptı.