Unutulmaz küme düşürülüş ve büyük skandal!
Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz şu günlerde futbolseverler olarak topun dönmesini sizler kadar bizler de gerçekten özledik. Sizleri, geçmişte iz bırakan maçlara, olaylara götüren Ajansspor'da yeni başlayan ve büyük beğeni toplayan serinin bir başka hikâyesi bekliyor. Radyospor programcısı ve Ajansspor editörü Emrah Karalinç'in kaleminden Geçmişe mektup serisi sizlerle. İşte serinin beşinci hikâyesi...
2009 yılı hareketli ve unutulmaz günlere sahne oldu
Koronavirüs ile ilgili aldığımız her olumlu haber sebebiyle yüreğimizin içinde bir kedinin oynadığı şu günlerde, geçmişe doğru yolculuk etmeye devam ediyoruz. 2009 yılında sporda bazı çarpıcı olaylar yaşandı. Şimdilerde, ligin ne zaman başlayacağıyla ilgili bir karar veremediği gerekçesiyle eleştiri oklarının hedefi olan Türkiye Futbol Federasyonu, o yıl çok anlamlı bir ödül almıştı.
TFF ödül alır mı demeyin! Almıştı...
2008 yılında Dünya Kupası Eleme Grubu maçında milli takımımız, Erivan'da Ermenistan ile karşı karşıya gelmişti. Normal şartlarda iplerin gergin olduğu dönemlerde soğuk rüzgarlar eser. Ancak; o yıl dostane bir havada oynanan maç, ülkemize Dünya Fair-Play ödülünü getiriyordu. Türkiye, futbolda bu onur verici ödülü ilk kez almıştı.
Beşiktaş, Mustafa Denizli ile çifte kupayı aldı
Futbolda Beşiktaş'ın öne çıktığı bir yıldı. O dönemki adıyla Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş 71 puanla zirvede yer almış, yine o dönemki adıyla Fortis Türkiye Kupası'nı da ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 4-2 yenen siyah-beyazlılar almıştı. Beşiktaş'ın Dolmabahçe'de düzenlenen baloyla kutladığı şampiyonluğu da mesleğimiz gereği yakından takip etmiştik. Taraftarların, 'Yeter' diye anons ettiği Yıldırım Demirören başkanlık makamında oturan isimdi. 19 yıl sonra çifte kupa taraftarları kendinden geçirmişti. Futbolda Turkcell ve Fortis gibi sponsorlar o dönem vardı. Sponsorların kaçmadığı bir dönemdi...
Ankaraspor'un küme düşürülüşü unutulmaz
Organik bağlar nedeniyle küme düşme olacak mı? İşte bu ve bunun gibi soruları haftalarca herkes sorarken, Ankaraspor, PFDK'nın kararıyla küme düşürüldü ve Tahkim de bu kararı onayladı. O yıl, Ahmet Gökçek ve 15 yöneticinin Ankaraspor ile bağı olduğu günlerce konuşulmuştu. Bu küme düşürülüş unutulmaz.
Barcelona, United'a sahayı dar etti
Avrupa'da Şampiyonlar Ligi finali nefesleri kesmişti. Roma Olimpiyat Stadı'nda Katalan ekibi Barcelona, Manchester United'ı 2-0 yenmiş ve 1992'de yakaladığı başarıyı 17 yıl sonra gerçekleştirmişti. İngiliz takımlarının final sevdasını bildiğimiz için acaba bir sürpriz olur mu diye sorgulamıştık. Messi ve arkadaşları Samuel Eto'o ve Messi'nin golleriyle gülmüştü. UEFA maçın adamı olarak Xavi'yi seçse de ben de taraftarlar gibi Messi demiştim.
Ah bu finale gidemedim...
UEFA Kupası finali ise Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanmıştı. 540 medya mensubunun takip ettiği, 63 ülkeden naklen yayınlanan, davul şovların olduğu, kupayı rahmetli Can Bartu'nun getirdiği bir organizasyondu.
UEFA Kupası adıyla son kez düzenlenen organizasyonda Mircea Lucescu yönetimindeki Shakhtar Donetsk, Werder Bremen'i 2-1 yenerek mutlu sona ulaşmıştı. İstanbul'da böyle dev bir organizasyon yapılmış, ancak; o dönem geçirdiğim minik bir operasyon yüzünden maçı televizyondan izlemek zorunda kalmıştım.
Merhaba Alemitu Bekele Degfa
2009 yılı içimizin cız ettiği haberlere de imkan tanıdı tabii ki. Alemitu Bekele Degfa, Torino'da nasıl ki Türkiye'ye şampiyona tarihinde ilk altın madalyasını kazandırıp bizi mutlu ettiyse, Süreyya Ayhan gibi bir ismin aslında yok oluşuna tanıklık ettik.
Ne yaptın Enke, vah De Nigris
Üzüntülü anlar, açıkçası hem Robert Enke'nin hem de Antonio de Nigris'in vefatlarıyla devam etti. Daum'un çalıştırdığı dönemde Fenerbahçe'ye Barcelona'dan gelen Robert Enke'yi belki hatırlarsınız. Enke, depresyon tedavisi gördüğü dönemde trenin önüne atlamış ve 32 yaşında hayattan kopmuştu. Futbol uğruna can verenler listesine adını yazdıran isimlerden biri de kalp krizi geçiren De Nigris olmuştu. Türkiye'de, başta oynadığı 3 takım olmak üzere birçok insan üzüntülü mesajlar yayınlıyordu.
Selçuk Dereli'den veda, Çakır'dan çıkış
Şu sıralarda sosyal medyadan aktif bir şekilde programlar yapan ve hakem camiasında neler olup bittiğini en ince ayrıntılarına kadar anlatan Selçuk Dereli, hakemliği bıraktı. Türkiye'nin en başarılı hakemlerinden biri olan Dereli, daha sonra yaptığı açıklamada, "Emeğimi çaldılar. Emek hırsızlığı yapılan yerde kalmam" ifadelerine imza atıyordu. Son aylarda performansıyla hayal kırıklığı yaratan ve MHK'nin koruma altına aldığı Cüneyt Çakır, o yıl UEFA tarafından 1. kategoriye yükseltiliyordu.
Bir skandal örneği: Cemal Nalga
2009 yılının unutulmayacak olaylarından biri de Cemal Nalga skandalıydı. Galatasaray Cafe Crown basketbol takımının 5 maç cezalı basketbolcusu Cemal Nalga'nın, sezon öncesi hazırlık maçlarında takımın diğer basketbolcusu Tufan Ersöz'ün formasıyla oynaması uzun süre konuşulmuş ve hafızalardan çıkmayacak karelerden biri olmuştu.
Avrupa maçları keyifliydi, öyle bir gol anlattım ki...
Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'ndeki başarılı maçlarını izlerken, bu satırların sahibi Avrupa liglerinden önemli maçların canlı yayınlarında görevliydi. Bir yayından diğer yayına koşuyordum. Her spikerin anlattığı birçok güzel gol vardır. Benim 2009 yılında anlattığım ve unutamadığım gol ise Wolfsburg forması giyen Grafite'nin Bayern Münih defansını ipe dizdiği ve ağları havalandıran goldü. Fernando Torres, Ronaldo, Iniesta... Çok güzel goller atılmıştı. Bana da içlerinden o golü anlatmak düşmüştü.
Beni şaşırtan adam: Recep Kara
Olmazsa olmazımız.... Edirne Sarayiçi’ndeki 648. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlığı, finalde son 2 yılın birincisi Recep Kara’yı yenen Mehmet Yeşilyeşil kazanmıştı. Doğrusu, Recep Kara'yı favori görüyordum. Ama birçok güreşsever gönlünü Mehmet Yeşilyeşil'e kaptırmıştı çoktan....
EMRAH KARALİNÇ
BİR SONRAKİ YAZIDA 2010 YILI VAR. ÖNCEKİ YAZILARI OKUMAK İÇİN İSE AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ TIKLAYABİLİRSİNİZ.
EMRAH KARALİNÇ'TEN GEÇMİŞE MEKTUP 1
EMRAH KARALİNÇ'TEN GEÇMİŞE MEKTUP 2