Galatasaray'da başkan adayları Eşref Hamamcığlu, Burak Elmas, Yiğit Şardan, İbrahim Özdemir ve Metin Öztürk GS TV'de açıklamalarda bulundu.
AJANSSPOR - HABER
Galatasaray'da 19 Haziran'da yapılacak seçim öncesi heyecan artıyor. Sarı - kırmızılı kulübün başkan adayları Eşref Hamamcığlu, Burak Elmas, Yiğit Şardan, İbrahim Özdemir ve Metin Öztürk, açıklamalarda bulunuyor.
4 başkan adayının açıklamalarını haberimizden takip edebilirsiniz...
İbrahim Özdemir: Birliğin beraberliğin kardeşliğin Galatasaray’da tekrar tesis edilmesi lazım. Ben ve ekibim Galatasaray’a kurtuluş reçetesi olarak geldik ve aday olduk. Bu barış dilinin Galatasaray’a hakim olması lazım. 30 yıldır Galatasaray’ın kongrelerine katılıyorum. Gerektiği zaman çıkar konuşurum. Bu kavga dilini Galatasaray’dan uzaklaştırmak lazım.
Bunu yapamadığımız takdirde kulübü daha sıkıntılı günlere götürecek bir süreci yaşayabiliriz. Bunu koordine edecek olan da bizim üyelerimiz. 20 tane komite kurduk. Bu komitelerde çalışacak Galatasaraylı arkadaşlarımız var.
Temsil kabiliyeti çok önemli. Bugün birçok yerde Galatasaray’ın temsil edilmediğini görüyoruz. Bu Galatasaray’a yapılan bir haksızlık. Bunu da düşünün. Mümkünse, Galatasaray üyelerinin sandığa o şekilde gitmesi lazım. Ben de katılımın çok olmasını istiyorum. Gelsinler o gün oy kullansınlar. Ama kimin için kullanırlarsa kullansınlar.
Eşref Hamamcıoğlu: Biz değerlerimizi anlatabilmek için bir Tevfik Fikret projesi gerçekleştirdik. Galatasaray’ın olmazsa olmaz kurumları var. Lisemiz, üniversitemiz, kurumlarımız… Çeşitli çıkar amaçları olanların yanlış şekilde kullandığına şahit oluyoruz. Buna mutlaka engel olacağız.
Ekip arkadaşlarımdan daha önce bu kuruluşlarda görev yapmış arkadaşlarımız var. Bizim ortak paydamız Galatasaray. Son 8 yılda kulübümüzdeki yeni üyelerin sadece yüzde 18’i genel kurullara katılmış. Bugünkü temel erozyonun sebebi bu. Yeni üyelere ve divan üyelerine bir oryantasyon programı uygulayacağız. Bu konuda Timur Kuban ve arkadaşlarım çok mesai harcadı. İnşallah seçildikten sonra da harcamaya devam edeceğiz.
Burak Elmas: Galatasaray bir eğitim kurumundan doğmuştur. Galatasaray’ın gücü, tüm kurumlarının güçlü olmasından çıkar. Galatasaray’da kutuplaşmaya izin vermeyeceğiz. Galatasaray tek bir markadır. O markayı taşıyan tüm kurumlar ve taraftarlar birdir. İletişim birleştirmek için çok önemli.
Ayrıca hep bahsettiğimiz içi çok dolu, çok yetkin arkadaşlarımız tarafından çalışılmış olan dijital aidiyeti çok önemsiyoruz. Birinci gün bir aidiyet programını faaliyete geçireceğiz. Bu sayede Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin isteklerini öğreneceğiz. Onların gerçek hissiyatlarını dinleyeceğiz. Birlikte Galatasaray’ı hak ettiği yerlere götüreceğiz.
Metin Öztürk: Bizim mottomuz, yola çıkış amacımız Galatasaray’ı daha ileri götürmekti. “Daha Güçlü Galatasaray mottosuyla” ortaya çıktık. Son 2 senede hem pandemi hem de ibrasızlık sebebiyle camiamız ciddi sıkıntılar yaşadı ve mahkeme kapılarında baya bir sıkıntı yaşadı.
Şu anda da pandemi ortamında bir seçime gidiyoruz. Ben pek çok büyüğümle konuştuğumda gelmekten imtina edeceklerini söylediler. Mutlaka bu seçim yapılmalı. Kulübün mali yapısı net olarak ortaya konulmalı. Bankalar Birliği anlaşması kulübe getirilmeli. Biz seçildiğimiz takdirde, bir sene sonra tüm pürüzleri temizleyip tekrar seçime gideceğiz.
Eşref Hamamcıoğlu: Tüzük Galatasaray kulübünün bir anayasasıdır. Kulübün nasıl yönetileceği burada belirtilmiştir. Bu tüzüğün günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben Divan Kurulu Başkanlığı yaptığım sırada divan içerisinde bir çalışma yapmıştık.
Bunu Mustafa Cengiz’in yönetimine teslim ettik. Sayın Metin Öztürk’ün refere ettiği ve temenni ettiği şeyler burada var zaten. Bir defa, elektronik oylama yapılmasını önerdik. Sportif AŞ ile sportif maliyenin senkronize olmasını önerdik. Bir başka konu, idari ibrasızlık durumunda seçime gidilmeme engelinin kaldırılmasını düşündük. Ana maddeler bunlar.
Üyelik konusuna hiç dokunmadık. Üyelik konusunu biliyorsunuz çok spekülasyonlara neden olan bir madde. Yönetime geldiğimiz zaman ilk yapacağımız işlerden birisi tüzüğün yeni bir komite kurup düzenlenmesi olacaktır.
Burak Elmas: Biz aday olurken, anayasamız olarak gördüğümüz tüzüğümüze göre aday oluyoruz. Tüzüğümüzün her maddesine bağlı kalacağız. Uygulanması için tüm imkanları seferber edeceğiz. İkinci konuya gelince, günümüze göre tüzüğü düzenlemek gerekiyor. Burada tüzük değişikliği için iki tüzük genel kurulu yapmak zorundayız.
Tüzükler yönetimlerin tüzükleri değildir. Tüzükler, üyelerin tüzükleridir. Burada üyeleri tartıştırmak ve fikirlerini alabilmek çok önemli. Dijital Aidiyet projemizle üyelerimizi tüzük değişikliğinde hızla haberdar edeceğiz.
Onların arzu ettiği değişiklikleri genel kurulumuza teklif olarak getireceğiz. Evet tüzükte birtakım boşluklar var. Bunları doldurmamız lazım. Bazı yazılı olmayan kurallarımızın da artık yazılı hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben artık sürekli bir kaos ortamının Galatasaray taraftarınca istenmediğini düşünüyorum. Galatasaray doğru yönetilirse böyle problemler olmaz.
Metin Öztürk: Adaylar arasında tüzüğe en fazla zaman harcayan kişilerden biriyim. 3 sene her gün toplantı yaptık. Burak bey her gün seçim olması konusunda haklı. İstikrar gerekiyor. Biz 6 yıl için geliyoruz. Bizim iddiamız şu: Biz seçildiğimiz takdirde sadece güven oyu için geleceğiz. Bizim özgüvenimiz fazla. 2 senedir çalışıyoruz.
Yoksa Burak bey yüzde yüz haklı. Galatasaray bu kaoslardan kurtulmalı. Bir de ortada bir rivayet var: Hazır faiz ödemesiz dönemde adam gelip kendi adını yazdırmak istiyor diye. Ben 6 yıl için geliyorum. 1 yıl için değil. Şu anda mali tablolara hakim değiliz. Hiçbir aday hakim değil. Bankalar Birliği meselesine hiçbir aday hakim değil.
İbrahim Öztürk: Arkadaşlarımız anlattılar. Tüzüğün günümüze uygulanması, tüzüğün yeniden yapılanması herkesin istediği bir şey. Bir türlü değiştirmeye fırsat bulunamadı. Ama bugün Galatasaray’ın gündemi tüzük mü acaba? Hayati konular varken tüzüğü mü konuşacağız?
Bizim önce buna bakmamız lazım. Bence öncelikle Galatasaray’ın şu içinde bulunduğu mali tabloyu bir an evvel düzlüğe çıkarması olmalıdır. Galatasaray’ın meselelerini sadece ve sadece ehliyetli, kabiliyetli, liyakatli kişiler çözer. Bu kişilere emanet edilmesi lazım. Sık sık seçim talepleri bir ülkedeki istikrarı nasıl bozuyorsa, kurumlardaki istikrarı da bozabilir. Bizim camiamızda 3 yıllık süreçten sonra bu pandemi şartlarını saymazsak Mustafa Cengiz dışında 3 yılı dolduran başkan olmadı.
Burak Elmas: Benim bir avantajım var. Çok genç yaşta futbol şubesi içinde çalışmam ve en büyük başarıya ulaşan ekibin içinde olma şansına eriştim. Futbolun çoğu dinamiğine hakimim. Biz futbolla ilgili çok detaylı bir çalışma yaptık. Futbol tek branş değil. Galatasaray bir spor kulübüdür. Biz Galatasaray’ın şubelerinin stratejilerini yaptık. Zaten bu olmazsa sürdürülebilir başarılar da olmaz.
İkincisi hep dijital diyorum ama burada da çok önemli. Dünyada artık birçok spor kulubü dijital ortamda toplanan verilere göre kararlar alıyor. Biz kararların hem oyuncu izlemede hem de performans takibinde bir sistem kurmayı arz ediyoruz. Biliyorsunuz, maalesef dönemsel olarak Galatasaray futbolda stratejisiz yönetiliyor. Dolayısıyla Galatasaray’ın stratejisi uygulanmıyor. Bu strateji bizden sonra da Galatasaray’ı başarıya taşıyacak.
Altyapıya gelince, hep altyapıdan bahsediliyor. Altyapı esas bir iş olarak görülmeli. A Takım’ın uzantısı olarak değil; sadece altyapı olarak çalışılmalı. Bu kademede görev alacak arkadaşlarım var. Avrupa’da bu işleri bilen arkadaşlarım var. Burada birkaç pilot takımla ön görüşme yaptık. Neden? Direkt A Takım’a oyuncu çıkarmak kolay değil. Biz pilot takımlar sayesinde oyuncuları A Takım’a çıkaracağız. Kiraladığımız oyuncular gittikleri yerde forma bulamıyor. Biz burada değerlendirip Galatasaray’a alma planı yapıyoruz. Planlarımız hazır. Takım olursanız başarı gelir, takım olamazsanız başarı gelmez. Biz ekip olarak bu işi üstleneceğiz.
Metin Öztürk: Biz işin idari tarafındayız. Diğer tarafta teknik ekip var. 19 Haziran’da seçildiğimiz zaman 20 Haziran’da Fatih Terim hocamızı göreve çağıracağız. Şu an zaten transfer çalışmaları onun bıraktığı yerden devam ediyor. 31 gol atmış Gomis gibi bir futbolcumuz varken muhtelif sebeplerle onu gönderme kararı aldık. B, C, D planlarınız olabilir.
Abdurrahim Albayrak olduğunu söyledi. Ama bir türlü çözülemedi. Şampiyonlar Ligi’nin en kolay grubundan çıkamadık. Bunun dışında 20 milyon Euro’luk bir Diagne konusu oldu. Sonra Mitroglou. Daha sonra dünya starı Falcao.
Bu süreçte 50 milyon Euro kaybettik. Biz teknik ekiple idari tarafı bir araya getireceğiz. Siz sahada kazandığınızı federasyonda, masada koruyamazsanız büyük paralar kaybedersiniz. Ne yaparsanız yapın, kötü yönettiğiniz zaman neredeyse 100 yıllık borcu 1 yılda yaparsınız. Bunu becerdik. Aynı zamanda averajla bir şampiyonluk kaybettik. Bu da bize 40 milyon Euro’ya mal oldu veya olmak üzere. Bundan sonra bunlar olmayacak.
İbrahim Öztürk: Ben Türk spor sisteminin içinde Türk spor sistemini yönettim. Yıllarca. Hala oralarla çok yakın ve Galatasaray’a çok faydalı olabilecek birkaç seviye yukarı atlatabilecek ilişkilerim var. Bu benim geçmiş ilişkilerimden kaynaklanıyor. Şimdi, Fatih hocamızı bütün arkadaşlardan önce hocalık döneminde tanıyan benim.
Hatta milli takıma hoca oluşunda kendisine desteğim de olmuştur. Bundan da mutluyum. Fatih Terim’i ayrı bir yere koyalım, hocayı yıpratmayalım diye hep söylüyorum. Fatih hocama dün bir çağrıda bulundum. Fatih Terim, avukatını Burak beyin listesine verdi.
Bu doğrudur, yanlıştır ben bir şey demem. Ama Fatih hocamdan şunu rica ediyorum: Destekliyor musun, desteklemiyor musun? Bitti. Altyapı için genç yetenekleri bulup onları yukarı sıçratmalıyız. Avrupa’da 20’li yaşların başındaki futbolcular milyon dolarlara satılırken biz yerlerde sürünüyoruz. Yönetimimizin futbol aklı bunu yapmaya muktedir. Bir Ajax modelini, Benfica modelini ve Porto modelini Galatasaray’a mutlaka monte etmeliyiz. Geçen sene Gedson Fernandes’i bize verdiler. Biz parlattık. Şimdi kaç milyon istiyorlar bilmiyorum.
Eşref Hamamcıoğlu: Geldiğimiz yerde Galatasaray’ın sorunları çok daha ciddi. Galatasaray’da sistem eksikliği var. Burada bir paradigma değişikliği lazım. Galatasaray gider merkezi olmaktan ziyade gelir merkezi olmalı. Başka türlü çıkış yolu yok. Altyapıda ciddi eksikliklerimiz var. Galatasaray’ın geçen sezonunda altyapıdan gelen futbolcuların oynama süresi 4.5 dakika.
Dolayısıyla kimse altyapıya yatırım yapıyoruz diyemez. Bizim en büyük sorunumuz başarıyı paraya çevirememek oldu. Geçmişte de bunu yapamadık. Bir Bankalar Birliği sözleşmesi var. Diyor ki siz en az yüzde 20 verimliliği sağlayacaksınız. Bu kolay mı? Hayır değil. A Takımın değeri 54 milyon Euro. Süre alan oyuncuların kazancı 26 milyon Euro. Aradaki miktar tam bir verimsizlik örneği. Galatasaray’ın kendi kaynaklarından faydalanmayı bilmesi lazım. Bandırmaspor’la partner olarak çalışacağız. Altyapıdan yetişen oyuncularımıza forma şansı vereceğiz.
Metin Öztürk: 2019 yılında bu ibrasızlıkla sonuçlanan mali kongreden sonra mahkeme sürecine gidince gördük ki önümüzde uzun bir süreç var ve en önemli konu da mali tablolar. Kolları sıvadık ve neleri yapacağımızı planladık. 2020’nin mart ayında Maslak’ta bir otelde 176 kişilik bir çalıştay yaptık. Oradan edindiğimiz izlenimlerle küçük çalıştaylarla devam ettik.
Kulübün genel sorunlarını ve ana hedef noktasındaki mali konuları görüştük. Arka arkaya 2 mali kurulun yapılmaması da bugünkü noktaya getirdi. Gördük ki 5 adayda da müthiş bir Galatasaray cesareti var. Mahkeme köşelerinden kurtulmak için tek maddeli tüzük genel kararıyla 2022 Mayıs’ında ileri doğru giden bir Galatasaray göreceksiniz.
En önemlisi, bu kadar borcun olduğu bir ortamda, bu borçları azaltmak şart. İşin mali yapısına geldiğiniz zaman, şu an kulüpte yürüyen bir dijital para modeli var. Bunlar geliştirilecek. Dijitalde elde edilecek gelirler var. Sadece başarıya odaklı olmamak lazım.
Bütün planınızı bunun üzerine kurarsanız bir yerden sonra tıkanırsınız. Dijital projeler ve mağazacılığa da önem vermek gerekiyor. Mağazacılıkta günlük giyimde de kullanacağımız, hediye alınabilecek bir mağaza haline getireceğiz. Bunu dijitale de uyarlayacağız. Diğer yandan, amatör branşları kendi gelirlerini yaratan ve kulübe destek olan bir modele çevireceğiz. Amatör branşlar bugüne kadar 200 milyon Dolar’lık bir kayba neden oldu.
İbrahim Özdemir: Mali krizi görmekten gelmek mümkün değil. Ama mali krize Galatasaray neden geldi? Yani, Avrupa’da zafer elde ettik, o kadar başarıya ulaştık. Evet biz Avrupa şampiyonu olduk ama bunu paraya çeviremedik. Bu bir yönetim hatası mıdır, yoksa hazırlıksız olmak mıdır? Neticede bir sürü şeyler döndü.
Sonraki dönemlerde, futbolda başarısız olduğumuz bir ara dönemde 60 milyon Dolar kadar bir kayıp oldu. Hep hatırladığım da Ali Lukunku adında bir futbolcudur. Bunlara ödenen paralar tamamen kayıptı. Avrupa şampiyonalarında çok büyük paraların geldiği dönemi de yaşadık. Ara transfer döneminde de 9 tane futbolcu aldık. O paralar da bitti.
Bu son dönemde de biz Gomis’i satmakla yaptığımız hatayı 35 milyon Dolar’la ödüyoruz. Gomis’e 500 bin Dolar’ı çok gördüğümüz için büyük bir hatayla yüzleştik. 2 tane futbolcuya maaşlarıyla beraber ödediğimiz para 35 milyon Euro. Bugün kaç paralık bir borçtan bahsediyor Galatasaraylılar? 200 milyon - 300 milyon Euro.
Tabii tam bir rakam da verilmiyor. Bunu ancak işin içerisine girdiğimizde öğreneceğiz. Futbolcuları yeniden gözden geçirmek lazım. O konuda hazırlıklarımız var. 200-300 milyon liralık acil para ihtiyacı var. Ancak Galatasaray’ı kurtarmak o kadar kolay değil.
Eşref Hamamcıoğlu: Galatasaray’ın içinde bulunduğu mali krize global yaklaşmak lazım. Önce bir durum tespiti yapmak lazım. Galatasaray’da mali sorunlar hep vardı. Ama hiçbir zaman son 2-3 yıldaki gibi yönetilemez duruma gelmemişti. Galatasaray’ın 113 yıllık borcu 1 milyar liraydı 3 yılda 2 milyar 160 milyon liraya çıktı. 3 yılda 113 yıllık borç yaptık.
Sportif başarıya bağlı olmayan gelirler yaratmamız lazım. Galatasaray’ın en önemli gelirleri şu anda dijital gelirlerden kaynaklanıyor. Buraya yönelmek lazım. İçerik yönetiminden faydalanmak gerekiyor. Dünyada bu yapılıyor. Token ve FNT… Bugün NBA’in becerdiği dijital projeler varsa biz neden buraya yönelmeyelim. Dijital transformasyon tek başına bir şey ifade etmiyor. Ticari faaliyetlerle de bunu birleştirmek lazım. Bununla ilgili bir proje yaptık.
Salı günü kamuoyu ile paylaşacağız. Columbus adını verdiğimiz bu projeyle tüm pazarlama stratejilerimizi ve diğer unsurları paraya çevireceğiz. Galatasaray’ın mali durumu kötüdür, ancak çözülemez değil. İkincisi, Galatasaray’ın kendi özkaynaklarına dönmesi şart. Çilek transferler yapmayalım. Taraftarı beklentiye sokmayalım. Riva’dan beklediğimiz gelir 153 milyon Türk Lirası. Burayı yatırım ortaklığı şeklinde değerlendirirsek 450 milyon Türk Lirası değerinde bir gelir beklentimiz var. Galatasaray’ın mali durumu kötüdür. Tekrar yönetilebilir hale getirmek için borç stokunu azaltmalıyız.
Burak Elmas: Mali kriz bana göre bir sorun değil, sonuçtur. Galatasaray’ın yönetiminde yapılan hatalar sonucunda yapılan bir sonuçtur. Biz sorunu kişilere zimmetliyoruz. Sonra kişilerden hesap sorarak sorunu hallettiğimizi düşünüyoruz.
Önce sorunları tanımak lazım. Galatasaray’da şeffaf bir yapı yok. Galatasaray gibi bir kurum 1 senelik bütçeyle yönetilemez. Uzun yılları kapsayacak bir bütçe planlaması yapmak gerekiyor. Galatasaray bu durumlardan hep çıktı. Bugünde çıkacaktır. Sadece disiplinli bir ekip tarafından yönetilmesi lazım. Gelirlerden önce giderlere bakmak lazım.
Biz iyi yönetemediğimiz stratejilerden ötürü basketbolda küme düşmeye oynadık. 60 milyon Euro’ya şampiyonluğu kaçırırken; 45 milyon Euro’ya şampiyon olan rakibimiz var. Avrupa’da bu bütçeye çeyrek final oynayan takımlar var. Artık Galatasaray bundan sonra zarar edemez. Kemerburgaz bir mecburiyettir. Sayın Dursun Özbek döneminde Galatasaray’a kazandırılmış bu araziyi yaparak; borçlarımızı azaltacak bir şekilde değerlendirmek lazım. Burayı borç kapatmak için değerlendireceğiz.
Eşref Hamamcıoğlu: Galatasaray amatör şubeler sayesinde halka inebilmiştir. Bugün basketbol ve voleybol amatör sayılmasa da bizim jargonumuz da böyle biliniyor. Basketbolu Türkiye’ye getiren kulüp Galatasaray’dır.
Ama bu sene maalesef kümede kalma savaşı verdik. Unutmayalım ki amatörler kazanmak için yaşarlar profesyoneller ise yaşamak için kazanırlar. Bugün basketbolun ve diğer alanların yaşadığı sorun bütçesizlik değildir. Bugün biz Anadolu Efes ve Fenerbahçe ile mücadele edemeyeceğimizi biliyoruz. Herkes bunun bilincinde olmalı. Ama Karşıyaka ve TOFAŞ gibi takımlar da var. Buradaki ilk vizyonumuz liyakat olmalı.
İbrahim Özdemir: Basketbol, voleybol, atletizm, su sporları ve daha başka branşlarımız da var. Bunları ister istemez bazı yöneticiler kapatalım diyor. Ben onları eleştirdim. Basketbol asla vazgeçemeyeceğimiz, voleybol asla vazgeçemeyeceğimiz sporlardır.
Biz sadece futbol kulübü değiliz. Biz spor kulübüyüz. Bugün bunlar muhtaç haldedir. Bu branşları derhal ayağa kaldırmalıyız. Tüm plan ve projelerimiz hazır. Hocalarımızı onore etmemiz lazım. Basketbol benim de çok sevdiğim bir spor.
Basketbolla alakalı Galatasaray’ın altyapısından yetişmiş, ailecek Galatasaray’a hizmet vermiş; şu anda federasyonda görevli olan Selim Demir bizim bu konudaki en büyük ayağımız olacak. Çünkü Galatasaray’ın ehil ellerde ve ehil ilişkilerle daha üst düzey sponsor bulması mümkün. Sponsorluk konusu bizim üzerinde durmamız gereken bir konu.
Burak Elmas: Galatasaray yönetiminde fark yaratacak kadınların rol almasını istiyorum. Onların kariyer yapmaları biz erkeklere göre hakikaten çok zor.
Dışarıdan bakıldığında spor dünyası çok kirli gözüküyor ve erkek ağırlıklı. İkna edebildiğimiz arkadaşlarımız da var. Fakat biz öyle bir ortam yaratmalıyız ki göreve geldiğimiz de kadınlarımızın rahat hizmet edebileceği bir Galatasaray olmalı. Bu yönde çalışacağız. Kadın futbol şubesi kuracağız. Buranın sponsoru da hazır.
Eşref Hamamcıoğlu: Sadece Galatasaray’da değil; Türkiye’de kadının durumu malum. Galatasaray’ın İstanbul Sözleşmesi’ne hiçbir cevap vermemesi büyük bir handikaptır. Galatasaray’da ayrımcılık yoktur. Hele hele cinsiyet ayrımcılığı hiç olmamalı. Neden yönetimlerde çok fazla kadın yok? Biz erkeklerin kabahati. Son senelerde öyle bir nefret söylemi var ki stadyumlarda…
Kadınlar ve çocuklar gitmek istemiyor. Bundan mutlaka toplumun vazgeçmesi ve yöneticilerin tepki göstermesi lazım. Böyle bir ortamda kadınlar nasıl sporu benimser? Futbolu benimser? Bu bizim kabahatimiz. Kadınlar da insanlarımızdır, hepimiz eşitiz. Dolayısıyla bu şekilde yaklaşmamız lazım diye düşünüyorum.
Kariyerinde düşüşe maruz kalan sadece kadınlar değildir; erkekler de maruz kalabilir. Gelelim kadın futbol takımına. Galatasaray’ın bu şubesi zaten vardı. Ancak yoğun bakım sonucu uyumaya alınmıştı (Gülüyor). Ebru Köksal’ı bu projemizin başına geçireceğiz. Köksal, bize bu bakımdan hem kadın haklarının korunması hem de iyi bir örnek olması açısından büyük yön vermektedir. Galatasaray batıya açılan penceredir, genetik kodlarında bu vardır. Bundan hiçbir zaman vazgeçmemesi lazım.
