Adını tarihe yazdıran Fatih Arda İpçioğlu: ‘’Tek kelime ile gururluyum’’

Akın Ungan
31.12.2021 - 11:58 | Son Güncellenme: 31.12.2021 - 12:47

4 Tepe Turnuvası’nda kayakla atlamada finale kalan ilk Türk olarak tarihe geçen Fatih Arda İpçioğlu önemli açıklamalarda bulundu. Fatih Arda İpçioğlu kimdir?

Adını tarihe yazdıran Fatih Arda İpçioğlu: ‘’Tek kelime ile gururluyum’’

Kayaklı atlama branşında ülkemizi temsil eden ve alanındaki en prestijli yarışmalardan biri olan 4 Tepe Turnuvası’nda, finale kalan ilk Türk sporcu olmayı başaran Fatih Arda İpçioğlu, NTV Spor için gerçekleştirdiği röportajda kariyeri, şimdiye kadarki başarıları ve gelecekteki hedeflerinden bahsetti.

70 sporcu arasından final turuna kalmıştı

Fatih Arda İpçioğlu, Almanya, Oberstdorf’ta gerçekleşen yarışmada 70 sporcu arasından final turuna katılmaya hak kazandı. Final turunda Rus rakibi Dail Sandreev ile eşleşen Milli sporcu, 120 metrelik atlayışı ile rakibini eleyerek, kayaklı atlama tarihimizde ilk kez finalde yarışmaya hak kazanan sporcu oldu. Yarışmanın finalindeki atlayışını beşinci sırada gerçekleştiren İpçioğlu, 109 metre atlayarak, 224 kazandı ve dünya kupasında önemli bir ilke imza attı.

‘’Tek kelime ile gururlu hissediyorum’’

İpçioğlu, NTV Spor için gerçekleştirdiği röportajında kendisine sorulan ‘’Nasıl hissediyorsun?’’ sorusuna ‘’Tek kelim ile gururlu hissediyorum.’’ diyerek gülümsedi.

‘’İniş yaptığımda elemeleri geçeceğimi biliyordum’’

4 Tepe Turnuvasın’nda aldığı ilk puan ve hissettikleri hakkında da konuşan İpçioğlu bu konuda şu ifadeleri kullandı: ‘’İlk olarak eleme yarışına girdi. Listede olimpiyat ve dünya şampiyonları gibi dünyanın en iyileri vardı. Ama geçmişteki tecrübelerime bakarak kendimi ona ayarlamak benim için hata olurdu. Sadece yapmam gerekenleri ve hatalarımı biliyordum çünkü Slovenya’da antrenman yapmıştık. Hatalarıma yoğunlaşarak konsantre oldum ve atlayışımı yaptım. İniş yaptığımda ise elemeleri geçeceğimi biliyordum çünkü bunu havada hissedebiliyorsunuz. İyi mi atladınız yoksa kötü mü bunu anlayabiliyorsunuz. Tabii ki atlayışımdan dolayı mutluydum ama diğer sporcuların atlayışlarını beklemem gerekiyordu çünkü onlar daha iyi atlayışlar yapabilirlerdi. Ama gördük ki biz daha iyi, daha verimli antrenmanlar yapmışız. Rusya’dan beri güzel bir sezon başlangıcıydı.’’

‘’Lakabım bana yakışıyor’’

Yurt dışında Uçan Türk, Türkiye’de ise Uçan Dadaş olarak anılan milli sporcu Uçan Türk lakabı hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi: ‘’Ben Erzurum’da Uçan Dadaş globalde ise Uçan Türk olarak biliniyorum. Aslında ise ben Fatih Arda İpçioğluyum. Uçan Türk lakabı güzel ve ilgi çekici bir lakap. Bana yakışıyor.’’

‘’Polonya’daki destekçilerime teşekkür ederim’’

NTV Spor için gerçekleştirdiği röportajdan yaklaşık 1,5 saat önce Polonya ulusal kanalına röportaj verdiğini ifade eden İpçioğlu Polonya’daki insanların ona ve branşına olan ilgisi hakkında konuştu. Kayaklı atlama sporunun Polonya’da futboldan bile önce geldiğini anlatan milli sporcu bu konuda ‘’Kayaklı atlamanın Polonya’da farklıbir hayran kitlesi var. Yeni ülkelerin başarılarını saygıyla karşılıyorlar ve tam destek sağlıyorlar bu yüzden Polonyadaki kayaklı atlama izleyicilerine teşekkür ederim. Onlar bizim en büyük destekçilerimizden. Twitter üzerinden de onlara çeviriyi kullanarak onlara teşekkür ediyorum. Kayaklı atlama büyük bir aile ve bizler de bu ailenin üyeleri ve emekçileriyiz.’’ dedi.

‘’Olimpiyatlar için sadece bir tesisimiz eksik’’

Konuşmasının devamında Erzurum’un kış sporları açısından önemine değinen milli sporcu ‘’Erzurum’un kış sporlarında pilot şehir olmasının Türkiye için büyük bir önemi var. 2011 Üniversiteliler Arası Kış Oyunları için tesisler yapıldı ve şu an olimpiyatları yapmak için sadece bir tesisimiz eksik. Kayaklı atlama kuleleri 2011 yılında yapıldı fakat ben kayaklı atlamaya 2009 yılında yurtdışında başlamıştım. 2011’den sonra tesisleşme ile orada çalışmalarıma devam ettim ve uluslararası yarışlara katıldım.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Olimpiyatlar için yeterli seviyedeyim’’

Fatih Arda İpçioğlu, 2022 Pekin Kış Olimpiyatları için hedeflediklerini anlatan kayaklı atlama sporcusu Kış olimpiyatlarına ilk kez 2018 yılında katıldığını ve hâlâ oradan kazandığı tecrübeler ile hareket ettiğini ifade etti. Sporda bazı şeylerin yaşanılarak öğrenileceğini söyleyen İpçioğlu bu konuda şu sözleri kullandı: "Bazı tecrübelerin yaşanarak öğrenilmesi gerekiyor; yarışlara katılarak, sakatlıklar yaşayarak ve antrenmanlar yaparak. Spor bir bütün aslında. Şu an görüyorum ki olimpiyatlar için yeterli seviyedeyim. Dünya kupası yarışlarına girmek için belirli yarışlardan puan toplamanız gerek. Şu an kötü bir performans sergilemiş olsak antrenörümün kararı bir alt seviyede yarışmak olurdu ama sezon başlangıcı iyi geçti."

‘’2. kotayı da kovalıyoruz’’

Olimpiyatlara az bir zaman kaldığını söyleyen mili sporcu 2. kotayı için de mücadele ettiklerini anlattı ve sözlerine şöyle devam etti: ‘’Takım arkadaşım İrfan ilk 30’a girebilirse puan kazanabilecek ve 2. kotayı da alabileceğiz. Kayaklı atlamada ülke kotası yok. Olimpiyat yarışlarına dünyadan sadece 65 sporcu katılabiliyor. Çin’de de elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum ama kimse kesin bir şey söyleyemez. Sadece elimden gelenin en iyisini yaparak ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum.’’

‘’Emek, çalışma ve sistem çok önemli’’

Kayaklı atlama ile ilgilenenlere tavsiyelerde bulunan başarılı kayaklı atlama sporcu şunları söyledi: ‘’Kayaklı atlama kış sporları için önemli bir branş. Buz patenini görüp denemek isteyebilirsiniz belki ama kayaklı atlama öyle değil. Kayaklı atlamada çıkayım, uçayım diye bir şey yok. Bu spora erken yaşlarda başlanmalı, belirli fiziksel koşulları sağlanmalı ve en başta nasıl kayak kayılacağı bilinmeli. Bunlardan sonra ise emek, çalışma ve sistem çok önemli.’’

‘’Küçük takipçilerimin videolarını görüyorum’’

Türkiye’nin kayaklı atlama branşındaki geleceği hakkında konuşarak röportajını sonlandıran İpçioğlu gelecek neslin sporcuları için şu ifadeleri kullandı: ‘’Görüyorum ki ülkemizde kayaklı atlamada önemli başarılar kazanacak sporcularımız yetişiyor. Biz buna öncü oluyoruz ve bunun da farkındayız. Bu yüzden en güzel şekilde örnek olmak için özel hayatımızda da sosyal medyada da paylaşımlarımıza, ne dediğimize ve ne yaptığımıza dikkat ediyoruz. Beni izleyen ve takip eden küçük sporcuların benim hareketlerimi yapmaya çalıştığı videoları görüyorum ve bunlar beni motive ediyor. Ayrıca bu videoları Sloven antrenörüme gösterdiğimde o da çok şaşırdı ve sevindi. Bunlar bizim en büyük motivasyon kaynağımız. Umuyorum ki bizden sonraki sporcular bizden bayrağı devralıp daha büyük başarılara imza atacaklar. Biz onlar için sadece küçük birer örneğiz ve bizim yaptığımız her şey, yaşanılan olaylar ve kişiler belki unutulacak ama biz bayrak için yapılanlara vesile olanlarız.’’

Senin için hazırladığımız haberler