Ahmet Nur Çebi'den flaş açıklamalar! Burak Yılmaz, Şenol Güneş...

16.10.2019 - 21:20 | Son Güncellenme: 16.10.2019 - 22:56

Ahmet Nur Çebi'den flaş açıklamalar! Burak Yılmaz, Şenol Güneş...

Süper Lig ekiplerinden Beşiktaş'ta başkan adayı Ahmet Nur Çebi, TRT Spor'a özel açıklamalarda bulundu.

Projelerinden bahseden Ahmet Nur Çebi'nin açıklamalarından Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

"Beşiktaş'ın ekonomik anlamda sorunları var"

Koca bir Beşiktaş burası. Doğal olarak heyecanım var. Çok yoğun geçiyor. Sabah 8, gece 1. 5-6 saat yatağa girip 1-2 saat uyuyabiliyoruz çünkü o sırada da düşünüyoruz. Her şey zaten 1 dakikada olup bitiyor. 60 yaşımda olduğunu hissetmemişim. Birden duyunca etkileniyor insan. Geçirdiğiniz hayatla doğru orantılı bu işler. Demek ki ben göstermiyorsam iyi bir hayat geçirmişim. Spor camialarında sandıkla ilgili çok bir şey söylememek lazım. İnsanların beklentileri, birbirlerini etkilemeleri birçok şeyi etkileyebiliyor. Bir defa gerçekten Beşiktaş’ın diğer kulüpler gibi özellikle ekonomik anlamda sorunları var. Diğer adayların da bu işe girmesi beni onure etti. Onlara da teşekkür ediyorum.

"Beraber yürürsek altından kalkarız"

Bu borçlar çok kolay yönetebilecek borçlar değil ancak kolay olmaması orada olmamamızı gerektirmiyor. Zorluk olduğu için buradayız. 7 sene önce geldiğimizde bundan çok farklı bir tablo yoktu. Değişen bir şey çok fazla yok. Onu yönetebildik ve başarabildik. Bugün de başarabileceğimizi düşünüyorum ve böyle bir görevim de var. Şimdi artık en iyi zamanımız, o yaşadığımız 7 yıldan beri kazandığımız tecrübeler belki de işimizi daha kolaylaştıracak. Ben aday olmak zorundayım. Artık birlik içinde yürümek zorundayız. Seçimden sonra adaylar da dahil olmak üzere her şey Beşiktaş’ın olmak zorunda. Beraber yürürsek altından kalkarız.

Bu camiaya bir bağım, bağlantım var. Çocuklarım için, şirketlerim için çalışıyorsam Beşiktaş için de çalışmak zorundayım. Aksi halde kendimi vicdanen çok iyi hissedeceğimi düşünmüyorum. Biz bu yükün altından kalkabildiyesek, inançlıydık, birbirimize de tutkuyla bağlıydık. O süreç hakikaten de keyifliydi. 14 ay sonra seçime gittik. Ben o süreçte mali yüklerle uğraştığımı söylemek istiyorum. Bu da benim hakkım. Tüm alacaklı arkadaşların bizlere kırgınlığı ve kızgınlığı vardı. Geldik, anlattık, süre istedik ve bir güven verdik. O alacaklılar bizi sonuç olarak bunaltmamaya başladılar ve Allah’ın da yardımıyla hallettik. Benim 6.5, Fikret Orman’ın 7 senelik sürecinde cumhurbaşkanımızın da destekleri ile bir stat yapıldı.

"Şampiyonluk da gelmediği zaman..."

Kaba inşaat sonrası bana Ümraniye’ye git, toparla, artık şampiyon olmamız lazım görevi verildi. Bilic’in son dönemiydi. O dönem idari olarak katkı verdiğimi düşünüyorum. Sonrasında Şenol Hoca geldi. Onun arkasında durmaya çalışmamız ile 2 şampiyonluk ve üçüncü yıldız geldi. Avrupa’da namağlup olduk. Böyle bir süreç sonrasında katkı verememeye başladık. İcra Kurulu bize verildi ama bazı şeyleri kontrol edemedim. Transferlerin içerisinde yaklaşık 2 transfer döneminde olmadım. Ondan evvel de sadece fikir veriyorduk, bu para çok diyorduk. Herhalde çok heves ettik ve açıldık. Şampiyonluk da gelmediği zaman bunlar ağır bir yük olarak döndü. O dönem fikrimin alınışı sıfırdı diyebilirim çünkü görevimin dışında kalmıştı.

Bir şekilde geri çekilmem gerekiyordu. Sayın başkan da o dönemde sanıyorum bazı genç arkadaşlarımızla yola devam etmek istedi. Onlarla benim aramda bazı tatsız durumlar oldu. Sayın başkan arada kalıyordu biz de biraz dik başlıydık.

"Geleceği konuşmak istiyorum"

Seçime 3 gün kaldı. Ne yapabiliriz bunu konuşmak istiyorum. Geçmişi konuşmaktan yoruldum ama sürekli herkes geçmişi konuşmam için çalışıyor. Seçimi alırsam zorlu bir süreç olacak kendimi sıfırlamam lazım. Şunu son olarak anlatıyorum: Kaba inşaat ortaya çıkmadan kredi devamı mümkün olmaması dolayısıyla o demilerin verilmesi gerekiyordu. Hatta ve hatta gemiye mal konup dışarı alınmaz. Bir demir gerekiyordu ve geminin içindeki demiri almak zorunda kaldık. Her pazartesi demir için teklif geliyordu ve peşin paradan başka alışı yok. Biz gönderdik, 7-8 ay sonra demirin parasını aldığımız oldu. Her şeyi babasından icazet alır diye laf çıkmış ama bu takıntıyı bıraktım. Kitle ortaya çıkana kadar olan demirleri ben verdim.

Fikret Orman başkanlığımızı yaptı ama kırgınım biraz. Duygusallıkla ilgili. Şampiyon yaptığımız dönemde katkım olduğunu düşünmüştüm bu nedenle tepki verdim ama konuyu kapattık artık. Herkesin benim gibi düşünme durumu yok. Artık kendime bir milat verdim önüme bakmam gerekiyor. Bu tarz hareketler, negatif enerji ile Beşiktaş’a 2.5-3 yıl hizmet verecek durumda olamam. O bir duygusal kırgınlıktı ve orada kaldı.

Son dönemin olumlu olduğunu düşünmüyorum. Çok talihsizlikler var. Benden önce huzuru yöneticiler bulamadılar, benden sonra da bulamadılar. Artık bunları yaşamamak lazım. Birbirlerine sahip çıkmadıkları zaman, arkalarından dedikodu yaptıkları zaman olmuyor.

"Şenol Güneş ayrıldığı için üzüldüm"

İlk başlarda her ailenin olduğu gibi zorlandım. Fikret Bey’in seçildiği Mayıs ayından sonra 3 yıl devam edeceğini düşündüm. 1 ay evvel ben görevimin sonuna kadar başındayım dediğini düşündüm ben de hayatımı dizayn ettim ama böyle bir olağanüstü durum olunca denemek zorunda olduğumu, olmazsam dert edinebileceğimi düşündüm. Açıklayana kadar adaylığımı baskı hissettim. Sosyal medya kullanmıyorum ama seçim diye açtılar. Hakaret gibi ağır eleştiriler aldım. Son dakikada müsade aladağımız bir iki yerden icazet aldık. Babam, oğlum ve kızım… Belki de Beşiktaşlılar bilerek yaptılar. Seçime girmiyorum diye nerdesin, ne oldu şeklinde ağır eleştiriler geldi. Biraz ölçüsüzdü.

Fikret Orman’ın yaşadığı süreç hiç iyi değildi. Ben onun yaşadığını 1.5 günde yaşandım. Bu derece ağırını kabul etmek mümkün değil tribünlerden. Taraftar bizim için çok kıymetli ama o sınırı ayarlayabilseler... Şenol Güneş ayrıldığı için üzüldüm. Keşke kalabilseydi ama kendine göre haklı gerekçeleri vardı. Başkan olsam kalması için uğraşırdım ama o da bir birey gitmek istiyorsa gidecekti. Türk futbolunun başında. Hak ettiği yeri çoktan hak etti. Çalışkan adam. Milli takımımı benim takımım. Beşiktaş için ne kadar üzülsem de Allah’tan başka yere gitmedi.

Burası bir kurum. İstediğiniz kadar maaş ödemeye karar verirseniz, 5-10 tane içeriye alırsanız, top oynamaz giderlerse, alıcısının olmadığı süreç yaşarsanız bunlar size eksi yazıyor. Ben tasarruftan, doğru yönetmekten bahsediyorum. Küçülmekten bahsediyorum. Ben işin reklam kısmına girmeyelim, uçaklarda fotoğraf çekip taraftarlara dağıtmayalım.

"Herkes oy kullanmaya gelsin"

20 Ekim’de herkes gelip oy kullanırsa Beşiktaş’ın marka değeri artar. Husumet dünyasında değiliz, rakiplerin doğrularını da takdir etmek lazım. Bu genel kurul benim için bir şans. Lütfen gelsinler. Oy kullanacak kadınsa; kocası müsade etsin, çocuklara baksın gelsin. Tam tersiyse durum ayarlasın. Beşiktaş’ın üye sayısını artırmayı düşünüyorum.

Her kulübün Türkiye Cumhuriyeti Kulübü olduğunu kabul etmek ve amacımızın Türk sporuna katkı vermek olduğunu bilmemiz lazım. Türk sporuna katkı vermeyen bir Beşiktaş düşünemiyorum. Hakemler Fenerbahçe’nin canını yakıyorsa Fenerbahçe, Beşiktaş’ın canını yakıyorsa Beşiktaş bağırmaya devam edecektir. Ben kasıtlı olduğunu düşünmüyorum ama kasıtlı olmasa da işinizi doğru yapacaksınız.

"Burak Yılmaz değişti"

Geçmiş dönemde Burak Yılmaz'la ilgili çekincelerim vardı fakat Burak çok değişti. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Artık başımızın üzerinde yeri var.

Bugün söylediklerimi tekrar söylüyorum. Hocamızın bu işi başarıp başaramaması onun elinde olan bir olaydır. Kendisi karakterli bir insandır. Ocak ayı geldiğinde başardıysa başardım diyip gururlar yola devam edecektir. Bizim de onun yanında olmamız gerekir. Başaramadıysa da kendisi değerlendirecektir. Beşiktaş için 1 kuruşa imza atarken 10 kere düşüneceğim

Senin için hazırladığımız haberler