"Antrenörlüğü çok seviyorum"

30.11.2016 - 14:35 | Son Güncellenme: 30.11.2016 - 14:35

Spor Toto Basketbol Süper Ligi ekiplerinden TOFAŞ'ın başantrenörü Orhun Ene, Türkiye'nin en iyi, en çok bütçeye sahip kulübünde antrenörlük yapmanın kendisi için her zaman doğru bir karar olduğunu düşünmediğini söyledi. 

Oyuncuları Kaya Peker ve Sammy Mejia ile Uludağ Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde düzenlenen panelde öğrencilerle bir araya gelen Ene, burada yaptığı konuşmada, 50 yaşında olduğunu, 20 yıl profesyonel basketbol oynadığını ve 13 yıldır da antrenörlük yaptığını belirtti. 

Basketbola 12 yaşında başladığını ve ömrünün büyük bir kısmını basketbolla geçirdiğini vurgulayan Ene, "Ben Galatasaray Lisesi mezunuyum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümüne başladım. Ancak o zaman yoğun şekilde mili takım ve kulüp takımları programım vardı. İkinci yılımda üniversiteyi terk ettim. Bir şekilde spor benim için ömür oldu." dedi.

Ene, aktif basketbol hayatını bırakırken de antrenör olmayı düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye'de 32-33 yaşını geçtikten sonra insanlar bir an önce bırakın, diye gözünüzün içine bakıyor. O dönemde 34 yaşında daha kötü kulüplerde, daha kötü organizasyonlarda oynamaya başladım ve basketbol da bu kadar gelişmemişti. 'Bu şekilde basketbol oynayacağıma antrenörlüğe başlayayım' dedim. Antrenörlük mesleğini çok seviyorum. Bizim seviyemizde antrenörlük yapan insanları, sürekli sonuç alan, maç kazanan ve maçı kazandığında başarılı, kaybettiğinde başarısız olarak değerlendiriyorlar. Ama işin iç yüzünde antrenörlüğün bir öğretmenlik, eğitimci tarafı vardır."

Bir öğrencinin "Banvit'te başarılı bir dönem geçirdiniz ve sonrasında oradan ayrıldınız. Türkiye'de başarı cezalandırılıyor mu?" şeklindeki sorusuna Ene, şu cevabı verdi:

"Öyle düşünmüyorum. Ayrılık biraz benim karakterimden de kaynaklanan bir şey. Antrenör olarak projelere çok inanıyorum. Türkiye'nin en iyi, en bütçeli kulübünde antrenörlük yapmanın kendim için her zaman doğru bir karar olduğunu düşünmüyorum. Öyle bir teklif aldım diye de söylemiyorum bunu ama şu an iyi bir proje ve bu projenin arkasında duran bir kulüp var. İllaki Eurocup'ta final oynaması, Euroleague'de takımı olması şart değil. Bunlar da beni motive edebiliyor, insan olarak. İsterseniz NBA, isterseniz Euroleague başantrenörü olun, isterseniz de ikinci ligde bir takımın başantrenörü olun, önemli olan sizin hayata nasıl baktığınız. İnsanlar bir yol seçiyorlar. Kimi popüler olmayı, para kazanmayı ve her zaman kendinden bahsedilmeyi seçiyor, kimi de hayatta kendine bazı hedefler koyuyor bununla beraber bazı şeyleri başardığı zaman mutlu oluyor."

- Kaya: "Kazanmamız gereken özellik, daha çok savaşmak"

Deneyimli oyuncu Kaya Peker de basketbola ilkokul 4. sınıfta okul takımında başladığını, Karşıyaka, Efes Pilsen, Beşiktaş, Trabzonspor ve Fenerbahçe gibi takımlarda forma giydiğini anlattı. 

Bu hafta ligde Fenerbahçe ile yapacakları maçla ilgili soru üzerine Kaya, "Fenerbahçe son 2-3 yılda çok üzerine koydu. Avrupa'nın en iyi takımlarından biri oldu. Kiminle oynarsa oynasınlar rakipleri için çok zor maç oluyor. Bizim için de öyle olacak ama bu demek değil ki sahaya çıkmadan her şeyi kabulleniyorsunuz. Bizim kazanmamız gereken özellik, daha çok savaşmak. Pazar günü bunu maksimum ölçüde gerçekleştirmeye çalışıcağız." ifadelerini kullandı. 

Kaya, "Son dönemde milli takımda başarı göremiyoruz. Bunun nedenleri size göre nedir?" sorusunu ise, "2001 yılıyla başlayan Avrupa ikinciliğimiz, sonrasında gelen dünya ikinciliği, çeşitli başarılarımız var ama bunun sürekliliği önemli. Şu an yaşadığımız yabancı kuralı çıkmazı tabii ki bana göre önemli nedenlerden biri. Bunun kendi içinde hallolması için belli süre gerekiyor. Türk oyuncuların, alttan gelen genç oyuncuların 22-23 yaşında değil, 16-18 yaşından itibaren sorumluluk alıp oynaması gerekli. Onlar hiç durmadan takımlarında oynayıp sorumluluk aldıklarında başarı mutlaka gelecektir." şeklinde cevapladı. 

 

 

Senin için hazırladığımız haberler