Arda Turan: Paspasçı bile olurum!

24.03.2017 - 08:43 | Son Güncellenme: 24.03.2017 - 08:43

Finlandiya maçına kaptan olarak çıkması halinde 33 kezle Fatih Terim’in kaptanlık sayısını geride bırakacak olan Arda Turan, “Kaptanlık önemli ama ülkeme hizmet her şeyden önemli. Tek düşüncem saha içinde arkadaşlarıma yardımcı olmak” dedi. Fanatik'e bir röportaj veren Turan, Galatasaray ile ilgili de samimi açıklamalar yaptı.

 ‘İnsanlar mutlu olsun’

“Benim için 10 numara, kaptanlık ihtiyaç olduğu zamanlarda önemli. Bir onur ve gurur ama daha önemlisi var. Benim için saha içerisinde takım arkadaşlarıma yardımcı olabilmekten daha değerli değil kaptanlık. Kaptanlık konusuyla ilgili çok fazla hevesim yok. Bana görev verilirse her zaman yaparım. Ülkeme hizmet etmek benim için en büyük onur. Benim hayatımdaki en büyük amaç ülkemin insanını mutlu edebilmek. 22 asist ile en çok asist yapan oyuncu olduğumu ilk kez sizden duydum ve çok mutlu oldum.”

'Paspasçı bile olurum'

Barcelona’daki gururumuz Arda Turan’a Galatasaraylılar’ın en merak ettiği soruyu yönelttik.

“Kariyerinde Galatasaray için sakladığın son bir imzan var mı?” dedik. Yıldız oyuncu tüm röportajda olduğu gibi yine samimi cevaplar verdi. İşte sözleri: “2020’ye kadar Barcelona’yla sözleşmem var ama ben hep Galatasaraylı olarak kalacağım. Elbet bir gün yine Galatasaray’a hizmet etmek isterim. Ama tabii ki bunu belirleyecek olan kulübün imkanları olduğu için bana bir görev düşerse ülke futbolu için paspasçı bile oluruz. Anlatmak istediğim bu.”

“Geleceğim için şimdiden bir şey diyemem ama Galatasaray’a her zaman hizmet etmek isterim. En tepesinden en altına kadar bir hayalim var. Bunu ne şekilde yaşarız, futbol bittiğinde veya futbolun içinde bu nasıl olur bilemeyiz. Futbol bittikten sonra Emre abi, ben, Burak, Selçuk; hepimiz bu işin içerisinde olmalıyız. Yakın zamanda bırakanlar, Avrupa’yı görmüş olanlar hep bu işin içinde olmalı ki futbolumuz daha da gelişsin. Genel olarak yaşadığım tecrübeleri işin sonunda ülkeme bir şekilde yansıtmak istiyorum. Ülkemin gençlerine ne şekilde faydalı olursam benim için iyidir.”

‘Fikstür iyi ama...’

“Milli takımda fikstürün iyi olduğu konuşuluyor. Evet ama fikstür kazandığınız zaman iyi olur. Bizim için şimdi sadece Finlandiya maçı var. Ben Kosova maçının ne zaman olduğunu bilmiyorum. Hep böyle bakmışımdır maçlara. Beşiktaş’la ilgili konuştuğumuzda da söyledim, ‘finale gider mi’ dediklerinde. ‘Beşiktaş çok iyi takım tabii ki gider ama önce bir Olympiakos’u geçelim’ dedim. Şimdi de Lyon öyle."

‘Önce strateji önemli’

“Bu hayatta doğru takımı kurabilirsiniz, her şeyi yapabilirsiniz ama doğru bir stratejiniz olması gerekir her şeyden önce. Hayatımda bu kadar geri dönüş yaşamış, kazanmış da kaybetmiş de bir oyuncu olarak bunu böyle söylemek en doğrusu. Her 90 dakikanın önemi farklı. Kimsenin ahkam kesmeye hakkı yok. Taktiksel, bilimsel değerlendirebiliriz, ama ne olacağını bilemeyiz. Bu yüzden hep maç maç, saniye saniye gitmemizde yarar var.”

‘Hafife alamayız’

“Malta’nın forveti o maçta karşı karşıya kaçırmıştı, hatırlar herkes. Atsa biz 2008’e gidemiyorduk ve tarihimizin en önemli başarılarından biri olmayacaktı. Böyle maçları kesinlikle hafife almamalıyız. Motivasyonu farklı oluyor. Bir gidip Old Traffor’da da futbol oynamak var bir de bu tarz takımlara karşı farklı atmosferlerde oynamak var. Hayatta her şeyin güzeli, iyisi dikkat çeker, motive eder insanı. Kadının, arabanın, kıyafetin... Bu hep böyle. Dünya Kupası’nda olmak için elimizden geleni yapacağız.”

'Sonuna kadar oynayacağım'

Çin’e gideceği iddia edilen, son olarak adı Mesut Özil’in yerine Arsenal’le anılan Arda Turan, gazetemize verdiği röportajda geleceği hakkında da konuştu. Futbol oynamaktan aldığı keyfi anlatırken gözleri parlayan başarılı oyuncu, “Ne zaman bırakacaksın?” sorusuna çok net cevap verdi: “Emre abi bizim de önümüzü açtı bu imzayla. Türkiye’de hala üst seviyede oynuyor. Çok da iyi devam ettiriyor. İnsan böyle oynayabilecekse gittiği yere kadar gitmek ister. Çünkü adam gittiği takımı şampiyonluğa oynatıyor. (Gülüyor) Biz o seviyede kalabilecek miyiz bilmiyorum. Her insanın yapısı farklı ama ben de sonuna kadar gitmesini isterim futbol hayatımın, zorlarım yani” değerlendirmesini yaptı.

‘Bu statlar benim zamanımda olsaydı’

“Benim zamanımda bu kadar güzel statlar olsaydı benim futbol hayatım çok daha farklı olabilirdi. Eskiden her deplasman maçı çok daha zordu. Yani Ankara’dan bu tarafa hep buzda oynadım. Toprak saha gibiydi zeminler hep. Sivas’ta mesela iyi zemin yakalamıştım, 3 atmıştım. Çok daha fazla gol, asist yapardım ben o dönem statlar böyle güzel olsaydı. İyi zemini görünce bayılıyordum. Şimdi hepsi şıkır, şıkır. Ben eski Konya Stadı’nda var ya aman aman, en kötü buz. Uğur’un dizkapağı kırılmıştı.”

Muhammed Ali’nin yolundan...

“Muhammed Ali idolüm çünkü hayatının hiçbir anında pes etmemiş bir insan. Lisansı yırtılmış, oralardan geri dönmüş. Tekrar dünya şampiyonu olmuş. Hayatının sonuna kadar inandığı fikrin arkasında olabilmek büyük bir karakter. Dik durabilmek... En son kazandığı maç da dahil olmak üzere hep bir stratejisi olmuş. Muhammed Ali benim gibi bir sporcu için çok doğru bir örnek. Özgüven gençler içinde çok değerli. Genç sporcular için de çok önemli bir örnek.”

‘Giyinmeyi Emre abi ile beraber öğrendik’

“Emre abi ile giyinmeyi beraber öğrendik diyebilirim. Daha çok deri ceketler, daha salaş şeyler tercih ediyorum artık. Kemer bile kullanmıyorum artık mesela. Daha basit, daha sade giyinmeye çalışıyorum. Açıkçası giyim seviyemden memnunum şu anda.”

Emre Belözoğlu’ndan özel soru

Atletico Madrid’te beraber oynarken ben ona karışırdım hep, ‘onu yeme, bunu yapma, dinlen, daha çok çalış’ gibi. Şimdi İniesta abisi de aynı şekilde mi! (Gülerek)

“Ben onun jenerasyonundan çok şey öğrendim. Emre abi de bunların başında geliyor. Bana en fazla katkısı olan insanlardan biri. Sahada oynarken de çok büyük avantajını görürdüm. Onunla oynamak her zaman rahattır. Bana profesyonellik anlamında çok şey öğretti. Sadece o zaman için değil, şimdi ve bundan sonrası için de ondan çok ama çok şey öğrendim. Futboldan sonraki hayatımda da aldığım bilgiler çok değerli. Gündüzleri biraz fazla yerdik onunla. İkimiz de yemeği severiz. Ama sezon başları çok iyi baktık kendimize. Atletico’ya gittiğimde biraz daha tecrübeli oyuncu olmuştum artık. Emre abiyle abi-kardeş ilişkisinin sayesinde çok iyi çalışırdık. İdmanlar çok ağırdı. Bu, Galatasaray, Beşiktaş ya da Atletico Madrid değil. Bu hoca farkıdır. Hocaların tarzları önemli. Ersun Yanal da çok ağır çalıştırırdı mesela.”

'Galatasaray Tudor'a sabretmeli'

Karabükspor’da çalışıyorken Galatasaray’ın başına getirilen İgor Tudor, Sarı-Kırmızılı camiaya tartışmalarla geldi. Bu konuda Arda Turan da görüşlerini dile getirdi. Sarı-Kırmızılılar’ın en kötü ihtimalle Avrupa’ya gitmeyi hak etmesi gerektiğini söyleyen Arda, Hırvat teknik adam hakkında ise olumlu konuştu. Ayrıca şampiyonluk yarışıyla ilgili de değerlendirmeler yaptı: “Türkiye Ligi’nde şu an Beşiktaş en iyi oyunu oynuyor. Ayrıca şampiyonluğun da en güçlü adayı onlar. Başakşehir ise Abdullah Avcı önderliğinde bir hayal peşinde. Sezon sonuna kadar çok güzel bir yarış olacak Beşiktaş ile Başakşehir arasında.”

‘Bence iyi tercih’

“Umarım biz de; yani Galatasaray da Şampiyonlar Ligi’ne gitmek için bir adım atarız. Veya en kötü ihtimalle Avrupa’ya giderek bu kötü seneyi geçiş süreci olarak tamamlarız. Galatasaray’ın İgor Tudor tercihi bana göre iyi bir seçim. İyi değerlendiriyorum. Sadece sabredilmesi gerekiyor. Tudor ne yapsın daha! Neyi değiştirecek adam. 3 gün önce geldi daha.” (Fanatik)

Senin için hazırladığımız haberler