"Beşiktaş'ta başlar ayak olmuş durumda, ayaklar baş"

27.08.2018 - 08:57 | Son Güncellenme: 27.08.2018 - 09:03

"Beşiktaş'ta başlar ayak olmuş durumda, ayaklar baş"

Ayağına kurşun sıkmak! - Bilal Meşe / Milliyet

Başarılı olmuş teknik direktörlerimizi eleştirmeye pek gönlüm razı olmuyor. Ne var ki, gözle görülür hatalar yapılırsa, bize de bu hak doğuyor! Örneğin Şenol hocamız, oturmuş kadronun temel taşlarıyla oynamak, ayağınıza kurşun sıkmaktır! Gökhan Gönül, sağlamsa niye yedek? Adriano’nun verimli olacağı yer belli, niye savunmanın sağında? Gökhan’ı yedek oturtmak, tehlikelere davetiye çıkarmaktır! Valla, Caner’e helal olsun, o nasıl bir ciğerdir, benzetme yerindeyse, sol tarafı koridoru çevirdi, orta yapıyor, fırsat buldukça şutunu atıyor, yüreğini ortaya koyuyor. Ancak onun çabaları yenilgiye engel olamıyor, bu kadar fırsatı harcarsanız, olacağı da budur!

İlk yarıda topla oynama yüzdesi 73’e 27 Beşiktaş lehine. Bu kadar topa sahip ol, dört şahane fırsat üret, golle taçlandırma! Ne oldu? Rakip üç kez geldi, üçünü de gol yaptı.Hele bir Oğuzhan’ın kaçırdığı iki fırsat var ki, gözlerime inanamadım arkadaş!  34’teki pozisyonu, inanın penaltıdan kolay, kaçarı yok! Haaa iki net fırsatı gole çeviremeyen Oğuzhan’a tepkiye de anlam veremedim, taraftara yakıştıramadım! Unutmayın ki, bu kadroyla Beşiktaş sezona devam edecek!

Utku Yuvakuran, 1.92 boyunda çok genç ve yetenekli, ilk kez bir lig maçında kaleye geçti, sağolsun, savunmanın dağınıklığından, sorumsuzluğundan ilk yarıda üç gol yedi. Dağınıklık diyorum, Pepe, Yekta Kurtuluş’un attığı golde neredeydin, merak ettim? Neyse ki, Pepe, hatasını ikinci yarıda yine bir kafa golüyle kapattı. Yazık değil mi, Utku kardeşimize? Ya golleri atamayanlar, Antalya’ya moral verenler, Şenol hocayı mahçup edenler, sizlere ne demeli?

İkinci yarı mı, yine tek kale, yine kaçan fırsatlar, eee bi de Antalya’nın kalesinde Boffin var, çıkardıkları müthiş, ona da helal olsun.  Netice de Antalya, rüyasında göremeyeceği bir skorla, yani üç puanla ayrıldı, iyi savunma yaptılar, alkışı da hakettiler.

Halis Özkahya, FIFA kokartlısın Quaresma’ya o pozisyonda sarı kart göstermek sana hiç yakışmadı, omuz omuza mücadele, farkında mısın? Artı kaleci Utku’nun ceza alanı dışında rakibine girişi faul, bariz gol şansı mı, tartışılır!, Ama sarı kart kesin.

Kazanma isteği yetmedi  - Gökhan Dinç / Vatan

ÇOK ilginç bir maç izledik. Maçın başında Beşiktaş’ı izlerken ‘şiir gibi oynuyor’ yorumu yapıyordum. Favori olan Beşiktaş oyuna da iyi başlamıştı, pozisyonlar da buluyordu. Ancak Beşiktaş’ı yenmek için oynamak zorunda olduğunun bilincindeki Antalya’yı ayağa kaldıran tartışmalı gol kararı sonrasında siyah-beyazlı takımın dengesi bozuldu. 
 
O golün etkisinden kurtulamayan oyuncular 2. golü de yiyince iş garip bir yere doğru gitti. Bu arada ilk golün ofsayt olup olmadığını haftalarca veya böyle pozisyonlar yaşandıkça daha çok konuşacağız. Kuralın ne dediğini okuyan herkes bilir. Ancak Adriano’nun can havliyle topa müdahale ediyor olmasına “topla oynuyor” veya “topa müdahale ediyor” demek bence saçmalık.
 
KİMSE İNANMAZDI!
ŞENOL hocanın gideceğine kesin gözüyle baktığı Negredo, attığı ve yaptıkları ile Larin’i veya Love’ı kulübenin gediklisi yapacağı kesin. Maçın kilit adamlarından bir başkası ise girdiği iki net gol pozisyonunu gol yapamayan Oğuzhan oldu. Geldiğinden beri iyi sezon başlangıcı yapamayan Oğuzhan’a tepkiyi anlamak zor. Daha sezon başı ve protesto ettiğiniz kaptanınız. Biraz daha sabır.
 
ŞENOL hoca saha kenarında, yanında ve içinde ne gerekiyorsa yaptı. Forveti ikiledi, Adriano’yu önce sağ bek sonra ön libero, Pepe’den gizli golcü yaptı. Ama bazen yediklerini çıkarmak için çözüm bulamazsın. Esas sorun yediklerinde olur. Her şeye rağmen Beşiktaş’ın kazanma isteğini beğendim.
 
SON söz Beşiktaş’ın yıldızlarla dolu savunmasına. Bu kadar önde savunma yaparsanız rakibin hızlı forveti sizin arkanızda topla elbet buluşur. Ben Beşiktaş savunmasının bir daha bu kadar kötü olacağına, böyle basit hatalar yapacağına şans vermiyorum. Maçtan önce Bülent hocaya Beşiktaş’a 3 gol atacaksınız deselerdi inanın o da inanmazdı.          

Vay vay vay! - Ömer Güvenç / Vatan

GERÇEKTEN ‘vay vay vay’lık, nefes kesen bir maç izledik. Yalnız Beşiktaşlılar’ın, Antalyalılar’ın değil futbolu seven herkesin inanıyorum ki nefesi kesilmiştir. Atılan, yenilen, kaçırılan, kurtarılan goller... Heyecan dolu hop oturup hop kalkılan bir maç izledik.
 
ÖNCELİKLE üstüne basa basa söyleyelim Beşiktaş 45 maç sonra sahasında kaybetti. Ama yine üstüne basa basa söylüyorum bu yenilgiyi kesinlikle hak etmedi. Kazanmak için tüm futbolcular (Babel hariç) ellerinden geleni yaptı. Yalnız Şenol Güneş’in bu defansa bir çare bulması lazım. 
3 gol yedi ama hiçbirinde genç Utku’yu yüzde 100 hatalı bulmuyorum. İlk gol karşı karşıya, ikinci gol kontrpiyede kaldı, 3. golde de sağdan sola defans hatası. 
 
YUHALAMAK NE DEMEK?
 
CANER, Medel, Quaresma Beşiktaş’ın en çok mücadele eden oyuncularıydı. Oğuzhan klasına hiç de
yakışmayan 2 gol kaçırdı. Ama özellikle ikinci yarıda Beşiktaş’ın en çalışken futbolcusuydu. Kötü oynayabilir, gol kaçırabilir... Kim olursa olsun, oyun içinde futbolcusunu yuhalamak, ıslıklamak da ne demek oluyor. Anlaşılır gibi değil.
 
KAZANAN Antalyaspor’u tebrik etmek gerekiyor. Nasıl kazandı? İnanılmaz mücadele etti. Beşiktaş bir koştuysa onlar 2 iki koştu. Ve kalesinde inanılmaz kurtarışlar yapan Boffin vardı. Bu galibiyeti mücadelelerine ve kalecilerine borçlular. Asla oynadıkları futbola değil.

Bir de baktık çekirge!  - Attila Gökçe / Milliyet

Aaa... Bir de baktık ki “Kartal” değil, “Çekirge” olmuşlar. Kötü oyunlarla rakibe 1 gol avans (!) verip, sonradan oyunu kazanan ya da turu güvence altına alan Beşiktaş’ın iki kez sıçradığını görmüştük... Öykünün sonunu biz biliyorduk da  Beşiktaşlı futbolcular hiç duymamışlardı sanki. Şenol Hoca da unutmuştu (!) galiba.

Öyle olmasa ilk 30 dakika dolmadan 2 - 0 geriye düşer miydi Beşiktaş? Sorumsuz, dağınık, aşırı özgüven duygusu, rakibi ciddiye almamak... Artık ne derseniz deyin, Beşiktaş o golleri yemek için gereken her türlü yanlışı yapıyordu. Garip olan, Beşiktaş’ın topa sahip olmada (77/23) üstünlük sağladığı dakikalarda iki gole “gel-geç” seyirci kalmasıydı... Öyle ki Oğuzhan, Tolgay Medel, orta alanda hücuma katılıp top kaybından sonra yerlerinde adeta çakılı kalıyorlar. Savunmada Pepe ve Vida’ı yalnız bırakıyorlardı. Hakan Özmert, Doukara, Doğukan, Harun, Yekta inanılmaz kontralarla Beşiktaş’ın canına okuyorlardı. Antalyaspor savunması hava toplarına direndi,  aşanları da zaten Boffin  sihirli dokunuşlarla adeta yok etti.

Belçikalı Boffin, Türkiye’deki ilk yılında Eskişehirspor’da oynarken bir ara ligin en az gol yiyen kalecisiydi. Sonradan kariyeri düşme eğrisi çizdi. Dünkü maçı ölçü alırsak, Boffin adeta bir sıçrama yaptı. Klasını yeniden kanıtladı. Onu izlerken Beşiktaşlı yöneticiler özeleştiri yapmışlar mıdır? Bilmiyoruz.

Utku Yuvakuran çok talihsiz bir lig macerası yaşadı dün. Savunmasından destek alamadı. Çarpanlar, sekenler, unutamayacağı travmatik gollere yol açtı. Şimdi onun özgüvenini tazelemek ve desteklemek gerekiyor.

Beşiktaş forvetlerine dönersek... Quaresma Celustka’yı rahat geçemedi, çok faul aldı ama beklenen etkinliği yaratamadı. Pepe’nin golündeki asistten fazlasını yapabilirdi. Q7, Negredo ve Babel ayaklarında top tutamadılar. Beşiktaş kazandığı duran topların hepsinde Talisca’yı aradı. Gördük ki o kayıptan sonra takımca duran top çalışması da yapmamışlar.

Herkesin kafasındaki soru: Doukara’nın golü ofsayt değil miydi? Hakan Özmert, ofsayt pozisyonundaki arkadaşına topu atarken Pepe müdahale etti. Oyuna katıldı,  başarısız bir kafa vuruşu yaptı. Bu bir çarpma değildi. IFAB’ın 2 yıl önce aldığı karara göre “ savunma oyuncusunun hatasıyla ofsayt pozisyonundaki oyuncuya gelen top nizamidir”. Özkahya da VAR’a başvurmadan golü geçerli saydı.

Şenol Güneş’in 11’i sahaya sürerken zoraki sağbek Adriano’yu tercih edip 36’da Gökhan’a dönmesi, başlangıçtaki iki yan bek (Adriano-Caner) kanattan hücum ederken savunmayı unutması da ayrı bir sıkıntıydı.

Antalyaspor, topu Beşiktaş’a bırakarak fırsat kolladı.Yakaladığı fırsatları çok iyi kullandı. İki-üç kişiyle orta alanı geçip gollerini attılar. Bu arada az sertlik de yapmadılar... Eee, ne de olsa Bülent Korkmaz takımı! Her şeye rağmen kutlanmaları gerekir.

Vodafone’daki ilk yenilgi de istatistiklere eklendi. Dileyelim, Partizan maçında da aynı hayal kırıklığı yaşanmaz!

Kartal'ın kalesi düştü - Serdar Sarıdağ / Milliyet

Kartal müthiş temposu ve nefesleri kesen heyecanıyla tarihe geçen maçta büyük bir şok yaşadı. Doukara’nın üst üste golleriyle neye uğradığını şaşıran siyah-beyazlılar, Negredo ile ayağa kalksa da Yekta farkı yeniden ikiye çıkardı. İkinci devre rakip kaleyi ablukaya alan ve sayısız pozisyon yakalayan Beşiktaş, Pepe ile yeniden umutlandı ama Boffin’i bir kez daha aşamayınca geceyi hüsranla noktaladı.

Erzurumspor maçının ilk yarısındaki sorunların halının altına süpürülmemesi gerektiğini dünkü maç bir kez daha göstermiş oldu. Antalyaspor maçının ilk yarısında yenilen goller için “neden bu golleri yedik” analizi, geniş kapsamlı bir şekilde yapılmadıkça, Beşiktaş geçen seneki o puan kayıplarının daha fazlasını yaşayabilir.

Büyük takımlar elbette gol kaçırabilir fakat bu bir alışkanlık haline gelmemeli. Oğuzhan 5. dakikada bulduğu o fırsatı gole çevirmeli. Çevirmeli ki, sırtında taşıdığı o 10 numaranın hakkını vermiş olmalı. 14. dakikada Quaresma’nın sağdan kullandığı serbest vuruş, Boffin’in ellerinden üst direğe çarparak geri döndü. Doukara’nın 20 ve 24. dakikalarda üst üste attığı gollerle, Vodafone Park derin bir sessizliğe büründü. Beşiktaş, bu duruma ani bir refleks göstermesi lazımdı. Negredo bu tepkiyi attığı golle 26’da gösterdi ama bu Yekta durumu 3-1 yapan golü Antalya adına attı.

İkinci yarıda Beşiktaş, rakibini deyim yerindeyse kendi ceza sahasına hapsetti. 56’da Pepe, bu baskı neticesinde, kafayla skoru 3-2’ye getirdi. Şenol Güneş bu golden Larin’i oyuna alıp Vida’yı çıkartarak forveti çiftlemiş oldu. 70’teki bir Quaresma ortasına Larin kafayla dokundu fakat Boffin başarılıydı. Aynı Boffin 80. dakikadaki Babel’in kafa vuruşunda, sanki boyu uzamış gibi uçarak kurtarış yaptı. 89. dakikada ise tam bir kısmetsizlik yaşandı Beşiktaş adına. Quaresma’nın ortasına iyi yükselen Pepe’nin kafa vuruşu direkten döndü.

Skora değil oyuna göre - Metin Tekin / Sabah

Dün akşamki ilk 20 dakika Beşiktaş için klasik bir Vodafone başlangıcıydı. Tolgay, Oğuzhan ve Medel ile pas kalitesi yüksek ve topu kaleye getirmede sorun yaşamayan bir Beşiktaş vardı. Hatta en iyi ilk 20 dakika diyebiliriz.

Soruna; golü bulamama penceresinden baktığımızda ise.... Golü Negredo atmasına rağmen santrfor sorunu diyebiliriz... Anca bence asıl sorun golü bulamamasından çok kalesinde 25 dakikanın sonunda gördüğü 2 goldü. Negredo ile hemen cevap verince acaba buradan maç döner mi düşüncesi oldu ve Şenol hocanın oraya müdahalesi geldi. Bana göre kötü oynamayan çok da iyi oynayan Tolgay farklı bir oyuna dönmek için kenara gelince Gökhan Gönül ile kenar ataklarına dönen Beşiktaş, oyunun hakimi oldu.

İkinci yarının başında da beklenen baskı, tempo ve kenar ortaları ile gol arayışıydı ve 56'da da aradığını buldu. Ama her şey iyi giderken bana göre Şenol hoca soyunma odasında ikinci yarı için kafasındaki ezberini çok çabuk hayata geçirdi. Vida'nın çıkıp Larin'in girmesi belki oyunun son bölümünde olabilirdi ama iyi giden oyuna böyle bir müdahale orta sahayı Antalya'nın geçebildiği bir oyun yapısına dönüştürdü. Zaman zaman sonuç sizi bu tip şeylere götürüyor ama sonucun nasıl gittiğini değil oyunun nasıl gittiğini görüp ona göre müdahale etmek her zaman daha gerçekçi oluyor. Beşiktaş dün bunu yaşadı. Evet son bölümde baskı vardı, tempo vardı ama buna telaş da karıştı ve Beşiktaş Vodafone'da beklenmedik bir şekilde ilk yenilgisini Antalyaspor'dan aldı.

Kalede Utku değil Tolga olsaydı ya da Karius olsaydı diye baktığımızda en fazla 3. gol için belki diyebilirsiniz. Genç kaleci Utku'nun yetersizliği değil şansızlığı oldu.

Kartal cezayı kesemedi - Oktay Derelioğlu / Takvim

BEŞİKTAŞ kadro kalitesi olarak çok üstün olduğu Antalyaspor'a karşı sürpriz bir yenilgi yaşadı. Siyah-Beyazlılar'ın sezon başından bu yana en büyük sorunu olan savunma hataları Antalya maçında da boy gösterdi. İlk yarıda 3 kere ataka geliştiren Antalya bunların hepsinde sonuca gitti.

Akdeniz ekibinin dün şanslı olduğunu da söylebiliriz. Kalesinde 3 gol görmesine rağmen Beşiktaş dün iyi bir futbol ortaya koydu. Kartal topa tamamen hakim olan taraftı, Antalya ise İstanbul'a oynatmamak için gelmişti.

Siyah-Beyazlılar dün sayısız pozisyona girse de gol vuruşlarında beceriksizdi. Beşiktaş neredeyse tek kale oynadığı rakibine karşı en az 7-8 gol atmalıydı.

ÇİRKİNLEŞTİRDİLER...

Beşiktaş'ın dünkü maçta puan kaybetmesine rağmen kötü oynadığını söylemek yanlış olur.

Siyah-Beyazlılar her şeyi yaptı ancak sonuca gidemedi. Bunda Antalya'nın çağdışı futbolunun da etkisi vardı. Bülent Korkmaz'ın öğrencileri 50. dakikadan bu yana zaman geçirmek için ellerinden geleni yaptı.

Beşiktaş için üzücü olan şey ise Vodafone Park'taki yenilmezlik serisinin Antalyaspor gibi zayıf bir takıma karşı bozulması oldu.

Beşiktaş'ın futbolunun geçen yılın gerisinde olduğunu belirtmemiz gerekir. Antalyaspor'un da bu futboluyla dün Beşiktaş'ı yenmesine rağmen küme düşmenin en kuvvetli adaylarından biri olduğunu düşünüyorum.

MAÇIN EN iYİSi PEPE
Çok çalışkandı. Attığı gol galibiyete yetmedi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ TOLGAY
Deneyimli oyuncu etkisiz günündeydi..

Kaleci Utku kırmızı kart görmeliydi - Erman Toroğlu / Sabah

Maçın konuşulacak çok şeyi var ama kimse kusura bakmasın önce hakemden başlayacağım.

Bu tarz 'ezik hakemlerle' küçük takımların mücadele etme şansları çok zor. Kırılma anı 66. dakika; Antalyalı Drole tek başına pozisyona giriyor, ceza sahasına 2 metre var. Beşiktaş kalecisi Utku çıkıyor. Topla hiç alakası yok. Rakibini öyle bir indiriyor ki bırakın pozisyona teknik açıdan bakmayı, hiçbir şey olmasa sarı kart ve faul. Ama pozisyon net kırmızı ve faul.
Beşiktaş hakemin de itmesine rağmen kazanamadı. Peki neden? Futbolcular ve Şenol Güneş arasında hala bir şeyler var. Dakika 89; hakem 7 dakika verdi. Sen kenardan orta yapan Quaresma'yı çıkarıyorsun. Q7 soldan Antalya'nın başına bela ama Şenol onu çıkarıyor. Vardır ikisinin arasında bir hesap.

Onları ilgilendirir ancak iş sonunda Beşiktaş'ı ilgilendiriyor. Beşiktaş'ın bir ön tarafı var bir de arka tarafı. Peki ortası ne olacak? Şenol koşan Tolgay'ı oyundan çıkarıyor. Yürüyen Oğuzhan'ı oyunda tutuyor.

Beşiktaş'ta başlar ayak olmuş durumda, ayaklar baş. Teknik direktör başkana konuşuyor, başkan teknik direktörü fırçalıyor. Bazı futbolcuları sahada koşuyor, bazıları yürüyor!

Peki Beşiktaş'ın bu aciz haline ve takım olarak kötü defans anlayışına, yangın köpüğüyle yardıma kim koştu? FIFA hakemimiz Halis Özkahya. Yazıklar olsun. Yüzünden bile düdük çalarken belli oluyor kardeşim.

Kendini aldatırsın, kimseyi değil. Antalya'ya 7 sarı gösteriyorsun, haklı olabilirsin. Kamuoyunu aldatmaya kalkma.

En fazla 4 sarıdan sonra bu iş kırmızıya döner. Niye döndüremedin çünkü verdiğin kartlar dandik. Ezildin, yüreğin yetmedi.

Şimdi böyle götürürsünüz ama hakemliğiniz bitince ah-vah dersiniz. Bazılarınız gibi ağlaya ağlaya hakemliği bırakırsınız. Bu şartlarda Antalyaspor çıktı, çatır-çatır erkekçe top oynadı. Her şeye ve her engele rağmen kazandılar.

Savunma rezalet - Rıdvan Dilmen / Fotomaç

Çok iyi kontraya çıkan, bir o kadar da savunma arkasına koşmaya izin veren bir Beşiktaş vardı.
Gördüğümüz kadarıyla Vida'nın da bombası patlıyor.
Antalyasporlu oyuncular pozisyonlarda direkt geçtiler yanından. Beşiktaş'ın takım savunması rezalet. Çok disiplinsiz oynuyorlar.
Oğuzhan kötü oynuyor ama becerikli bir oyuncu. Taraftarın da tepkileriyle beraber güven kaybı yaşıyor. Bu yüzden iyi ki oyun içinde çıkarılmadı Üst üste maçlar Beşiktaş'ı hem mental hem de fiziksel olarak etkilemiş.
Kimse böyle bir Antalya beklemiyordu.
Beşiktaş'ın zaafını çok iyi kullandılar.
Beşiktaş'ı uzun pasa zorladılar.
***
Oyununun neredeyse tamamında Beşiktaş uzun oynadı. Dönen toplarda da çabuk çıkmayı bekliyorlardı ve Antalyaspor bunu da yaptı.
Beşiktaş'ta oyun düzeninde aksamalar başladı.
Gökhan ritmini bulmuş değil. Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu sezon başından bu tarafa Caner.
Şenol hoca taktik olarak elinden ne geliyorsa yaptı.
Beşiktaş'ın irdelenmesi gereken bir nokta var. Beşiktaş bol orta yapan bir takım, bunu da yine gösterdiler. Peki Negredo kanatlardan gelen ortalarda etkili mi? Pek değil.
***
Cenk, Aboubakar, Demba Ba kafa toplarında iyi ama Negredo öyle değil.
Negredo genelde penaltı noktası ile ceza sahası yayı çevresinde duruyor.
Beşiktaş'ın ritim bozukluğundan çok, sakin oyun eksikliği var.
Bir şekilde yenerim demek sizi oyun disiplininden koparıyor. Antalyaspor'un attığı ilk gol ise bana göre ofsayt ama kural kitabına göre ofsayt değil.
***
Bu pozisyon futbolun mantığına göre ofsayt olmalı. Çarpsaydı ofsaytmış, kurtarmak isterse ofsayt değilmiş.
Ben bu kuralı inandırıcı bulmuyorum ve bana kalırsa derhal değiştirilmesi gerekiyor.
Bu işin başında olan insanların, bu kuralın yanlış olduğunu görmesi gerekiyor.

Senin için hazırladığımız haberler