"Bu işin en ahlaklı olması gereken yerde..."

22.06.2017 - 12:51 | Son Güncellenme: 22.06.2017 - 12:51

"Bu işin en ahlaklı olması gereken yerde..."

AJANSSPOR ÖZEL - Türkiye’nin spor ekranı S Sport’ta yayınlanan Sabah Sporu Extra programında gündemdeki gelişmeler değerlendirildi. Selçuk Aytekin’in moderatörlüğünü yaptığı programda Radyospor Genel Yayın Yönetmeni Barış Ertül, çarpıcı açıklamalar yaptı. Ertül’ün S Sport’ta yaptığı açıklamalar şu şekilde :

"Böyle bir tartışmanın yaşanması bile feci"

Doping konusunda sıfır tolerans uygulanmaya başlandı diye çokça haber yapıldı. İstatistiki anlamda ciddi bir iyileşme olduğu söylenmişti. Bu işin en ahlaklı olması gereken yerde, hele bir de Okul Sporları’nda böyle bir tartışmanın yaşanması feci. Ondan sonra gidip Olimpiyatlara talip oluyoruz. Bize dışarıdan nasıl baktıklarının farkında mıyız? Biz çocuklarımıza, gençlerimize ne mesaj veriyoruz? Örnek sporcularımız, rol model olan kaptanlarımızın hal ve hareketlerinden, davranışlarından ne alıyoruz? Her gün daha da kötü bir noktaya doğru gidiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin.

"Galatasaray'daki endişe nedir?"

Transfer haberlerinde rakamlar birbirine karışabiliyor. 3-4 yıllık maliyetleri üst üste koyduğun zaman bir de Türk lirasına çevirdiğinde maliyetler değişebiliyor. Yıllara ayırarak bütçeleri değerlendirmek lazım. Galatasaray’da endişe nedir? Oyuncuları alacaklar, iyi, güzel. Tudor’a olan güvensizliği aşma noktasında bir görüş hakim. Stoper ve forvet pozisyonunda adı anılan oyuncular, kariyerli ve tecrübeli oyuncular. Bu bir gerçek. Acerbi gibi çıkış yapan oyuncular da gündemde var. 20 milyon Euro bütçe ile Galatasaray döner mi döner? Ama nasıl döner?

"Riva sayesinde transfer parası gelmeyecek"

Gomis ve Belhanda önemli oyuncular. Acerbi’yi Sassuolo kiralamayı düşünmez. Galatasaray adına anılan stoperler arasında en iyisi Acerbi olarak görünüyor. Bir stoper, bir forvet, bir orta saha alarak bütçeyi bitiriyorsun. Kanat oyuncuları da lazım. Lens’in Fenerbahçe’ye geldiği gibi bir kiralama yöntemi de düşünülüyor. Taraftarlar bilmeli ; Galatasaray’a Riva sayesinde transfer parası gelmeyecek. Harcanması düşünülen para, bütçe ortada. Bütün bir yapıyla 20 milyon Euro civarında bir bütçe var. Sağ bek şart, ön libero şart. 3 oyuncu alarak bütçe bitmiş oluyor. 3 oyuncuyu alıp ,2 oyuncuyu da kiralama yöntemi kullanılabilir. Belhanda, Gomis, Tete, Acerbi veya Maicon gibi  oyuncuların maliyetlerinden 1-2 milyon Euro indirim yapılabilirse araya bir transfer daha sıkıştırılabilir. Pazarlıklar elbette kolay değil. Bu tip durumlarda ağırdan da alınabilir.

"Galatasaray transferde geç kalmadı"

Acerbi’yi mutlaka almak istediğini belirtirsen ücretini aşağıya indiremezsin. Ama diğer oyuncuyla da görüştüğünün mesajını Acerbi cephesine de verirsen indirim yaptırabilirsin. Galatasaray’ın transferde geç kaldığını söyleyemem. Ayrıca gelecek oyuncuların da istekleri var. Bu işler o kadar kolay değil. 5 tane transfer 1 Temmuz gününe kadar bitebilir miydi? Biterdi. Ama bitmesi için senin 2 yıldır bu konuyla ilgili çalışma yapmış olman lazım. Sen, dersini 2 senedir çalışıyor olsaydın, transfer daha erken bitebilirdi. 20 günde halledeceğin işi daha kısa süreye indirebilirdin. Bazı şeylerin çoktan yapılmış olması gerekiyordu. Bütçeyi bırak, Igor Tudor’un durumu bile belli değildi.

"Maicon'un birinci etapta olması şart değil"

Galatasaray sezonu erken açıyor. Ama Avrupa’da karşılaşacakları rakip düşük profilli bir takım. Dolayısıyla yeni transferlerin ilk etapta kampta olması şart değildir. Maicon mesela ; birinci etap için şart değil. İkinci kamp etabına yetişmesi lazım. Hocanın istediği oyun planı, sistem ve formasyon için bir süreç gerekiyor. Henüz vakit var. Galatasaray transferde geç kalmadı.

"Transferde isimler kulağa hoş geliyor ama..."

Transferlerde sürekli çift haneli rakamlar gündeme geliyor. Modeste’nin Beşiktaş ile adı anılıyor. Bu adam çift haneli rakamlara gelecek tarzda bir oyuncu. 12 milyon Euro verip Modeste’yi mi alacaksın? 6 milyon Euro’ya alırsan o zaman sakattır ya da bir defosu vardır. Ben Modeste konusuna pek inanmıyorum. Kucka da yine transfer gündeminde takımlarla anılan isimlerden. Milan’dan sen Kucka’yı 4 ya da 5’e alamazsın. Oynayan bir futbolcudan bahsediyorsunuz. Kulağa hoş geliyor ama kolay değil.

"Hesapsız, kitapsız yapılan işler var"

Van Persie, Feyenoord’a gidecek diyorlar. Van Persie, Fenerbahçe’den 5 milyon Euro ve maç başı ücretler alıyor. Gelir vergisi gibi konularla da ilgilenmiyor. Kontratı da var. Bu kontratı bırakması için Feyenoord’un yüksek bir ücret vermesi gerek. Buradan gitmek istediğini ve “Feyenoord’da idare ederim” dediğini, ücretinde indirim yaptığını düşünelim. Burada 5 milyon Euro alıyor. Feyenoord’un vereceği en az fazla 2 milyon Euro olacak. Bu kontratlar yapılıyor ama bütçen varsa yap. Bu kulüplerin ciddi borçları var. Karşılığında ise, “Bizim tapularımız var” deniliyor. Arsa almışsın, ev almışsın. Bu arsa ve evler borçları ödüyor mu? Hesapsız, kitapsız yapılan işler var. Gelinen nokta ; artık kulüplerin yüksek maliyetli oyuncuları alıp ağır kontratlar yapamayacaklarıdır. 8-10 sene önce bugünkü gibi davransalardı durum biraz daha farklı olabilirdi. Futbolcular geliyor ama gelen oyunculardan ne katkı aldın? Van der Wiel’i ya da Van Persie’yi gönder bakalım. Bu futbolcular buradan aldığı paranın yarısını bile başka yerlerde alamazlar.

"Bizimkiler transferi 5-10 günde çözmeye çalışıyor"

De Jong, 2,5 milyon Euro alıyor. Nasıl göndereceksin? 50 bin lira tasarruf edeceğiz diye personelleri işten çıkarıyorlar. Birini muhasebeden, diğerini güvenlikten… De Jong’a bu parayı veriyorsun. De Jong ne yapıyor? Dalga geçiyor. Millet yarım saat takımların muhasebecisi gibi hesap yapıyor. Bayramdan sonra transfer olacak deniliyor. Kulüp yöneticileri kulüpleri bu hale soktu. Artık 1-2 günün hesabını da yapma. Git, Avrupa’ya transfer durumunu görüş. Hangi futbolcuyla ilgili, “Dersimizi çalıştık” diyorlarsa en fazla 2 haftada bu işi çözmeye çalışmışlardır. Böyle transfer çalışması mı olur? Futbolcuyla ilgili ekonomik ve sportif taraflar var. Bizimkiler 5-10 günde bu işi çözmeye çalışıyorlar. Böyle iş mi olur? Bizimkiler kısa vadede işi kotarmaya çalışıyor. Yöneticiler son dönemlerde transferlere daha fazla temkinli yaklaşıyor. Fakat halen çok eksikler var. Plansız, programsız, kurumsal bir hafızadan yoksun davranıyorlar. O yüzden de sattığımız ucuza gidiyor, aldığımız da pahalıya geliyor.

"Trabzonspor'u 4. büyük yapan değerler var"

Trabzonspor ligin ikinci yarısındaki performansıyla iyi yol aldı. Geçmişteki deneyimleri var. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’a özenip büyük oyuncu getireceğiz diye İstanbul’u gösterip Trabzon’a götürülen oyuncular oldu. Bu futbolcular kendini kandırılmış hissetti ve mutsuz olan futbolcular vardı. Oynamadan Trabzonspor’un paralarını alıp gittiler. Trabzon’da İstanbul’un ekonomisi yok. Trabzonspor’u 4. büyük yapan değerler var. Ersun Yanal o ruha biraz daha yaklaştı. Trabzonspor’un şartlarında uyum sağlayan oyunculara gittiler. Trabzonspor bir silkindi ve ikinci yarının neredeyse lideri oldular. Trabzon şehrine bir heyecan geldi ve toparlandılar.

"Bongonda potansiyeli olan bir oyuncu"

Bongonda iyi bir oyuncu. Celta Vigo gibi La Liga kulübünde oynamış bir futbolcu. Yaşı genç ama sürekli oynayan, tecrübesi ve potansiyeli olan bir futbolcu. Kiralık geldi ve maliyeti yüksek değil. Bu oyuncudan faydalanabilirsin. Değerini yükseltmek için buraya geldi. Kalıcı olmayı düşünüp düşünmediği tartışılır. Trabzonspor’da derinlik sıkıntısı var. 1-2 transfer daha yapabilirler. Takım ruhuyla, taraftar bütünleşmesiyle birlikte yeni sezonda daha iyi olacaklarını düşünüyorum. Hayal kırıklıklarını bir kenara bırakacak bir havaya girdiler.

"Kumar oynamaya gerek yok"

Trabzonspor’un Pavoletti’yi gündemine aldığı yazıldı. Napoli’de oynamadı. Futbolcuyu kiralamışlardı. Genoa’da oynadığının farkına da varmadım. Çok hatırladığım bir oyuncu değil. Bunlardan Trabzonspor’da çok vardır. İyi bakmak gerek. Trabzonspor’u 4. büyük yapan değerlerin kazanılması, unutulmaması lazım. Elbette yabancı oyuncular alınacak. Mas ve Pereira tuttu. Bongonda da iyi bir oyuncu. Bu aslında deniz kenarından ev almak gibi bir şey. Ne kadar zarar edersin? Bu tip oyuncular olabilir. Özellikle Trabzon ekonomisi söz konusu olduğunda altyapıya dönmek de durumundasın. Bongonda’yı Trabzonspor’a yakıştırıyorum. Ama Pavoletti gibi oyuncularla kumar oynamaya gerek yok.

Konfederasyon Kupası hakkında...

FIFA Konderasyon Kupası’nda Almanya doğal favori. Ama plase ve sürprizler Almanya’ya yaklaşıyor. Hemen dibinde Şili var. Almanya’nın maçlarında nasıl olduklarını gördük. Defansta Almanya biraz daha kırılgan göründü. Almanya ofansif ve disiplin anlamında ise aynı. İkinci takımıyla da çok güçlü. Şili, Kamerun ile oynadı. Kamerun, Şili’ye futbol dersi verdi. Şili çaresiz kaldı ve zorlandı. Almanya ve Şili’den sonra da Meksika geliyor. Konfederasyon Kupası’nda çok fazla sürpriz yok. Ayrıca Portekiz de iyi bir takım. Takımlar birbirlerine yakınlar.

"Yunanistan dişimize göre bir rakip"

Kadın Basketbol Milli Takımımıza başarılar diliyorum. Yunanistan dişimize göre bir rakip. Yarı finali buradan görüyoruz. Sonrasına bakmak lazım. Basketbolda handikaba hiç bulaşmamak gerek. Futbolda 1-2 handikaba bakabilirsin. Ama basketbolda çok fazla bakmıyorum. Türkiye’ye 1.25 oran verilmiş. İnsanın içinden geçiyor tabi ki. Kadın Basketbol Milli Takımımıza başarılar diliyoruz.

YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.

Senin için hazırladığımız haberler