Şenol Güneş basın toplantısı düzenledi: "Türk olup olmadığını bilmiyordum..."

18.03.2019 - 11:44 | Son Güncellenme: 18.03.2019 - 14:44

Şenol Güneş basın toplantısı düzenledi: "Türk olup olmadığını bilmiyordum..."

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, A Milli Takım'ın 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde 22 Mart'ta Arnavutluk ve 25 Mart'ta Moldova ile oynayacağı müsabakalar öncesi açıklamalarda bulunuyor. Ajansspor olarak canlı aktarıyoruz...

Şenol Güneş'in sözlerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

"Herkese aynı mesafedeyim"

Milli takımımızda yeni bir dönem başlıyor. İlk hedefimiz Euro 2020'ye katılmak. Milli takım ortak değerimiz ise gelin birlikte düşünelim, fikir üretelim ve çalışalım. Yarını beraber planlayalım. Düş kuralım fakat bu hayali satmayalım. İki turnuva için buradayım. Şu anda geçici olarak buradayım bunu siz de biliyorsunuz. Birbirimize kızalım, küselim fakat bu şampiyonlarda olalım. Birlikte öğrenip, birlikte yarışalım. Derin bir nefes alıp yeniden başlayalım. Sorun değil çözüm üretmeliyiz. Gelişmeliyiz. Herkesin seveceği Milli takım yapacağıma söz veriyorum. Kriz değil, başarı için buradayız. Herkese aynı mesafede davranacağım.

"Mehmet Topal kamptan ayrıldı"

Çalışkanız ve dürüstüz en iyisini yapacağımıza eminim. Çünkü karakterli ve yetenekli oyunculara sahibiz. Sevgiyi öğretmeliyiz. Özgürlük ve cesaret kıstasımız olacak. Arnavutluk ve Moldova maçlarını milat olarak görüyorum. Bu sadece benim değil hepimizin işi olacak. Başarılı olacağımıza inanıyorum. 28 kişi kadroda yer aldı. Fakat Mehmet Topal aramızdan ayrıldı, diğer oyuncularımızdan hepsi Cenk, Hakan ve Sinan şu anda yoldalar. Mehmet'in de tedavi olması gerekiyormuş. Biz de müsaade ettik.

"O dönemki Emre ile şu anki Ozan arasında bir fark görmüyorum"

Bugünden Avrupa Şampiyonası için konuşmalıyız. Eskilerden aramızda olmayanlar Arda, Caner, Çaykur Rizespor'un kalecisi Gökhan, Konyaspor'dan Serkan onlarda aynı heyecanı duymalı. Çok yetenekli arkadaşlarımız var, fakat futbol anlamında sıkıntılı olanlar da var. 2000'de Galatasaray'dan çok oyuncu vardı. 1996'da da Trabzonspor'dan çok oyuncu vardı. Bunun avantajı vardı. Emre bunlardan bir tanesi 21 yaşında Dünya Kupası'nda oynamıştı. İnşallah bu dönemde Dünya Kupası'nda olur. O dönemki Emre ile şu andaki Ozan arasında fark görmüyorum. Eğer bu grup kendi adına oyunculuklarını geliştirebilirse çok iş yapacaktır. Tüm katıldığımız turnuvalarda en iyisini aradık. Şu anda kulüplerin ekonomik yapısı ve tesisleşme çok iyi fakat beklentileri karşılayamıyoruz. Şu anda tek hedefim Arnavutluk maçını kazanmak sonrasında da Moldova maçını kazanmak.

"Medyaya malzeme vermesini seviyorum"

Geçmişin başarısıyla övünemeyiz. 2002 ile 2020'nin yer değiştirmesi lazım. Geçmişte kalmamalıyız. Hedefimiz ilk 10 içerisinde olmak. Bu kolay mı? Hayal kuralım ama hayal satmayalım. Sorunlarımızı tartışalım, geçmişle kalmayalım. Yeni bir heyecanla yeni bir duyguyla yola başlayalım. Solda Hasan Ali Kaldırım vardı, düşündüğüm Umut Meraş vardı. Emre de benim talebem. Sakatlığını her hoca ile konuştum, sonrasında takip edeceğimizi söyledik. Emre Taşdemir hücum yönü yüksek. İlerisi için düşündüğümüz bir oyuncu. Oğuzhan benim çok beğendiğim ama oynatamadığım bir oyuncu. Medyaya malzeme vermeyi seviyorum. Bir kısım oyuncuları burada dinamik olarak kullanmak istiyorum. Mehmet Topal ve Selçuk için de söylemiştim.

"Tayfur ve Hakan'ı yeterli görüyorum"

Yabancı konusundan daha önemli sorun kulüplerin ekonomik ve idari yapısı. Sayı azalıyor, çoğalıyor sürekli. Önce kulüpleri düzeltmezsek yeni yabancı kuralı kısa sürede değişir. Yabancı sınırından daha önemli sorunlarımız var. Yabancı konusunu tekrardan gözden geçirmek lazım. Fakat şu anda önemli sorun kulüplerimizin yapısı... Türk futbolun yeniden revize edilmesi gerekiyor. Görevime gelirken tek başıma çıplak geldim. Şu anda yardımcıya ihtiyacım yok. 1 haftalık süreçte arkadaşlarımız var. Tayfur ve Hakan'ı yeterli görüyorum.

"Ne gol atan ne savunma yapan bir takım olarak nitelendirilemiyoruz"

Beklenen başarı gelmediğinde genç oyuncularımızda güven eksikliği oluşuyor.Gol yiyip de gol atmıyorsan mağlup oluyorsun zaten. Bizim Mili takım ne gol atan ne de savunma yapan bir takım olarak nitelendirelemiyor. Sorun da bu zaten. Ben Milli Takım'a ilk geldiğimde 3'lü defans oynadık. Sonra Bülent Alpay ikilisine döndük. Savunma oturunca gerisi oturuyor.

"Sangare'nin Türk statüsünde olduğunu bilmiyordum"

Kulüplerimizin Milli takımla ve benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyor. Sangare'nin Türk mü, yabancı statüsünde olduğunu bilmiyorum. Bülent hocadan öğrendim. Elimizde Zeki ve Kaan var. Antalyaspor'dan eleştiri var, Sangare iyi olabilir. Gökhan'ı ve Altay'ı beğeniyorum. Altay'ı Ümit milli takıma alındı. Orada sırat köprüsü var. Sinan Bolat var, oynayan bir kaleci. Serkan belli ki onun alternatifi olabilir. Mert'in ödüllendirmek için değil, Mert'in ayakları ve topu oyuna sokuşu iyi. Görüşlere saygı duyuyorum. Bunu kavga unsuru yapmam. O kulüplere saygı duyuyorum. Ben de yeni göreceğim. İki tecrübeli iki tane de genç kalecimiz var. Şu anda Uğurcan ve Muhammed var. Muhammed'le birlikte çalıştım. Buraya çağrılan her oyuncu kadroda olmayabilir. 4 kaleciden birisi kadroda olmayacak.

Emre ve Arda...

Benim alayım Emre'yi ve Arda'yı da şirin gözükeyim durumum olmaz. Milli takıma kim faydalıysa onu alırım. Arda konumuzun için de değil şu anda. Arda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, iyi-kötü alışkanlıkları vardır, takımında oynuyordur, geçmişten beri beğendiğim oyuncudur. 

Türkiye'nin her sahası bizim sahası olamalıdır. O sadece bana değil, o camiaya hakarettir. Neden gitmeyeceğiz? Sen gidersen görürsün diyolar.. Zaten ülkemizde terör sorunu var, bu sorunlar varken neden İstanbul'un göbeğinde maç oynamayalım? Kulüplerin rekabetinde atışma-tartışma olabilir. Şu anda asıl olgu Milli takımdır.

Tartışmalar olabilir. Tartışmalardan ve olumsuz düşüncelerden bir yere gidemezsiniz. Bana medyadan birisi kızmış ben de ona kızmışımdır ama buradan bir yere gidemeyiz. Yabancı hakemler olabilir. Dünyaya açılalım hepsi gelsin.

Başakşehir'in orta sahasında oynayan bir oyuncu grubu mu oynatmak yoksa yeni bir grup mu oynatmak. Bu 2 günde bunları göreceğim. Ben ne istiyorum, onlar ne istiyor. Çok kısa zamanda geldim. Duygularım ve sorumluluklarım arttı. İlk defa dün geldim. İmkanlarımız çok fazla. Bugün daha güçlü hissediyorum kendimi. Oyuncularımla idmana ilk defa çıkacağız. İzlediğimiz antrenmanlar var. Bulunduğumuz durumun üstesinden gelmek istiyorum. Geçici olarak şu anda Milli takım teknik direktörüyüm. Haziran ayında da gerekli açıklamayı yapacağım. Vaatten çok sizin ne istediğinizi biliyorum. Hücum eden, rakibi baskı altına alan bir takım istiyoruz.

"Lucescu ile görüştüm"

Medyada çağ atladık. Teknolojik olarak geliştik. Sosyal medyayla yaşamayı öğreneceksiniz. Sizin ilke ve prensipleriniz olacak fakat bu doğruya da kendinizi kapatmak değil. Kendi mutsuzluğumuzu bir başkasıyla paylaşarak onu da mutsuz ediyoruz. Bunu mutluluk sanıyoruz. Haksız eleştirileri hoşgörüyle karşıladığım bir dönemdeyim. Ama bu haksızlığı kabul ettiğim anlamına gelmez. Doğrularda birleşelim. Sizin elinizde, bizim elimizde bu işi düzeltmek. Birlikte yapacağız. Tek başına Şenol Güneş yaptı demek doğru değil. Böyle biri de yok.

İşimize bugünden başlayacağız. Yola yaparız diye çıkıyoruz. Bizi burada denetleyin, eleştirin doğruyu bulmak için buradayız. Lucescu ile görüştüm. Onun da katkısı oldu. Biz eksik gördüğümüzü düzelteceğiz.

"Fransa ile başlamak işime gelir"

Bilgi muhasebede vardır. İsterseniz öğrenebilirim. Bu kısa dönem için ücret olabilirim. Bayanlar futbolu daha iyi biliyor (Gülerek) Bu iki maçtaki oyuncu kadrosu bana iyi bir işaret verirse Fransa ve İzlanda maçlarına da gidebiliriz. Sizden ricam. Bu haftayı milli hafta ilan edip. Arnavutluk'la başlayan maçın heyecanını, zorluklarını yansıtalım. Bu iki maçı kazanırsak, niyetimiz o. Fransa ve İzlanda'dan birini kazandığımız zaman bir adım öne geçeriz diye düşünüyoruz. Şu anda Fransa'yla başlamak benim işime gelir. Takımımın durumunu görmüş olurum. Oynayacağımız iki maç sonuç olarak ve psikolojik olarak bizi etkileyecek. Kura çekilmiştir, nihayetinde bütün maçları oynayacağız.

Kendi adıma yorucu bir dönem geçiriyorum. Görev gelince lig ve bu hazırlık vardı. Sorumluluk isteyen bir görev. Kısa sürede takımı tanımak ve maça gideceğiz. İki maçımız da çok önemli. Toplandık, görüşmeler oldu. Basın toplantısını önemsiyordum. İlk olması kadar yazarların, çizerlerin, herkesin olduğu bir toplantıda ortak bir noktayı bulmak istedim. Gelen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Güzel bir başlangıç oldu. Fikir alışverişi yapmaya devam ederiz. Birlikte olmamız, yeni tartışmaları engellemeyecek. Yeni doğruların bulunduğu bir dönem lazımdı. O kötü, bu kötü, öcü… Hep bir kriz. Böyle olsun istemedik. Ben görevimi yaparken tartışılacağım ama herkes düşüncesini söyleyecek. Her futbolcu buraya ruhuyla geliyor. Gelmeye mecbur dersek işi bitiririz. Oynayan, oynamayan herkes sorunlu. Buraya gelen her oyuncu sokakta da milli takım oyuncusu olacak.

Oyuncuların hatalarını düzeltmeye çalışacağız. Sadece ben değil medya da yapacak. Tartışarak doğruları bulacağız. Fikir üretmeden olmaz. Olursa aynı şeyleri yaşarız. Olumsuz bakmıyorum. Bu kadar tesisin olduğu, ekonominin büyüğü yerde beklentilere karşılık vermek lazım. Bunları nasıl yapacağız? Tartışıp doğruyu bulacağız. Alacağımız iyi sonuçlar bize yardımcı olacak. Ama doğruları yapmak önemli. Benden önce görev yapan tüm arkadaşlara da teşekkür ettim. Yıkalım yeniden başlayalım, aynı yere gelmek için 3-5 sene bekleyelim demiyoruz.

Söylenenleri bir havuza toplamak lazım. Sıkıntıları aşmalıyız. Toplantıda konuşacağımı konuştum. Milli haftadayız. Oynayacağımız maçlar önemli. Sokaktaki insanlar da dualarıyla bize katılsın. O heyecan bizde var ama daha güçlü olsun istiyorum. O zaman daha da kuvvetli olacağız. 2002’yi yaşayan Emre Belözoğlu var aramızda. 54 yılında Kore maçını görürsünüz. Biz Kore’ye de gittik. Futbol zengin bir olay. Yıllar sonra göreve geldik. Ben de gelip geçiciyim. Geçiciyim diye eğreti durmayacağım. En güçlü takım Fransa’yı düşünüyorsak orada kaybedelim. Ama oyun olarak güçlü takımları görmek gerekir. Bu kazanacağımız maçlar bizim için moral. Ters bir sonuç çıksın istemiyoruz. Mucizeleri daha önce yaptık. İnşallah yine yaparız.

Senin için hazırladığımız haberler