Dikkat çeken yorum: "Bırakın bu maç hakemsiz olsun"

10.02.2019 - 10:10 | Son Güncellenme: 10.02.2019 - 13:10

Dikkat çeken yorum: "Bırakın bu maç hakemsiz olsun"

Burak’tan beyaz sayfa - Bilal Meşe (Milliyet)

Beşiktaş taraftarı, hoşgörülüdür, duyarlıdır, bağışlayıcıdır, en önemli özellikleri vefadır... Dememiz o ki, Burak Yılmaz’ın transferine sıcak bakmayan, zaman zaman bu tepkisini dışa vuran taraftarlarla, golcü futbolcunun beyaz sayfa açması gerçekten çok önemliydi. Kusura bakmayın, kaç tane kaliteli Burak Yılmaz gibi golcü var arkadaşlar? Attığı gole bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır. Çarprazdan, öyle göğsünüzle topu indireceksiniz, topu köşeye göndereceksiniz, kolay mı? O gol tipik bir kaliteli forvet golüdür. Taraftarları bu barıştan dolayı kutluyorum, örnek davranış gösterdiler, alkışlıyorum.

Bursaspor öyle sıradan bir ekip değil, müzesinde şampiyonluk kupası var. Nitekim maça akıllı bir taktikle başladı, orta sahadaki baskıyı ilerde de uygulayınca Kartal’ı sıkıntıya soktular. Artı, Kartal’ın etkili futbolcularına da sıkı markaj yaptılar, bu özellikleriyle ev sahibi takımın pas trafiğine set çektiler. Ne var ki Bursaspor o yirmi dakikalık süreçte bu özelliğini pozisyon üretimine yansıtamadı.  25. dakikadan sonra prangadan kurtulan Beşiktaş gerçek kimliğini yakaladı, oyunu domine etti, üç net pozisyon üretti, Burak Yılmaz iki pozisyondan birini gole çevirdi. Lens’in kaleciye nişanladığını pozisyonu da unutmayalım.

Hazır Lens’den söz açılmışken performansının zirvesinde, topu rakip alana taşıyor, pozisyona giriyor, bu özelliklerine asistleri de ekliyor. Burak’ın attığı nefis golde, onun asisti ön plandaydı. İlk yarıda Latovleci’nin, Burak Yılmaz yaptığı faule Mete Kalkavan’ın seyirci kalmasını yadırgadım, tecrübesine yakıştıramadım! Öyle kendini yere atmıyor, rakibin darbesi var, önyargılı olmayın hocam! O pozisyonda VAR’dan uyarı geldi mi, bilmiyorum! Güneş hocanın, sağlam ve cezalı olmadığı sürece Burak Yılmaz’ı 11’de tercih etmesine kimsenin itirazı olmaz, bizim de.

Bursaspor’un geriye düştükten sonra risk alması, ofansif oyuna dönüş yapması, Kartal’ın işini kolaylaştırdı. Skoru garantiye alma adına üçüncü bölgede müthiş baskı kurması, pozisyon üretimlerine yansıdı. Nitekim Ljajic üç net pozisyon yakaladı, birini gole çevirse Kartal, hem farka kanat çırpacak, hem de rakibin direncini kıracaktı, olmadı. Ancaak Kartal’ın golcü Burak Yılmaz’ı var, 62’de bir kez daha sahne aldı, farkı ikiye taşırken, tribünlerin coşkusu inanılmazdı.

Burak Yılmaz hem maçı kopardı, hem de o müthiş baskıdan kurtuldu, özgüven duygusunu da zirveye taşıdı. Antalya’da iki gol atan Kagawa’yı taraftar istedi, Güneş de buna seyirci kalmadı, Lens’i oyundan aldı, Samuray’ı oyuna sürdü. Beşiktaş hem kaliteli bir oyuncuya sahip oldu, hem de Japon taraftar kazanırken, konuk takımın  puan ve gol hesapları Karius engeline takıldı. Özet, Başakşehir’in puan kaybettiği haftada Beşiktaş’ın zirveyi yakalama adına Bursaspor engelini üç puanla aşması gelecek adına umut verdi.

 

Zirveye ortak oldu - Oktay Derelioğlu (Takvim)

Beşiktaş için dün iyi bir moral gecesi oldu. Siyah-Beyazlılar hem maçı hem de Burak Yılmaz'ı kazandı. Deneyimli oyuncu dün attığı iki golle maçın adamı oldu. Taraftarlarla da arasındaki buzları eritti. Burak'ın ilk golldeki vuruşu tek kelimeyle usta işiydi. İkinci golü de kendisi yoktan var etti ve sonuca gitti. Beşiktaş, Burak'ın dışında takım olarak da Bursaspor karşısında iyi bir oyun ortaya koydu. Kaleci Karius ve stoperler Mirin ile Vida'ya dün son dakikalar dışında pek düşmedi. İki kanat beki Adriano ve Gökhan da oldukça başarılı bir oyun ortaya koydu. Orta alanda Atiba-Dorukhan ikilisi de Bursasporlu oyunculara geçit vermedi. Genç Güven ve Lens de kanatlarda çok çalıştı.

Başakşehir'in puan kaybettiği haftada Bursaspor gibi güçlü bir ekibi zorlanmadan yenen Beşiktaş, ikide iki yaparak moralini de yukarıya çekti. Siyah- Beyazlılar bu galibiyetle yeniden zirve yarışına ortak oldu. 9 puanlık fark uzun lig maratonunda kapanabilecek bir fark. Yeter ki Beşiktaş dünkü gibi oynasın ve taraftarıyla olan bütünlüğünü bu şekilde devam ettirsin.

Maçın en iyisi Burak: Beşiktaş'a puanı getiren isim oldu.

Maçın en kötüsü Vergini: ikinci golde büyük bir hata yaptı.

 

Beşitaş, sahasında ağırladığı Bursaspor'u Burak Yılmaz'ın 2 golüyle rahat geçti.

Peki spor yazarları Beşiktaş - Bursaspor müsabakası için nasıl değerlendirmelerde bulundu?

İşte öne çıkan yazarlardan bazılarının yorumları:

Doğru oyun bu - Ali Ece (Fanatik)

Ligin en yetenekli kalecilerinin başında gelen genç Muhammed'in yükselen formu sonrası Bursaspor'a gol atmak daha da zorlaşmıştı. Bu yüzden Beşiktaş'ın net pozisyonları heba etmemesi gerekiyordu. Lens bir tane kendisi heba etti ancak sonrasında Burak Yılmaz'ın golünde aynı Lens şahane bir asist yaptı. Negredo'nun gidişinden sonra Beşiktaş kadrosunda Burak'ın golde yaptığı dar açıdan net santrfor vuruşunu yapabilecek kalibrede santrforu yoktu. İlk yarıda net pozisyonları oluşturan iyi oyunun mimarları ise şüphesiz Atiba ve Dorukhan oldular. 

 

Atiba 21 yaşındaki bir oyuncunun çift yönlü dinamizmi ile oynarken, genç Dorukhan da müthiş enerjisini 200. maçını oynayan tecrübeli bir orta sahanın bilgeliği ile harmanladı. Dorukhan, sadece topu takımına geri kazandırma ve hücum sürekliliğini sağlayan kademe enerjisi ile değil, kısa ve uzun metrajlı pasörlüğü ile markaj altındaki Llajiç'in yükünü de hafifletti.  Gecenin sorusu Şenol Güneş ile ilgili durum yönetimsel açıdan ne zaman netleşecek? Beşiktaş gibi büyük kulübün planını uzun 1 vadeli yapması gerekmez mi? 

Maçın starı: Burak Yılmaz

Maçın olayı Burak Yılmaz'ın ikinci golü: Yine son vuruşu çok iyiydi ama presle söktüğü topu sürerken sergilediği fizik güç daha da çarpıcıydı.

Kısa mesaj Puan farkı kapanır kapanmaz o ayrı ama Beşiktaş ilk 60 dakikadaki oyununu geliştirerek sürdürmeli.

 

Yeni renkler, yeni sesler - Attila Gökçe (Milliyet)

Bu maç sadece yarışın değil, aynı zamanda barışın da maçı. Giden  gelen trafiğinde başı dönen Beşiktaş taraftarları, biliyorsunuz, yıllar sonra yeniden takıma dönen Burak Yılmaz’a bir yerden “takılmışlar”, olumsuz ve protest bir tavır takınmışlardı. Kimseye yararı olmayan, pek de sağlıklı sayılamayacak bu tavıra Burak Yılmaz, golleriyle yanıt verdi dün. Beşiktaş taraftarlarına gönlünden ve ayağından (!) derlediği gol çiçekleri sundu. Burak Yılmaz’ı alkışla kutlarken, iki takımın oyuncularına ve hocalarına da haksızlık etmeyelim.  Beşiktaş, oyunu paylaşarak ve paslaşarak oynadı. Hem alanı, hem sorumluluğu, hem de topu paylaşarak, hep birlikte takım oyunu oynayarak futbola keyif kattılar. Akışkan ve çabuk oyunda Gökhan, Adriano, Vida, Atiba, Lens, Ljajic ve Burak, bireysel becerilerini ve yaratıcılıklarını da sergilediler.

Dorukhan ve Güven de oyuna özenli ve disiplinli gayretleriyle katıldılar. Aylardan beri bir türlü “gerçek santrfor” mayasını tutturamayan Beşiktaş, nihayet dün doğru oyununu Burak Yılmaz ile buluşturunca maçın efendisi oldu. İki Burak Yılmaz golü de tam da beklendiği gibi “usta” işiydi. Konuk takıma gelince… Bursaspor transfer tahtası kapalı bir takım, Ankaragücü’nde kiradan dönen Kubilay Kanatsızkuş dışında hiçbir etkinlikleri yok.. Buna rağmen, hiç sinmeden, kaderlerine boyun eğmeden mücadeleyi sürdürdüler.  Alt yapıdan yetiştirdikleri gençleriyle oyuna ortak oldular. Özellikle adam markajı ve kontralara özen göstererek maça güzellik kattılar. Yusuf, Ertuğrul, iki Umut, hırçınlığına rağmen Aytaç ve Barış, takım oyununun parçası oldular. 

 

Rakip sahada, rakip taraftar önünde, çok kaliteli bir takıma karşı ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Bursaspor, Süper Lig’in en çok beraberlik (12) alan takımı. Tecrübeleri arttıkça galibiyetleri çoğalacak. Özetle hem Şenol Hoca’ya, hem de Samet Hoca’ya alkış borcumuz var. İkisi de farklı sorunlara karşı eğilmeden  bükülmeden işlerini en iyi biçimde yapmaya çalıştılar. Bu maçın içinden çıkan en önemli gerçek, Ljajic, Kagawa, Burak Yılmaz, Lens, Dorukhan ve Güven’le Beşiktaş’ın yepyeni bir renk, ses ve derinlik kazanması oldu. Şenol Hoca’ya da seslenelim: Hocam sana yakışan şampiyonluklara ve unutulmaz maçlara zaten alışığız. Sen de her yere yakışırsın, bunu biliyoruz. Seni seviyoruz. Kalkavan mı, VAR mı? Bırakın bu maç da hakemsiz olsun!

 

BeşiktAŞK yeniden - Fatih Doğan (Sabah)

Beşiktaş'ın iç sorunlarından biriydi Burak Yılmaz transferi... Taraftarın önemli bir kısmı memnundu böyle bir golcüye yeniden sahip oldukları için... Kimi taraftar kararsız kimi ise sert tepkiliydi. Ancak Kagawa'nın gelişi, Antalya maçındaki coşkulu oyunla gelen farklı galibiyetle yeniden doğan Şampiyonlar Ligi şansı Beşiktaş'ta ve tribünde algıların değişmesini beraberinde getirdi. Dün yeniden deniz tarafı kale arkasında uzun bir aradan sonra şampiyonluk tezahüratının yapılması birçok kişiye fantastik gelebilir... Ancak değişen bakış açısını göstermesi açısından önemli. Bu değişim hiç kuşkusuz Burak Yılmaz'da yaşandı. Taraftar maç öncesi Burak'ı tribünlere çağırdı; moral verip, destek oldu. Burak da attığı 2 klas golle bu sevgiye karşılık verdi.

 

 

 

 

Açık tribünden de gelse Burak'ın üçlüye çağrılması Beşiktaş'ta önemli bir iç sorunun çözüldüğü ya da en azından artık gündemin birinci maddesi olamayacağının göstergesi. Bu maç Kagawa'ya yapılan hoş geldin tezahüratı ve şarkısının ötesinde Burak'ın ilk golünden sonra "AŞK YENİDEN" şarkısının çalınmasıydı. Maçtan önce ödenen paraların ne kadar etkisi var bilinmez ancak Beşiktaş bütün hatlarıyla iştahlı ve coşkuluydu. Beşiktaş'ta tek dikkat çeken Şenol Güneş'in toplu selamlamaya katılmamasıydı. Güneş, Mart başı mı, yoksa sezon sonu mu Riva'dan doğar tam net değil. Ama bir gerçek var; sis perdeleri dağılır 3 bilinmeyenli bir denklem yakında çözüme kavuşur, Riva yolu açılır.

Senin için hazırladığımız haberler