Eljero Elia: Şampiyonluğu deplasmanlarda kaybettik

22.05.2018 - 08:30 | Son Güncellenme: 22.05.2018 - 08:30

Feyenoord’ta şampiyonluk yaşayıp sezon başında sadece 1 milyon Euro bonservis bedeliyle Başakşehir’e geldi, ilk sezonunda kalitesini herkese gösterdi: Eljero Elia. Lig ortasında geçirdiği sakatlığa rağmen pes etmeyen Hollandalı kanat oyuncusu, özellikle ikinci yarıda Başakşehir’i şampiyonluk yarışında tutan en önemli aktörlerden biriydi. 24 lig maçında 5 gol, 5 asistlik istatistik yakalayan Elia, kıran kırana geçen sezonun ardından açıklamalarda bulundu. Hemen her konuda samimi açıklamalarda bulundu. İşte Elia’nın sözleri...

‘Hakemler negatif etkiledi’ 


Sezon içinde oynadığımız futbol bence çok iyiydi. Biz iyi bir takımız. Bence mükemmele yakındık. Şampiyonluğu kaçırmamızın en büyük nedeni Alanya ve Sivas gibi maçlardı. Özellikle deplasmanda çok zorlandık. Belki de bu yüzden kaybettik. İstanbul’daki maçlarda kendimize güvenimiz tamdı. Kimseden korkmadan sahaya çıktık. Kazanacağımızı bilerek sahaya çıktık. Bazen olmadı ama kendimizden oldukça emindik. Hakemlerin de bazı maçlarda negatif anlamda etkili olduğunu düşünüyorum. Maçta olumsuz anlamda bir patlama yaratıyorlar. Ortam bir anda karışabiliyor”


‘Sakatlık yaşamasaydım’


Bu sene bence çok daha iyi bir performans gösterebilirdim. Omzumdaki metalin çıkması gerekiyordu. Bunun için ameliyat oldum ama yine de tam anlamıyla istediğimi yapamadım. Geri döndüğümde kampta tekrardan sakatlandım, sonra yine dönmeyi başardım. İkinci dönüşümden sonra yüzde 100 performansımı verebildim.

‘Futbol Hollanda’dan iyi’


Türk futbolunu çok sevdim. Aşağıdan gelen yetenekli bir genç jenerasyon var. Bence gençlere daha fazla şans vermelisiniz. Karışımı iyi tutturmak lazım. Ülke dışından da gelen yetenekler var. Belki en iyilerin iyisi diyemeyiz ama Hollanda’dan daha yüksek seviyede futbol oynandığını belirtebilirim. Biraz İtalyan futboluna benziyor.


‘En zoru Göztepe’ydi’


Türkiye’deki en zor deplasman Göztepe’ydi. Gerçekten taraftarları müthiş destek veriyor. Çılgınca bağrıyorlar. İstanbul takımlarından da Fenerbahçe ve Galatasaray seyircileri çok iyiydi diyebilirim. Son Galatasaray maçımızda taraftar çok aktifti. Bizim için aslında çok zor bir maç değildi ama onlar maça etki ettiler.


‘Abdullah Avcı, Terim gibi...’


Abdullah Avcı, çok arkadaşça ve rahat bir insan. Antrenmanlarda taktiğe çok önem veren bir teknik direktör. Maç analizi ve oyunu okuması bence çok başarılı. Fatih Terim gibi diyebilirim onun için...

‘Bilemezsin, belki de evde parti veriyordur’


İstanbul’da en başta trafiği öğrendim. Burda ilk sezonumu geçirdim. Benim için gece hayatı tehlikeli değil. Çünkü ortasını bulmayı biliyorum. Açıkçası kimsenin ne yaptığını bilemezsiniz. Eğer paranız varsa her şeyi saklayabilirsiniz. Bazı oyuncular için ‘Gece hayatı yok’ derler. Bilemezsin belki de evde parti veriyordur. Parayla her şeyi alırsınız ama taraftarı satın alamazsınız.

‘Donk’a hakettiği saygıyı verdiler’


Buraya gelmeden önce sadece Ryan Donk’la konuşmuştum yani transfer sürecinde. O zaman kadro dışıydı. Yarım sezon oynadı, her şeyini verdi. Takımdan ne zaman ayrılıp ayrılamayacağı konuşuluyordu. Tudor onu dışarı atmıştı. Ama hep sustu ve çalışmaya devam etti. Galatasaray da ona hak ettiği saygıyı geri verdi. NDiaye’nin görevini çok iyi yaptı. Şampiyonluğa da büyük katkı verdi.”


‘Arda’nın cezası kişisel’


Arda Turan çok fazla oynama şansı bulamadı ama takım içinde bize bir desteği vardı. Bize güven verdi. Sonuçta Barcelona’dan geldi ve güç kattı. Arda Turan’a verilen ceza için ‘çılgınca’ diyebilirim. Bence futbolla alâkası yoktu, kişisel bir durumdu o ceza. (Fanatik)

Senin için hazırladığımız haberler