Bu dışarıdan harmanlaması zor gözüken kadroyu verimli bir hale getirmenin yolu, saha içindeki hiyerarşinin etrafına net çizgiler çekmekti. Herkes sahada üstün olan niteliklerini yansıtırken, aynı zamanda arkadaşlarının zaaflarını örtecekti. Bu doğrultuda Yunan koç; Nick Calahtes’e organizatörlük, Scottie Wilbekin ve Marko Guduric’e ise bitiricilik görevini uygun gördü. Euroleague tarihinin en çok asist yapan oyun kurucusu Calathes’i saf bir “playmaker” rolüne soyundurup daha fazlasını beklememek, takımın komutasına geçtiğinde potansiyellerinin gerisinde kalan, takımın tavanını aşağıya çeken Marko Guduric ve Scottie Wilbekin gibi oyuncuları takımın ana skorerleri yapmak takımın verimini en yukarı çekecek seçeneklerdi.