Futbol basit bir oyun

01.03.2017 - 22:50 | Son Güncellenme: 01.03.2017 - 22:50

Galatasaray - Beşiktaş derbisi de gösterdi ki futbol, temelde son derece basit bir oyun. Bunu bir matematik problemi gibi ele alıp, saatlerce, ayrıntı üretmeye çalışarak tartışmak gerekmiyor. 

Belli bir taraftar topluluğu önünde, resmi maç ortamını yaşamış;  topun gidiş açısının, doğru yerde pozisyon alma zorunluluğunun heyecanını hissetmiş olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirler. 

Bu nedenle Galatasaray'da başta teknik direktör performansı ve tercihleri adına çok fazla sorgulanacak bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Eldeki malzeme oranında Tudor yapması gerekeni yaptı. (Bir tek Sinan Gümüş'ün kadroya alınmaması, eğer antrenmanda ciddi bir sorun ya da başka bir problem olmamışsa yanlış bir karar oldu). 

Topla gidebilen, kaleye dikine süren hızlı adamlarınız varsa, Beşiktaş kalesine sağdan ve soldan çok rahat girebilirsiniz. Bunun nasıl olacağını başta Bruma olmak üzere Yasin ve Carole fazlasıyla gösterdi. Derbide Galatasaray hanesine yazılabilecek en önemli niteleme "beceri noksanlığı"ydı. Kaliteli ya da potansiyel sahibi olmak ayrı bir şey; beceri noksanlığı yaşamak ayrı... Çünkü beceri noksanlığını belli maçlarda yaşarsınız, sonrasında giderilebilir; ama yetenekli değilseniz, bu en iyi olduğunuz maçta bile kendini ortaya koyar. 

Beceri noksanlığı 

Derbide Galatasaray pozisyonları finalize etmek bakımından becerili değildi. Beşiktaş'ın net olarak değerlendirebileceğimiz tek pozisyonu yoktu. Talisca olmayacak yerden vurdu, Bruma'ya çarptı gol oldu. Podolski altıpasın üstünde son dakikada gol yapsa, Galatasaray adına bambaşka yorumlar yapılırdı. Ama o pozisyon gol olsa bile bu derbide Galatasaray adına yazılabilecek tek şeyin beceri noksanlığı olduğu gerçeği değiştirmezdi.

Mücadele eden koşan Galatasaray takımında, bu kadar çok top kaybı ve bireysel hata yapılması da beceriyle açıklanabilecek bir sorun. 

Gol her şey demek 

Bruma'nın ceza sahasına girip, kaybettiği toplar, Podolski'nin değerlendiremedikleri, ceza sahası içerisinde çoğalamamaktan harcanan pozisyonlar, oyuna girdikten sonra bir tek olumlu top kullanamayan Tolga Ciğerci'nin ceza sahasında kaleye gitmesi gereken noktada topu eline ayağına dolaştırması... bunların hiçbiri teknik direktör performansı ya da başka bir faktörle açıklanamaz. Tek bir açıklaması var, beceriksizlik. Başka faktörleri devreye sokmak, iş olsun diye konuşmaktan öteye gitmez. 

Bu pozisyonların gol olması, maçtan sonra söylenenlerin hepsini ters yüz ederdi. Her şey bambaşka olurdu. Gol her şey demek. İşte futbol bu nedenle basit bir oyun; çünkü bir sonuç oyunu. Bunu karmaşıklaştırarak, yeni kavramlar üretmeye çalışmak, bir matematik problemi çözüyormuş gibi davranmak, küçük istihdam alanları yaratmaktan başka, hiçbir işe yaramaz.  

Beşiktaş yapması gerekeni yaptı

Beşiktaş, 7 puan önde gittiği derbide yapması gerekeni yaptı. Sakin kalmaya çalıştı. Galatasaray'ın bireysel hatalarını kovaladı. Topu iyi kullanmaya çalıştı; atamayana atarlar kuralını işletti ve puan farkını 10'a çıkarttı. Her ne kadar Beşiktaş cephesinden "Daha hiçbir şey kesin değil, Başakşehir iyi takım, bu işi bırakmaz, şampiyonluk kesin değil" söylemleri dile getirilse de Beşiktaş şampiyonluğu, olağanüstü bir gelişme olmadığı sürece, bırakmaz. Belli maçlar dışında Beşiktaş iyi mücadele etti; rakiplerine oranla takım olma özelliğini çok daha fazla ön plana çıkarttı ve sonuca gitti.  

Senin için hazırladığımız haberler