"Futbol bir namus meselesi değildir"

21.03.2017 - 17:20 | Son Güncellenme: 21.03.2017 - 17:20

Önce Selçuk İnan, ardından Umut Bulut'un futbolculara yönelik fiili ve sözlü saldırılarla ilgili açıklamaları neden bu kadar tepki çekti anlamakta zorlanıyorum.  

Her ikisini de dinledim, ne Selçuk ne de Umut "eleştiri olmasın" demedi; futbolun bir oyun olduğunu, insanların istedikleri sonuç çıkmayınca bu işi yapanlara yönelik saldırısını kabul edemediklerini ifade ettiler. 

Selçuk ve Umut neden eleştiriliyor? 

Söylediklerinin altına üstüne bakmaya gerek yok; performansları sebebiyle eleştirilmelerine yönelik tepkilerini bu şekilde göstermeye çalıştılar biçiminde bir yorumu haklı çıkartacak hiçbir kişisel mesajları yoktu.  

Aksine kişisellikten olabildiğince uzak, kapsayıcı bir mesaj verdiler: "Biz gözönündeyiz, söylediklerimiz ses getiriyor; ancak alt kümelerde oynayan arkadaşlarımız bizim kadar şanslı değil, çok daha ağır davranış ve saldırılara maruz kalıyorlar ve seslerini duyuramıyorlar." 

Bu sözler sesini duyuramayan futbolcuların duygularına tercüman oluyordu.   

Bana göre son derece önemli bir iş yaptılar. Üstelik bunu başarısız oldukları ya da tepki gördükleri bir maçtan sonra değil; fakat başarılı oynayıp, gol attıktan sonra yaptılar. Selçuk, Gençlerbirliği maçında Galatasaray adına galibiyeti getiren son saniye golünü atmış, Umut ise Beşiktaş'la yapılan ve 2-2 son eren maçta takımı Kayserispor'un ilk golünü kaydetmişti. 

Tüm bunlardan sonra her iki oyuncu için de "Galatasaray'da kötü performans sergilediler, tepki çektiler, buradan kaynaklanan eleştirileri kabul edemedikleri için böyle konuşuyorlar" demek en hafifinden haksızlık oluyor. 

Galatasaray'da belirli dönemlerde, ki Selçuk için bu 3 sezona yayılan bir süreci kapsıyor, beklentilerin altında kaldıkları bir gerçek; ancak bu konuyla ilgili yapılan eleştiriler konusunda en ufak bir muhalif tavır sergilemediler. 

Asıl olan takımını izlemenin yarattığı mutluluktur 

Eleştirilmesi gereken Selçuk ya da Umut veya bu yönde açıklama yapan bir başka futbolcu değil. 

Aksine futbolcuların bu yönde gösterdikleri doğruya katkı yapmak gerekiyor. Çünkü futbolu bir namus meselesi olarak ele alanların düzeltilmesi, düzelmiyorsa tasfiye edilmesi gerekir. 

Futbol bir namus meselesi değildir. Takımınızın yenilmesi size yapılmış bir hakaret ya da saldırı değildir. Bir aşağılama nedeni hiç değildir. Adı üstünde bu bir oyun. Yenildiği maçlarda da takımı izlemenin yarattığı doğal mutluluğu yaşayabileceğiniz bir oyun.  Yenilmek elbette üzücü olabilir; ama hiçbir mağlubiyet rakip takım oyuncusuna ya da kendi takımınınkine saldırmayı küfür etmeyi gerektirmez. Kimsenin böyle bir hakkı yoktur. Kimsenin kimseye vurmaya, hakaret etmeye hakkı yoktur; eğer işin içinde nefs-i müdafa yoksa. 

Eğer endüstriyel  futbol denen sektörün içerisinde kirli para ilişkilerine girmemişseniz, futbolun sizin bütçenizi ilgilendiren bir tarafı da yoktur. Maça giderken aldığınız bilet ya da kombine kart, sizin boş zamanlarınızı nasıl değerlendirmek istediğiniz ile ilgili bir tercihtir.  Parayı futbolcular ve onların etrafında kümelenenler ya da kulüplerin içerisindekiler kazanıyor. Yani insanlıktan çıkmışcasına saldırganlaşmaya, küfür etmeye neden olacak bir gerekçe de bulamazsınız. Kaldı ki bunu bir geçim kaynağı olarak ele alanlar bile insanlığından sıyrılıp saldırgan davranışlar göstermemeli... 

Hal böyleyken sporcuya sözlü ya da fiili saldırma davranışına insani, hukuksal hiçbir dayanak üretemezsiniz.  Ayrıca bu tür davranışta bulunanlar sadece içerisinde bulundukları topluluktan cesaret alarak bunu yapıyorlar.

İnanın tek başlarına kalsalar arkalarına bakmadan kaçarlar.    

Senin için hazırladığımız haberler