Türk futbolunun en sahipsiz insanları: Hakemler

Orhan Gülek
08.03.2022 - 16:48 | Son Güncellenme: 08.03.2022 - 20:34

Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Kurulu (MHK), Süper Lig'de görev alan hakem kadrosunu yeniden belirlerken, Cüneyt Çakır dahil 11 hakemi bir anda sildi.

Türk futbolunun en sahipsiz insanları: Hakemler

Hüseyin ÖZKÖK -  AJANSSPOR

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bugün internet sitesinden yaptığı açıklamayla dünya futbol tarihinde görülmemiş bir adaletsizliğe imza atarak, içlerinde Türkiye’nin gelmiş geçmiş en kariyerli ve başarılı hakemi olan Cüneyt Çakır dahil 11 hakemi bir kalemde sildi. Bununla birlikte Türkiye’de hakemliğin kaderinin iki dudak arasında olduğu ve meslek bıraktırılan hakemlerin asla bir güvencesi olmadığı çok net şekilde ortaya çıktı.

Hakemlerin kaderiyle nasıl oynandı?

Gelin biraz geriye gidelim ve bugünlere gelen süreci ve hakemlerin yaşadıklarını, kaderleriyle nasıl oynandığını anlatalım.

 

Yıl 2015. 6 Ağustos günü. Yer Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’daki Hasan Doğan Kamp ve Eğitim Tesisleri. Bir imza töreni yapılıyor. Törende 9 Süper Lig hakemi profesyonel sözleşmeye imza atıyor ve Türkiye’de hakemler ilk kez kendi mesleklerini icra etmeye gerek kalmadan artık hayatlarını sadece hakemlikten kazanmaya başlıyorlar. O dönemin TFF Başkanı ise Yıldırım Demirören.

Beraber imza attılar

Riva'daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde düzenlenen imza törenine TFF Başkanı Yıldırım Demirören, TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu, MHK Başkan Vekili Bünyamin Gezer ile hakemler Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek, Mete Kalkavan, Barış Şimşek, Tolga Özkalfa, Halis Özkahya, Ali Palabıyık, Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım katılıyorlar.

Profesyonel hakemlik geldi!

Törende bir konuşma yapan Yıldırım Demirören, TFF olarak geçen sezon pilot uygulamasını yaptıkları profesyonel hakemlikte yeni bir aşamaya geçtiklerini belirterek, "İlk kez 9 değerli hakemimizle sözleşme imzalıyoruz. Bunu pilot uygulamada sağladığımız başarıya borçluyuz. Profesyonel hakemliğin Türk futbolunun yapısal parçalarından bir tanesi haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette bununla da kalmayacağız. Önümüzdeki 2 sezon içinde bu rakamı 20'ye çıkaracağız. Ardından da tüm liglere yayacağız" sözlerine yer veriyor.

"Hakemlere sahip çıkacağız" sözü

Demirören ayrıca konuşmasında bilinçli olmadığı sürece hata yapan hakemlere sahip çıkılacağını, hatalar bilinçli olursa profesyonelliğin kurallarını hatırlayacaklarını söyleyerek aynen şirketlerde olduğu gibi gereğini yapacaklarını söylüyor. Ancak TFF Başkanı şirketlerde birilerini gönderdiğinde yerine binlerce aday bulma imkanı varken özel statüde bir meslek icra eden hakemlerin gönderildiklerinde yerlerinin nasıl doldurulacağını söylemiyor.

"İş yeri değil, bir nevi sevgi evi"

O günün MHK Başkanı Kuddusi Müftüoğlu da konuşmasında projeye 9 hakemle başlanıldığını ve 4 yıl içinde 1. Lig’deki tüm hakemleri de profesyonel hale getirecek organizasyonu kuracaklarını ifade ederken 9 hakemin bölgesel ve amatör liglerdeki hakemleri eğiteceklerini ayrıca haftada 3 gün Riva’da bir araya gelerek çalışma ve analizlerini gerçekleştireceklerini açıklıyor. Müftüoğlu şu süslü cümle ile sözlerini bitiriyor. “9 arkadaşımız burayı iş yeri olarak değil, bir nevi sevgi evi olarak görecek."

Sözler yerine getirilmedi

İşte 6 Ağustos 2015’te söylenen bu iddialı ve bol soslu sözlerin ardından geride kalan 7 yıla yakın süreye baktığımızda hakemlik camiasının sürekli kötüye gittiğini, verilen sözlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini, profesyonelliğe geçtiği söylenen hakemliğin aslında sadece tek taraflı sözleşme imzalamaktan ibaret olduğunu ve kolayca gönderilebileceklerini, profesyonel hakem sayısının artması bir yana bazı hakemlerin ve yardımcı hakemlerin düşük maaş, diğer yarısının ve VAR kadrosundaki hakemlerin maç başına çok düşük ücretlerle çalıştırıldığını, hakemlerin hiçbir şekilde sosyal güvencelerinin (SGK) olmadığını, 2017 yılından bu yana enflasyon ve döviz zirve yapmışken hakemlere en ufak bir ücret artışı yapılmadığını görüyoruz.

Riva: Hakemlerinn ipinin çekildiği yer

Ayrıca hakemler bunca maddi manevi yükün altında ezilip kendilerinden koşulsuz başarı istenirken, ne ait oldukları kurum MHK ne de başkanının Abdurrahman Arıcı olduğu Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Dayanışma Derneği’nin hakemlere en ufak bir sahiplenme ve DAYANIŞMA içinde olmadıklarını da görüyoruz. Bir nevi sevgi evi haline geleceği söylenen Riva hakemlerin ipinin çekildiği bir yer haline getirilmiş.

Keyfi kararlar

Gelin bütün bunlara ayrıntısıyla bakalım.

Profesyonel hakem sayısını belirleyen kararlar keyfi alınıyor:

 

TFF’nin 9 hakemle başlattığı profesyonel hakemlikte hakem sayısı önce 20’ye çıkacak sonra 1. Lig hakemlerini de kapsayacaktı. Ancak hiç de söylendiği gibi olmadı. Hakem sayısı bir ara 11’e çıktı. Daha sonra çeşitli kıstaslarla koyularak seçilmiş hakemlere sözleşmeler imzalatıldı. Üst klasman hakemi olarak açıklanan Süper Lig ve 1. Lig hakemlerinden sadece Süper Lig’de maç yönetenlere sözleşme imzalatıldı. Son olarak da bir önceki sezon 15 maç yöneten hakemler sözleşme imzalayacak dendi. Yani TFF’de kimin aklına bir şey geliyorsa ona göre keyfi şekilde sözleşme imzalatılmakta.

Sadece TFF'yi koruyan sözleşmeler

Sözleşmeler tek taraflı; TFF profesyonel hakemliğe geçiş sırasında hakemlere güvence altında oldukları mesleklerini bıraktırmış ve TFF güvencesi altında olduklarını söyleyerek hakemlerin artık tamamen hakemliğe odaklanacaklarını söylemişti.

 

Ama bunun hiç de öyle olmadığını anlamak uzun sürmedi. İşin başında yıllık yapılan sözleşmeler hemen 1 yıl sonra futbol sezonu ile sınırlı tutulmaya başlandı. Sözleşmelerin ise tamamen tek taraflı yapılıyor ve sadece TFF’yi koruyan sözleşmeler olduğu görüldü. Yani yine keyfi veya baskı ile alınan kararlarla TFF istediği anda sözleşmeyi feshedebiliyordu. Örneğin, Suat Arslanboğa’nın sözleşmesi baskılar sonucu aniden feshedilmişti. (Arslanboğa daha sonra kişisel ilişkilerle geri dönmeyi başardı) Nihat Özdemir seçildikten sonra göreve getirdiği Zekeriya Alp, daha başından kulüp baskısına teslim olup uzun yıllar emek vermiş ve devletteki üst düzey görevini bırakmış olan Bülent Yıldırım ile Serkan Çınar’ın bir kalemde üstünü çizip kapının önüne koymuştu.

11 Süper Lig hakeminin bir anda üstü çizildi

Bugün ise tam 11 Süper Lig hakeminin birden nedeni belli olmayan bir nedenle üzeri çizildi.

 

Yani Yıldırım Demirören’in 2015’te iş dünyasındaki profesyonellikle mukayese ettiği hakemlerin profesyonelliğinin iki dudak arasında ve sadece sözde olduğu ortaya çabuk çıktı. TFF ne yazık ki profesyonel olsun olmasın hakemlerin güvencesi olmadı.

İlgini Çekebilir
İmtiyazlı ve prens hakemler! Fırat Aydınus, Ali Palabıyık, Mete Kalkavan örneği...
Habere Git

Hakemlerin sosyal güvencesi yok

Hakem ücretlendirmeleri ayrımcı. Sosyal güvence yok; TFF hakemlerin ve yardımcı hakemlerin bir bölümüne maaş verirken diğer bölümüne ve VAR’a maç başına ücret veriyor. Hakemlerin hiçbirinin sosyal güvencesi yok. Primlerini kendileri ödemek durumunda kalıyorlar. Profesyonel hakemlerde ise ilk yıl prim yattıktan sonra bu uygulama hemen kaldırıldı.

Hakemlerin aldıkları maaş

Hakemler 2017’den beri aynı paraya çalıştırılıyor; Yıldırım Demirören, 2019 yılında TFF Başkanlığını bırakmadan 2 yıl önce 2017 yılında hakemlerin maaşlarına zam yapmıştı. O tarihte Euro kuru yaklaşık 4.10 TL idi. Sabit maaşı olan FIFA ve 1. Kategori hakemler 10 ay üzerinden aylık ortalama 15000 TL (yaklaşık 3660 Euro) ve maç başına 10.000 TL (yaklaşık 2440 Euro) alıyorlardı. Yardımcı hakemlerin ücretleri ise 4400 TL (yaklaşık 1073 Euro) olarak belirlenmişti. 4400 TL olan ücret daha sonra video yardımcı hakemlere de verilmeye başlandı.

2017'den beri zam yok!

Şu anda içinde bulunduğumuz yıl 2022 ve hakemler TL olarak hala aynı meblağları alıyorlar. Ancak bu ücretler artık döviz bazında 958 Euro maaş, 640 Euro maç başı civarına gerilemiş durumda. Yani Türkiye’de 2017 yılından bu yana, az ya da çok, her meslek grubunda çalışanlar defalarca zam almışken hakemler tam 5 yıla yakındır zam alamadıkları gibi aldıkları ücretlerin büyük bir kısmı erimiş durumda. Bunun yanında seyahat eden hakemlere verilen harcırah 650 TL. Buradan otel ve yemek masraflarını karşılamaları gerekiyor. Bütün bunların yanında da ücretlerin düzensiz şekilde ödendiğini de belirteyim.

Yabancı hakemler bu ücerete gelir mi?

Yabancı hakem diyenler önce ücretlere bakmalı; Hepiniz biliyorsunuz, sıklıkla dile getirilen bir söylem var. Yabancı hakem gelsin. Temelde şiddetle karşı olduğum bu fikri, hadi kabul ettik diyelim. Peki getireceğiniz hakemlere hangi ücretleri vereceksiniz. Bize de ancak 6 büyük ligden hakemler “yakışacağına” göre bir bakalım oralarda hakemler hangi ücretleri alıyorlarmış.

 

FIFA Hakemleri

 

İngiltere:
 

  • Yıllık sabit maaş: 141000 €
  • Maç başına ücret: 1400 € (Yardımcı 1000)

 

Almanya:

  • Yıllık sabit maaş 80000 €
  •  Maç başına ücret: 5000 € (Yardımcı 2500)

 

İspanya:
 

  • Yıllık sabit maaş: 132000 €
  •  Maç başına ücret: 4200 € (Yardımcı 1800)

Fransa:
 

  • Yıllık sabit maaş: 96000 €
  • Maç başına ücret: 2992 € (Yardımcı 1430)

 

İtalya:
 

  • Yıllık sabit maaş: 80000 €
  • Maç başına ücret: 3800 € (Yardımcı 1000)

 

Portekiz:
 

  • Yıllık sabit maaş: 30000 €
  • Maç başına ücret: 1476 € (Yardımcı 600)

Uçak ve otel masrafı eklenecek!

Görüldüğü gibi Avrupa’nın hakemlerine en düşük ücret veren ligi olan Portekiz liginde bir yardımcı hakem aşağı yukarı bizim Süper Lig hakemlerimizle aynı parayı alıyor. Tabii yıllık sabit ücretler arasındaki uçurumdan hiç bahsetmiyorum bile. Yani buraya yurt dışından bir hakem getirdiğinizde kendi ülkesinde aldığı ücretin en az %50 fazlasını vermenin yanında uçak ve otel masrafını da ödemek zorundasınız. Bunun ortaya çıkartacağı maliyeti sizler artık hesaplayın. Türkiye’nin en nefret edilen ve çok kötü hakem olarak nitelenen yabancı hakemi Ivan Bebek’i dahi Türkiye’deki ücretlere yakın rakamlarla getirmeniz mümkün olmaz.

TFFHGD ne yapar?

Bir parantez de TFFHGD’ye açalım... Yukarıda kısaca bahsettiğim Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Dayanışma Derneği, adından da anlaşılacağı gibi hakem ve gözlemcilerle dayanışma içinde olması gereken, onların haklarını savunma amacıyla kurulmuş bir dernek. Ancak derneğin internet sayfasını açtığınızda büyük bir çoğunlukla, baş sağlığı dileği, kandil tebriki, bayram kutlaması, anma, yaş günü kutlaması, geçmiş olsun mesajı gibi mesajlar olduğunu görüyoruz.

Abdurrahman Arıcı gerçeklikten kopmuş gibi

Ne kulüp başkanlarının hakemler hakkında yaptıkları ağır suçlamalara ne hakemlere uygulanan şiddete ne de hakemlerin yukarıda yazdığımız sorunlarına dair bir açıklama sitede görmek mümkün değil. Dernek Başkanı Abdurrahman Arıcı tamamen gerçeklikten kopmuş bir görüntü verirken TFF ve MHK’yi üzmeme derdine düşmüş. Tamamen yalnız kalmış hakemlerin en çok yanında olması gereken kurum ne yazık ki 3 maymunu oynar bir pozisyonda.

30 yıllık kariyer yok sayıldı

Sözün özü; Kötü hakemler var iyi hakemler var. Ancak hakemler hep yalnız ve sadece kulüpler ve taraftarlar tarafından değil kendi camiaları tarafından da hor görülen bir durumdalar ve çok kolay şekilde 30 yıla yakın kariyerler yok sayılabiliyor. Düşünün buna Dünya Kupası aday hakemlerinden biri olan ve şu anda UEFA’da maçlar yöneten Cüneyt Çakır dahil.

Hatalı atamalar hakemleri hedef tahtasına oturtuyor

MHK, hatalı atamalarla onların daha fazla hedef tahtasına oturmalarına neden oluyor. Ayrıca hakemleri asla korumadığı gibi onları dış baskılarla anlamsız şekilde cezalandırıyor, işlerine son verebiliyor.

Ve bütün bunlar ortadayken sahipsiz kalmış hakemlerden sağlıklı maç yönetimi göstermeleri bekleniyor.

Senin için hazırladığımız haberler