"Galatasaray ve Fenerbahçe güçlerini birleştirsin"

01.03.2017 - 10:36 | Son Güncellenme: 01.03.2017 - 10:36

Habertürk Yazarı Fatih Altaylı, yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Bloomberg HT’de “G.Saray ve F.Bahçe ortak hareket etsinler ve TFF’ye giderek artık naklen yayın havuzundan çıktıklarını söylesinler” dediniz. Bunu biraz açar mısınız?

  • Federasyonun G.Saray ve F.Bahçe ile ilgili tavrından ötürü bunları söyledim. Bakın bu ülke futbolunun üç büyük markası var: G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş. Federasyon bu dönemde bu markalara karşı çok çirkin bir tavır içinde. Fenerbahçe Başkanı, federasyonu -bazıları çok haklı nedenlerle- eleştiriyor. Küt ceza. Yahu adamın söylediklerinin bazıları doğru. Kendine çekidüzen ver, otur konuş, makul bir yanıt ver değil mi? Hayır... Hemen üç ay, beş ay hak mahrumiyeti. Tamam Aziz Yıldırım’ın cezalık hareketleri de var ama bazı lafları da dört başı mamur haklı eleştiri. Onlara da ceza. Keza G.Saray’a karşı tavırları da aynı. Ha keza G.Saray Başkanı’na da ceza verdiler. Başkan bir şey söylüyor. Federasyonun umurunda değil. Yanıt bile vermiyorlar. Volkan’ı şikayet ediyor G.Saray, tık yok. Oysa Melo’ya ceza veriyorsun benzer bir durumda.
  • Federasyon bu iki büyük camiayı ya eşek yerine koyuyor ya da adam yerine koyup ciddiye bile almıyor. O zaman bu iki büyük kulübün güçlerini birleştirmesi ve federasyona birlikte tavır alması gerek. En etkili tavır ne olabilir? Naklen yayın havuzundan çıkmak. İki kulüp birden açıklama yapsın. “Biz havuzdan çıkıyoruz” diye. Bak bakalım ne oluyor? Bak bakalım federasyon 500 milyon dolarlık ihaleyi ne yapıyor? Bak bakalım beIN Sports federasyona ne diyor? Görsünler o zaman federasyon mu güçlü, yoksa bu iki kulüp mü? Diyeceksiniz ki “Daha neler”...

    Evet daha neler. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Federasyon bu iki büyük kulübe karşı tavrı ile köteği hak etmeye başladı.

    TFF ŞU AN ÇOK KİŞİLİKSİZ

    - Genel olarak baktığınızda TFF’nin icraatlarını nasıl yorumluyorsunuz?

    Türkiye’de tüm kurumlar kişiliklerini kaybetmeye başladılar. Futbol Federasyonu da bundan müstesna değil. Tüm kurumların gözü bir yerde. Orası ne der diye hareket ediyorlar. Bu da kişiliklerini kaybettiriyor. Halbuki baktıkları yer bence onlardan doğru düzgün tavır bekliyor büyük ihtimalle. Ama onlar emir bekliyorlar. TFF şu an çok kişiliksiz. Milli Takım’daki sorunların çözümü için bile yukarı bakıyorlar; ne diyecek, nasıl çözülmesini isteyecek diye

  • BEŞİKTAŞ’IN İSTEDİĞİ BİR OYUN OLDU

Maça baktığınızda Beşiktaş’ın tek bir atağı yok. Ama bir duran topla kazandı. Ancak dikkatli ve disiplinli oynadı. Beşiktaş’ı nasıl yorumluyorsunuz, önleri iyice açıldı mı?

- Beşiktaş’ın taktiği buydu zaten. 7 puan önde geldi Ali Sami Yen’e. “En azından bu farkı koruyayım, duran toplarda Galatasaray’ın zaafı var, oradan bir gol bulursam kazanayım” diye düşündü ve tam da öyle oldu. 7 savunmacıyla oynadı Beşiktaş. Galatasaray ise 5 savunmacıyla. Geçmiş maçlara göre daha organize bir Galatasaray vardı. Beşiktaş da savunma ağırlıklı oynayınca ortaya çok kısır bir maç çıktı. Galatasaray ilk şutunu 31. dakikada attı. Beşiktaş ise 42... Galatasaray’ın gol atma ile ilgili bir organizasyonu yoktu. Bruma dışında gol için çırpınan da yoktu.

DERBİDEN AKLIMDA KALAN KIVIRAN HAKEM!

- Pazartesi bir derbi oynandı. Sizin bu derbiden aklınızda kalanlar nelerdir?

- Hemen hemen hiçbir şey. Kötü ve kalitesiz bir futbol. Berbat bir hakem. Dün maç yazımda da bunu yazdım. Beşiktaşlılar kızmışlar. Sosyal medyadan sövüp durdular. Sonuçtan memnun olmak, futboldan memnun olmak anlamına gelmemeli. Taraftar olarak takımlarının oynadığı oyundan memnunlarsa ben onlara ne diyeyim. Şampiyonluğa koşan Beşiktaş bu maçta tek bir doğru düzgün pozisyon bulamıyorsa, tek golünü baraja çarpan ve kaleciyi kontrpiyede bırakan bir frikikle buluyorsa ve buna ‘iyi futbol’ diyorlarsa ben ne diyeyim. Galatasaray kendisi için tamam veya devam anlamına gelen bir maçta bu kadar hırstan, arzudan uzak oynuyorsa, golü şansa bir karambolle bulacağını zannediyorsa buna futbol denir mi? Siz söyleyin beğendiniz mi pazartesi akşamı oynanan futbolu? Aklımda kalan, penaltıyı önce verip, sonra “Ben aslında aut dedim” diye kıvıran hakem. Sonrasında Quaresma’ya yapılan penaltıyı da görmezden gelen hakem, Selçuk’a kırmızı kart gösteremeyen hakem.

 YILDIRIM, KULÜBÜ KONGREYE TESLİM ETMELİ

- Fenerbahçe’de herkes “Değişim şart” diyor? Sizce Fenerbahçe Kulübü bu saatten sonra ne yapmalı?

- Öncelikle kongreye gitmeli. Fenerbahçe kongresine Fenerbahçe’yi teslim etmeli Aziz Yıldırım. Sonra kongre gerekeni yapar. Ali Koç mu olur, Ferit Şahenk mi olur, kim olur ona kongre karar verir. Buraya bir parantez açıp basketbolla ilgili bir şey söylemek istiyorum. Ferit Şahenk fanatik bir Fenerbahçeli. Şunu anlamıyorum mesela. Niye Darüşşafaka’yı alıp 30 milyon dolar harcıyor da, Fenerbahçe’nin basketbol şubesini Doğuş Fenerbahçe yapıp parayı oraya harcamıyor. Bana göre Fenerbahçe Basketbol Şubesi’ni “Fenerbahçe Pota AŞ” diye bir şirket yapıp Şahenk’e satsa çok daha iyi olurdu.

FENERBAHÇE, TARAFTARI OLMADAN BİR ANLAM İFADE ETMEZ

 - F.Bahçe ve G.Saray için gelecek karanlık gözüküyor... Camialar da artık kayıtsız gibi duruyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

- Her iki kulübün de yönetim sorunları had safhada. Aziz Yıldırım eskidi, yıprandı ve yanlış tavrında ısrar ediyor. Koskoca F.Bahçe taraftarı kulübüne değilse de takımına küstü. Bu tarihte olmamış bir şey. Tek nedeni Yıldırım. Oysa Fenerbahçe, taraftarı olmadan bir anlam ifade etmez. En büyük gücü taraftarı.

Galatasaray’da ise durum daha kötü. Yönetim kurulu diye bir şey yok. Özbek kardeşler ve Nazifoğlu diye bir şey var. Başkan’ın ağzından bugüne kadar sportif bir tek laf duymadık. Zannedersin ki, Spor Kulübü Başkanı değil, inşaat şirketinin patronu.

Sürekli arazi, arsa, imar, Emlak Konut diyor. Ve hiç durmadan yalan söylüyor. Kongrede 500 milyon dolar diyor, o para 500 milyon TL oluyor. ‘Satmayacağız’ diyor, satıyor. Mirasyedi gibi Galatasaray’ın yüz yıllık birikimlerini satıyor, gelen parayı kendi döneminde aldığı borçları kapatmakta kullanıyor. Bilançodaki borç stoğu aynen duruyor. Bakın Dursun Özbek, 1,5 yılda kulübü 100 milyon Euro zarara soktu ve Florya ile Riva’yı bunun bile altında bir paraya elden çıkarıp kendi döneminde yarattığı zararı finanse etmek için aldığı borçları kapattı. Bu yönetimle sportif başarı falan gelmez, ekonomik kurtuluş da olmaz. Bak Beşiktaş, bu yıl Şampiyonlar Ligi’ne giderek en az 30 milyon Euro alacak. G.Saray ne yapacak? Spor kulüpleri sportif başarı ile ayakta durur. Barcelona, Manchester United, arazi mi satıyorlar!

Daha vahimi olan ise Galatasaray Genel Kurulu’nun bu duruma seyirci kalması. Hatta galiba hoşlanıyorlar bile Dursun Özbek yönetiminden.

UEFA BAŞKANIYLA YAPILMIŞ ELİ YÜZÜ DÜZGÜN İLK RÖPORTAJ

- Geçen hafta UEFA Başkanı Ceferin’le röportaj yaptık. Yeni başkanı nasıl buldunuz? Platini’yle kan kaybeden UEFA’yı ayağa kaldırabilecek mi?

- Vallahi onu müdürünüz Halil Özer’e sorun. Adamla oturup konuşan, şen şakrak muhabbet eden o... Halil’le röportajın perde arkasını biraz konuştum. Ceferin’i biraz gergin buldum doğrusu. Ya da ekibini diyeyim. Mesela gülen fotoğrafını basmanıza basın görevlileri biraz bozulmuşlar. Ciddi fotoğraf koysaydınız diye. Halbuki çok güzel fotoğraftı. Röportajdan Ceferin ile İnfantino’nun arasının iyi olduğuna dair izlenim edindim ama galiba çok da kanka değiller. Sonuç olarak gazetecilik açısından çok iyi işti ve dünya basınında da Ceferin ile yapılmış ilk eli yüzü düzgün röportajdı. Kutluyorum Halil’i...

 ÖZBEK VE EKİBİ RUHU ÖLDÜRDÜ

- G.Saray’ın mutlaka kazanması gerekirdi. Ama o kazanma ruhu, hırs ve heyecan yoktu. Neden böyle oldu, sorumlusu kimler?

- Geçmişin Galatasaray’ı ile Özbek’in Galatasaray’ı arasındaki en temel fark burada ortaya çıkıyor zaten. Özbek yönetimi Galatasaray’ın ruhunu öldürdü. Galatasaray geçmişte kazanması gereken maçları kazanan bir takımdı. Bakın bu yıl kaç kez şans kapısına geldi ama hiçbirinde Galatasaray kapıyı açamadı. Çünkü Galatasaray’ın başında bir spor kulübü yönettiğinin farkında olmayan bir başkan ve onun atadığı son derece seviyesiz bir futbol yönetimi var.

BU YÖNETİMLE MOURİNHO GELSE BİR ŞEY OLMAZ

- İki maçlık Tudor yorumunuz nedir? Yıllardır Galatasaray’ı takip eden usta foto muhabirimiz Vedat Danacı, “İlk kez Terim’den sonra kulübede böyle bir heyecan gördük” diyor. Siz ne diyorsunuz?

 Daha iyi olacak gibi. En azından taktik olarak bir şeyler yapılmaya çalışıldığını görüyoruz ama bu yönetimle Mourinho gelse, Wenger gelse, Guardiola gelse, Chelsea’nin hocası gelse bile bir şey değişmez.

BAŞAKŞEHİR KARTAL’I ZOR YAKALAR

- Başakşehir, Beşiktaş’ı zorlayabilir mi?

- Elbette mümkün ama bence zor. Beşiktaş iyi oynuyor ve kazanıyor. Kötü oynasa da kazanıyor o ayrı. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın içinde bulunduğu durumda Beşiktaş bu kulüpleri yakalayıp geçer. Çok açık.

REZALET ÜSTÜNE REZALET

Kasımpaşa maçından sonra Bursalı oyuncular saldırıya uğradı. Ve dövenler serbest. Üstüne üstlük dün de tribün liderleri oyuncularla görüştü. Ne diyorsunuz?.

Büyük rezalet. Taraftarın yaptığı rezalet. Sonra tribün liderlerinin bu olayda hiçbir veballeri yokmuş gibi tesislere davet edilmeleri, oyuncu ve teknik kadroyla bir araya gelmeleri daha büyük rezalet. Türkiye’de bu tip işler eskiden de olurdu. Rüştü’nün dövülme görüntüleri unutulmadı henüz ama artık çok daha vakayı adiye haline gelmeye başladı. 6222 sayılı yasa niye çıktı anlamıyorum. Sadece 3 Temmuz için miydi o yasa? Yasanın adı “Futbolda Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” ama şiddet giderek artıyor ve yasayı uygulayan yok. Yazıklar olsun. O savcıya da hakime de yazıklar olsun.

Senin için hazırladığımız haberler