"İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu"

12.09.2017 - 13:50 | Son Güncellenme: 12.09.2017 - 13:50

"İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu"

AJANSSPOR – Türkiye’nin spor ekranı S Sport’ta bugün önemli bir konuk ve önemli bir konu vardı. Selçuk Aytekin’in moderatörlüğünü yaptığı Sabah Sporu Extra programında Altınordu Kulüp Başkanı Seyit Mehmet Özkan önemli açıklamalar yaparken Radyospor Genel Yayın Yönetmeni Barış Ertül  analiz, görüş ve tespitlerini paylaştı. İşte o değerlendirmeler:

"Teknik, oyun görüşü, kişilik ve hız"

Seyit Mehmet Özkan, "Zaten hayatım sporla iç içe. Doğum günden itibaren hep topla iç içe olmuşum. Spor hep hayatımda oldu. Basketbol oynadım, voleybol oynadım, yüzerim tüm spor branşlarına merakım vardır. Kaş’a giderim dalarım. Hareket etmek önemli. Kendimi sporcu ve sportmen olarak görüyorum."

"Geçmiş kulüpte başkanlığa kadar geldim. Celal hoca herkesi yendi. O zaman anladım ki herşey para değil. Mutlaka bu kendi öz kaynağından olursa gerçekleşir. Üretmenin ne olduğunu iyi bilirim."

"Tamamiyle bir işi doğru yapmakla alakalı. Onurlu bir şekilde, sürdürebilir başarılar yakalamak lazım. Ajax ve Clairefontaine tesislerini gördüm. Technic, Insight, Personality, Speed…Teknik, oyun görüşü, kişilik ve hız. Bir felsefenin olması gerektiğini öğrendim. Önce felsefeyi otururdum. Yavaş yavaş iyi birey, iyi vatandaş sloganı ortaya çıktı. Kendi ülkemizin ve kendi insanımıza uyacak bir slogan çıkardık.  Sportmen bir birey olarak yetirştirmek iyi olanları bir üst düzeye geçirmke. İyi birey iyi vatandaş iyi sporcu." ifadelerini kullandı

"Başarı sadece hayatın bir pasajında vardır"

Seyit Mehmet Özkan, "Hayat bir bütün. Odaklanmak önemli. Çok uzun ve meşakkatli bir iş. 11 yıllık bilgi birikimimiz ve geçmişimiz var. Biz bunu heryere aktarma konusunda istekliyiz. Rize’ye gidiyorum Perşembe günü ve kendilerine dilimiz döndüğü kadar ileteceğiz bildiklerimizi. Sadece hibrit saha yapmak, sadece üst kısım ile ulaşmak önemli değil önemli olan ruhu nasıl vereceğiz. İşin karakteri çok önemli."

Barış Ertül, "Bu takım sadece Cengiz yada Çağlar üretmiyor. Ülkeye know-how veriyor. Ülkeye bilgi sağlıyor." ifadelerini kullandı

Seyit Mehmet Özkan, "Çocuklar şuan çiftlikte dana eti nedir, yumurta nasıl yetişir bunları da öğreniyorlar. Çocuklar kendileri çapalıyıp, kendileri öğrenerek sebzeleri topluyorlar. Aynı zamanda bir bağımız var. Hayat bir bütündür. Başarı sadece hayatın bir pasajında vardır."

"Bu programdan futbolseverler dışında yöneticiler, başkanlar faydalansın"

Barış Ertül, "Bu programdan faydalanmamız lazım. Bu videoda İngilizce gördüm, teknik gördüm, santranç gördüm, top kontrolü gördüm, bilgisayar gördüm. Bu programdan futbolseverler dışında yöneticiler, başkanlar, bakanlar faydalansın. Sınıfta sorunu çözemeyen sahada da çözemez. Ronaldo’nun dersleri kötü. Takımı köyüne gidecek maç yapmak için. Onun derdi annesini görmek. Ders notların çok kötü diye onu köyüne götürmüyorlar." ifadelerini kullandı

Seyit Mehmet Özkan konu ile ilgili olarak, "Bizde aynısını uyguluyoruz. En az 3 senedir oyuncularımızın dersleri de iyi." ifadelerini kullandı

 

"Sürdürülebilir başarı için adanmak lazım"

Seyit Mehmet Özkan, "Bizde bunu yaşayarak ve araştırarak yaptık. Ruhu ile felsefesi ile devam eden bir sistem var. Hepimiz saha yaparız, yemekhane yaparız önemli olan niyet etmek. Biz bir kez bu niyette sımsıkı duracak mıyız? Sürdürelebilir başarılar için 'adanmak' lazım. Bu bir dönüşüm projesidir. İnsan yetiştirmek dünyanın en zor işidir. İnsana bire bir tek bir standart koyamazsınız. Bunu genişletilmiş sınırlamalarla devam etmeniz gerekir. Bilinçlendirme ile sınırları çekiyorsunuz. Bütünümüzde profesyonellik bilinci eksik. Meslek edinme konusunda sıkıntımız var. Ailene onurlu bir şekilde bakman lazım. İşini sabah başlayıp akşam bitirirsiniz, iyi yapmanız lazım ki akşam gönlünüz rahat olsun Bu nedenle okulun adını Futbol Meslek Okulu koyduk. 62 yaşındayım. Ben kargadan başka kuş tanımam. Altyapı işi ile uğraşıyorum. 30 milyon genç potansiyeli olan bir ülkede bunu nasıl kinetiğe çeviririz diye uğraşıyoruz."

Çocuk Tribünü

Barış Ertül, "Diyecektim ki işte bu projeyi ortaya koyarken, ilkenizi ve prensibinizi, sloganınızı bunları belirlerken hangi ülkenin spor kültüründen esinlendiniz? Bu know-how’ı verme konusunda hazır olduğunuzu görüyorum. Esin kaynağınızı aşmışsınız. Mesela tarım uygulaması diğerlerinde yoktu"

Seyit Mehmet Özkan ise bu konuda "Bizim için önemli bir adım daha var: Çocuk Tribünü. Bence bedava maçlara girmek isteyen taraftarı önlemek, holiganlığı bitirmek için passolig çıktı. Bizim insanımız passolig çıkartmakta imtina ediyor. Bizim çok taraftarımız yok, biz şimdi çocuk tribünü yaptık. Her maça 1000 çocuk indirimli olarak geliyorlar. Önce rakip takımı buraya çağırıyoruz. Geliyorlar onlara tezahürat yapıyoruz. Sevgi ortamını geliştirmek, spor kültürü oluşturmaya çalışıyoruz." açıklamalarını yaptı

"Aile ve sosyal çevre önemli"

Seyit Mehmet Özkan, Barış Ertül ile daha önce yaptıkları görüşmede söylediği ve oyuncuya babasının yaptığı baskı hakkında şöyle konuştu.

"Çocuğu anne büyütüyor. Baba olumsuz faktör. Baba kendi gençliğini yaşatmak istiyor. Sendeki tüm özellikle çocukta olamayabilir. Hayattaki başarısızlığın rövanşını neden çocuk çeksin."

"Çocuk spor yapsın ama belki ressam olacak. Babalara bir maç ceza, bir ay ceza veriyoruz. Antremanlara, maça almıyoruz. Anneler daha bilinçli. Her çocuk sabahleyin kahvaltı yapacak bunu belirttik. Okulu ile annesi ve babası ile sosyal cevresi ile konuşmak lazım. Sadece TFF, Spor bakanlığı ile dikte etmekle olmaz."

"A.Bilbao büyük bir örnek"

Seyit Mehmet Özkan, "Şehir kulüplerinin üzerinde baskı var. Taraftar baskısı var. 'Senin üzerinde yok ve istediğin gibi kurallarını koyabiliyorsun' diyorlar"

Barış Ertül, "Bu büyük bir palavradır. Efendim bizde şehir baskısı var bence bu gerçek değildir. Spor kulüplerinin, üç büyüklerin taraftarlarının artık çok bilinçli hale geldiğini düşünüyorum. Artık onlarda çok büyük bedellerle gelen isimler dışında Abdülkadir’in oynaması istiyor, Fenerbahçe’nin taraftarı mesela geçen sezon kupa maçlarında gençleri görelim dediklerini biliyorum."

Seyit Mehmet Özkan konu hakkında, "Ben Ajax’i inceledim. Clairefontaine'i inceledim ardından A.Bilbao’nun 1,5 milyonluk Bask bölgesinden dört tane düşmeyen takımdan biri olduğunu öğrenip oraya gittim. Onlar ile anlaşma yaptık. Onlar geldi, biz gittik. Ben oradan felsefeyi aldım. Kendi çocuğumuzu kenara atıyoruz. Onun fiziksel yada mental gelişimini düşünmüyoruz. Geçen sezon Trabzonspor'da sahaya Yusuf’u çıkardığında ben onlardan fazla sevindim."

"Herkes sonuç odaklı, süreç odaklı değil"

Seyit Mehmet Özkan, "Barış Alıcı müthiş bir gol attı. Saha içi kriterlerine göre bakıyoruz. İki yıl sabrediyoruz. Oyuncuyu olmazsa gönderiyoruz. Gönderirken Süper Lig takımlarının altyapısını gönderiyoruz."

Barış Ertül, "Süper Lig’in büyük kulüplerinin o ekonomiden faydalanan kulüplerinin kendi altyapılarından üretmedikleri gibi akşam pazarı Altınordu oyuncusunu alıyorlar. Başakşehir bir proje kulübü. Bence akşam kursu açsınlar scouting, takım nasıl kurulur konusunda ve büyüklere anlatsınlar. "

Seyit Mehmet Özkan,  "Onlar bu işe kolları sıvamıyorlar. Hocam ile 11 yıldır beraberiz. Başarıda ki kilit konu istikrar. Hangi kulübümüzde teknik adam istikrarı var. Hangi kulübümüz sözleşmemiz devam edecek, kalıcı bir takım yap diyor. Herkes sonuç odaklı, süreç odaklı değil. Hep bugünü yaşamak istiyorlar."

"Almanya’ya gidelim hep beraber. Bahçeler var. Bazıları küçük, bazıları büyük. Hepsinde tambolin görürsünüz. Yanında bir tane de küçük vardır. Bir yaşındaki çocuğu bile içine atıyorlar. Atletik performans başlıyor. Spor kültürü aileden başlıyor. Hayatımız sadece futbol. Onunda hakkını vermiyoruz."

"Çağlar başka kulübe gitseydi bu sabır gösterilmezdi ve yedek kalırdı"

Seyit Mehmet Özkan, "Evet bundan sonra vereceğimiz oyuncunun gideceği takımdaki teknik direktörü önemli. Oyuncu ile teknik adam anlaşamazsa bonservis boşa gidiyor. Biz oyuncumuzu genç iken veriyoruz. Bunlara sevgi ile yaklaşmak lazım. Eğer antrenör istiyorsa veriyoruz"

"Çağlar’ın transferinde mesela üç büyükler devreye girdi ama Freiburg antrenörü ile görüşmüştük. Avrupa'da genç Milli Takım maçında görmüş ardından izletmiş ve ben stoper buldum hiç aramayın demiş kendi kulübüne. 'İnşallah çıkacağız Çağlar’ı istiyoruz' dediler. Çağlar'ın ailesinden sorun çıktı. Onlarda stoper alamadılar ama Bundesliga’ya çıkınca oynatacağım dedi ve aldı."

Biz oraya ziyarete gittik. Tramway’a bindik Türklerden birisi Çağlar’ın babası burada. Ben babası değilim başkanıyım dedim. Hemen geldiler ve bizle konuştular. Biz de Çağlar'a sabrettik tafraftar olarak dediler. İşte bu spor kültürü. Çağlar başka kulübe gitseydi bu sabır gösterilmezdi ve yedek kalırdı. "

"Cengiz Ünder mesela Abdullah Avcı orada diye verdik. Konya'da olsa oraya verirdik. Bakın ne kadar çok oynatmış 43 maç"

 

"Futbol Meslek Okulunun yıllık bütcesi 2,5 milyon Euro"

"Bir Süper Lig ekibinin rahatlıkla finanse edeceği bir bedel ödüyoruz. Bir Futbol Meslek Okulunun yıllık bütcesi 2,5 milyon Euro. Bunu yapabilmeleri için niyet önemli. Bu bir niyet meselesi. Genel kuruldan bu hakkın alması lazım. Bu sezonki transfer çılgınlığından sonra bakın nasıl olacak lig göreceğiz, herkesi mutlu edemezsiniz."

"Arsenal için kim diyebilir başarısız olduğunu. Şampiyon olamıyor ama 13 yıldır hep artı var, Avrupa kupalarına hep katılıyor. Yöneticiler yıl sonunda bizden para istemiyor, üstüne koyuyor. Biz önce 2. olmanın kötü olmadığı sıkıntısını çözelim. Tararftarlık bilincini geliştirelim. Linanslı ürünleri satın alalım. A.Bilbao’nun 50 bin üyesi var sadece aidattan 25 milyon Euro geliyor. Futbol haftasonu insanların eğlenebileceği, devlet desteği ile yapılan bir şey oldu"

"Bizim çocuklarımıza fırsat verilsin"

Barış Ertül son olarak "25-30 yaşındaki bir gencin enerjisi ile pozitif şekilde bu stüdyoya yazdınız. Halk artık durumu anladı. Taraftar bunu anladı. Bizim çocuklarımıza fırsat verilsin, yönetimler bu sabrı ve parayı harcasınlar. Bir sonraki kongreden sonuç almak için uğraşmayı bıraksınlar." ifadelerini kullandı.

YASAL UYARI: KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ

Senin için hazırladığımız haberler