Fenerbahçe-Başakşehir maçı değerlendirmesi | Kadıköy’de Sıkıntılı Galibiyet

Topun, iki direğin arasındaki çizgiyi geçmesi ya da geçmemesi bu ülkede sosyal psikolojiyi belirleyen önemli etkenlerden... Son düdüğün ardından şampiyonluk şarkılarıyla Fenerbahçe takımını tribünlere çağıran taraftar, Becao’nun sakatlandığı pozisyonda, Başakşehir’in Polonyalı golcüsü Piątek çerçeveyi bulabilseydi bambaşka bir tepki verecekti ve apayrı bir gündem oluşacaktı.

Skor 1-0 rakip 10 kişi. Rüzgâr, tamamen Fenerbahçe’den yana esiyor. Yapılması gereken basit! Baskı kurup ikinci golü bularak eksik rakibin oyunla bağını, tamamen koparıp atmak. Bu senaryo bir türlü olmuyor Fenerbahçe’de. Taraftarın sürekli eli böğründe. Bloklar birbirinden uzak. Takım, sahanın altmış belki yetmiş metresine yayılıyor. Zaten yavaş bir futbol oynayan Fenerbahçe, soğuk savaş döneminden kalma bir alan savunması mantığıyla saha parselasyonu yapınca, rakiplerin “pırpır” diye nitelenen top sürebilen oyuncuları, fırsatını bulduklarında forvetleri pozisyona sokabiliyorlar. Kemen’in ardışık başarılı hareketlerini ve Piątek’in doğru santrfor koşusuyla Becao’yu ve Ertuğrul’u paralize eden bitiriciliğini, Fenerbahçe teknik heyeti evire çevire izlemeli.

Alınan galibiyet elbette güzel ancak büyük sorunlar var. Oyuncu formsuz olur da teknik direktör olmaz mı? Oluyor işte. Koskoca beş oyuncu değişikliği kotasını yönetememek ne demek Jose Mourinho? Merak ediyor ve soruyorum, Mert Müldür-Osayi Samuel değişikliği çok mu gerekliydi? Mourinho’nun futbol ezberinde Mert Müldür’ü, sık sık Osayi Samuel’e tercih etme eğilimin altında ne yatıyor?

Fenerbahçe çok kırılgan ve kaotik bir dönemden geçiyor. Bir puan kaybı, taraftarları yönetimi istifaya davet etme noktasına getiriyor. Yıllara yaygın bir bekleyiş ve öfke var camiada. Bu kökleşmiş gerginliği yönetmek için çelik gibi sinir ve tilki gibi akıl gerek. Oyunun son bölümünde en az bir oyuncu değiştirme hakkınızı elinizde tutmalısınız. Elbette Livakovic ve Oğuz’un sakatlıkları beklenmedik talihsizler. Ancak oluyor işte. Futbolun normalleri içerisinde bunlar var. Sadece olanı değil, olasılıkları da yönetebilmek gerek.

Göklerin hâkimi En Nesyri’nin Fenerbahçe’yi ipten aldığı bir maç izledik. Galibiyet güzel ancak sıkıntılı. Mourinho gerçekten, lakabı gibi özel birisiyse Türkiye’nin futbol normallerine uyum sağlamayı öğrenir. Burası Türkiye, en güçlüler değil en iyi uyum sağlayanlar ayakta kalır.