Spor yazarlarından Sparta Prag - Galatasaray maçı değerlendirmesi

Özgür Koç
23.02.2024 - 08:45 | Son Güncellenme: 23.02.2024 - 09:17

Spor yazarları, Galatasaray'ın 3-2'nin rövanşında Sparta Prag'a deplasmanda 4-1 mağlup olarak Avrupa'ya veda ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Detaylar haberimizde...

Spor yazarlarından Sparta Prag - Galatasaray maçı değerlendirmesi

AJANSSPOR - HABER

Galatasaray, Avrupa Ligi son 16 turu play-off turu ilk maçında evinde 3-2 mağlup etttiği Çekya temsilcisi Sparta Prag ile deplasmanda karşı karşıya geldi. Ev sahisi takım baştan sona üstün oynadığı karşılaşmayı Preciado, Tuci, Haraslin ve Kuchta'nın golleriyle 4-1 kazanarak tur atladı. 

Bu sonuçla Avrupa'ya veda eden Galatasaray'ın maçtaki tek golünü ise Abdülkerim Bardakçı kaydetti. Sarı kırmızılı takımda Kaan Ayhan 70. dakikada, teknik direktör Okan Buruk ise maçın ardından çıkan olaylarda kırmızı kart gördü. 

Spor yazarlarının karşılaşmaya ilişkin değerlendirmeleri ise şöyle:

"1 aydır açıkları görmezden geliyor"

Uğur Meleke (Hürriyet):

Sparta Prag saygıdeğer bir proje takımı. Son bir buçuk yılda 35 milyon Euro’ya üç ihracat yapmışlar, Hlozek-HackoCvancara’yı büyük liglere satmışlar. O parayla bu dengeli takımı kurmuşlar. Başına da çok iyi bir teknik direktör getirmişler. Midtjylland kökenli Brian Priske’nin geleceğinin parlak olduğunu düşünüyorum. Şemasınaorganizasyonuna sadık, ekibinin avantajlarını-dezavantajlarını bilen ve müsabakaları ona göre ele alan bir takım. 180 dakika boyunca hiçbir duran topta doğaçlama yapmadılar, hep çalışılmış set hissi veriyorlar.

"Zayıf karnını anlamışlar"

Danimarkalı her hoca gibi Priske’nin de sırrı kanat akınları. İstanbul’da oynadıkları Galatasaray’ı da iyi analiz etmişler, zayıf karnının sol savunma olduğunu kolaylıkla anlamışlar. İlk maçta golleri oradan atmışlardı, Prag’da da daha birinci dakikadan itibaren tüm aksiyonları Galatasaray’ın soluna yığdılar. 6’ncı dakikada Preciado-Laçi sağdan denedi, olmadı. 8’inci dakikada Kairinen-Preciado geldiler, golü atıp döndüler.

"Bu kadarı tesadüf olmamalı sanırım"

Okan Buruk’a ne kadar saygı duyduğumu bu sütunun ya da televizyon programlarımızın takipçileri zaten bilirler. Bundan 10 sene önce A milli takımın başına gelmesi gerektiğini yazmıştım, gelecekte de İtalya Serie A’da iyi bir takım çalıştıracağına inanıyorum. Ancak maalesef son bir aydır bir konuda takımının verdiği açıkları görmezden geliyor. Berkan’a karşı oynayan hemen her takımın sağ kanat oyuncusu yıldızlaşıyor: Gaziantepli Sorescu, Samsunlu Zeki Yavru, Sparta Praglı Preciado, Olatunji ve sonradan giren Tuçi... Bu sezon tüm cephelerde toplam 1 golü olan Preciado, Galatasaray’a karşı 180 dakikada 2 gol-1 asistle oynadı. Bu kadarı tesadüf olmamalı sanırım.

Galatasaray'ın bu sezonki Avrupa macerasında bir diğer zaafı da, beraberliğin yeterli görüldüğü maçlarda gereğinden fazla pasif davranılması oldu. Kopenhag deplasmanında bir iştah sorunu söz konusuydu. Dün de 16’ncı dakikada skor 1-1 olduktan sonra, özellikle de 46-70 arası takım sakinleştirici almış gibiydi. Bu aşırı korumacı tutum, turu Sparta Prag’a teslim etti maalesef.

"Kendini dev aynasında görenler"

Levent Tüzemen (Sabah:)

Prag gibi atletik bir takıma karşı eksik oynamak kolay değildi. Bardağın dolu tarafından bakarsak bu kadar yoğun maç trafiğinde G.Saray'ın Prag'da Avrupa'ya veda etmesi üzücü de olsa makul karşılanabilir. Bardağın boş tarafına bakınca ve iki maçı da tartıya koyunca bu elenme Okan Buruk'a yazar. İlk maçta Prag takımı fazlasıyla geniş alan bulmuştu. Okan Hoca, "Rakibimizi tanıdık. Dersimize çalıştık" dedi ama G.Saray aynı hataları yine yaptı. Temmuz'da başlayan tüm Avrupa maçları dahil G.Saray'ın Prag'daki kadar top kaybı, pozisyon hataları, yanlış paslar kullandığını bir maç görmedim. İyi mücadele eden ve ayakta kalan Barış, Abdülkerim ve Davinson da dahil her G.Saraylı oyuncu inanılmaz top kayıpları yaptı. Kaan Ayhan'ın yaptığı kırmızı kartlık faul tamamen ciddiyetsizlikti. 

"Uyarıyorum..."

Okan Hoca oyuna doğru müdahale edemedi. Mücadeleci Kerem ile oyun aklı Mertens'i çıkarıp Zaha ile Oliveira'yı oyuna almak bir anda G.Saray'ın dengesini bozdu. Oliveira tam hazır değil. Eğer Kerem çıkıp, Zaha girecekse girmesin. Kerem'in ölüsü bile Zaha'dan daha fazla koşar ve mücadele eder. Prag'ın attığı dördüncü gol tamamen Zaha'nın hediyesiydi. Bu yanlış iki değişiklikten sonra 10 kişi kalan G.Saray peş peşe yaptığı pozisyon hataları ve top kayıpları sonrası tam 3 gol yedi. Uyarıyorum; Zaha, Ziyech ve N'Dombele yan gelip yatacaklarsa çürük elmalar konumuna gelmesin. Köhn'ün Avrupa'ya yazılamaması, Aureier'in sakat gelmesi transfer hatasıdır. Köhn olsaydı çok şey fark ederdi. Okan Hoca ligde ve kupada yoluna mücadele edecek oyuncularla devam etmeli, kendisini dev aynasında görenlere de fazla yüz vermemeli.

 

"Çengelli iğne adamlar"

Bülent Timurlenk (Sabah):

Bireysel sporlarda son şampiyon bir sonraki yarışın, maçın favorisidir ama kağıt üzerinde. Ünvanı senden almak isteyenler, senden daha iyi olmak için çok çalışmış, sen ise en az şampiyon olduğun gün kadar iyi olmak zorundasındır. Takım sporlarında ünvanı korumak bundan çok daha zorlu, gün gelir bir kişi yakar takımı. G.Saray, ligin son şampiyonu olarak ünvanını koruma peşinde iyi bir sezon geçiriyor. Avrupa Ligi'nde ise eliminasyon turunda ilk maçı 3-2 bitirmek size 7 günlüğüne 'kazanan' ünvanını veriyordu. İşte bireysel sporlardan fark burada. Okan Buruk'un takımının oyunun üç ihtimalinden ikisi cebindeydi, olmadı…

"Vedanın sorumlusu yönetimin yaptığı harakiridir"

Olmaması için de G.Saray kendi cephesinde yeteri kadar sebep biriktirip gelmişti bu tura. İki beki olmadan çengelli iğne ile tutturulmuş adamlarla S.Prag gibi yeteneği belki tartışmalı ama sert bir rakip karşısında iki maçı da yarım saat 10 kişi oynamanın da yükü eklenince Avrupa'ya veda mektubu yazıldı. Dün ilk golün ardından Abdülkerim'in smacı sonrasında oyunu tuttuğunda Buruk'un takımı rakip affetmemeliydi. Sanchez ve Abdülkerim'in alkışlık oyunları yetmedi. Kerem'in ilk yarıda 6 ikili mücadeleyi kaybetmesi, yenilenler kadar rakibin kaçırdıklarındaki basit pas hataları, top kayıpları Buruk'a bu sezon deplasmanda en ağır mağlubiyeti yaşattı. Zaha-İcardi-Tete ile bağlantının koptuğu, Sergio'nun orta sahada tek kaldığı dakikalarda Buruk bütün kurşunlarını sıkmıştı ama vedanın sorumlusu iki beki bu tura yetiştiremeyen yönetimin yaptığı harakiridir…

"Aslan’a yakışmadı"

Erman Özgür (Fanatik):

Sparta Prag önde yaptığı presle Galatasaray’ın savunma ve orta sahada yapacağı top kayıplarına yatırımın karşılığını çabuk aldı. İlk maçın da yıldızı Preciado çabuk bir hücumda karşı karşıya kalınca Muslera’yı çaresiz bırakıp golü attı. Bu gol Galatasaray’ı maça döndürdü. 2. topları kazanıp bu kez Prag’a baskı yapan Galatasaray, dengelediği oyunun karşılığını çabuk aldı. Sanchez kafasını tamamlayan Abdülkerim savunmadaki güvenli oyununu golle süslemeyi başardı.

Tabelanın dengede olması Sparta Prag’ı hataya daha müsait bir takım haline getirdi. İcardi ve Mertens devreye çok fazla girmediği için devrenin berabere bitmesi Galatasaray için önemliydi. Fakat 2. yarı başladığı andan itibaren avantajlı olan taraf Galatasaray olmasına rağmen bireysel hatayı çok fazla yapan, hücum etmekte zorlanan takım da Galatasaray oldu. Abdülkerim ve Muslera Galatasaray hata yaparken müdahaleleri ile tabelayı tuttular ama Kaan Ayhan kendini attırınca onlar da çaresiz kaldılar.

Bireysel hatalar ve amatörlük

Kırmızı kart ile beraber Sparta Prag hamleleri çok çabuk karşılığını verirken Okan Buruk hamleleri oyuna ilk kez Galatasaray’ın oyununa bir şey katmadı. Kaan Ayhan eksik bırakmasının yanında savunduğu kanat da o olmayınca zayıf düştü. Zeleny ve Tuci golünde Berkan, Haraslin golünde Davinson Sanchez çok önemli hatalar yaptılar.

Ama en önemlisi ilk maçta da eksik kalan Galatasaray’ın aynı tepkiyi deplasmanda veremeyişi oldu. Kuchta dağınık görüntümüze son darbeyi vurdu. Rövanş maçındaki oyun, bireysel hatalar ve Kaan Ayhan’ın amatörlüğü Galatasaray’a hiç yakışmadı ve bu Türkiye’yi aşmış gözüken kadro Avrupa defterini kapatmış oldu.

"Kahrolası dış güçler!"

Oğuz Dizer (Fanatik):

Sparta Prag evinde organize, kendinden emin ve bildim bileli aşina olduğumuz tempolu, çabuk ve sert Çek futbolu formatında başladı. 
 
Henüz iki pas yapamadan da, taze belalımız formatındaki Preciado’nun ayağından ilk golü henüz 8’de yedik. Sağ kanat savunmacısını kim kovalamalıydı? Ne siz sorun ne ben söyliyeyim! Bir de Taylor var tipik İngiliz! Ben diyeyim ‘yılan’ siz deyin ‘akrep’ öyle tehlikeli ve sinsi yani. Barış Alper’in bileğine basılmasını görmezden gelen Taylor, Kaan Ayhan’ı benzer hamlesi nedeniyle oyundan attı! Aynı iki pozisyona, iki ayrı değerlendirme. Birini görmezden gelme diğerini en ağır şekilde tecziye. VAR’ına da, yoğuna da, İngiliz ‘ine de ne demeli Allah aşkına ? Yuh yani!

"İngiliz-Çek ittifakı"

Şampiyonlar Ligi hakem olumsuzlarına, bir yenisi eklendi. Abdülkerim ile çabuk yakaladığımız beraberliğin ve umutlarımızın içine yılan hakem Taylor marifetiyle edildi. Kaan Ayhan atılınca 2 ve 3’ncü golleri attı Sparta Prag ve Zaha’ya yapılan faulü es geçen Taylor akrepliğini tazeledi. Hırslı ve azimli English destekli, sarışınlar ülkesi Prag skoru 4’ledi. Galatasaray İngiliz ve Çekya güçleri ittifakı neticesi, maalesef elenmiştir. Üzgünüz hem de çok üzgün. Kahrolası dış güçler, göz göre göre yazık ettiler bize!

Senin için hazırladığımız haberler