Mehmet Demirkol: Ben olsam camı, çerçeveyi indiririm

04.09.2018 - 10:56 | Son Güncellenme: 04.09.2018 - 13:56

Mehmet Demirkol: Ben olsam camı, çerçeveyi indiririm

Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, spor gündemini değerlendirdi. Yayıncı kuruluşta yayınlanan beIN Manşet programında konuşan Demirkol'un değerlendirmelerinden Ajansspor'un derledikleri şu şekilde;

Fatih Öztürk'ün Milli Takım hakkındaki açıklamaları üzerine...

Fatih Öztürk konusunda bir eksiklik var gibi. Fatih’in dediği gibi bir konuşma olabilir Alper Boğuşlu ile aralarında. Geçmişte yaşamış olduğumuz şeyleri unutabiliriz. Alper Hoca ile Fatih’in birlikte çalıştığı gün sayısı nedir? Beraber geçirdikleri 1 aylık bir süre. 1461 ile Trabzon’un sıkı fıkı olduğu dönemler de vardı. Fatih iyi bir kaleci. İyi bir portre çiziyor. Bazı şeyleri yanlış hatırlıyor olabilir. Eski başkan Hacıosmanoğlu da biliyor olsa o hoca orada çalışamaz.

"Bu milli takıma girmek zor değil"

Fatih, Milli Takım’ı hak ediyor mu? Girilmesi zor bir kadro değil. Milli Takım kadrosunda, Gökhan, Serkan ve Sinan Bolat var. Bu kadroya girmek zor değil. Fatih de Milli Takım için düşünülebilir. Ancak; bu hikayeyi tam hatırlamıyor olabilir. Alper Boğuşlu ile aralarında ne geçti bilmiyorum. Alper Boğuşlu, performans maksimizatörü. Volkan Babacan da milli takıma geldiğinde kimsenin aklından geçmiyordu. Alper Boğuşlu’nun mutlaka bir kulüpte çalışması gerektiğini düşünürüm. Umuyorum tatlıya bağlanır bu iş. Fatih Öztürk iyi bir kaleci. Ayrıca çok iyi bir kaleci antrenöründen bahsediyoruz.

Galatasaray'daki hesaplama iddiası hakkında...

UEFA, maaş, bonus falan tanımaz. Burada anlamadığım şey; 4 milyon lira oyunculara ekstra bir para mı verilmiş? Daha sonra bu para kesilmiş mi? Onu anlamak lazım. Yanlış hesap, Bağdat’tan dönmüş. Sen oyuncu ile anlaşırken, 500 bin Euro karşılığı belirli bir fiyatta sabitliyorsun. Eğer sen kur sabitlemeden kar ve zarar edersen bakıyorsun. Biz mi düzelteceğiz Galatasaray’ın muhasebesini? 3 gün önce Galatasaray’ın finanstan sorumlu kimse, şu kadarlık transfer hakkımız var. Yönetim de çıkıyor ve diyor ki 2 tane stoper ve forvet alacağız diyor. Fatih Hoca da açıklama yapmıştı. Taraftarlar transfer bekliyor ama yanlış hesap sebebiyle transfer yapılamıyor.

"Bakkal bile fazla para üstü verince iade edersin"

Tarık Çamdal neden parasını alıyor diyorlar. İmzalamışsın alıyor. Ama olması gerektiğinden fazla para varsa söylemesi lazım. Bankaya fazla para yattığı zaman haberi olmaz mı insanın? Bakkal bile fazla para üstü verdiğinde, “Bakkal amca fazla verdin” denilir yani.

"Ben olsam camı, çerçeveyi indiririm"

Fatih Hoca yanıltıldı mı? Böyle görünüyor. Hoca transfer istiyor, son gün yapılamayacağı ortaya çıkıyor. Eğer buna Fatih Terim kızmamışsa, hoca değişmiş demektir. Ben olsam camı çerçeveyi indiririm. Kızmazsa sorun. Porto maçına kimle çıkacak bu takım? Fatih Terim’in Albayrak’a kızmamasının takıma ne faydası var? Önemli olan sahada ne olduğu. Bütün bunların açıklamaya muhtaç tarafları var. Bunlar böyle boşlukta kalırsa dedikodu çoğalır.

"Maaşını almayan biri mutsuz olur"

Galatasaray’da kimsenin parası kalmaz cümlesi kurulur. Feghouli, Belhanda ve Gomis’in paralarını almadığında konuşma ihtimali yüksek. Belki Muslera için geçerli olmayabilir bu. Ayrıca Gomis’e bir para vereceğinizi söyleyip getiriyorsan parasını vereceksin. Maaşını almayan biri mutsuz olur. Ama Gomis işini yaptı.

Fenerbahçe'nin gençleşmesi hakkında

Yaş ortalaması elbette önemlidir. Ancak; kalite ve sistemden bağımsız düşünülecek bir şey değil. Daha genç olduğunda daha fazla puan alamıyorsun. Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki yaş ortalaması 31’in üstündeydi. Fenerbahçe’de herkesin beklediği takımın genç olması değil, iyi oynaması. Orta sahayı toptan değiştirme çabası doğru. Ama geç kalındı. Bu işler zamanla oluyor denilebilir ama Comolli 1 senedir çalışmıyor muydu? 3 hafta üst üste kaybetmiş takım. Şu anda normal olarak tepki minimumda. Sosyal medyada tepkiler var ama gerçek hayatta çok fazla yok. Bu bir avantaj tabi ki. Ali Koç’un böyle bir avantajı var. Ali Koç – Comolli – Cocu arasında yüzde yüz güven birliği varsa, Fenerbahçe bu seneyi yakılabilir. Eğer bir temel kuracaksan bu seneyi yakabilirsin.

Ali Koç, Cocu'ya güveniyorsa devam etmeli

Ali Koç, Cocu’nun gözlerinin içinde baktığında bu iş olacak diyorsa devam etmeli. O krediyi taraftar da verdi. Hollandalı bir teknik direktörü bir şeyleri düzeltsin diye getirmezsin. Yeni bir şey kursun diye getirirsin. Hollanda ekolü ile Türk ekolü uymuyor. Örneği yok. İyileşelim, düzelelim demekle olmaz. Yüzde yüz güven varsa yola devam edilmeli diye düşünüyorum.

"Taraftarlar beklenti satın aldı"

Ersun Yanal’ın ismi Fenerbahçe ile anılıyor. Aykut Kocaman’ın ismi milli takım ve Fenerbahçe için de doğal bir aday. Ali Koç kulüp televizyonunda konuşacak. Buna yanıt verecektir. Fenerbahçe’de oyunun anlattığı şey de belli. Orta sahada eveleyip, gevelemeyeceğiz. Direkt gideceğiz görüntüsü var. Bu kadroya bu işi yaparım, Ocak’ta da 1-2 düzeltme olur diyebilirsin. Taraftarlar, 40 bin kombine alırken bu beklentiyi düşünerek aldı. Önceki dönemde taraftarların oyundan bir beklentisi yoktu. Şimdi ise var.

"Fenerbahçe'nin ihtiyacı olan şey oyuncuların birbiriyle olan bağlantılarından çıkacak performans"

Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan şey; yeni gelecek oyuncunun performansı değil. Oyuncuların birbiriyle olan bağlantılarından çıkacak yüksek performans. Doğru formülü buldu, şablonları buldu demek. Slimani gerçek performansına ulaşsaydı puanı daha fazla olurdu. Mesela; Galatasaray’da oyun şablonu belli. Beşiktaş’ın da öyle. Fenerbahçe ve Trabzonspor için oyun şablonu ve metotlarını görmek lazım. Futbol iyi oyuncularla oynanır ama sadece iyi oyuncularla iyi futbol oynamak kolay değildir. Fakat; Fenerbahçe’de Cocu’nun ne istediğini anladım. Ali Koç-Comolli-Cocu arasında güven varsa tekrar söylüyorum devam edilmeli. 

"Adem Ljajic’in de yüzde yüz kendisini veren bir Şenol Güneş tedrisatına ihtiyacı var"

Medel olmadan olmaz. Oğuzhan da 8 numarada rahat eden bir oyuncu. Oğuzhan’a bu takımda ihtiyaç var. Fakat; 10 numarada değil. Ljajic’in üstündeki baskıyı da azaltmak lazım. O geldi, işler düzelecek diye bir şey yok. Ayrıca Adem Ljajic’in de yüzde yüz kendisini veren bir Şenol Güneş tedrisatına ihtiyacı var. Şenol Güneş formsuz deniliyor. Bu dönemsel mi, bilmiyorum. Partizan maçı sonrası ben bundan sonra kulüp takımı çalıştırmam, milli takım çalıştırırım demişti.

"Babel, o açıklamayı maçtaki üzgünlüğü sebebiyle yapmış olabilir"

Beşiktaş şu anda bizim beklediğimiz havada değil. Babel konusuna gelince… Babel’in sözleşme talebi olabilir. Bu normaldir. Ama bunun maç sonu yaptığı kısa açıklamayla ilgisi olmayabilir. Yönetimlerin de anlayamadığı bir durum var. Futbolcu kontratı ister. İyi oynuyor, katkısı yüksek. Bu başka bir şey. Kazanacağın bir maçı 1 puanla bitirmişsindir, onun duygusallığı vardır. Babel’in maçtaki üzgünlüğü sebebiyle maç sonu açıklaması yapmasına inanmamak mümkün değil. Olabilir.

"Sosa gizli değil, kahraman"

Sosa gizli değil, kahraman. 115 kez topla buluşmuş. Pas isabeti iyi. Top çalmış. Galatasaray maçında çok iyi oynadı. Ünal Karaman, mükemmel bir orta saha oyuncusuydu. Pozisyon itibarıyla da Sosa’ya bir dokunuşu var bence. Trabzonspor’un, ayağa oynayan, şişirmeden oynaması da önemli. Sosa’ya uygun da oynadılar. Sosa’yı oyunun merkezine koyman lazım. Diğer oyuncuların da oyunu ona katkı sağladı. Mesela; Burak Yılmaz ile bu kadar iyi olmayabilir. Orada başka bir işe döner o iş. Rodallega’nın da pas trafiği içinde olduğunu gördük.

"Altınordu'nun bu tavrı disiplinli bir tavır değil"

Altınordu, oyuncunun maç sonu sevincini uygun görmemiş olabilir. Oyuncular kulübün tüzüğüne ve kurallarını bilir, ona uyar. Altınordu’nun tavrı da disiplinli bir tavrı değil. Bir oyuncuyu bu kadar pataklamaya gerek yok. Daha önceden ilan edilmiş kurallara uymadığı için ceza verirsin. Büyük bir terbiyesizlik görmedim. Yapmamakta fayda olan bir tavır diyelim. Disiplini sadece tepedekiler koymaz. Otorite de bilgi demektir. Bizim nedense aklımıza hep “sopa” gelir. Disiplin, hep cezayla hatırlanıyor. Bizi okula, “eti senin, kemiği benim” diye verdiler. Başımıza gelmeyen kalmadı. Şimdi çocuğa bir şey desen, öğretmen gidiyor.

Mourinho'ya yönelik eleştiriler

Herkes Mourinho’nun üstüne gidiyor. O kadar çok insanlarla dalga geçti ki… Bunun bir diyeti olabilir. Bundan kaçış yok. Ayrıca hep zirvelerde dolaştı, düşmesini bekleyenler oldu. Belli bir performans verisiyle gelen oyuncular benim sistemim içinde iş yapar gibi kendine fazla güven duyan hocalar var. Bu her zaman böyle olmayabiliyor. Mesela; Guardiola o konuda çok keskin. Sisteme zarar verebilecek, maksimum verimi alamayacak her türlü unsurla hemen yolunu kesebiliyor. Arsene Wenger onu yapamadı. Mesut’a çok dayandı mesela. Mesut ile ilgili dönen tartışmaların birkaç boyutu var. Yüzde yüz haklı olduğu taraftalar var. Bir de performans tarafı var. Umarım düzelir, çünkü çok yetenekli bir oyuncu.

Senin için hazırladığımız haberler