Milli eskrimci Deniz Selin Ünlüdağ: Her zaman kendimden emindim

21.03.2018 - 15:40 | Son Güncellenme: 21.03.2018 - 15:40

Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı, 2007 yılında yönetime geldiklerinde dağınık bir yapıyla karşılaştıklarını bunu düzeltmek için yoğun bir çaba harcadıklarını söylerken, Yıldız kızlar kılıç kategorisinde Avrupa şampiyonu olan milli eskrimci Deniz Selin Ünlüdağ ise, "Her zaman kendimden emindim. Bu küçüklüğümden beri öyle" dedi.

Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı, milli sporcular Deniz Selin Ünlüdağ ve Aylin Çakır, AA Spor Masası'nda, Spor Haberleri Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan, Uluslararası Spor Haberleri Editörü Barış Kuyucu ve Spor Haberleri Editör Yardımcısı Hüseyin Doğru'nun sorularını yanıtladı.

Yönetim olarak eskrimdeki yolculuklarının 2007 yılında başladığını anlatan başkan Murat Atalı, "Yönetime gelince önce bir durum tespiti yaptık. Durum tespitinde içi açıcı bir manzarayla karşılaşmadık. Bir dağınıklık vardı ve sporcu sayımız çok azdı." dedi. 

Eskrimin 12 ilde, 250 sporcuyla yapılan bir spor dalı olarak göründüğüne dikkati çeken Atalı, "Hukuki zeminde uygun değildi. Milli takıma seçilme talimatından, hakem talimatına, teknik kurul ve disiplin talimatına kadar önce bunları bir ele aldık. Böylece hukuki zemini sağlam hale getirdik. Bu branşta başarılı olabilmek için sadece yeteneğin, çabanın yeterli olduğunu başkaca faktörlerin önemli olmadığını gördük." diye konuştu.

Atalı, getirdikleri düzenlemelerle eskrim sporunu tüm Türkiye'ye yaymaya gayret ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Kulüpler üzerinden atılıma geçtik. Yeteneklere ulaşmaya gayret ettik. Bizim gelirlerimizin bir kısmı devletimizin bütçesinden, Spor Genel Müdürlüğü (SGM) bütçesi ve Spor Toto Teşkilatı üzerinden bize aktarılmaktadır. Devletimizin aktardığı paranın yüzde 95'ini altyapı ve uluslararası müsabakalar, kamplar ve faaliyetler için kullandık. 2012 yılından itibaren olumlu sonuçlar almaya başladık. Önemli turnuvalarda dereceler gelmeye başladı. Daha sonrasında Avrupa ve dünya şampiyonalarında özellikle yıldızlar ve gençlerde madalyalar elde ettik."

Milli takım için adil seçim kriterleri ortaya kondu

Başkan Murat Atalı, milli takım seçilme kriterlerini objektif normlara oturttuklarını ve ardından başarıların geldiğini ifade etti.

Eskrim sporunda ana omurgayı kulüplerin oluşturduğunu anlatan başkan Murat Atalı, "Kulüpleri kucaklamak gerekiyordu. Sporcular kulüplerde eskrimle tanışıyor. Tüm kulüplere ve eskrimin yapıldığı her yere adil davranacağımızı, ülkemizi temsil edecek kişilerin federasyon tarafından belirlenirken, tek kriterin başarı olduğunu ortaya koymaya çalıştık ve bunda da başarılı olduk. Sonunda başarı gösteren sporcularımızı milli takıma aldık. Milli takıma alma işini de tamamen objektif hale getirdik. Önce talimatını ortaya koyduk. Daha sonra bu talimatı uygulama görevini de tamamen teknik kurula verdik. Hiç bir şekilde federasyon yönetiminin müdahalesi olmuyor, olmadı ve bundan sonra da olmayacak." değerlendirmesini yaptı.

Kriterler sonrasında olimpik havuzlara sporcuların gelmeye başladığını aktaran Eskrim Federasyonu Başkanı Atalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teknik kurul objektif kriterlere göre adil bir şekilde milli takıma seçilecek olan sporcuları belirleyince insanlar başka endişelere kapılmadılar. Tek ölçüt başarı ve yetenek olunca, kendilerini bu spora verebildiler. Ortaya koydukları başarılara göre olimpiyat havuzuna aldığımız sporcularımızdan ikisi aramızda. Bunların yanında Enver Yıldırım, İrem Karamete, Fatma Zehra Köse ve diğer olimpik havuzdaki sporcularımız İbrahim Ahmet Acar, hepsi bu başarılarıyla milli takıma seçildiler. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi'ndeki (TOHM) imkanlarla başarılar daha yükseklere çıktı. 2016 yılında ilk kez olimpiyatlara gittik. 2017'de İbrahim Ahmet Acar ile yıldızlarda dünya ve Avrupa şampiyonu olduk. Yine 2017 yılında 23 yaş altında Deniz Selin Ünlüdağ'ın da içinde olduğu takımla kızlarda Avrupa şampiyonu olduk.  2017'de Enver Avrupa Şampiyonası'nda yıldızlarda bronz madalya aldı. 2018'e yine güzel başarılarla başladık. Deniz Selin Ünlüdağ Avrupa şampiyonu oldu. Yıldızlar kategorisinde takım halinde üçüncü olduk. Aylin Çakır gençlerde Avrupa üçüncüsü oldu."

"Henüz büyüklerde çok büyük başarılarımız yok"

Başkan Murat Atalı, yıldızlar ve gençlerde başarılara imza atmaya başladıklarını ancak bunu büyüklere henüz taşıyamadıklarını anlattı.

"Ne kadar çok sporcunuz varsa onların arasında özel yeteneklere ulaşma imkanınız da o kadar yüksek." diyen Atalı, "Biz de önce yıldızlarda sonra gençlerde başarılar elde ettik, madalyalar aldık. Henüz büyüklerde çok büyük başarılarımız yok. Olimpiyatlara katılmak bir başarı. Grand prix'lerde büyük başarılarımız var. İlk 16'da elde edilen sonuçlar var. İnşallah bunları büyüklerdeki sonuçlara da yansıtacağız." ifadelerini kullandı.

Eskrimde 250 olan sporcu sayısının 4 bine çıktığının altını çizen Atalı, şöyle konuştu:
"Bu düşünceden hareketle önce eskrimi geniş kitlelere yayma gayreti içine girdik. Sayıyı 250'den bugün için 4 bine çıkardık. Eskrime belli bir yaşta başlanabiliyor. 7 yaşından itibaren ama en geç 14-15 yaşına kadar başlanırsa iyi sonuçlar almak mümkün olabiliyor. Bu yaşlarda başlayan sporcuların meyvelerini yeni yeni almaya başladık. Yıldızlarda ve gençlerde bu sonuçlar ortaya çıktı. Olimpiyatlara giden İrem Karamete, büyüklerde Enver Yıldırım, İrina büyüklerde de mücadele edebiliyor. Keza Aylin büyüklere yaklaştı, bir önceki gençler adımında. Türkiye şampiyonu aynı zamanda Avrupa üçüncüsü oldu. Böylece yıldızlardaki başarı gençlere, gençlerdeki başarı büyüklere taşınıyor."

2020 Tokyo Olimpiyatları hedefi

Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı, 2016 Rio Olimpiyatları'na ilk kez İrem Karamete ile katıldıklarını hatırlatarak, 2020 Tokyo'da en az 3-4 sporcuyla yer almak istediklerini dile getirdi.

Olimpiyatlara 1982 yılından itibaren eleme usulüyle sporcu çağrıldığını, bu nedenle 2016 yılına kadar Türk sporcuların bu organizasyona gidemediğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"İlk kez 2016'da İrem ile gidebildik. 2020'ye hazırladığımız sporcularımız var. 3 branşta da epe, flöre ve kılıç. Ağırlıklı olarak kılıç ve flörede öne çıkmaktayız. 2020'ye yönelik hedefimiz, mümkünse 3-4 sporcuyla katılabilmek. Bunu yapabilecek durumdayız. Bir aksilik olmazsa bunu başaracağız. 2020 Olimpiyatları'nda madalya gelme ihtimali de mevcut ama bu sürpriz olur. 2024'te artık Denizler de Aylinler de olimpiyat kategorisine gelmiş olacak. 2024 Olimpiyatları'na pek çok sporcuyla gidip madalya bekliyoruz. Unutmamak lazım, eskrim olimpiyatlarda en çok madalya veren branşlardan bir tanesi. Türkiye'nin eskrimde iyi bir yer edinmesi, olimpiyatlara yeterli sayıda sporcuyla katılabilmesi durumunda madalya şansı diğer alanlardan daha yüksek. İlk hedefimiz 2020, sonra da 2024 inşallah." 

"Eskrim elit bir spor ama elitlerin bir sporu değil"

Başkan Murat Atalı, 2007 yılında 12 ilde yapılan eskrimi bugün itibariyle 55 ile çıkardıklarını vurgulayarak, "Böylece eskrimi kitlelerin ayağına götürmeye çalışıyoruz." dedi.

Eskrimi sadece Ankara, İzmir, İstanbul ve metropollerde yapmanın yeterli olmadığını ifade eden Atalı, "Bundan dolayı diğer illere de gitmemiz gerekiyordu. Adıyaman, Trabzon, Konya, Erzurum bunların içinde. Hatta Ardahan'da eskrime başladık. Diyarbakır'da önümüzdeki sene inşallah başlayacağız." diye konuştu.

Bu sporu, tüm Anadolu'ya hatta 81 ile yaymayı amaçladıklarını belirten Atalı, şunları kaydetti:
"Eskrim elit bir spor ama elitlerin bir sporu değil. Daha o kıyafeti giydiği, maskeyi taktığı, silahı eline aldığı anda sporcu kendini özel, farklı hissediyor. Bu sadece belli zümrelerin yapabileceği bir spor değil. Herkesin yapabileceği bir spor. Bunu zaten başarıya ulaşmış arkadaşlarımız da ortaya koydular. Onların başarıları sayesinde eskrim bütün Türkiye'de bilinir hale geliyor. Böylece daha fazla insan eskrime başlıyor."

"Eskrimin çocukların hayatına katacağı çok şey var." diyen Atalı, "Sadece bedensel ve ruhsal gelişim açısında değil, sosyal gelişim açısından da çok önemli. Eskrim odaklanma sorunlarında, hiperaktivitenin tedavisinde öneriliyor. Bu sporun daha fazla insan tarafından yapılması bizim federasyon olarak değer verdiğimiz yönlerden biri. Önümüzdeki ay Antalya'da uluslararası çocuk kupasını yapacağız. Bu yıl 2 bine yakın katılım bekliyoruz. Geçen yıl bin 700 sporcu katılmıştı. Bunların bin 500 civarı Türkiye'dendi. Bu çocukların bir sosyallik problemleri olmayacak. Madde bağımlısı olmayacaklar. Bu çocukların ruhsal ve bedensel gelişiminde eskrimin çok özel bir yeri olacak." değerlendirmesini yaptı.

"İbrahim Ahmed Acar çok değerli bir sporcumuz"

Atalı, İbrahim Ahmed Acar'ın çok değerli bir sporcu olduğunu dile getirerek, "Çok yetenekli, ileriye dönük çok büyük beklentilerimizin olduğunu bir sporcumuz." dedi.

Büyük başarıların, büyük çabaların ve fedakarlıkların sonunda geldiğini dile getiren Atalı, "Bu çocuklar sadece sağlıklı yaşam için spor yapsalar sadece 1 saatlerini ayırmaları yeterli olur. Özellikle Türkiye'yi temsil etmek İstiklal Marşı'nı söyletmek için yola çıktıklarında çok çalışmaları gerekiyor. Günde 5-6 saatlerini vermeleri gerekiyor." yorumunu yaptı.

Sporcuların genelde orta öğretim çağlarında sporla tanıştığına dikkati çeken Atalı, şöyle devam etti:
"Bu çağlar aynı zamanda gençlerin eğitim hayatlarını da şekillendirdikleri bir dönem. İkisini birlikte yürütmek zorunda kalıyorlar. İbrahim Ahmed Acar, lisede ve üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Bazı okulların milli sporculara yönelik teşvikleri var ama öğrencilerin ideal olan eğitimlerini onlara garanti edemiyoruz. Onlar eğitimde başarılı olarak ideallerindeki üniversiteyi okumak istiyorlar. Bunu için de çaba gerekiyor. İkisini de aynı derecede yürütmek zor olabiliyor. İbrahim de bu yıl üniversite hazırlık çalışmalarına ağırlık vererek eskrimi ikinci plana aldı. Şu anda SGM'nin imkanlarıyla İbrahim'in okuduğu Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde eskrim pisti serildi ve eskrim antrenörü konuldu. O antrenörün gözetimde devam ediyor. Üniversite sınavı geçtikten sonra İbrahim daha yoğun bir şekilde THOM' a dönecektir. İbrahim bizim çok değerli bir sporcumuzdur ve bizlere ilerde daha çok madalya getirecektir."

Uluslararası organizasyonlar

Başkan Murat Atalı, 2007 yılında Dünya Yıldızlar ve Gençler Dünya, 2009'da da Dünya Büyükler Şampiyonası'na organize ettiklerini belirterek, bu tür organizasyonlar için dinlenme kararı aldıklarını ifade etti.

Uluslararası organizasyonların çok ilgi istediğini anlatan Atalı, "Diğer kurum ve kuruluşlarla birlikte yapılabildiği için onların da ilgisi gerekiyor. Uluslararası eskrim kuruluşlarının da ilgisini toplamak gerekiyor. Yaptığımız organizasyonlardan başarıyla çıktığımız için bizimle ilgili olumlu kanaatleri var. Biz de biraz "dinlenelim" dedik. Çünkü uluslararası büyük organizasyonlar çok yorucu oluyor. Kısmet olursa 2019 ve 2020 Yıldızlar ve Gençler Avrupa Şampiyonası'na talip olmayı düşünüyoruz. Başarılarımız da organizasyonları almamıza katkı sunacaktır." diyerek görüşlerini açıkladı.

Başarı için çok sayıda faktörün bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Atalı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Başta Cumhurbaşkanımız o yoğun gündemi arasında Deniz Selin'i aradı ve telefonla görüştü. 'Marifet iltifata tabidir, müşterisiz meta zayidir' diye eskilerin bir sözü var. Biz bir marifet sergilediğimizi düşünüyoruz ama marifetin devam etmesi için iltifatın sürmesi lazım. Bundan kastım, sporcularımız ve spora iltifat, daha somut söyleyeyim, sporsever iş adamlarından beklentimiz sponsorluk. Sporcu arkadaşlarımızın, hem spor, hem eğitim hayatları var. Her iki alana yapılacak sponsorluk desteği başarıyı daha da artıracaktır."

Milli eskrimcilerden AA Genel Müdürü Kazancı'ya ziyaret

Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı, milli sporcular Deniz Selin Ünlüdağ ve Aylin Çakır, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı'yı makamında ziyaret etti.

Atalı ziyarette, genel müdür Kazancı'ya eskrim branşında kullanılan kılıç hediye etti.

Kazancı, Atalı ve sporcularla eskrim branşına ilişkin bilgi alışverişinde bulundu. Şenol Kazancı, sporu ve sporcuları kurum olarak her zaman desteklediklerinin altını çizdi. 

Deniz Selin Ünlüdağ neler dedi?

Yıldız kızlar kılıç kategorisinde Avrupa şampiyonu olan milli eskrimci Deniz Selin Ünlüdağ ise, zorlu bir sürecin ardından bu başarıya ulaştığını söyledi.

Altın madalyaya giden süreci anlatan Deniz Selin Ünlüdağ, eskrim için yaşadığı şehri değiştirdiğini vurguladı.

 Doğup büyüdüğü İzmir'den üç yıl önce Ankara'ya taşındığını belirten Deniz Selin, "Zorlu bir süreçti. Hayatımı değiştirdim." dedi.

Deniz Selin, Ankara'daki Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi'nden (TOHM) yetiştiğini dile getirerek, "Okul öncesi ve sonrası sabah akşam antrenman yapıyorum. Gerçekten zor bir hayatım var. Bu sezon ayak bileğimden sakatlık geçirdim. Uzun süre antrenmanlara gidemedim. Derece beklediğim maçlardan derecesiz döndüm. Benim için çok zor oldu. Yine de bırakmadım, devam ettim." diye konuştu.

"Her zaman kendimden emindim. Bu küçüklüğümden beri öyle." diyen milli sporcu, eskrimin hayatındaki yerine ilişkin şunları söyledi:
"Piste çıktığımız an özellikle hayat benim için duruyor. Öyle tatlı bir heyecan ki anlatılmayacak kadar özel. Eskrim çok eğlenceli bir spor. Eskrimi çok seviyorum. Çok sayıda ülkeden tanımadığınız insanlarla maç yapıyorsunuz. Yendiğinizde ya da kaybettiğinizde hiç fark etmiyor, size tatlı bir mutluluk veriyor."

Deniz Selin, ailesinin de geçen yıl Ankara'ya yerleştiğini belirterek, onların gelişiyle performansının daha da arttığının altını çizdi. 

Hafta içi TOHM'da kalmaya devam ettiğine işaret eden milli eskrimci, "Her şeyin bir zorluğu oluyor. İzmir'den sonra Ankara'ya biraz adapte olmak zordu. Ama bu süreci kolay atlattım. Ailem şu an yanımda olduğu için çok mutluyum. Bana gerçekten çok moral veriyorlar. Onların gelmesi benim için çok iyi oldu, performansım arttı. Onlara çok teşekkür ederim. Ailemin en küçük kızıyım. Gelip bana destek olmaları çok güzel." ifadelerini kullandı.

Son dönemdeki başarılarda önemli pay sahibi Türkiye Eskrim Milli Takımlar Başantrenörü Valery Shturbabin'den de bahseden Deniz Selin, şunları kaydetti:
"Valery benim için antrenörden çok baba yarısı. Çünkü 3 yıldır onunla çalışıyorum. Bana her şeyden önce sıkı çalışmayı, disiplinli olmayı öğretti. Bir sporcunun başarısı, sıkı çalışmasının ve disiplinli olmasının sayesindedir. Başarılı olduğumuzda şımarırsak derece artık gelmez. Disipline ve sıkı çalışmaya bağlı kalarak hayatımıza devam ediyoruz. Yeri geliyor çok zor zamanlar oluyor ama insan sevdiği işi yapınca gerçekten bu hiç önemli olmuyor. Valery benim için çok değerli bir antrenör. Türkiye eskrimi için de öyle. Valery insani ve sporcu karakterimi de bütünleştirmemde çok yardımcı oldu. Bana hep iyi şeyler kattı. Bu sayede başarılar geliyor."

"Büyüklerde de başarabiliriz"

Avrupa Şampiyonası'nda genç kadınlar kılıç kategorisinde bronz madalya kazanan Aylin Çakır ise başarıyı büyükler kategorisine de taşıyacaklarına inandığını dile getirdi.

Aylin, 9 yıldır eskrim yaptığını anlatarak, "Okul bazen zorladı ama vazgeçmeden, pes etmeden devam ettik. Sonuçlarını görüyoruz. Büyüklerde neden olmasın. Herkesten daha çok çalışarak bunu da başarabileceğimizi düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Ailesiyle Bursa'da yaşayan milli eskrimci, "Ailem bana her konuda destek oluyor. Bütün isteklerimi yerine getiriyorlar. 2020, en yakın olimpiyatlar. Hedefimiz o ama çok deneyimli, yaşları büyük sporcular var. Çok çalışırsak neden olmasın ama 2024 daha gerçekçi bir hedef." şeklinde görüş belirtti.

Aylin Çakır, başantrenör Valery Shturbabin'in Türk eskrimine kattıkları hakkında ise şöyle konuştu:
"Valery ile kamptan kampa çalışıyorum. Çok disiplinli bir antrenör, çok dakik. Hiçbir şekilde hatalara tolerans göstermiyor. Bunların dışında mental olarak da bizi başarıya hazırlıyor. Türkiye'de Valery yokken bu yoktu. Sporcular fiziksel olarak belki çalışıyordu ama zihinsel anlamda hazır olmadıklarından başarının gelmesi de mümkün olmuyordu. Bu çok önemliydi ve bunu Türkiye'ye getirmeyi başardı."

Senin için hazırladığımız haberler