Olay sözler: "Bu ülkeyi küçümsedi"

29.10.2018 - 07:32 | Son Güncellenme: 29.10.2018 - 10:32

Olay sözler: "Bu ülkeyi küçümsedi"

The End - Mehmet Demirkol / Fanatik

Ligde en çok şuta maruz kalan takımın kalesine ilk isabetli şutu 55. dakikada bir duran topun sonrasına atabilmek... Hem de evinde oynarken, hem de rakibin ligde kurtarış rekortmeni kalecisi yokken. Aynı zamanda rakibine en çok şut attığı maçı yaşatmak... Geçen haftaki sözümün arkasındayım. Sorun Cocu değil. Ama çok belli ki çözüm de o değil. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken Cocu gitmiş olacak. Normal olan bu. Ben beklerim ama büyük takım beklemez. Fenerbahçe’nin çok sorunu var. Ancak Yer darlığı dolayısıyla sadece birincisinin altını çizeyim. Topu içeriye vuracak bir oyuncusu yok. Slimani futbolda yaşadığım en büyük hayal kırıklıklarından biri. Sedece korkunç formuyla değil, vücut dili, negatif enerjisiyle de... Sahada bir pırıltı değil, bir keder sergiliyor sürekli. Bunu söylediğime inanamıyorum ama Frey an itibarıyla ondan iyi. Eğer böyle devam edecekse etmesin.

Gecenin sorusu
Şimdi ne olacak?

Maçın starı
Korcan’ın Skrtel’in vuruşunu çıkarması bir çok kişinin kariyerinin dönüm noktası. Ancak asıl yıldız iki stoperi maç içinde sakatlanıp çıkmışken, kalecisi Hopf ve Cerci yokken oyunu alan İsmail Kartal. Keşke biraz da özgüvenli, inatçı olsaydı. İyi bir insan ve iyi bir teknik direktör. Fazlasını da yapabilirdi.

Maçın olayı 
Kaleci sakatlığı ya da kavga gürültüyle bölünmemiş bir ilk devre normal süresinde sakatlık yokken neden 5 dakika uzatılır? Ve neden sonrasında 52. dakikada biter. İşte bu bir hakemlik sorunu. Hüseyin Göçek yetenekli bir hakem değil. Ancak 42 yaşında hala bu işi yapıyorsa sorun onda değil.

Kısa mesaj
The End

Yetiş Atatürk!.. -  Ercan Güven / Milliyet 

Fenerbahçe Yönetimi, Fenerbahçelinin dikkatini sezon başından beri “kaygı”dan başka bir şey üretemeyen takımdan uzak tutmak için gündemi “saha dışı” ile öylesine güzel dolduruyordu ki, şu Ankaragücü maçı berabere bitse bile Cocu’yu göndermeye gerek kalmazdı.

Üç tane nereden çıktı İsmail Kartal?
Ne güzel unutulmuştu saha... Daha önemli işler vardı Fenerbahçe’de...
Devralınan enkaz, 3 milyar 184 milyon lira borç, şevk kıran, bilgi sızdıran “yardımcılar”, kadro dışılar... Yetmedi, yıldız ihtiyacından eski şampiyonlukları karıştırmalar falan.
Aslında yazık oldu Cocu’ya!
Bugün Cumhuriyet Bayramı, yakında 10 Kasım... “Atatürk Fenerbahçeliydi” polemikleriyle atlatılabilirdi belki bu yenilgi.
Neyse; geç ve güç oldu ama oldu ya... Darısı Comolli’nin başına.
Maça gelince...
Fenerbahçe açısından dün gecenin en güzel dakikaları, maçtan önce ve maçtan sonra yaşandı... Seyircilerin ve futbolcuların Cumhuriyet  Bayramını erkenden kutlamaları ile Cocu’nun yollanması.
Gerisi kahır.
Hani kimi azimsiz veya beceriksiz adamların “bu sefer valla yapacağım” diye yalvar yakar işe girişmesi ve başta iyi giderken eski kötü huyların yeniden depreşmesi vardır ya...
Aynen öyle şevkle başladı Fenerbahçe ve aynen ilk devre bitmeden ışığı bitti.
Hızla eriyen bir mum gibi.
Tempoluydu, pas yüzdesi yüksekti Fenerbahçe’nin; hücumda çoğalabiliyordu. Ama Ankaragücü ilk yirmi dakikada agresif oyunuyla tüm bunlara son verdi.
Gerisi kolaydı konuk takım için.
Bir hafta dörtlü, bir hafta üçlü savunma ile sahaya çıkan şablonu belirsiz Fenerbahçe’nin zaaflarını kullandı ve öne geçti.
Neydi Fenerbahçe’nin zaafları?
Birincisi orta sahanın savunmadan dönme kanatları... Isla ve İsmail’in formasyonları, ne kadar gayret etseler de  kanatlanmasına müsaade etmiyordu Fenerbahçe’nin.
Jailson ve Oğuz Kaan’ın yetersiz oyunları sistemin tüm avantajlarını siliyor, geriye üçlü savunmanın dezavantajları kalıyordu. Anakaragücü kanatları Bifouma ve Kenan da bunları çok iyi kullanıyordu.
Kendi sahasında dört maça geriye düşerek başlayan, birinde zaten hiç gol olmayan Fenerbahçe, Ankaragücü’ne karşı da geriye düştü. Sonra düştükçe düştü.
Ta ki, Cocu koltuktan düşünceye kadar.
Tam da Galatasaray maçının arifesinde.
İşte bu noktada dönüp bakmamız lazım Fenerbahçe yönetimine.
Sayın Ali Koç’un kendisinin de zaman zaman şikayetçi olduğu “iyi niyeti” kulüp yönetirken vasıf olmaktan çıkıyor, handikap haline geliyor bu biiir.
İkincisi, Fenerbahçeyi her eleştiren düşmanlık yapmak niyetiyle yapmıyor eleştirisini. Görüyor, anlıyor, uyarıyor. Kulak vermek gerekiyor.
Üçüncüsü ne sanayi ne de ekonomi kuralları çalışıyor futbolda.
İçgüdü, şans, çabuk kararlar gerekiyor. Tabi kendi futbolumuz ışığında.  
Aksi halde faturası çok ağır oluyor.
Şunu unutmamak lazım:
Fenerbahçe’ye yeni sistem getirebilmek için, gelene kadar Fenerbahçe’yi ayakta tutmak lazım her şeyden önce.
O da “karma sistemle” mümkün her halde.
Biraz eski sistemden, biraz yeniden. Birkaç adım attıktan sonra biraz daha yeniden... Tepeden inme olmuyor.
Şimdi nereden mi başlayacak Fenerbahçe?
Galatasaray maçından.
Futbol dışında tüm sızlanmaları bir kenara bırakarak sahanın içinden...
Kazanmasa bile tekmeye kafa sokacak bir takım gerekiyor o maçta ki, yeni Fenerbahçe için vakit kazanılsın. Adam eklemek-çıkarmak mümkün olmadığına göre eldekileri motive etmekten başka çare yok.
İşte bu da “Başkanlığın” başka bir sınavı.  
Ali Koç bu kez de başaramazsa, Atatürk bile kurtaramaz Fenerbahçe’yi.

Facia geliyorum diyordu  - Faik Çetiner / Vatan

KADROLAR açıklanıyor, Cocu yeni bir papatya falı açıyor. Oğuz Kağan ve İsmail ilk 11’de, takım Neustadter, Skertel, Hasan Ali ile birlikte 3’lü defansla sahada. Isla sağ kanadı, İsmail sol kanadı kullanıp, akın geliştirecek. Benzia orta alanda hareketli, Jailson bildiğiniz gibi, paslar ya yana ya da geri. Ayew ile Slimani sahada yoklar. 
 
A.GÜCÜ mütevazı bir takım ama İsmail Kartal eski takımını çok iyi tanıyor. Hasan Ali üçlü defans içersinde, İsmail de sadece ofansı düşününce, F.Bahçe’nin sol kanadı oluyor koridor. F.Bahçe atağa kalkarken de rakibin ani ataklarında da zorlanıyor. Düşünün ilk 45 dakikada organize tek atak var. Zaten A.Gücü’nün golü de gelince takım iyice çuvallıyor.
 
BAŞKANIN İLK HAMLESİ!
 
2. yarı seyirci baskısından ve korkusundan Cocu değişiklik yapar diyoruz, yapmıyor. Çünkü adamın dünya umurunda değil. Bu bölümde daha hareketli bir F.Bahçe görsek de takımda iş bitirici ayak yok. Slimani sahanın kabadayısı olmuş. G.Saray gibi hayati bir maç öncesi hiç yokken bir de kırmızı kart görüyor. Cocu ilk hamlesini dalga geçer gibi son 30 dakikada yapıyor. Kurtarıcı diye Frey’i sahaya sürüyor. Aylardır yanında oturttuğu Valbuena’yı bitime 15 dakika kala, Eljif’i de son 5 dakikada sahada sürüyor. Utanmadan, sıkılmadan. 
 
SON bölümde F.Bahçe tribünleri isyanları oynuyor. İsmail Kartal’ın talebeleri ise sahada futbol ve gol şovu yapıyor. Maç bittiğinde ise skor tabelasına bakanlar sonucu değil, bir yerde F.Bahçe’de adeta geliyorum diyen faciaya şahit oluyorlar. Faciayı hazırlayanların başrol oyuncuları ise Comolli ve Cocu. Başkanın ilk hamlesi ise Cocu oldu.

Comolli bu ülkeyi küçümsedi -  Gürcan Bilgiç / Sabah

Maçın 11'i açıklandığında herkesin içini bir kurt kemirmeye başlamıştı. 3 gün önceki oyunun başrolleri yoktu sahaya çıkacaklar arasında. Aykut Kocaman Valbuena'nın yerine bir gol kralını; Aatif'ı tercih ettiğinde "Korkak-defansif" ilan ediliyordu. Cocu çıtayı daha da yükseğe taşıyarak, sol beki; İsmail Köybaşı'nı sol açık yaptı. Yorgunluk veya sakatlık bazı seçimleri mecburi yapabilir. Ancak Cocu'nun Fenerbahçe veya Süper Lig'den anladığı-gördüğü ile günümüz gerçekleri arasında büyük farklar var. Lige yeni gelmiş, transfer yasakları ile boğuşmuş bir rakibe karşı ne oyun ne de taktik olarak bir üstünlük sağlayamıyorsanız, yeriniz-koltuğunuz "hak ettiğiniz" değildir. Bu gerçeği sezonun ilk haftasında dile getirip, "yol yakınken" cümlesini kullanmıştık. Ancak Fenerbahçe Başkanı, çok bilen profesyoneli Comolli'nin "uydusu" olmayı tercih edince, herkesin eli kolu bağlandı. Comolli bu ülkeyi ve ligini çok küçümsedi. Tıpkı göreve getirdiği Phillip Cocu gibi... Takım elinden geleni yapmaya çalışıyor. Seyircinin protestosu, bu iyi niyetli koşuların hak ettiği bir durum değil. Problem; bu çabaların bir "aklının" olmamasında. Fenerbahçe takımı duran toptan gol yiyor. Rakibini iyi tanıyıp, analiz edip; oyuncularını da buna göre organize eden İsmail Kartal, Fenerbahçe'ye karşı en önemli sorumluluğunu yerine getirdi aslında. Dünyayı yaratmış gibi dolaşıp, burnundan kıl aldırmayıp, gerçekler ile hayalleri birbirine karıştıranlara, "Kral çıplak" dedi. Başkan Ali Koç, ağzını doldurarak, "Defansımız oturdu, beş maçta bir gol yedik" diye böbürlenmesini bildiği gibi, bir maçta üç gol nasıl yendiğini de umarım açıklatır birilerine. Doğruları istiyor ama yanlış kişilerle... Bunu da bilsin...

Cocu sana güle güle  - Ali Sami Alkış / Star

Atladığım bir haber, önemli bir gelişme var da; benim mi hiçbir şeyden haberim yok...  Anderlecht karşısındaki futboluyla, UEFA’nın en iyiler karmasına seçilen Frey, hangi gerekçeyle ilk 11 dışında bıraklıdı? 

Ligin başından beri bir-kaç dakikalığına dahi olsun, maçların hiçbir anına sokulmayan genç Kağan; durup dururken ne oldu da, Ankaragücü karşısına (Hem de ilk 11’de) çıkarıldı.

Cocu’ya vahiy mi geldi?
Yanlış anlamayın... Ne Kağan’a ne de onun gibi gençlere karşı değilim. Ama onları kullanmanın bir kuralı, sırası, ortamı, mantığı olması gerekir. Şapkadan tavşan çıkarmaya yeltenmek gibi, bu yapılan nedir? Saçmalamak! Kağan’ı kaybediyorsun; kendini, kredini, takımı da bitiriyorsun. Yaptığın harakiri! Sana güle güle...

Tuhaf şeylere kalkarsan, tuhaf durumlara düşer, böyle bol kepçe gol yersin... Slimani’nin bir-iki girişimi dışında Başkent ekibine gücünü kabul ettirecek baskın/etkin/becerin yok. Hareketli gibi görünse de; havanda su döven bir tarafı vardı. Amaçsız, savruk ve birbirinden kopuktu. Golü yiyince, takım sinirlendi, bu yüzden kontrol de kuramıyordu. Daha devre arasına 2-0 geride girmediğine şükretsin! Boşuna yuhalanmadılar.

Fenerbahçe ikinci yarıda hareketli gibi görünse de; geride olmanın getirdiği, telaşın etkisiyle vuruşlarında isabet düşüklüğü içindeydi. Ankaragücü kalecisi de iyi gününde olunca, işleri çıkmaza girdi. Benzia’nın pozisyonunda bence penaltı yoktu. Çünkü rakip topa vurduktan sonra müdahalesi var. Pozisyon bu akşam da tartışılır. Ama Cocu’nun kafayı iyice yediği tartışılmaz. Kağan-Frey tercihinde vahim ötesi yanlışı var.

Rezalet  - İlker Yağcıoğlu / Takvim

ANKARAGÜCÜ takımını sahada mücadele eden her oyuncusunu ve teknik direktörleri İsmail Kartal'ı tebrik ediyorum.
Muhteşem bir maç oynadılar. Sonuna kadar da galibiyeti hak ettiler.
4 aydır 1 lira para almayan takımın giydikleri forma için yaptıkları mücadele takdire şayan… Gelelim F.Bahçe'ye… Son maçlarının tamamını çift forvetle oynayan Cocu, sahasında mutlaka kazanması gereken maça tek forvetle başlayarak ilk hatasını yaptı. İsmail'i Hasan Ali'nin önünde oynatarak Fenerbahçe'nin doğasına ters bir hareket yaptı.
Üçüncü olarak da genç Oğuz Kağan'ı böylesine krtik bir maçta aslanların önüne attı.

GEÇ KALDILAR
Biz haftalardır söylüyoruz. Cocu ile olmaz diye… Comolli'nin yaptığı transferler yanlış diye. Herkesi ikna ettik diye bir tek başkan Ali Koç'u ikna edemedik. Şu anda bu tablonun sorumlusu Cocu'yu haftalar önce göndermeyen Ali Koç'tur. Maç bittikten sonra Cocu ile yolların ayrılması da geç kalınmıştır bir karardır. 10 maçta 9 puan toplamış 7 gol atabilmiş Fenerbahçe gibi büyük bir camianın hocasına bir dakika bile tahammül edilemez. Dün geceki tablodan sonra sözün bittiği yerdeyiz. Şimdi konuşma zamanı değil eylem zamanı. Suni Fenerbahçe düşmanları yaratmak yerine Başkan'ın bir an evvel eyleme geçip takımı toparlaması lazım.
Son olarak ne yazık ki 10'uncu haftada lige havlu atmış bir F.Bahçe ile karşı karşıyayız. Şunu söyleyim önümüzdeki hafta oynanacak derbi bile Fenerbahçeliler için bence bir anlam ifade etmiyor.

MAÇIN EN İYİSİ: ANKARAGÜCÜ
A.Gücü'nün tüm oyuncuları ve Kartal..

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: FENERBAHÇE
Comolli, Phillip Cocu ve futbolcular....

Geç bile kalındı - Oktay Derelioğlu /Takvim

FENERBAHÇE, hafta içinde Avrupa Ligi'nde 2-0'dan döndüğü Anderlceht maçı sonrası taraftarlarına umut verse de bu heyecan kısa sürdü. Ankaragücü'ne farklı yenilen Kanarya, bir kez daha taraftarına hayal kırıklığı yarattı. İlk yarıya istekli başlayan Fenerbahçe, ardığı golleri bir tülrü bulamadı. Ankaragücü'nün ilk yarıda golü bulup öne geçmesi Fenerbahçe'nin daha fazla risk almasına sebep oldu.
İkinci yarıya da istekli başlayan Fenerbahçe, Ankaragücü kalecisi Korcan'ı geçemedi.
VAR uyarısıyla Ankaragücü'nün kazandığı penaltı sonrası ise Kadıköy'de film koptu.

SONUNDA GİTTİ
Penaltı kararı sonrası gereksiz yere itirazdan kırmızı kart gören Slimani, takımını hem dün gece hem de Galatasaray derbisinde yalnız bırakmış oldu.
Penaltı golü sonrası oyunun kontrolünü de eline alan başkent ekibi, devamında 3. golü de buldu ve haklı bir galibiyet oldu.
Cocu'nun da gecikmeli de olsa görevine son verildi.
Ali Koç'un Cocu'ya gereğinden fazla sabır gösterdiğini ve bu ayrılığın F.Bahçe için iyi olacağını düşünüyorum.

MAÇIN EN İYİSİ: FATY
Çok iyi mücadele etti. Bir de gol attı.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: SLIMANI
Amatörce bir kırmızı kart gördü..

Cocu'nun faydası yoktu / Uğur Meleke (Hürriyet)

DÜN 18’le 30 arasındaki faul dökümü şöyleydi: 18 Skrtel, 18 Djedje, 19 Benzia, 23 Jailson, 24 Bifouma, 25 Ayew, 26 Isla, 26 El Kabir, 28 Hasan, 29 Faty, 30 Oğuz... 38’inci dakikayla 53 arası da şöyle geçti: 38 Djedje, 40 Djedje, 41 İsmail, 45 Jailson, 45 Kubilay, 47 Skrtel, 48 Kubilay, 50 Djedje, 50 Bifouma, 51 Bifouma, 52 Bifouma, 53 Bifouma...
Sizin okumaktan yorulduğunuz, benim yazmaktan utandığım yukarıdaki iki periyodu, sporseverler dün akşam statta ya da televizyonda ciddi paralar vererek izlediler. 18’le 30 arası tam 11 faul oldu dün... Ardından 38-53 arası 12 faul daha! Neredeyse dakika başına 1 faul. Ve biz bu izlediğimiz şeye futbol diyoruz maalesef. Dün ilk 1 saatte tam 30 faul vardı Kadıköy’de. Ve sadece sert fauller için kullanılmış 4 sarı kart! Maçın hakemi Hüseyin Göçek’e soruyorum: Bu stratejik faullü oyunu durdurmayı hiç düşündünüz mü? Son yarım saatte kart elinizde gezip, önünüze gelene gösteriyorsunuz.

Peki ilk bir saatte farklı bir kural kitabı mı geçerli?

KARTAL’A TEŞEKKÜR ETMELi

Futbola gelince... Dün bilet alıp stada gidenlerin sanırım yalnızca İsmail Kartal’a teşekkür etmeleri gerek. İki stoperini aynı dakikada kaybetti; ön liberosunu savunma göbeğine çekti ama hücum düşüncesinde tek bir geri adım olmadı. Hak ederek kazanılmış harika bir 3 puandı dün akşamki. Cocu içinse olumlu şeyler söylemek güç maalesef... Futbol bilgisine elbette çok saygı duyuyorum ama neden hâlâ üçlü savunmada ısrar ettiğini anlayamıyorum. Üç stoper kullanıyorsanız, en azından kanatlardan biri bek özellikli olmamalı, öyle değil mi? Kenarlarda Isla ve İsmail varsa, bunun adı beşli savunma oluyor zaten! Ve siz Kadıköy’de, mütevazı Ankaragücü’nü beşli savunmayla bekleyip, orta sahayı tamamen kaybediyorsunuz. Üstelik Brüksel’de iyi oynayan Hasan’ı da adeta cezalandırmış oluyorsunuz üçlü savunmaya sokarak! Cocu, PSV’de harika bir 4 yıl geçirmişti. Ama burada sanki kararlarını soğukkanlılıkla değil panikle alıyordu. Ve artık bu işin iyiye gitme ihtimali kalmamıştı.

PSV MODELİ BU DEĞİLDİ

COCU, PSV’de 4 yılda alttan çıkan Locadia’yı 17 milyon euroluk, Depay’i 34 milyonluk adam haline getirmişti. Wijnaldum, Bruma, Pröpper, Lozano onun döneminde olağanüstü gelişmişlerdi. Sanırım Fenerbahçe’de de Cocu’dan beklenen oydu. Keşke Eljif’e, Oğuz’a, hatta Barış’a daha erken düzenli forma verseydi. Belki bir rüzgâr yakalayabilirdi o stratejiyle.

Beklenen son / Ömer Üründül (Sabah)

F.Bahçe büyük taraftar desteğine rağmen farklı Ankaragücü yenilgisi ile lig defterini kapattı. Sezon başından beri Cocu'ya karşı olumsuz düşüncelerim yaptığı icraatlardaki bitmeyen yanlışları gördüğüm içindi. Gelelim dün geceye; Önce bir takım tertibine bakalım. Üçlü defans uygulaması ve Hasan Ali belki de hayatında ilk defa bu mevkide oynadı. Orta sahanın ortasında Jailson'un yanında bu sezon sadece Anderlecht maçında kısa süre görev almış Oğuz Kağan. Sol kulvarda İsmail ve de dünyanın terk ettiği çift santrforlu oyun. Üstelik de ilk defa Ayew-Slimani ikilisi ile... Böyle bir şablonda organize ataklar geliştirmek ve de üretkenlik sağlamak günümüz futbolunda eşyanın tabiatına ters bir durum...
Cocu bu büyük hatalarına Oğuz Kağan sakatlanınca da devam etti. Skor dezavantajına ve yanlış tertibe rağmen ümitler devam ediyordu. Ama orta sahaya bir oyuncu alacağına bir santrfor daha aldı oyuna, ondan sonra da zaten iş bitti. Bana öyle geliyor ki; dünü de gördükten sonra sanki Cocu, "Beni gönderin de paramı alıp hayatıma devam edeyim" diye düşünüyor. Zaten beklenen son da geldi. Ancak geç oldu.
Ankaragücü ve İsmail Kartal'ı canı gönülden kutlamak lazım. Maddi sorunlarla boğuşan ve kapasitesi sınırlı bir kadroyla oynayan Ankaragücü'nün ligdeki durumu büyük başarıdır. Ankara ekibinde Djedje diye bir ön libero izledim; geçen maçlarda da dikkatimi çekmişti. Bana göre ligde böyle bir ön libero yok. Yapışkan gibi pres yapıyor; üstelik topu kullanıyor ve bir de penaltı yaptırdı.
Başkan Ali Koç, "Son haftalar bana ümit verdi" dedi. Bu nasıl ümit? Son 4 maçta aldığın puan 3, attığın gol 1; Anderlecht de farka giderdi de o genç defans oyuncusu Frey'e asist yaptı. Bunları görmüyor musunuz?

Fenerbahçe'de teknik direktörü Cocu'nun görevine son verildi. Ali Koç ise teknik direktör alternatiflerini belirledi.

Ali Koç  teknik direktör alternatiflerini belirledi.

Fenerbahçe - Ankaragücü maçı sonrası Erman Toroğlu, A Spor'da çarpıcı yorumlarda bulundu ..

Büyük takımlar utansın

Fenerbahçe'de görevinden ayrılan Cocu'nun stadı terk edişi sırasında gerginlik yaşandı

Cocu stadı böyle terketti

Spor yorumcusu Sinan Engin, Beyaz TV'de yayınlanan programda Malatyaspor - Galatasaray, Fenerbahçe - Ankaragücü maçları hakkında açıklamalarda bulundu.

"Cocu kararı göstermelik ..."

Hollanda futbolunun efsane isimlerinden Willy van de Kerkhof, Phillip Cocu’nun Fenerbahçe’den gönderilmesinin ardından flaş değerlendirmelerde bulundu.

"İki futbolcunun Cocu’nun görevden alınmasını..."

beIN Sports'ta yayınlanan beIN Asist programında spor yorumcuları Metin Tekin, Tümer Metin ve Önder Özen, Fenebrahçe'de yaşanan flaş gelişmeyi değerlendirdi.

Fenerbahçe'de bir tane böyle futbolcu yok

Eski hakem ve spor yorumcusu Ahmet Çakar, Spor Toto Süper Lig'in 10. haftasında oynanan Yeni Malatyaspor-Galatasaray ve Fenerbahçe-Ankaragücü maçlarını değerlendirdi.

"Yabancı olarak Zico deniyor ..."

Spor yorumcusu Mehmet Demirkol, beIN Sports ekranlarından yayınlanan Lig Özetleri programına bağlanarak Cocu'nun gönderilmesini değerlendirdi.

"Bundan sonra yapılması gereken"

Senin için hazırladığımız haberler