Rıdvan Dilmen'den Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi yorumu: 'Kırmızı kart...'

23.02.2018 - 09:38 | Son Güncellenme: 23.02.2018 - 09:38

Rıdvan Dilmen'den Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi yorumu: 'Kırmızı kart...'

Sabah gazetesi yazarı Rıdvan Dilmen, 25 Şubat 2018 Pazar günü saat 19.00'da oynanacak Beşiktaş - Fenerbahçe derbisiyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 

'Fenerbahçe bir puanla dönerse...'

-Süper Lig'de yine tansiyonu yüksek, kritik bir derbi bizi bekliyor. Beşiktaş ve Fenerbahçe açısından bu maç ne ifade ediyor?

"Bu maç sadece Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi değil, Galatasaray ile Başakşehir'i de çok yakından ilgilendiriyor. Bu akşam Galatasaray maçını bitirmiş olacak. Kazandığı takdirde Fenerbahçe'den 3, Beşiktaş'tan 6 puan önde olacak. Başakşehir'i biraz daha az ilgilendiriyor. Fenerbahçe'nin galibiyeti dışındaki her sonuç, Başakşehir'in işine gelecektir. O da pazartesi akşamı zaten Gençlerbirliği maçını kazanmak isteyecek. Salı günü hepimiz önümüzü daha rahat görme şansını bulacağız. Vodafone Park'taki skor, oyun ve oluşacak puan durumu çok önemli. Kaldı ki bir hafta önce oynanan Kasımpaşa- Galatasaray maçı da Fenerbahçe için stratejiyi değiştirdi. Fenerbahçe tabii ki kazanmak isteyecek ancak bir puanla dönerse çok üzülmez. Beşiktaş için bu geçerli değil. Geçen hafta Konyaspor karşısında yaşanan 2 puanlık kayıptan sonra Fenerbahçe'yi yenmek zorunda ki tekrar şampiyon adayı olsun. Şampiyonluk yüzdesini artırsın."

'Bayern Münih maçı için teknik yorum yapmak doğru değil'

-Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'nde nasıl buldunuz. Bayern Münih'ten aldığı farklı yenilginin derbiye bir yansıması olur mu?

"Kendi adıma beklemediğim bir skor çıktı. Klasik ama evet Bayern Münih'i favori görüyordum ancak Bayern Münih'i elemenin mucize olduğunu düşünmüyordum. Sürpriz hatta çok sürpriz diyebilirdim Beşiktaş'ın rakibini elemesine ama mucize değildi benim için. Ama Beşiktaş'ın oyun içerisinde maçın hemen başında Bayern Münih gibi bir takıma karşı 10 kişi kalması zor bir durumdu. Sadece Beşiktaş için değil hangi takım olsa aynı zorluğu yaşardı. Üzerine devrenin sonlarına doğru golü yiyince demoralize oldular. Aslında beni bırakın Jupp Heynckes'in demeci önemli. Bunu eminim ki yalandan da söylemedi. "Beşiktaş'ın 10 kişi kalmasından dolayı işimiz kolaylaştı" demesi doğru bir analiz. O maçla ilgili teknik yorum yapmak çok doğru değil. Tabii ki eleştireceğimiz konular olacak. X bir yerde Y bir yerde oynadıdan çok, teknik direktör inisiyatifinin dışında oyuncuların 2-0'dan sonra teslimiyetçi davranması üzücüydü. Süper Lig'de topun oyunda kalma ortalaması 54 dakika. Bayern Münih- Beşiktaş maçında da 50 dakika filan oynandı. Bayern ilk 45 dakika 15 dakika topla oynadı, ikinci yarıda 17 dakika. Yani 32 dakikada ortalama 6 dakikada bir gol atmışlar ve bir o kadar da pozisyon buldular. Oluşan farklı skor takımın fazlasıyla tecrübeli olmasına rağmen demoralize olmasından kaynaklandı. Sadece 10 kişi kalmaktan değil."

Kendi futbolculuk döneminden örnek verdi!

Ama şunu söyleyeyim oyunculuk yıllarımda Avrupa'da vasat bir takıma farklı mağlup olup (Sigma Olomouc 7-1) elenmiştik. Camiada büyük tepki olmuştu. Ama dönüşte Ali Sami Yen'de Galatasaray maçı vardı ve bu bizim için şanstı. Galatasaray ise Eintracht Frankfurt'u elemişti. Sonuçta biz kazandık... Beşiktaş'ta da oyuncular ve teknik adam Fenerbahçe maçına böyle bakacaktır.

Bayern Münih maçından arınmış olarak sahaya çıkacaklardır. Şenol Hoca basın toplantısında da bunu gösterdi.

-Güneş dün yaptığı basın toplantısında "Beşiktaş'ın durumu yıkılacak bir durum değil ama yıkılmasını isteyenler için bir fırsattır onu görüyorum" dedi. Bu sözleri nasıl yorumlarsınız?

"Beşiktaş son iki yılda, iyi futbol oynayarak şampiyon olmuş, ayrıca Şampiyonlar Ligi'nde grubu namağlup tamamlamış bir takım. Farz edelim ki bunlar olmasaydı da 1903'te kurulmuş bir kulüp ortadaki. Hoca eğer takımla ilgili konuşuyorsa hangi anlamda söylediğini bilmiyorum. Belki işin içinde olduğu için gördüğü şeyler vardır. Bilemem."

'Aykut Kocaman, Talisca oynasın isterdi'

-Beşiktaş'ta Pepe ve Talisca, Fenerbahçe'de ise Hasan Ali sarı kart cezalısı. İki takımın kadrosu ve oyun planı bu eksikler sonrası nasıl şekillenir?

"Mutlaka etkilenecek. İsmail ile Hasan Ali arasında büyük bir fark yok. Ama 2 haftadır iyi oynayan, takım savunmasını iyi yapan Fenerbahçe'yi etkiler mi bilmiyorum. İsmail'in fiziki durumunun nasıl olduğu önemli. Beşiktaş açısından baktığımızda hücum yapmayı seven ama savunmada iyi duran bir takım değil. Bayern Münih örneğinde olduğu gibi. 47 dakika savunma yapıp 5 gol yediler, bir o kadar da pozisyon verdiler. Buradan şuraya gelelim; Talisca dahil 4 hücumcuyla oynadığında ve önde baskı yaptığında rakiplerine oyun üstünlüğü sağlayan bir takım. Ama Talisca olmayınca mecburen 3 orta saha ile oynayacak. Aykut Kocaman tarzı teknik adamlar da aslında kendi dünyasında Talisca'nın oynamasını isterdi. Çünkü kendi orta sahasının fiziki olarak güçlü olduğunu görüyoruz. Taliscasız Beşiktaş'ın ki Talisca'yı yardımcı santrfor olarak düşünecek olursak, oyun tarzı bir değişikliğe uğrayacaktır. Pepe savunmanın lideri gibi duruyordu fakat Beşiktaş'ın savunmasındaki en büyük sorun Tosic'ten bu yıl fazla faydalanamaması. Çok formdayken sakatlandı Tosic. Merkezde stoper mevkiinde bir türlü istikrar yakalayamadılar. Çok fazla isim denendi ama vazgeçilmez olan hep Pepe'ydi. Tabii ki önemli bir eksiklik."

Kırmızı kart öngörüsü!

-İki takımda öne çıkacak isimler kimler olur?

"Fenerbahçe uzun süredir kaybetmiyor. Onun verdiği bir özgüveni var. Fizik olarak da hemen hemen fit durumdalar. Temaslı maç olacağını düşünüyorum. Talisca olmadığı için bayağı temaslı bir maç olacak. Çok klasik oluyor aslında maç öncesi bu analizler ama eksik kalacak takımın bu seviyelerde maçı kazanma şansı zor olur. O yüzden eksik kalmamak gerek. Kırmızı veya kırmızıların olmama ihtimalini görmüyorum. Bu tabii ki tahmin."

'El sıkışmama diye bir şey olmayacaktır'

-Aykut Kocaman ile Şenol Güneş arasında gerilimli bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor ve iki hocanın tokalaşıp tokalaşmayacağı polemiği yapılıyor. Ne söylerseniz?

"Toplum olarak taraftarıyla, basınıyla, sosyal medyasıyla bayağı uğraşıyoruz kavga etsinler diye de bence başarılı olamayacağız. Aykut Hoca, Şenol Hoca'ya saygısı fazlasıyla olan bir isim. Şenol Hoca da küçücük tartışmalar dışında bir problem yaşamamıştır. Özellikle de son haftalardaki sakinliği ile dikkat çekiyor ve söyleyeceklerini küçük esprilerle dile getiriyor. El sıkışmama diye bir şey olmayacaktır. İkisi de kültürlü ve olgun insanlar. İkisinin Türk futbolu için bir değer olduğunu düşünüyorum. Tuzağa düşmeyeceklerine inanıyorum. Bu yıl Beşiktaş'ın şampiyon olma ihtimali var ama şampiyon olmasa bile Şenol Güneş, Beşiktaş tarihine geçmiştir. Aykut Kocaman da birkaç kez gol kralı olmuştur ama teknik adamlığı ile de Fenerbahçe tarihine futbolculuğundan daha fazla geçmiştir."

Cüneyt Çakır için flaş yorum!

-Karşılaşmayı Cüneyt Çakır yönetecek. Hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea-Barcelona mücadelesini yönetti. Buna rağmen beğenilmiyor, Çakır doğru tercih mi?

"Maça gitmek ve o maçı canlı seyretmek isterdim. Derbide top toplayıcı olmak isterdim, futbolcu olmak isterdim, antrenör de olmak isterdim. Kameraman da olmak isterdim ama bir tek hakem olmak istemezdim. Allah, Cüneyt Çakır ve yardımcılarının yanında olsun."

Senin için hazırladığımız haberler