Sergen Yalçın, para kavgası mı yönetici kavgası mı yapıyor?

13.06.2021 - 21:23 | Son Güncellenme: 14.06.2021 - 10:38

'Beşiktaş ve Sergen Yalçın, sözleşme yenileyecek mi' siyah - beyazlı taraftarların gündeminde. Sergen Yalçın, yeni sözleşmede ne kadar kazanacak? Tüm detaylar ve daha fazlası, Erdal Cömert'in kaleminden...

Sergen Yalçın, para kavgası mı yönetici kavgası mı yapıyor?

Erdal CÖMERT

Beşiktaş, ağız tadıyla iki kupalı şampiyonluğu kutlayamadı. Çünkü Sergen Yalçın ile yeni sözleşme imzalanmadı. Geleneksel medyadan sosyal medyaya ve eş dost sohbetine kadar herkes, Yalçın'ın imzayı ne zaman atacağını konuşup duruyor. Defalarca 'Anlaştılar' haberleri çıktı. Alacağı ücret bile yazıldı ama henüz resmileşen bir şey yok. Aksine zaman zaman iplerin gerildiği bile konuşuluyor, kulislerde. Bir kez da başarının paylaşım sorunuyla karşı karşıya kaldığımızı söylemek istiyorum.

Pandora'nın kutusu

Sezon boyunca biriktirilen sorunlar 'Pandora'nın kutusu'na atılır. Ve sezon sonu o kutunun kapağı açılır. Her kulüpte bu senaryo her sezon bu şekilde tekrarlanır. Hiç lafı dolandırmanın lüzumu yok. Sergen Yalçın mevzusunun iki boyutu var: Birincisi bütçe sorunu, ikincisi bazı yöneticilerle yaşadığı sorunlar.

Para, para, para!

Basit bir hesap kitap yapalım: Beşiktaş Genel Sekreteri Mesut Urgancılar, geçen perşembe günü Ajansspor Genel Yayın Yönetmeni Kenan Başaran'a Radyospor'da konuk oldu. Urgancılar, çok önemli bir bilgi verdi: "Beşiktaş'ın limiti 370 milyon lira." Evet, 2021-22 sezonu için Beşiktaş'ın Takım Harcama Limiti 370 milyon lira. Bakın buna tüm oyunculara, teknik direktöre, yardımcılarına, malzemeciye verilecek maaş ve primler dahil. Seyahat giderleri bile içinde... Euro bazında Beşiktaş'ın limiti 36 milyona tekabül ediyor. Yani Beşiktaş, yeni sezon için ancak 36 milyon Euro'luk bir takım kurabilir. Peki bugün eldeki oyuncuların toplam bütçesi ne kadar? 45 milyon Euro civarında. Bakın, kiralık oyuncular Rosier ve Ghezzal vs yok bu takımda. Yani bu 45 milyon Euro'luk takım, sözleşmesi devam eden oyunculardan oluşuyor.

Limit artırıldığı halde çare olmadı

Bakkal hesabıyla söylersek Beşiktaş'ın hem elindeki takımın bütçesini düşürmesi hem de yeni transferler için limit açması lazım! Şu gün itibarıyla bu mümkün değil. O yüzden başkan Ahmet Nur Çebi, doğru düzgün şampiyonluğu kutlamadan kâğıdı kalemi eline alıp hesap kitap işine sarıldı. Cumhurbaşkanına gitti, TFF'ye gitti. O sayede limitlerde sapma oranı yüzde 25'e çıkartıldı. Buna rağmen Beşiktaş, durumu kurtaramıyor.

Larin 1 yıl sonra serbest, sizce bugün gider mi?

"Beşiktaş oyuncu satar ve limitlerini açar" diyenler olacak. Kimi satacaksın? Ersin ve Rıdvan'ı satarsın. Onlar evin çocukları. "Git" dersin gider, "Kal" dersin kalır. Ama sözleşmesinin bitimine 1 yıl kalan oyuncu gider mi? Avrupa'da alamadığı parayı burada alan oyuncu gider mi? Gitmez. Örnek verelim; Cyle Larin'in sözleşmesi 31 Mayıs 2022'de bitiyor. Beşiktaş, bugün onu satsa en az 7-8 milyon Euro kazanabilir. Ama bunun için oyuncunun ikna olması lazım. Peki 6 ay sonra bonservissiz gitme şansı elde edecek olan Larin, bu yaz gider mi? Bence çok zor. Gelen teklifleri reddettiği bilgileri de geliyor bana. O zaman ne olur? Şu olur: Cebine daha çok para girer. Çünkü bonservissiz gidecek ve bu nedenle gideceği takımdan imza parası da kazanacak.

Vida'ya kim net 4 milyon Euro verir?

Yine bir yıl daha sözleşmesi olan Lens'e kim yıllık 1.8 milyon Euro verir? Hiç kimse. O da devre arasına kadar dişini sıkıp sezon sonu bedava gider. Vida, yıllık 3.7 milyon Euro net kazanıyor. Avrupa Şampiyonası'nı kazansa bile ona bu parayı veren olur mu? Zor. Dünya Kupası finalinden sonra bile veren olmadı. Aynı şeyi Adem Ljajic için de söyleyebiliriz. Yani Fikret Orman döneminde yapılan 'tatlı kontratlar' ve transfer piyasası kuralları Beşiktaş'ın yabancılarının elini o kadar sağlam yapmış ki, yönetimin yapacağı çok fazla bir şey yok. Ancak gitmeleri için dua edebilir veya bu yaz transfer döneminde teklif geldiği halde kabul etmeyeni radikal bir kararla kadro dışı bırakabilir. Ancak o zaman da hem beleşe para ödeyecek hem de onların yerine yeni isimler bulacak.

Sergen Yalçın'ın 3 milyon istemesi fantazi

Kulübün mali açmazını en iyi Sergen Yalçın biliyor. Herkes onun çok zeki olduğunu söylüyor, ki buna şüphe yok. O halde, bu benim yaptığım bakkal hesabının alasını o da yapar. Demek ki bu koşullarda Beşiktaş'tan yıllık 3 milyon Euro falan istemesinin hiçbir gerçekçi tarafı yok. Bunda diretirse bu resmen "Ben sizinle anlaşmak istemiyorum, bana bu parayı verenler var" demek olur. Ha Sergen Yalçın'a 3 milyon Euro veren varsa, onun da bunu tercih etmesi hakkıdır. Futbolcu olarak 4 büyüklerde forma giymiş bir isimdir Sergen Yalçın. Galatasaray ile özdeşleşen Mustafa Denizli üç büyükte de görev aldıysa Sergen Yalçın da pekala görev alabilir. Bunu gerçekten bir seçenek olarak cebinde tutuyorsa, bence tez elden açıklasın. Çünkü zamandan daha pahalı bir şey yoktur.

Derdi para değil, 'kuyucu yöneticiler'

Sergen Yalçın'a yakın kaynaklarsa ısrarla şu tezi savunuyor: "Hocanın derdi para değil, bazı yöneticiler." Evet, Yalçın'ın kendisi de bunu açıkça dile getirdi. A Spor'da sevgili Hakan Gündoğar'a verdiği röportajda "Arkamdan kuyu kazanlar oldu" dedi. Bu kuyu kazanlar taktir edersiniz ki Ümraniye'deki aşçı veya çimci değil. Elbette bazı yöneticileri kastediyor. Peki kim bunlar? Beşiktaş ortamlarında bu isimler zaten biliniyor. Zaten sosyal medayaya da yansıdı. Hatta Başkan Çebi, AA'ya verdiği röportajda dolaylı olarak Yalçın'a cevap da verdi.

Rosier ve Ghezzal'ı getirenin de payı var

Karnımızda konuşmayı bırakalım. Yalçın'ın şikâyetçi olduğu yöneticiler Erdal Torunoğulları ve Mesut Urgancılar... Yalçın'ın bazı arada gezenler tarafından da doldurulduğu muhakkak. Misal, Urgancılar, Abdullah Avcı'dan sonra "Kim gelsin" oylamasında "Sergen Yalçın" diye el kaldıranlardan. Bunu Çebi de sözünü ettiğim AA röportajında açıkça dile getirdi. Torunoğulları, transfer komitesinde yer alan bir yönetici. O Sergen Yalçın'dan önceki dönemde; yani daha Avcı görevdeyken Hollanda modelini önermişti. Ajax'ın modelini hayata geçirmek hayaliyle bu yönetime girdi. Transfer komitesi üyesi olarak, futbolcu bakması, araştırması ve bunu masaya getirmesi tuhaf değildir. Geçen sezona damga vuran Rosier ve Ghezzal transferinde hiçbir şey yapmadıysa bile, çok uygun maliyetlerle gelmesini sağlayan kişidir.

Yalçın'ın yerine hoca arandı iddiası

Geçen sezon takım kötü giderken, Sergen Yalçın'ın yerine teknik direktör bakıldığı iddiası sezon boyunca sürümde kaldı. Velev ki böyle bir durum olsun. Bunu tüm kulüpler yapar. Bir B planı hazırlamak zorundadır. Ya, Sergen Yalçın kendisi "Olmuyor" deyip bıraksaydı? Hocanın kendisi bile "Beni kontrat değil, başarı korur" diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, yeni sezonda Beşiktaş ile devam ederse ve olur da yarıştan koparsa, kendisi görevi bırakabilir, demek. Bir teknik direktör bir yerde çalışma şartını sadece ve sadece başarıya endekslerse, elbette kulüp de buna göre B ve C planı yapabilir.

Ekşioğlu vakasını unutmasın

Sergen Yalçın, 1997'de 4-1'lik Samsun yenilgisi sonrası "Sergen'i de satarız" diyen yönetici Uğur Ekşioğlu ile kavga etmiş ve "Çok biliyorsa çıksın o oynasın" demişti. Başkan Süleyman Seba, o zaman içi kan ağlasa da, yönetim prensibi gereği, tavrını yöneticisinden yana almış ve Yalçın'ı İstanbulspor'a satmıştı. Sergen Yalçın, yıllar sonra verdiği röportajlarda yöneticiyle girdiği bu tartışmadan pişman olduğunu söylemişti. O halde bugün bazı yöneticilerle öyle veya böyle sorunlar yaşıyor olabilir. Ama eğer Beşiktaş ile gerçekten devam etmek istiyorsa ve iddia edildiği gibi o yüksek paraları da istemiyorsa yapacağı şu: Sorunlu dediği yöneticilerle tüm aracıları ortadan kaldırıp yüz yüze görüşecek. Eteğindeki tüm taşları dökecek. İkna olmazsa ona göre istediği tavrı alacak. Çünkü, 'kuyusunu kazanlar'la yüzleşmedikten sonra, koca bir sezonu huzur içinde sürdüremez.

Şampiyonlar Ligi seni bekliyor

Sevgili Sergen Yalçın, futbolcu olarak Avrupa'yı ıska geçtin. Oysa Maradona'dan aşağı kalır yanın yoktu. Teknik direktör olarak Şampiyonlar Ligi'nde boy gösterme şansın var. Gel sen tamamen bu lige kafa yor. Para pul ve insani ilişkilerdeki inişleri çıkışları bir kenara bırak. Teknik direktör olarak Avrupa trenini kaçırma. Futbolculuğundaki pişmanlıklarının da bir telafisi olacak çünkü... 1.5 yıl önce Vodafone Park'ta 25 bin kişi önünde imza atarken "Hayatımda hiç bu kadar heyecanlanmadım" demiştin... O halde bunun bir anlamı olmalı. Hiç kimseye kulak verme, Ahmet Nur Çebi'den başka... Başkan da kulübün etrafından cirit atan menajerlere karşı uyanık olmalı. Onların ne teknik direktörünü ne de yöneticilerini manipüle etmesine izin vermeli.
 

Senin için hazırladığımız haberler