Şok! Başkan önce tokat attı, sonra kovdu!

02.04.2016 - 10:23 | Son Güncellenme: 02.04.2016 - 10:25

Felsefesi 'iyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu' olan Altınordu Kulübü'nde acı olay. Özkaynağa dayanan bir futbol yapısı kuran İzmir kulübünün başkanı Seyit Mehmet Özkan'ın, 9 Ağustos 2015'te genç futbolcusu Berk Akgönül'e tokat attığı ortaya çıktı.

Son iki yıldır Türkiye futbolunda 'Altınordu’nun ayak sesleri’ duyuluyor! Kulüp, altyapı akademisiyle bir futbol devriminin fitilini ateşledi. 

Futbolcularına yaptırdığı “İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu” temalı yeminle; yabancı ve kulüp dışından yerli oyuncu transfer etmeme kararıyla ve de milli takımlara gönderdiği onlarca oyuncuyla sık sık övgülerle manşetlere taşınan bir kulüp oldu; PTT 1. Lig temsilcisi Altınordu...

Ancak bu devrim bugün ortaya çıkan bir tokatla sarsılıyor! Kulübün sekiz maddelik değerler listesinin yedincisi şöyle:

“Çocuklarımıza, insanımıza ve doğaya sevgi ile yaklaşmak.” Fakat bu felsefeyi oluşturan başkan Seyit Mehmet Özkan’ın İsviçre’deki turnuvada futbolcusu Berk Akgönül’e tokat attığı ortaya çıktı. Şu anda Bursaspor altyapısında oynayan 16 yaşındaki Berk Akgönül, babası Murat Akgönül ve Altınordu Başkanı Özken, 9 Ağustos 2015’te İsviçre’deki ‘Swiss Cup’ta yaşanan olayı Hürriyet’e anlattılar...

GÖZLERiMi KAPATIP ‘SEN DE BANA VUR’ DEDiM

Dövdüğü eski altyapı futbolcusu Berk Akgönül’den aynı şekilde kendisine vurmasını istediğini anlatan Altınordu Başkanı Özkan, hâlâ bunun pişmanlığını yaşadığını söyledi. Özkan, “Bir anlık refleksti. Bir kez daha özür diliyorum” dedi.

Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, Berk Akgönül’e tokat attığını kabul ederek, pişmanlığının sürdüğünü ve bir kez daha eski futbolcusundan özür dilediğini söyledi.

-Sayın Özkan, Berk’e neden tokat attınız?

-Herkesin başına gelebilecek bu olayı, ben de yaşadım. Yurt dışındaki bir turnuvada, çocuklarımla final heyecanı yaşarken, yıllarca
oğlum gibi büyüttüğüm, iyi birey, iyi vatandaş ve iyi futbolcu olmayı öğretmeye çalıştığım Berk’in takım ruhundan, ortak heyecandan ve arkadaşlarından uzak, adeta umarsızca tavrı, bir saniye içinde bende farklı bir ruh hali ortaya çıkardı. Kendimi tutamadım ve insani bir refleksle, halen büyük pişmanlığını yaşadığım olayı yaptım. Hemen sonra da Berk’ten özür dileyip gönlünü aldım.

Hepimiz insanız ve duygularımıza yenik düştüğümüz anlar yaşıyoruz. Bunları törpülemek ve ileride pişmanlık yaşayacağımız her olay karşısında sakinliğimizi korumak gerekiyor ancak insan böyle bir varlık işte.

-Ertesi gün herkesin önünde atkıyla gözlerinizi kapatıp, “Sen de bana vur” demişsiniz, öyle mi?

-Evet doğru. Onun bana gelip vurmayacağını biliyordum. gGörmemi istemiyorsan gözlerim bağlayacağım. Bir hırsın varsa, sen de gel bana vur” dedim.

-Peki barıştığınız halde Berk’i neden gönderdiniz?

-Yeminimizde gamsız olunmayacağı var. Berk, çok gamsız ve coşkusuzdu. Genç Milli Takım’dam da bu yönde eleştiriler geldi. Bu yüzden yolumuzu ayırdık.

-Babası size bir türlü ulaşamadığını söyledi. Neden görüşmediniz kendisiyle?

-Genel kaptanlarım var, okul müdürüm var. Tüm velilerle tek tek görüşemem ki...

-Ama özel bir durum vardı...

-Babasının beni aradığını yeminle bilmiyordum. Berk ile işi tamamen bitirdiğimizi düşündüm. Çünkü idmanlarda beraber olduk.

BERK'İN BABASI MURAT AKGÖNÜL: “BAŞKANIN ŞEKERi ÇIKMIŞ” DEDiLER

Berk’in babası Murat Akgönül de konuya ilişkin konuştu. Baba Akgönül, kulübe dayak olayının nasıl olduğunu sorduğunda kendisine “Başkanın şekeri çıkmış” yanıtının verildiğini söyledi. Akgönül, başkan Seyit Mehmet Özkan’a, olaydan sonra çok uğraşmasına rağmen, bir türlü ulaşamadığını da anlattı.

-Oğlunuzun dayak yediğini ilk duyduğunuzda tepkiniz ne oldu?

-Çok sinirlendim. Ne yapacağımı ben de bilemedim. Direkt tepki verip, haklıyken haksız duruma düşmek de istemedim. Sedat Hoca’yı (Sedat Gündoğdu, genel kaptan) aradım. Berk’in hocasıyla da konuştum. “Niye söylemediniz” dedim, “Nasıl söyleyeyim ağabey, söyleyemedik” dedi. Ben de “Nasıl söylemezsiniz, çocuklarımızı size emanet ediyoruz. Beğenmezseniz kapıyı gösteririsiniz, tokalaşır, gideriz” dedim.

Halit Hoca (Eroğlu) ile konuştum. “Ağabey, olayı büyütmeyelim. Başkan da çok üzgün” dedi.  özür falan da yok. Başkanla hiçbir şekilde bir araya gelemedik. Sonunda “Lanet olsun” dedik.

-Oğlunuz olayı sizden önce saklamış. O söyleyene kadar davranışlarında bir anormallik gördünüz mü?

- Anormallik vardı. İsviçre’deyken telefonla görüştüm. Bir gariplik vardı. Hocasına “Çocuk hasta falan mı, bir problem mi var” dedim, “Yok, her şey iyi” dedi. Toparlamak zor oldu.

-Öğrendiğinizde hocaları size ne dedi?

- “Başkanın şekeri çıkmış falan” dediler. Ben de “Ya her şekeri çıkan bir adam döverse yandık o zaman” dedim. Hocaların bir söz hakları yok. Başkan ne derse, o oluyor.

-Çocuğu neden Altınordu’dan almadınız?

-Ben hemen almaktan yanaydım ama çocuk ısrarla, kalmaktan yanaydı. “Savaşacağım” deyince, elimiz kolumuzu bağladı.

-Hukuki yollara başvurdunuz mu?

-Biz hiç o boyutta düşünmedik, aklımıza gelmedi...

-Bu olaylar bizde normal karşılanıyor sanki...

-Normal karşılanmıyor. Ben çocuğun isteğine yenik düştüm. Yoksa o gün kulüpten alacaktım.

BERK AKGÖNÜL: BAŞKAN BANA 6 TOKAT ATTI

Berk, olay nasıl oldu anlatır mısın?

İsviçre’de turnuva vardı. Oraya gittik. Yarı final maçı müsabakası vardı. Ondan sonra işte bu tokat olayı gerçekleşti. Başkan gelmişti. Ben de yorgundum. Oturdum, su falan içiyordum arkada. Beni gördü o sırada ‘Ne yapıyorsun sen’ deyip tokat attı. 

Sebebi neydi?

Sebep ‘Niye onu dinlemiyormuşum’. Onu dinlemediğimi sanıyordu.

Kaç tokat attı?

Altı tokat attı.

O anda neler hissetin?

Arkadaşlarımın gözü önünde küçük düştüm. Onların yüzüne bakamayacak hale kadar geldim.

Sonra ne oldu?

Sonrası sabah özür diledi. Atkıyla gözlerini sardı ve “Gel sen de vur” dedi. Ben bir şey yapmadım. 

Ailene ne zaman olayı anlattın?

Ben, olay oldu ilkin babama söylemedim. 2-3 hafta civarı sakladım. İyice olaylar yatışsın ondan sonra söylerim diye. Sıcağı sıcağına bir şey olur diye, sonra söyledim. Babam sonra tesislere gitti o zaman kovulduğumu söylediler.

Dönüşte ne oldu?

Bu olay yaşandı biz Türkiye’ye geri döndük. Benim, tokat sonrası ‘gitmek isterim’ diye, evraklarımı hazırladılar. Ama ben gitmek istemiyordum çünkü onların antrenmanları güzeldi. Birkaç hafta idmanlara çıktım. Sonra başkan “Berk Akgönül’ü gönderin” diye mail atmış...

Peki dayak yediğin halde neden ayrılmadın?

Çalışma sistemi çok iyi .

Tam olarak ne zaman ayrıldın Altınordu’dan?

Olaydan 3-4 hafta sonra ayrıldım. Mail falan geldi işte o sıra ayrıldım. Direkt bonservisimi verdiler.

Şu an Bursaspor altyapısındasın. İki kulübü kıyaslarsan hangisi daha iyi?

Çalışma olarak Altınordu daha iyi ama Bursa da köklü olduğu için iyi . Hem kendini daha rahat hissediyorsun. Hocaların davranışı daha iyi. O bakımdan Bursaspor...

Tokat yemek bir oyuncunun psikolojisini etkiler mi?

Futbolla tokat yan yana tabii ki olmaz. İnsanın psikolojisini kötü etkiler, etkilemez mi?

Buna benzer başka olaylar oldu mu?

Benzer olaylar olduğunu ben görmedim. Yalan söylemek istemem ama bağırdığı hırpaladığı çok şey oldu.

Kaynak: Hürriyet

Senin için hazırladığımız haberler