Son şampiyonluk böyle gelmiş! Aziz Yıldırım soyunma odasına indi...

22.08.2022 - 12:19 | Son Güncellenme: 22.08.2022 - 12:37

Ersun Yanal, Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşadığı 2013-2014 sezonunun ilk maçında mağlup olmalarının ardından Aziz Yıldırım'ın futbolcularla yaptığı konuşmayı anlattı.

Son şampiyonluk böyle gelmiş! Aziz Yıldırım soyunma odasına indi...

AJANSSPOR - HABER

Ünlü teknik direktör, YouTube kanalı Rabona'da Mehmet Ayan'ın konuğu oldu. 60 yaşındaki futbol adamının sorulara verdiği yanıtlar şöyle: 

Ülke ve futbol emeklerinizin karşılığını maddi ve manevi olarak verdi mi?

Geldiğim yer, geldiğim nokta, kazandıklarım... Ekonomik olarak söylemiyorum, duygusal olarak bir kere edindiğimiz tatmin olağanüstü. Bunun daha fazlası olur muydu yüzde yüz... Bunun daha farklı versiyonları gelebilir miydi yüzde yüz... Yine coğrafya kader demicem çünkü elimizden gelen birçok imkanı gerçekleştirme şansına sahip miydik. Evet. Aksaklıklar oldu mu, oldu. Bugün dünyanın çok küçüldüğü ortamda, bunların çok rahatlıkla yapardım. Ben bunları bahane olarak görmüyorum ama aldıklarım var, alamadıklarım da var. Bunları tartıya koyduğunuz da belki eşittir. Benden kaynaklananlar, ülkeden kaynaklananlar bunları eşitleyebiliriz. Daha iyisini yapabilir miyim, yapabilirim.

'Bilgisayarın fişi çıksa ne yapacaksın' diye sordular

İletişimsiz bir adam mısınız? 

İletişim kendini anlatmak, ifade etmek, yaptıklarını ifade etmek çok önemli. Tabi bu karşılıklı, tek taraflı iletişim olmuyor. Karşılıklı oturmak, konuşmak lazım. Futbol ve bilim dendiğinde uzun yıllar çalıştığım, uzun yıllar arkasında durup ısrarla savunduğum bir çok konuda çalışmalarım oldu. Bundan asla vazgeçmedim. Hatta alay konusu bile oldum. Hiç unutmam 'Bilgisayarın fişi çıksa ne yapacaksın' diye sordular. Bu bir iletişimsizlik değil, bu bir yaşam şekli. İletişim hala beni anlamamış, beni anlamamaya çalışan birisi varsa ve bunu anlatmaya çalışıyorsam bu biraz da benim sorunum. Şimdi bir iletişim firmasıyla çalışıyorum. Çok daha iyisini yapabileceğimi düşünüyorum. Ama İstanbul'a geldiğim de milli takımda çalışmaya başladığımda, hiçbir medya kuruluşundaki ismi tanımıyordum. Yüz yüze gelmemiştim. Onlarla ilk defa orda tanıştım. Acımasızlığa uğradım mı olabilir. Onun değerlendirmesini size bırakıyorum. Ben doğru bir duruşum olduğunu düşünüyorum. Hala aynı fikirdeyim. Yine aynı günler olsa aynı şeyi yapardım. Anlamamak ya da anlamamaya çalışmak benim sorunum değil. Ama bunu daha profesyonel yapabilirdim. Ama karşılığının ne olacağını da düşünmeden edemiyorum.

"Futbol kurtuluş reçetesini bende değil"

Sıralı tweetlerle kime ne mesaj veriyorsunuz?

İki şeye çok inanıyorum. Birincisi bilim, ikincisi ise gençlik. Gençlik ne alırsa onu geliştiriyor ve büyütüyor. O vizyona sahip oluyor ve o vizyonların ötesine geçmeye çalışıyor. Biz Avrupa'nın 33 ülkesinin genç nüfusundan daha fazla genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Bu ülkeye hepimizin katkısı ve borcu var. Ve hepimiz bu katkı ve borcu ödemekle yükümlüyüz. Türkiye akıl ve bilimi bir araya getirenler sayesinde Türkiye oldu. Çoğrafya nasıl kader değilse, bizim ülkemizde de hiçbir şey kader değil. Çalışarak, akılla, bilimle her şeyin yapılabileceğimizi düşünüyorum. Bu fikirlerimi de paylaşıyorum. Türkiye'nin futbol kurtuluş reçetesini bende mi, hayır. Ben bunu yazamam. Yol haritasını belirleyemem ama belki yol haritasının belirlenmesine katkıda bulunurum.

 

Bu ülke çok iyi teknik direktörler ve çok iyi futbolcular yetiştirdi. Bu işin içerisine bilimi ve derhal üniversiteleri sokmamamız, bilimsel araştırmalar ve sonuçların olduğu etkilerle gitmemiz gerekiyor. Türkiye'nin 15 yıl önce 5. sıradaydı. 15 yıl önce 40. sırada yer alan Belçika'nın 2. 3. sıralarda yer aldığı ve bunu nasıl bilimsel bir sonuçla yaptıklarını biliyoruz. Biz neden yapmayalım. Bunun için liyakatin, çalışmanın, planlamanın, projenin önemi çok iyi biliyorum. Ben futbol gelişim direktörlüğü yaptığımda benim hakkımda karar alanların şu an futbol yönetiminde olmadığını biliyor musunuz? Futbolun paydaşlarının çok hızlı değiştiğini ve alınan kararların ne kadar hızlı değiştiğini biliyor musunuz? Şu an Süper Lig'in misyonu nedir? Biz kiminle, ne için yarışıyoruz? Biz nereye koşuyoruz? Ben bunu bir tepki olarak değil, bir sorumluluk içinde gerçekleştiriyorum. 

İlgini Çekebilir
Fenerbahçe'de çifte imza
Habere Git

"Liyakatle geldim, ilişkisizlikle gönderildim"

Milli Takıma nasıl geldiniz, nasıl gittiniz?

Ben milli takıma liyakatle geldiğimi düşünüyorum. Ben Haluk Ulusoy'u basından tanısam da fiziksel olarak ikinci kez o zaman karşı karşıya geldim. Beni seçtiler, ben oraya seçilmiş olarak geldim. Daha sonra TFF'nin iktidarı değişti ve benimle devam etmek istemediler. Liyakatle geldim ama gönderilirken ilişkisizlikle gönderildim. Takımımız grubunun en çok puan alan, en çok gol atan takımıydı. Saçma sapan bahaneler uyduruldu. Bir maç baz alındı. Bu kadar kolay olmamalıydı. Çünkü bu mevkiler süreklilik ve devamlılık arz eden mevkilerdir. 

"Aynı şartlar olsa Jailson'u yine stoper oynatırdım"

Bu Jailson size ne yaptı, ya da o size ne yaptı? Neden stoper oynattınız?

(Gülerek) Valla bir şey yapmadım. 7 Eylül'de doğum günü var. Kendisine Twitter'dan özel bir kutlama mesajı yazacağım. Her kesin sakat olduğu dönemde sorumluluk aldı. Çıkıp oynadı. Aynı şartlar olsa Jailson'u yine stoper oynatırdım. Arda Turan Manisa'da sağ bek oynadı. Caner sol açık oynatılırken sol bek oynattım. Günün şartları ve koşullarında kimden nasıl veril alınacağı konusunda çok tartışmak gerekiyor. Vardı da biz mi oynatmadık. Tolga Ciğerci'yi de sol açık oynattım. Ozan'ı da sağ bek oynatmıştım. Olsaydı da başkasını oynatsaydım keşke. 

İlgini Çekebilir
Fenerbahçe zirve aşkına
Habere Git

'Buradan hepinizi gönderirim. Hoca tek sorumlu"

2013-14 sezonunda Fenerbahçe'yi nasıl aldınız, nasıl bıraktınız?

 

Çok zor dönemdi. Sayın Aziz Yıldırım hem kişisel olarak hem takım olarak, hem Avrupa'da hem Türkiye'de yargılama sürecinde olağanüstü bir çaba içerisindeydi ve dışarıdaydı. İlk maçta mağlup olduktan sonra gelip toplantı odasında oyunculara hocanın tamamen yetkili olduğunu ve 'Buradan hepinizi gönderirim. Hoca tek sorumlu. Benim işim gücüm var' deyip gittiği bir dönemdir. O dönemde oyuncularla baş başa kaldığımızda, bu takımın zaten yetenekleri, becerileri, benim oyunculara inancım... Oyuncuların o dönemki gayretleri olağanüstüydü. O takım, uzak arayla en erken şampiyon olan takım oldu. Burada ben yaptım demek tabi ki doğru değil. Çok büyük bir emek var. Oyuncularımızın, yönetimimizin, taraftarlarımızın, benim kadromun ve kulüp çalışanlarının emeği var. Aynı takım gelecek sezon başarılı olamadı. 

"O dönem Yusuf Şimşek’e kırılmıştım"

Trabzonspor'da neden şampiyonluk yaşayamadınız?

 

İlk sene şampiyon olurduk. Olmaya çok çok çok yakındık. Devre arasıydı ve Yusuf Şimşek transferi vardı. Tarihi bir transferdi ve Yusuf’u biz değil rakibimiz aldı. O dönem Yusuf Şimşek’e kırılmıştım. Eğer bu transfer gerçekleşseydi farklı olurdu. Şampiyonluğu son dakikada kaçırdık.

İşte Ersun Yanal'ın katıldığı program

Senin için hazırladığımız haberler